Muwatta Malik

...

(15) Kitāb: The Qur'an

(15) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sadaka b. Yesar el-Mekkî'den: Yemenli bir adam Abdullah b. Ömer'e geldi. Adam saçlarını örmüştü. «Ya Ebû Abdurrahman! Ben sadece umre yapmak için geldim!» dedi. Abdullah b. Ömer ona: Eğer ben yanında olsaydım veya bana sorsaydın, sana kıran haccı (aynı ihramla hac ve umre) yapmanı söylerdim.» deyince Yemenli: Oldu bir kere!» dedi. Abdullah b. Ömer: Öyleyse başındaki yüksekliği (saçlarını) kısalttır, sonra da Kabe'ye kurbanlık gönder.» deyince Iraklı bir kadın: Gönderilecek kurbanlık nedir, Ebû Abdurrahman?» dedi. Abdullah tekrar: Kurbanlık,» deyince kadın: Kurbanlığın bedeli nedir?» dedi. üzerine Abdullah b. Ömer: Şayet kesecek hiç bir şey bulamazsan, bir koyun kes. Bence bu, oruç tutmandan daha iyidir» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Muhammed b. Sîrîn'den: Ömer b. Hattab, Kur'an okuyan bir topluluğun arasında bulunuyordu. Bu arada def-i hacet için oradan ayrıldı sonra dönüp geldi, tekrar Kur'an okumaya başladı. Bunun üzerine adamın biri: *—Mu'minlerin emîri! Abdestin olmadığı halde Kur'an okuyorsun!» dedi. Hz. Ömer: «— Sana bu fetvayı kim verdi? Müseyleme mi?» cevabını verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ömer b. Hattab'dan: Kur*an-ı Kerim'den geceleri okumayı adet edindiği kısmı bir gece okuyamayan onu sabah namazı ile öğle namazı arasındaki vakitte okursa, hem alışkanlığını bozmamış, hem de geceleri Kur'an okuma adetini zamanında yerine getirmiş sayılır. Diğer tahric: Müslim, Salatul-Musafirîn

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Yahya b. Saîd'den: Ben ve Habban'ın torunu Muhammed b. Yahya oturuyorduk. Muhammed adamın birini çağırarak: *— Babandan duyduğunu bana da söyle:» dedi. Adam: «Babam şunları anlattı!» diyerek babasının anlattıklarını nakletti: «Zeyd b. Sabit'e gittim. Ona Kur'an-ı Kerim'in bir haftada hatmedilmesi konusunda ne düşündüğünü, sordum. Zeyd: İyi olur.' dedi ve ilave etti: 'Fakat bana kalırsa onbeş veya on günde bir hatim yapmak daha iyidir.' 'Niçin dersen', dedi hemen ben 'niçin', diye sordum. Zeyd şu cevabı verdi: *Her ayet üzerinde iyice düşünebilmek ve ayet sonlarında gereği kadar durabilmek için.*»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ömer b. Hattab'dan: Hızam'ın torunu Hişam b. Hakîm'in Furkan suresini Resulullah'm Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana öğrettiği ve benim okuduğum gibi okumadığını gördüm. Neredeyse bu yüzden ona çıkışacaktım. Namazdan çıkıncaya kadar bekledim. Sonra cübbesinden tutarak onu Nebi s.a.v.'e kadar götürdüm. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: «— Ya Resulallah! Bu zat Furkan suresini senin bize okuduğun gibi okumuyor.» dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Onu bırak!» dedi ve Hişam'a: «—Oku bakayım Hişam!» buyurdu. Hişam bildiği gibi okudu. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Böyle nazil oldu.» buyurdu. Daha sonra bana: «— Sen de oku!» dedi. Okudum. «—Böyle de nazil oldu. Bu Kur'an yedi harf üzerine nazil oldu. Onun için kolayınıza gelen şekilde okuyunuz.» bu­yurdu. Diğer tahric: Buhari, Husumat; Müslim, Salatul-Musafirîn; Şafiî, Risale, no:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Ömer'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuş­tur: «Kur'an'ı öğrenen kimse bağlı devenin sahibi gibidir. Eğer devesine göz kulak olursa ona sahip olur, şayet onu serbest bırakırsa devesi çeker gider.» Diğer tahric: Buhari, Fedailu'l-Kur'an; Müslim, Salatu'l-Musafirîn

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eşi Hz. Aişe'den: Haris b. Hişam, Nebi s.a.v.'e kendisine vahyin nasıl geldiğini sordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: «— ...Bazen çan sesi şeklinde gelir. Bana en zor geleni de bu­dur. Ses kesildiği zaman ben vahyedilen şeyi iyice anlamış olurdum. Bazen de melek insan şekline bürünerek bana vahyi getirir; bu durumda melek, (Cebrail) benimle konuşur ve ben söyledikle­rini iyice Öğrenirdim.» cevabını verdi. Soğuk bir gecede Hz. Peygamber'e vahiy geldiğini gördüm. Vahyi alma durumundan kurtulunca baktım ki alın damarı çatla­mış gibi ter akıyordu. Diğer tahric: Buhari, Bedu'l-Vahy; Müslim, Fedail

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Hişam b. Urve babasından naklediyor: 'Abese ve tevella' suresi Abdullah b. Ümmi Mektum'la ilgili olarak nazil olmuştur. Bu olay şöyle cereyan etti: Abdullah, Hz. Peygamber'e geldi. «— Ya Muhammed! Yanına gelebilir miyim?» dedi. O sırada Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında müşriklerin ileri gelenlerinden biri vardı. Bunun üzerine Nebimiz, Abdullah'ı duymazdan gelerek kafasını öbür tarafa çevirdi ve yanındakine hitaben: «•— Falanın babası! Söylediklerimi kabul etmekte zorluk mu görüyorsun?» buyurdu. Adam: «— Tanrılara akıtılan kanlar hakkı için söylediklerini kabul etmekte bir zorluk görmüyorum...» diye karşılık verdi. Bunun üzerine «Yanına a'ma biri geldi diye peygamber yüzünü asıp çevirdi.,.» mealinde başlayarak devam eden Abese suresi nazil oldu. Diğer tahric: Tirmizî (Tefsir), mevsul olarak rivayet eder

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Zeyd b. Eslem babasından naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hudeybiye seferine çıktığı zaman Ömer b. Hattab da kendisiyle beraber yürüyordu. Ömer herhangi bir meseleyle ilgili bir şey sordu. Nebimiz cevap vermedi. Sonra Ömer (r.a.) tekrar sordu. Yine cevap vermedi. Üçüncü defa yine sordu, bu sefer de cevap vermeyince Ömer kendi kendine: «— Anan yokluğuna yansın Ömer! Resulullah'a Sallallahu Aleyhi ve Sellem tam üç sefer soru sordun, hiç birinde sana cevap vermedi.» diye söylendi. Daha sonrasını Hz. Ömer şöyle anlatıyor: «...Bunun üzerine deve­mi sürerek halkın ta önüne kadar ilerledim. Bu olayla ilgili hak­kımda te'dip edici herhangi bir ayet inmesinden de korktum. Çok geçmeden bana seslenen bir çığlık duydum. Korktuğum başıma geldi, diyerek hemen Resulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanına vardım. Selam verdim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «Bu gece bana bir sure nazil oldu. (Benim için üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha değerlidir.» buyurarak Fetih suresini okudu. Diğer tahric: Buhari, Megazî)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Saîd'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu duydum: «Aranızdan öyle bir grup çıkacak ki onların namazları yanında siz kendi kıldığınız namazları, onların oruçları yanında kendi oruçlarınızı, amelleri yanında da kendi amellerinizi azımsayacaksınız. Onlar Kur'an okuyacaklar fakat kalpten okumadıkları için boğazlarından aşağı geçmeyecek; okun yaydan çıktığı gibi onlar da dinden çıkacaklar. Ok demirine bakarsın, kan izigöre-mezsin, okun gövdesine bakarsın bir şey göremezsin. Okun yelesi­ne (tüyüne) bakarsın, orada da bir iz bulamazsın. Böylece okun ge­zine (ucuna) kan bulaşıp bulaşmadığında şüphe edersin. Diğer tahric: Buhari, Fedailu'l-Kur'an; Müslim, Zekat

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmam Malik'den duyduğuma göre Abdullah b. Ömer, Bakara suresini öğrenmek için üzerinde tam sekiz sene durmuştur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan: Ebu Hureyre bize înşikak suresini okudu ve tilavet secdesi yaptı. Secdeden sonra cemaate Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in de burada tilavet secdesi yaptığını nakletti. Diğer tahric: Buharî, Sucudu'l-Kur'an; Müslim, Mesacid

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer'in azatlısı Nafi', Mısırlı birinden naklediyor: Ömer b. Hattab, Hac suresini okuyarak iki tane tilavet secdesi yaptı, daha sonra da şöyle dedi: «Bu surenin fazileti, iki secdeyle daha da artırıldı.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Dinar'dan: Abdullah b. Ömer'in Hac suresini okuduğu zaman iki tane tilavet secdesi yaptığını gördüm

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Şihab, A'rac'dan naklediyor: Ömer b. Hattab «Ve'n-necmi iza heva» suresini okudu ve tilavet secdesi yaptı. Sonra kalkarak diğer sureyi de okudu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Saîd el-Hudrî'den: Bir adamın 'Kul huvallahü ehad' suresini tekrar tekrar okuduğunu gördüm. Hemen ertesi gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e giderek durumu anlattım. Çünkü adam okuduğunu adeta azımsıyordu. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «Nefsim elinde olan (Allah)'a yemin ederim ki bu sure fazilet bakımından Kur'an'ın üçte birine denktir.» Diğer tahric: Buhari, Fedailu'l-Kur'an

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a. anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber yürüyordum. Bir ara Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kul huvallahu Ehad suresini okuyan bir ses duydu ve «vacib oldu» buyurdu. Ben: «— Ne vacib oldu ya Resulallah?» diye sorunca: «— Cennet!» buyurdu. Bunun üzerine ben gidip okuyan adama müjdeyi vermek istedim, fakat Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber yemek yeme fırsatını kaçıracağımdan korktum. Onun için Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile yemek yemeyi tercih ettim. Daha sonra adamı aradım, fakat onu yerinde bulamadım, gitmişti. Diğer tahric: Tirmizi, Sevabul-Kur'an

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Humeyd bin Abdurrahman bin Avf’ın haber verdiğine göre: İhlas suresi Kur'an'ın üçte birinin faziletine denktir. 'Tebarekellezi bi yedihilmulk, suresi ise kıyamet günü, dünyada iken onu çok çok okuyanın tarafında yer alır ve Allah Teala'nın gazabımn önlenmesi için çalışır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Kim günde yüz defa, La ilahe illallahu vahdehu la şetike leh lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu ve huve ala kulli şey'in kadir derse on tane köle azad etmiş kadar sevap alır, defterine yüz iyilik yazılır, yüz tane de kötülüğü silinir. Bu dua kıyamet günü onu şeytanlardan koruyan bir sığınak olur. Bu duayı günde o kişiden daha fazla okuyanlar hariç hiçkimse bundan daha üstün bir amelle kıyamet yerine gelemez.» Diğer tahric: Buhari, Bedu'1-Halk; Müslim, ez-Zikr ve'd-Dua Meali: Allah'tan başka ilah yoktur, onun eşi ve benzeri de yoktur. Mülk onundur, hamd ona mahsustur. O her şeye kadirdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a. anlatıyor: Her kim günde yüz defa «Sübhanallah ve bi hamdihi» derse deniz köpükleri kadar günahı olsa affedilir. Diğer tahric: Buhari, Du'avat; Müslim, Zikir ve'd-Dua

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.'den: Kim her namazdan sonra otuz üç defa «Sübhanallah», otuzüç defa «elhamdulillah», otuzüç defa «Allahu ekber» der ve «La ilahe illallahu vahdehu la şetike leh lehu'l-mulk ve lehu'l-ham ve huve ala kulli şey'in kadir» diyerek yüzü tamamlarsa deniz köpükleri kadar günahı da olsa affedilir. Diğer tahric: Müslim, Mesacid (merfu olarak)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Saîd b. Müseyyeb'den: el-Bakiyatu's-salihatu «bakî kalacak yararlı ameller»[Kehf 46] ayetinden kastedilen ebedi kalacak yararlı amel, kulun 'Allahu ekber, subhanallah, la ilahe illallah vela havle vela kuvvete illa billah' demesidir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ziyad b. Ebî Ziyad'dan: Ebu'd-Derda': «— Size amellerinizin en hayırlısını, derecelerinizi en fazla yükseltecek olanını, Allah katında en temiz olanını ve sizin için altın ve gümüş infak etmekten, düşmanınızla muharebe meydanında karşılaşıp boyunlarını vurmanızdan ve onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlı amelleri haber vereyim mi?» dedi. Ashab: «— Evet.» deyince: «—Allah Teala'yı zikretmektir,» dedi. Abdurrahman'ın babası Muaz b. Cebel: «Adem oğlunun Allah'ı zikirden başka yapacağı hiç bir amel onu Allah'ın azabından kurtaramaz.» dedi. Diğer tahric: Tirmizî, Da'avat (merfu olarak); İbn Mace, Ebed

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Rifaa b. Rafi" anlatıyor: Resulullah'm Sallallahu Aleyhi ve Sellem ardında namaz kılıyorduk. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem rükudan kalkınca «semiallahu limen hamideh» dedi. Arkadan başka bir adam da «Rabbena ve l-kel hamd, hamden kesîren,tayyiben, mubareken fîhi,» dedi. Namazdan sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Biraz önce onu söyleyen kimdi?» diye sordu. Adam: «— Bendim ya Resuîallah! dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «Otuz küsur melek gördüm,hepsi de bunu önce yazabilmek için koşuşuyorlardı.» Diğer tahric: Buharî. Ezan Meali: Ey bizim rabbimiz bol bol, riyadan arınmış ve mübarek hamd sana mahsustur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Her Nebiin ettiği müstecab bir dua vardır. Ben de duamı —öbür dünyada ümmetime şefaat etmem için— ahirete bırakmak istiyorum.» Diğer tahric: Buhari, Da'avat; Müslim, îman

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Yahya b. Saîd'den: Duyduğuna göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dua ederdi: «Ey sabahları yaratan, geceyi uyumak için tahsis eden, güneşi ve ay'ı belli bir hesaba göre idare eden Allahım, borcumu ifa etme imkanı ver, beni fakirliğe duçar kılma, kulağımı, gücümü ve kuvvetimi senin yolunda gitmekten hissedar eyle.» îbn Abdilber der ki: "Bu hadisin ne senedinde, ne de metninde, Malik'in ravileri ihtilaf etmemiştir." Mürsel bir hadistir. Müslim b. Yesar, tabiîndendir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: Dua ettiğiniz zaman; «— Allahım dilersen beni affet, Allahım dilersen bana merhamet et!» demeyin. Çünkü Allah dilediğini yapar, kimse onu zorlayamaz.» Diğer tahric: Buharî, Da'avat; Müslim, Zikr ve Dua BUHARİ RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a. naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Sizden biri, dua ettim de kabul olmadı, diyerek acele etmediği müddetçe duası kabul olur.» Diğer tahric: Buhari, deavat; Müslim, zikir; Ebu Davud, vitr; Tirmizi dua; İbn-i Mace, dua; Ahmed b. Hanbel, II, 487. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Tirmizî: Bu konuda Enes (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiştir. BUHARİ RİVAYETİ VE İZAH (İBN HACER) İÇİN BURAYA TIKLAYIN MÜSLİM RİVAYETİ VE İZAH (AHMED DAVUDOĞLU) İÇİN BURAYA TIKLAYIN EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Rabbimiz tebareke ve teala her gece, gecenin son üçte birinde semaya iner ve derki: «— Kim dua ediyor, hemen kabul edeyim, kim bir istekte bulunuyor hemen vereyim, kim af diliyor hemen onu affedeyim?» buyurur.» Diğer tahric: Buharî, teheccüd, tevhîd; Müslim, müsafirîn; Tirmizî, salat, da'vat; Ebu Davud, salatu tatavvu, sunne; İbn Ma'ce, ikame ; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, II, 264, 267, 282, 410, 487, 504. Mahir: Bu hadis iki tarafı keskin bıçak gibi hadislerdendir. Ehl-i sünnet’in güzel ve doğru görüşü uyarınca metni elimden geldiğince olduğu gibi tercemeye çalıştım. Bu tür hadisler ne te’vil (yorum) edilir nede her türlü eksiklik ve benzetmelerden temiz olan Allah’a bildiğimiz herhabgi bir şey benzetilir. Hadis ne diyorsa ‘öyledir’ denir ve mesaj alınıp uygulanır. Yani Gecenin son üçte birinde duamızın makbul olacağını umarız. En doğrusunu bilen sadece Allah’tır. O bizi her şekilde imtihan eder. Geniş açıklama ve görüşler için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz. BUHARİ RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN. MÜSLİM RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Muhammed b. İbrahim b. Haris et-Teymî anlatıyor: Mu'mmlerin annesi Aişe şöyle anlattı: «Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında uyuyordum. Gece bir ara yatakta olmadığını hissettim, elimle şöyle bir yokladım, elim ayaklarına değdi. Secdede idi ve şöyle dua ediyordu: «Öfkenden rızana, cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Ben seni hakkıyla övmekten acizim, sen kendini nasıl bir övgüye layık görüyorsan öylesin.» İbn Abdilber der ki: "Malik'in ravileri mürsel oluşunda ihtilaf etmemiştir. el-A'rec -Ebu Hureyre- Aişe senediyle müsneddir. (Müslim, Saîat)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Talha b. Ubeydillah b. Keriz'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Duaların en efdali Arafat'ta yapılandır. Benim ve benden önceki Nebilerin yaptığı en faziletli dua da şudur: «— Allah'tan başka ilah yoktur, o her bakımdan tektir, ortağı ve benzeri yoktur.» Diğer tahric: Tirmizî, Da'avat (Amr b. Şuayb -babası- dedesi senediyle merfu olarak)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Abbas r.a.'dan: Şu duayı Resuluîîah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabına Kur'an'dan bir sure öğretir gibi öğretirdi: «Allahım cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccal'in fitnesinden sana sığınırım, hayat ve ölümün fitnesinden sana sığınırım» Diğer tahric: Müslim, Mesacid

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b.Abbas r.a.'dan: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gece yarısı namaza kalktığı zaman şöyle dua ederdi: «Allahım hamd sana mahsustur. Sen yerlerin ve göklerin nurusun. Hamd sana mahsustur. Yeri, göğü idare eden sensin, hamd sana mahsustur. Sen yerlerin, göklerin ve her ikisinde bulunanların rabbisin, sen haksın, sözün haktır, va'din haktır, sana kavuşmak da haktır. Cennet haktır, Cehennem haktır, Kıyamet haktır; mutlaka olacaktır. Allahım sana teslim oldum, sana iman ettim, sana güvendim, sana bağlandım, senin verdiğin ilim ile düşmanımla mücadele ettim ve senin emirlerine göre hükmettim. Gizli ve aşikar yaptığım ve yapacağım günahlarımı affet. Sen benim ilahımsın, senden başka ilah yoktur.» Diğer tahric: Buhari, Teheccüd; Müslim, Salatu'l-Musafırîn

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah bin Abdullah bin Cabir bin Atîk dediki: Abdullah b. Ömer, Medine köylerinden birinde Muaviye oğulları yurduna uğradı. Onlara: «— Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu mescidinizde nerede namaz kıldı biliyor musunuz?» diye sordu. Ben kendisine: «— Evet biliyorum.» diyerek bir köşeyi gösterdim. Bu sefer: «— Orada yaptığı üç duanın ne olduğunu biliyor musun?» dedi. Ben: «— Evet,» deyince: «— Peki söyle öyleyse,» dedi. Ben: «— Düşmanların kendilerine karşı galip gelmemesi, Allahın kıtlık ve açlıkla terbiye etmemesi, hususunda dua etti. Bu ikisi verildi. Aralarında nifak sokup birbirlerine düşmemeleri için dua etti, fakat bu, kabul edilmedi» deyince: «— Doğru söyledin, diye mukabele etti. İbn Ömer'den: Fakat adam öldürme mu'minler arasında kıyamete kadar asla son bulmayacaktır. Sa'd b. Ebî Vakkas'tan merfu' olarak gelmiştir. (Müslim, Fiten)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Zeyd b. Eslem şöyle derdi: Her dua eden kimse şu üç durumdan birinde bulunur: Ya duası kabul edilir, ya ileride kabul edilir, ya da yaptığı dua günahlarına kefaret olur. İbn Abdilber şöyle der: Bu tür rivayetler içtihatla olmaz, mutlaka Nebi s.a.v.'den işitilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Dinar'dan: Ben dua ederken ellerimin parmaklarıyla da işaret ediyordum, Abdullah b. Ömer beni böyle görünce parmaklarımla işaret etmeme engel oldu. Ebu Hureyre'den merfu' olarak gelmiştir. (Tirmizî, Da'avat; Nesaî, Sehv)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Yahya b. Saîd'den: Saîd b. Müseyyeb ellerini yukarı doğru kaldırarak: «Vefat eden kişinin geride kalan çocuğunun duası sayesinde onun derecesi yükselir.» derdi. İbn Abdilber şöyle der: Bu gibi rivayetler içtihatla bilinemezler, onun için başka bir yerde hadis olarak mutlaka zikredilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Ömer'den: Hazret-i Peygamber bir gazveden, hacdan veya bir umreden dönerken her yüksek yerden geçerken üç defa tekbir getirirdi. Sonra da: «Tek olan Allah'tan başka ilah yoktur. Onun hiç bir şekilde ortağı da yoktur. Mülk onundur, hamd da ona mahsustur. O her şeye kadirdir. Dönenler, tövbe edenler, ibadet ve secde edenler, rabbimize hamdedenler, Allah vaadinde sadıktır. Kuluna yardım eder, Allah düşmanı grupları o tek başına hezimete uğratır,» diye dua ederdi. Buhârî, Umre, 26/12; Müslim, Hacc, 15/428. Ayrıca bkz. Şeybanî

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmam Malik'ten; Duyduğuma göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dua edermiş; «Allah'ım! Senden hayırlı işler yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, düşkünleri sevmeyi dilerim. İnsanlar arasında fitne çıkmasını murad ettiğin zaman fitneye Kırışmadan benim ruhumu kendine kavuştur.» Bir hadis içinde, İbn Abbas'tan mcrfu' olarak gelmiştir. (Tirmizî, Tefsîr.Buhari, Da'avat)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmam Malik'ten: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Her kim insanları hidayete çağırırsa, ona tabi olanların ecri kadar ecir alır. Kendisine verilen bu sevap, ötekilerin sevabından hiçbir şey eksiltmez. Herkim de bir sapıklığa çağırırsa, buna tabi olanların günahı kadar kendisine de günah verilir. Bu, onların günahlarından hiçbir şey eksiltmez.» Ebu Hureyre'den merfu olarak gelmiştir. Müslim, ilim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

îmam Malike Abdullah b. Ömer'in şöyle dua ettiği nakledilmiştir: «Allah'ım! Beni muttekîlerin kılavuzlarından eyle.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmam Malik'e nakledildiğine göre Ebu'd-Derda gece yarısı kalkar ve şöyle dermiş: «Gözler uykuda, yıldızlar batmış, halbuki sen dipdirisin ve yerlerin göklerin ayakta durmasını sağlıyorsun.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah es-Sunabihî'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Güneş doğarken şeytan da onunla beraberdir. Güneş yükselince şeytan ondan ayrılır. Sonra güneş tam tepeye geldiği zaman şeytan tekrar güneşle beraber olur. Güneş tam tepeden ayrılınca şeytan da ondan ayrılır. Güneş batacağı zaman şeytan onunla tekrar birleşir, batınca da ayrılır.» işte bunun için Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu üç vakitte nafile namaz kılmayı yasaklamıştır. Diğer tahric: Nesaî, Mevakît; İbn Mace, İkametu's-Salat

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Hişam b. Urve babasından naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Güneş doğarken iyice doğuncaya kadar kılacağınız namazı erteleyin. Batmaya başlayınca da tamamen batıncaya kadar namazınızı erteleyin.» Diğer tahric: Buhari, Mevakîtu's-Salat (Mevsul olarak); Müslim, Salatu'l-Musafirîn

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ala b.Abdurrahman anlatıyor: Öğleden sonra Enes b. Malik'in yanına gitmiştik. Enes biz varınca hemen kalkarak ikindi namazını kıldı. Namazım bitirince erken kıldığını kendisine söyledik. O da niçin böyle erken kıldığını anlatarak şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu duydum: «O, münafıkların namazıdır! Otururlar, otururlar tam güneş batarken; şeytan güneşle beraberken kalkar alel acele, çabucak dört rekat namaz kılarlar. Vakit dar olduğu için de tesbihleri yerine getiremezler.» Diğer tahric: Müslim, Mesacid

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Ömer, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu naklediyor: «Sabah namazını kılmak için güneşin doğmasını, ikindiyi kılmak için de batmasını beklemeyin.» Diğer tahric: Buharı, Mevakîtu's-Salat; Müslim, Salatu'l-Musafırîn; Şafiî, Risale, no:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Muhammed b. Imran el-Ensarî, babasından naklediyor: Ben Mekke yolu üzerindeki Serha'nın altında dururken Abdullah b. Ömer geldi. Şerha: kendisine doğru bir sürü patika yolun gittiği bir ağacın özel adıdır Neden bu ağacın altındasın?» dedi. « Gölgesinde oturmak için.» dedim. « Başka sebebi var mı?» dedi. Hayır, sadece gölgesi için» dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer eliyle doğu tarafını işaret ederek Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakletti: «Mina'daki iki küçük dağ arasına varınca orada Sürer denilen bir vadide bir ağaç vardır. O ağacın altında yetmiş bin Peygamber yaşamıştır.» Nesaî.Hacc

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

(Ömer b. Hattab'dan: «Namaz kılmak için güneşin doğduğu ve battığı anı beklemeyiniz. Çünkü şeytan, doğarken ve batarken güneşle beraberdir.» îşte bu yüzden Hz. Ömer bu saatlerde namaz kılanları döverdi. Bu şekilde merfu olarak rivayet etmiştir. Oğlu Abdullah, merfu' yapmıştır. Buhari, Bedu'1-Halk, bir hadisin parçası olarak); Müslim, Salatu'l-Musafirîn

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Saib b. Yezîd'den, Ömer b. Hattab'm ikindiden sonra namaz kılmaya gelenleri dövdüğünü gördüğü rivavet edildi