Muwatta Malik
...
(17) Kitāb: Zakat
(17) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudri'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Beşten az deveye zekat düşmez, iki yüz dirhem tutmayan gümüşe zekat düşmez, üç yüz sa'dan daha az olan tahıla Öşür düşmez.» Diğer tahric: Buhari, Zekat; Müslim, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudri naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Uç yüz sa'dan az hurmanın öşrü yoktur, iki yüz dirheme ulaşmayan gümüşe zekat düşmez, beşten deveden az sayıdaki deveye zekat düşmez.» Diğer tahric: Buhari, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'dcn: Duyduğuma göre Ömer b. Abdülaziz Dimaşk'taki valisine zekatla ilgili olarak şu fermanı göndermiştir. «Zekat, ziraat ürününden, paradan ve hayvandan alınır.» Bu konuda İmam Malik şöyle der: Zekat üç türlü şeyden alınır: Ziraat ürünü, para ve hayvanlardan
- Bāb: ...
- باب ...
Zübeyr'in azatlısı Muhammed b. Ukbe'den: Kasım b. Muhammed'e, büyük bir mal karşılığında serbest bırakılma akti yaptığım kölemin karşılığı aldığım maldan bana zekat düşüp düşmeyeceğini sordum. Kasım şu cevabı verdi; Hz. Ebu Bekr, üzerinden bir sene geçmeden bir maldan zekat almazdı. Kasım b. Muhammed anlatıyor: Ebu Bekr aylığını alan herkese:* Zekat düşen malın var mı?» diye sorar, eğer, «evet» cevabını alırsa aylığından zekatı keser, «hayır» cevabını alırsa hiç bir şey almadan aylığının tamamını kendisine öderdi
- Bāb: ...
- باب ...
Kudame'nin kızı Aişe babasından naklediyor. Osman b. Affan'a aylığımı almaya gittiğim zaman: «Zekat farz olmuş malın var mı?» diye sorardı. Şayet «evet» dersem zekatın tutarını aylığımdan keser, «hayır!» dersem aylığımı kesintisiz verirdi. Diğer tahric: Malik, Mevkuf olarak rivayet eder. Darakutnî derki: "Doğrusu Muvatta'daki gibi, Mevkuf oluşudur
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Üzerinden bir sene geçmedikçe bir mala zekat düşmez
- Bāb: ...
- باب ...
İmâm-ı Mâlik'ten: Ölü hayvan eti yemek zorunda kalan bir kimse için duyulan en güzel şey, onun bundan doyuncaya kadar yiyebileceği ve azık alabileceğidir. Şayet buna ihtiyacı kalmazsa atabilmesidir
- Bāb: ...
- باب ...
Rabia b. Ebî Abdurrahman bazılarından şöyle duyduğunu naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Nahle ile Medine arasındaki Far' civarında bulunan ve Medine'ye beş günlük bir mesafede olan Kabeliyye madenlerinin işletme hakkını Bilal b. Haris el-Müzeni'ye vermişti. O gün bugün hala bu madenlerden zekat'tan başka bir şey alınmaz
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Definelerin zekatı beşte birdir.»
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman b. Kasım babasından naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Aişe r.anha, kardeşinin yetim kızlarına evinde bakardı. Kızların süs için mücevherleri vardı, Aişe r.anha bunların zekatını vermezdi
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer b. Hattıab.'dan: Yetimlerin mallarıyla ticaret yapın ki zekat onları yiyip bitirmesin
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman b. Kasım babasından naklediyor: Aişe r.anha, ben ve kardeşimi iki yetim olarak odasında barındırıyor ve mallarımızın da zekatlarını veriyordu
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'den: Duyduğuma göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Aişe r.anha evinde baktığı yetimlerin mallarını onlar adına işleteceklere verirmiş
- Bāb: ...
- باب ...
Saib b. Yezid'den: Osman b. Affan şöyle derdi: «— işte bu zekatınızı verme ayıdır. Kimin borcu varsa alacaklısına ödesin. Böylece tahsil etmiş olduğunuz alacaklarınızın zekatını verebilirsiniz.»
- Bāb: ...
- باب ...
Eyyup b. Ebi Temime es-Sahtiyanî'den: Ömer b. Abdülaziz, valilerinden birinin halktan zorla zekat alması üzerine ona aldığını sahiplerine geri vermesini, malların geçmiş senelerdeki zekatlarının da alınmasını yazmıştı. Daha sonra ikinci bir fermanla onlardan sadece son senenin zekatının alınmasını istedi. Çünkü geçmiş senelere ait mallarına tamamen sahip değillerdi
- Bāb: ...
- باب ...
Alacağın zekatı konusunda İmam Malik şöyle der: Biz Medine'liler arasında ittifakla kabul edildiğine göre, alacaklı, malı eline geçtikten sonra zekatını verir. Eğer borçlu, senelerce bunu vermez de bilahare verirse, alacaklı malını alır almaz tek bir senelik zekat verir. Şayet aldığı nisaba ulaşmayacak kadar az bir şeyse zekat düşmez. Alacaklının aldığından başka kendi malı da varsa ve borçlusundan aldığı ile kendi malı nisaba ulaşıyorsa o zaman zekatını verir. îmam Malik'den: Borçludan aldığından başka matı yoksa, bu da nisaba ulaşmamışsa zekat vermez. Ancak borçlusundan peyderpey aldıklarının miktarını tesbit eder, aldıklarının toplamı nisabı bulunca zekatını verir. îmam Malik der ki: Alacaklı borçludan aldığını harcasın harcamasın aldıkları toplamı yirmi dinar (85 gr.)altın veya iki yüz dirhem (595 gr.)gümüş bedeline ulaşırsa zekatını vermesi icap eder. Bundan sonra aldıkları az olsun çok olsun hesap ederek zekatını vermesi gerekir. îmam Malik'den: Başkasında alacak olarak duran bir malın seneler sonra alınmasıyla sadece bir senelik zekatının verilmesine şöyle bir delil getirebiliriz: Bir adamın yanındaki bir eşya ticaret için senelerce beklese ve sonunda da satılsa, satış üzerinden sadece bir yıllık zekatı verilir. Borçlu olan veya eşyası olan bir kimse bu borcunun ve eşyasının zekatını başka bir malıyla ödeyemez, her şeyin zekatı kendisinden ödenir, bir şeyin zekatı başka bir şeyle ödenmez
- Bāb: ...
- باب ...
İmâm-ı Mâlik der ki: Bu konuda bizce ittifak edilen hüküm şöyledir: Ana bir kardeşler, kız olsun erkek olsun ölünün ve oğullarının çocuklarıyla mirasa konamazlar. Baba ve babanın babası dede ile de mirasçı olamazlar. Bunun dışındaki hallerde vâris olurlar. Erkek ya da kız olsun bir tane ana bir kardeşe (terekeden miras olarak) altıda bir hisse verilir. İki ana bir kardeş olması halinde her biri altıda bir alırlar. Şayet ikiden fazla olurlarsa terekenin üçte birinde ortak olurlar. Bunu erkeğe iki kız hissesi vermeksizin aralarında eşit olarak paylaşırlar. yüce Allah şöyle buyurmuştur: Eğer miras bırakan erkek ya da kadın, çocuğu ve babası olmayan kişiler olur da onun erkek veya kızkardeşi bulunursa, bunlardan her birine altıda bir düşer. Eğer onlar ikiden çok iseler zarara uğratılmaksızın üçte birde ortak olurlar...» Nisa, 12 konuda erkekle kız arasında bir fark yoktur, aynı hisseyi alırlar
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Dinar anlatıyor: Abdullah b. Ömer'e: «—Kenz'in ne olduğunun sorulduğunu işittim. Şu cevabı ver «— O, zekatı verilmeden stok edilen maldır.» KENZ’E DAİR BUHARİ HADİSLERİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.'den: Kim yanında zekatını vermediği bir mal bırakırsa kıyamet günü o mal gözlerinin üstünde iki korkunç siyah beneği olan ve zehirinin çokluğundan kaşı beyazlaşmış bir ejderha haline getirilir, sahibini kovalayarak yakalar ve: «İşte ben senin zekatını vermeden stok (iddihar, yığın) ettiğin servetinim!» der
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha anlatıyor: Ömer b. Hattab'a zekat olarak alınmış bir koyun sürüsü getirildi. İçlerinde memesine süt birikmiş iri memeli bir koyun gördü. «— Bu koyun nedir?» diye sordu. «— Zekat olarak alınmış bir koyundur.» diye cevap verdiler. Hz. Ömer: «— Bunu sahibi rızasıyla vermemiştir. Müslümanları bu şekilde zorlamayın! Mallarının en iyisini ve sağmak için ayırdıklarını zekat olarak almayın» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'ten: Ebu Bekr es-Sıddık: «Şayet Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e zekat olarak verdikleri bir devenin yularını dahi bana vermezlerse bundan dolayı onlarla savaşırım.» dedi. "Belaga" tabiriyle nakledilen bu eseri (rivayet), Buhari (Zekat) ve Müslim (İman), Zührî yoluyla rivayet ederler
- Bāb: ...
- باب ...
İmâm-ı Mâlik der ki: Bizdeki ittifak edilen uygulama şöyledir: Nine (ananın annesi) anneyi' beraber bulunduğunda mirastan hak alamaz. Bu halin dışında vâris olur ve kendisine altıda bir verilir. Babanın annesi olan nine, anne ve babayla vâris olamaz. Bu halin dışında bu nineye altıda bir hisse verilir. İki nine (anne anne, baba anne) beraberce bulunuyorlarsa ve ölünün bunlardan başka anne ve babası yoksa bu halde İmâm-ı Mâlik der ki: Duyduğuma göre bu iki nineden anne anne ölüye daha yakın olursa altıda bir alır. Bu haktan baba anne yararlanamaz. Ninelerden baba anne ölüye daha yakınsa veya ölüye yakınlıkta aynı derecede iseler, altıda biri aralarında yarı yarıya taksim ederler
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'den: Duyduğuma göre bir vali Ömer b. Abdülaziz'e bir yazı yazarak: «Adamın biri malının zekatını vermiyor.» demişti. Bunun üzerine Ömer kendisine: «Onu bırak, müslümanlardan zekat alırken ondan alma.» diye cevap gönderdi. Adam bunu duyunca gücüne gitmiş ve o ğünden sonra da zekatını vermiş. Vali durumu Ömer'e (r.a.) tekrar arzedince bu sefer Ömer b. Abdülaziz: «Öyleyse onun da zekatını al» buyurmuştu
- Bāb: ...
- باب ...
Busr b. Said Resulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurduğunu naklediyor: «Yağmurla, kaynakla ve tarladan çıkan bir suyla sulanan araziden elde edilen mahsulün zekatı onda bir; aletle taşman suyla sulanan arazinin zekatı ise yirmide birdir.» Buhari (Zekat), îbn Ömer'den mevsul olarak rivayet eder. Müslim (Zekat) ise, Cabir b. Abdillah'tan aynı manada nakleder
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Müslümanın kölesi ile atına zekat düşmez.» Diğer tahric: Buharî, Zekat; Müslim, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
Süleyman b. Yesar anlatıyor: Şam halkı Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'a: «— Atlarımızdan ve kölelerimizden de zekat al!» dedileı*. Ebu Ubeyde almadı, yalnız onların isteklerini Ömer b. Hattab'a bir mektupla bildirdi. Hz. Ömer de almadı. Şamlılar tekrar Ebu Ubeyde ile konuştular. Aynı istek devam ediyordu. Ebu Ubeyde tekrar halifeye yazdı. Bunun üzerine halife Ömer b. Hattab kendisine: «Eğer istiyorlarsa al, yine onlara ve kölelerine ver» diye yazdı. İmam Malik der ki: «Yine onlara ver», «onların fakir olanlarına ver» demektir
- Bāb: ...
- باب ...
Amr b. Hazm'ın torunu Abdullah b. Ebî Bekr anlatıyor: Babam Mina'da iken Ömer b. Abdülaziz'den kendisine, «ballardan ve atlardan zekat almamasını» bildiren bir ferman geldi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Dinar'dan: Said b. Müseyyeb'e: «— Kadanadan (katırlardan) zekat alınır mı?» diye sordum. «— Attan alınıyor mu?» diye karşılık verdi
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab'dan: Duyduğuma göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Bahreyn mecusilerinden cizye almıştır. Ömer b. Hattab îran mecusilerinden, Osman b. Affan da Berberî'lerden cizye almıştır. Diğer tahric: Tirmizî, Siyer
- Bāb: ...
- باب ...
Cafer b. Muhammed b. Ali babasından naklediyor: Ömer b. Hattab sözü mecusilere getirerek: «Onlar hakkında ne yapacağımı bilmiyorum.» dedi. Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf: «— Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in 'onlara ehli kitap gibi muamele edin', dediğini bizzat, duydum
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer b. Hattab'ın azatlısı Esleme'den: Ömer b. Hattab, Mısır ve Şam ğayri müslimlerine dörder dinar, Irak ğayri müslimlerine de kırkar dirhem cizye tarh etti. Ayrıca müslümanlara yardımı ve misafirlik hakkının üç gün olması kuralını da koydu
- Bāb: ...
- باب ...
Salim b. Abdullah babasından naklediyor: Ömer b. Hattab, hristiyan tüccarların buğday ve zeytinlerinden yirmide bir gümrük vergisi alırdı. Onun bu vergiyi düşük almasının sebebi, Medine'ye bu malların çok gelmesini sağlamak içindi. Halbuki baklagillerden onda bir vergi alırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Saib b. Yezid anlatıyor: Ömer b. Hattab zamanında Abdullah b. Utbe b. Mes'ud'la birlikte Medine çarşılarında vergi memuru olarak çalışıyordum. O zaman biz Hıristiyan tüccarlardan onda bir vergi alıyorduk
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'den: İbıı Şihab'a: «— Ömer b. Hattab neyi ölçü alarak hıristiyan tüccarlardan onda bir vergi alıyor?» diye sordum. İbn Şihab: «— Cahiliyyc devrinde öyle alınırdı, Ömer (r.a.) de buna devanı etti» diye cevap verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer b. Hattab anlatıyor: İyi bir at alıp Allah rızası için birine verdim. Adam ata iyi bakmıyordu. Onun için atı satın almak istedim. Zannedersem ucuz da alabilecektim. Durumu Resulullah'a Sallallahu Aleyhi ve Sellem sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Bir dirheme de verse alma, çünkü verdiği sadakadan dönen kustuğtmu yiyen köpek gibidir» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Zekat; Müslim, Hibat BUHARİ HADİSLERİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Ömer b. Hattab, Allah rızası için bir at bağışladı. Sonra da onu satın almak istedi. Resulullah'a Sallallahu Aleyhi ve Sellem durumu arzedince peygamberimiz şöyie buyurdu: «Onu ne satın al, ne de sadakandan geri dön.» Diğer tahric: Buhari, Zekat; Müslim, Hibat BUHARİ HADİSLERİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ramazanda fitreyi, kadın, erkek, hür ve köle her müslüman bir sa' hurma veya bir sa' arpa olarak takdir etti. Diğer tahric: Buharî, Zekat; Müslim, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd el-Hudrî anlatıyor: Biz fitreyi bir sa' yemek, bir sa' arpa, bir sa' hurma, bir sa' keş veya bir sa' kuru üzüm'den verirdik. Bu sa', Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in tesbit ettiği ölçü idi. Diğer tahric: Buharî, Zekat; Müslim, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
Nafî'den: Abdullah b. Ömer fitresini hurmadan başka bi: şeyle vermezdi, yalnız bir defasında arpadan verdi. Diğer tahric: Buharî, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi'den: Abdullah b. Ömer, bayramdan iki üç gün önce fitreyi toplayan kimseye fitresini gönderirdi