Muwatta Malik
...
(18) Kitāb: Fasting
(18) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, sözü Ramazana getirerek: «Hilali görmeden oruca başlamayın, yine hilali görmeden bayram yapmayın. Şayet hava bulutlu olursa ayı otuz güne tamamlayın.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Savrn; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Bir ay yirmi dokuz (günd)ür, hilali görmeden oruca başlamayın, hilali görmeden bayram da yapmayın. Şayet Ramazanın son günü hava bulutlu olursa ayı otuz güne tamamlayın.» Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Siyam
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Abbas'tan: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sözü Ramazana getirerek şöyle buyurdu: « Hilali görmedikçe oruca başlamayın, yine hilali görmedikçe orucu bırakmayın. Şayet son günü hava bulutlu olursa ayı otuz güne tamamlayın.»
- Bāb: ...
- باب ...
İmanı Malik'den: Duyduğuma göre Osman b. Affan zamanında sabahtan hilal görünmüş, fakat Hz. Osman orucunu bozmayarak akşama, güneş batıncaya kadar oruca devam etmiştir. Yahya'nın belirttiğine göre îmam Malik, Ramazan hilalini gören kişi hakkında şöyle demiştir: Ramazan hilalini sadece kendisi gören kimse oruca başlar. Onun, o günün Ramazan ayına ait bir gün olduğunu bile bile oruç tutmaması uygun olmaz. Şevval hilalini sadece kendisi gören kimse orucunu bozmasın. Çünkü ona inanmayanlar onu itham ederler. Kendileri hilali gördüklerinde «biz hilali gördük!» derler. Kim gündüzden Şevval hilalini görürse orucunu bozmasın. O gün akşama kadar oruca devam etsin. Çünkü gördüğü hilal ertesi günün hilalidir. Yahya'dan, îmam Malik şöyle demiştir: Halk bayram günü Ramazan sanarak oruç tutsa, kendilerine güvenilir biri de gelse bir gün önce hilalin göründüğünü söylese, o gün de orucun otuz biri tamamlanacak olsa, o gün hemen hangi saatte olursa olsun oruçlarını bozarlar. Gelen adam zevalden sonra gelmişse bayram namazını da kılmazlar
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Fecr'den önce kalkıp oruca niyetlenmeyenin o günkü orucu oruç değildir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab'dan: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımları Aişe ile Hafsa r.anha'dan bu mealde birer rivayet vardır. Diğer tahric: Ebu Davud, Savm; Tirmizî, Savm; Nesaî, Sıyam EBU DAVUD DA İBN-İ ŞİHAB’IN SÖZ ETTİĞİ HAFSA R.A. HADİSİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl b. Sa'd es-Saidi'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Müslümanlar iftarda acele ettikleri sürece hayırda daim olurlar.» Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Siyam
- Bāb: ...
- باب ...
Said b. el-Müseyyeb'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur; «Müslümanlar: iftarda acele ettikleri sürece hayırda daim olurlar.» İbn Abdilber der ki: "Bu hadisin mürsel oluşunda, Malik'ten ihtilaf yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Humeyd b. Abdurrahman'dan: Ömer b. Hattab ve Osman b. Aftan, akşam namazlarını kılar, namazdan sonra hava kararınca Ramazan oruçlarını açarlardı
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha anlatıyor: Bir adam kapıda durarak Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e : «— Ya Resulallah! Cünüp olmuşum, halbuki oruç tutmak istiyordum!» dedi. Ben konuşmalarını duyuyordum. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Ben de cünüp olmuşum, ben de oruç tutmak istiyordum. Yıkanıp orucumu tutacağım.» dedi. Adam Nebimize: «— Ya Resulallah! Sen bizim gibi değilsin. Allah senin yaptığın ve yapacağın bütün günahları affetti» deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kızdı ve şöyle buyurdu: «—Allah'a yemin ederim ki sizin Allah'tan en çok korkanınız ve hangi hususlardan sakınacağımı en iyi bileniniz olmayı isterim.» Diğer tahric: Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Resulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem hanımları Aişe ve Ümmü Seleme'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ramazanda ihtilam olmadan, cinsî münasebetten dolayı cünüp olarak sabahlar ve sonra (yıkanıp) orucunu tutardı. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Haris b. Hişam'ın torunu Ebu Bekr b. Abdurrahman anlatıyor: Ben babamla Mervan b. Hakem'in yanında idim. O zaman Medine valisi idi. Kendisine Ebu Hureyre'nin «cünüp olarak olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz.» dediği nakledildi. Bunun üzerine Mervan ısrarla: «Abdurrahman! Mu'minlerin annesi Aişe ile Ümmü Seleme'ye git, böyle bir rivayetin olup olmadığını sor.» dedi. Abdurrahman'la ben yola çıktık, Hz. Aişe'nin huzuruna varıp selam verdikten sonra: «~ Mu'minlerin annesi! Biz Mervan'ın yanında idik, kendisine Ebu Hureyre'nin cünüp olarak olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz, dediği nakledildi. Sen ne dersin? diye sorduk. Hz. Aişe: «— Ebu Hureyre'nin dediği gibi değil. Ey Abdurrahman Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığından dışarı çıkmak ister misin?» dedi. Abdurrahman: «— Hayır, asla!» deyince Hz. Aişe: «— Ben kesinlikle şehadet ederim ki Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ihtilam olmadan, cinsi münasebet dolayısıyle cünüp olarak sabahlar, sonra da (yıkanıp) o gün orucunu tutardı.» dedi. Oradan çıkıp Ümmü Seleme'ye uğradık. Ona da sorduk. Hz. Aişe ne söylediyse aynını söyledi. Oradan da çıkıp Mervan'a geldik. Abdurrahman, Nebi s.a.v.'in hanımlarının söylediklerini kendisine nakletti. Bunun üzerine Mervan: «— Ebu Muhammedi Bineğin kapıda, Ebu Hureyre'ye de git, o şimdi Akik'deki tarlasmdadır. Durumu ona anlat» dedi. Abdurrahman'la binerek gittik. Ebu Hureyre'nin yanına vardık. Abdurrahman konuştu ve bunu ona anlattı. Ebu Hureyre: «— Ben bunu bilmiyorum. Bana biri söylemişti» dedi. Diğer tahric: İbn-i Mace hariç tüm kütüb-i sitte. MÜSLİM RİVAYETİ; HEM DAHA UZUN HEM İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımları Hz. Aişe ve Ümmü Seleme'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ihtilam olmadan cima dolayısıyla cünüp olarak sabahlar, sonra (gusleder), o gün yine orucunu tutardı'. Diğer tahric: Buharî, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Ata b. Yesar anlatıyor: Adamın biri Ramazan'da oruçlu iken hanımını öptü. Bunun üzerine son derece üzüldü. Hemen durumu sorması için hanımını gönderdi. Kadın Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Ümmü Seleme'nin yanına geldi. Olanları anlattı. Ümmü Seleme: «— Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem da oruçlu iken öpüyor!» dedi. Kadın döndü, Ümmü Seleme'nin sözünü kocasına anlattı. Adamın kızgınlığı daha da arttı: «— Biz Resulullah gibi değiliz! Allah onun her istediğini helal kıldı» diye çıkıştı. Kadın tekrar Ümmü Seleme'ye geldi. Yamnda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de vardı. Nebi s.a.v.: «—Bu kadının ne işi var?» diye sordu. Ümmü Seleme durumu arzedince Nebimiz: «— Benim de öptüğümü söylemedin mi?» Ümmü Seleme: «<— Söyledim.» deyince, kadın tekrar kocasına döndü, durumu anlattı. Adamın öfkesi yine arttı ve: «— Biz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gibi değiliz. Allah ona her istediğini helal kıldı!» dedi. Bunu duyan Nebi s.a.v. kızdı ve şöyle buyurdu: «Allah'a yemin ederim ki sizin Allah'tan en çok korkanınız ve hangi hususlarda sınırı aşmıyacağını en iyi bileninizim.»>
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha anlatıyor: «Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, oruçlu iken hanımlarından bazılarını öperdi.» Hz. Aişe bunu nakletti ve güldü. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Yahya b. Saîd'den: Ömer b. Hattab'm hanımı Atike, Hz. Ömer oruçlu iken onun başını öper, Ömer de ona mani olmazdı
- Bāb: ...
- باب ...
Talha'nın kızı Aişe anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Hz. Aişe'nin yanında idim. Kocam Abdullah b. Abdurrahman b. Ebî Bekr de geldi. Oruçlu idi. Hz. Aişe ona: «— Niçin hanımına yaklaşıp onu öpmüyor, onunla oynaşmıyorsun?» dedi. Kocam: «— Oruçlu oruçlu öpebilir miyim?» deyince Hz. Aişe: «—Evet.» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd b. Eslem'den: Ebu Hureyre ve Saîd b. Ebî Vakkas oruçlu iken öpmeye izin verirlerdi
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'ten rivayete göre Hz. Aişe: «— Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçlu iken öperdi.» dedikten sonra: «Hanginiz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den daha çok nefsine hakimdir?» dermiş
- Bāb: ...
- باب ...
Urve b. Zübeyr der ki: Oruçlu iken öpmenin insanı hayıra götüreceğini sanmıyorum
- Bāb: ...
- باب ...
Ata b. Yesar’dan: Abdullah b. Abbas’a oruçlunun hanımını öpüp öpemiyeceği soruldu.Yaşlıya izin verdi, gence vermedi
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi’den: Abdullah b. Ömer, oruçlu iken öpüşmeyi ve oynaşmayı yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Abbas'tan: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'nin fethedildiği sene Ramazanda Mekke'ye gitmek üzere yola çıktı. Medinn'yo yodi, Mekke'ye üç konak mesafedeki Kedîd'e gelince orucunu bozdu. Bunun üzerine seferdeki bütün müslümanlaı: oruçlarını bozdular. Çünkü ashab Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in her emrini yerine getiriyorlardı. Diğer tahric: Buhari, savm; Muslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bekir b. Abdurrahman (r.a.}'dan nakledilmiştir: "Ashabtan bazıları şöyle demişlerdir: "Rasuluilah Sallallahu Aleyhi ve Sellem fetih senesi ashabına oruçlarını bozmalarını emrederek: "Düşmanlarınıza karşı kuwetlenin buyurdu ve kendisi oruç tutmaya devam etti. Ebu Bekir dedi ki: "Bana anlatan şöyle dedi: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ın Arc denilen yerde sıcaktan dolayı veya susuzluktan dolayı başına su döktüğünü gördüm ve kendisine: "Ey Allah'ın Rasulü! bazı kimselerle birlikte oruç tutmaya devam ediyoruz" denildi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Kedid denilen yere gelince bir kap istedi ve su içti. Bunun üzerine herkes orucunu bozdu." Diğer tahric: Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Malik (r.a.)'den rivayete göre, şöyle demiştir: "Ramazanda Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir yolculuğa çıkmıştık. Oruç tutanlar tutmayanları tutmayanlar da tutanları kınamadı. " Diğer tahric: Buharı, Savm
- Bāb: ...
- باب ...
Hamza b. Amr el Eslemi (r.a.), Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: "Ey Allah'ın Rasulü! Ben oruç tutan biriyim, yolculukta da oruç tutabilir miyim? diye sordu. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: "Dilersen tut, dilersen tutma" buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi' (r.a.)'den rivayete göre, Abdullah b. Ömer yolculukta oruç tutmazdı. (Sadece İmam-ı Malik'in Muvatta'ında geçmektedir)
- Bāb: ...
- باب ...
Hişam b. Urve (r.a.) babasından naklediyor, Urve Ramazan ayında sefere çıkardı biz de beraberinde çıkardık. Urve oruç tutar, biz tutmazdık. Bize oruç tutun diye de emretmezdi. (Sadece İmam-ı Malik'in Muvatta'ında geçmektedir)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den: Adamın biri Ramazanda orucunu bozmuştu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona ya bir köle azad ederek, ya iki ay devamlı oruç tutarak, ya da altmış fakiri doyurarak kefaret vermesini emretti. Adam: «Bulamam.» deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir sele hurma getirilmişti: «Al bunu tasadduk et.» buyurdu. Adam: «Ya Resulallah! Benden daha muhtaç kimse yok.» deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yan dişleri görülecek şekilde güldü ve: « Onu ye!» buyurdu Diğer tahric: Buhari: (4/163), Müslim 2/781 (1111), Ebu Davud (2390) ve Ahmed (10360...) rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Saîd b. Müseyyeb'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir bedevi geldi. Adam «Mahvoldum!» diyerek başına vuruyor, saçını başını yoluyordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine: «—Ne bu hal?» diye sordu. Adam: «— Ramazanda oruçlu iken hanımımla cima yaptım.» dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Bir köle azad edebilir misin?» diye sordu. Adam: «— Hayır!» dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Bir dişi deve fidye verebilir misin?» buyurdu. Adam: «— Hayır!» dedi. Bunun üzerine Nebi s.a.v. adam'a: «— Öyleyse otur!» dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir sele hurma getirildi. «—Al bunu tasadduk et.» dedi. Adam: «— Benden daha muhtaç kimse yok.» deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Onu ye, eşinle münasebette bulunduğun günün orucunun yerine bir gün kaza et!» buyurdu. Ata'dan: Said b. Müseyyeb'e «bir selede kaç hurma vardır?»diye sordum. «On beş, yirmi sa' arasıdır!» diye cevap verdi. İbn Abdilber der ki: "Bu hadis, bütün Muvatta ravilerinde böylece mürseldir. "Hadis, Sahîh yollarla manaca muttasıldır. Ancak, "Bir dişi deve fidye verebilir misin? kısmı hariç
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi'den: Abdullah b. Ömer oruçlu iken kan aldırırdı. Sonradan bunu terkederek oruçlu iken iftar edinceye kadar kan aldırmadı
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab'dan: Sa'd b. Ebî Vakkas ve Abdullah b. Ömer, aruçlu iken kan aldırırlardı
- Bāb: ...
- باب ...
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Aişe'den: Kureyşliler, cah-liyye devrinde Aşure günü oruç tutarlardı. O zaman Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'de oruç tutardı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye hicret edince yine oruç tuttu ve tutulmasını da emretti. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra aşure günü orucu terkedildi. Sadece isteyen tuttu, istemeyen tutmadı. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Humeyd b. Abdurrahman b. Avf dan: Muaviye b. Ebî Süfyan haccettiği sene Aşure günü minbere çıkarak: «— Ey Medine'liler! Alimleriniz nerede? Bugün için ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in 'Bugün aşuredir, size oruç farz değil ama ben oruçluyum. İsteyen tutsun, istemeyen tutmasın,' buyurduğunu duydum.» diyordu. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'den: Duyduğuma göre Ömer b. Hattab Haris b. Hişam'a haber göndererek: «—Yarın aşure günüdür. Onun için ailene oruç tutmalarını emret.» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ramazan ve Kurban bayramlarında oruç tutmayı yasakladı. Diğer tahric: Müslim, Siyam
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem birkaç gün hiç iftar etmeden oruç tutmayı (savm-ı visal) yasakladı. Bunun üzerine Ashap: «—Ya Resulallah! Siz öyle yapıyorsunuz ya?» deyince: «— Ben sizin gibi değilim, bana yediriliyor da, içiriliyor da.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Savm-ı visal tutmayın! Savm-ı visal tutmayın!» Bunun üzerine Ashap: «— Sen öyle tutuyorsun ya Resulallah!» diye itirazda bulununca Nebi s.a.v.: «— Ben sizin gibi değilim. Ben, rabbim bana yedirdiği ve içirdiği halde geceyi geçiririm.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Savın; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'den: Said b. Müseyyeb'e: «— Bir ay oruç tutmayı adayan kimse nafile oruç tutabilir mi?» diye soruldu. Saîd: «— Nafileden önce adağını tutsun» cevabını verdi. İmanı Malikten: Süleyman b. Yesar'ın da böyle bir fetvasını duymuştum. Bir kimse köle azat etmeyi, oruç tutmayı, sadaka vermeyi veya eve fidye vermeyi adamış olarak ölse, adağının malından yerine etirilmesini vasiyet etse, sadaka ve deve fidyesi malının üçte irinden verilir. Bunun gibi onlara diğerlerinden öncelik tanınır, lünkü farz olan adaklar nafileler gibi değildir, bu yüzden özellik-i terekenin tamamından değil üçte birinden ödenir. Çünkü bu işinin malının tamamından ödenmesi mümkün olsa o zaman üzerine bir ömür boyu farz olan ibadetleri ölünceye, mal varislerin oluncaya ve bu ibadetleri artık eda etme imkanı kalmayıncaya kadar geciktirirdi. Belki de bu ödemeler bütün malını kapsardı. Kişinin böyle bir yetkisi yoktu
- Bāb: ...
- باب ...
İmam Malik'ten: Abdullah b. Ömer'e, «— Bir kimse başka birinin yerine oruç tutabilir veya namaz kılabilir mi?» diye sorulurdu. O da: «— Bir kimse, başka bir kimsenin yerine ne oruç tutabilir, ne de namaz kılabilir!» cevabını verir
- Bāb: ...
- باب ...
Halit b. Eslem'den; Ömer b. Hattab, bulutlu bir Ramazan gününde güneş battı, akşam oldu zannederek orucunu açtı. Biraz sonra bir adam gelerek: «— Mu'minlerin emiri! Güneş çıktı!» dedi. Bunun üzerine Ömer: «— Telafisi kolay!» Biz içtihat ettik diye karşılık verdi. İmanı Malik der ki: Hz. Ömer, "telafisi kolay" sözüyle bize göre —Allah bilir ya— kaza etmeyi, kaza etmenin kolaylığını kasdetmiş ve "yerine bir gün oruç tutarız" demek istemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi'den: Abdullah b. Ömer şöyle derdi: «Hastalık veya yolculuk sebebiyle Ramazan orucunu kazaya bırakan kimse, bıraktığı oruçları tutmaya başlayınca aralıksız tutar.»
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab'dan: Abdullah b. Abbas'la Ebu Hureyre kazaya kalan Ramazan oruçlarının sürekli olarak mı, yoksa aralıklarla da tutabileceği konusunda ihtilafa düştüler. Biri «aralıklarla tutulabilir», diğeri «aralıksız tutulması lazımdır» dedi. Fakat hangisinin «aralıklı», hangisinin «aralıksız» dediğini hatırlamıyorum
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'den; Oruçlu iken isteyerek istifra edenin o günkü orucunu kaza etmesi lazımdır. Elinde olmadan istifra edene kaza lazım gelmez
- Bāb: ...
- باب ...
Yüce Allah'ın «Kadınlarına zıhar yapıp sonra sözlerinden dönenler...» Mücadele, 3. âyeti hakkında İmâm-ı Mâlik der ki: Bu âyetin tefsiri işittiğime göre şöyledir: Adam karısına zıhar yapar (sırtın annemin sırtı gibi der), sonra da karısına yaklaşmaya karar verirse, ona keffaret vacip olur. Şayet karısına zıhar yaptıktan sonra yaklaşmaya karar vermeyerek boşarsa, üzerine kefaret vacib olmaz. Bundan sonra tekrar evlenirse zıhar keffareti vermeksizin ona dokunamaz
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab'tan: Hz. Aişe ve Hafsa sabahleyin oruçlu olarak kalktılar. Kendilerine yemek getirilmişti, onu yiyerek oruçlarını bozdular. Bu sırada yanlarına Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi. Hz. Hafsa hemen Hz. Aişe'den önce söze başlayarak : «—Ya Resulallah! Aişe ile ben sahurda nafile oruç tutmaya niyet etmiştik, fakat bize birinin yiyecek hediye getirdiğini görünce orucumuzu bozduk! dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Öyleyse, yerine başka bir gün kaza tutarsınız,» buyurdu. İbn Abdilber der ki: "Malik'ten sadece mürsel olarak sahihtir." Mevsul olarak da rivayet edilir: Ebu Davud, Savm; Tirmizî, Savm
- Bāb: ...
- باب ...
İmâm-ı Mâlik der ki: Zıhar yapan bir kimse ilâ da yapmışsa, ayrı ayrı keffaret gerekir. Ancak (aczinden) zıhar keffaretiyle dönmek istemiyorsa îlâ (yemin) keffaretiyle dönebilir
- Bāb: ...
- باب ...
Resulullah s.a.v.'in hanımı Hz. Aişe'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hiç oruçsuz gün geçirmiyor diyemiyeceğimiz kadar oruç tutar, devamlı oruç tutuyor demiyeceğimiz kadar da oruçsuz gün geçirirdi. Ramazan ayından başka hiçbir ayın tamamım oruçlu geçirdiğini görmedim. Şa'ban ayında tuttuğundan daha fazla da hiçbir ayda oruç tuttuğunu görmedim. Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «Oruç kalkandır, onun için oruçlu, fena bir söz söylemesin, cahillik yapmasın. Şayet birisi ona elle veya sözle sataşırsa ben oruçluyum! Ben oruçluyum! desin.» Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. naklediyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «Nefsim elinde olan (Allah)'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah indinde miskten daha güzeldir. Bunun için Allah Teala şöyle buyurur: «Kulum yemesini, içmesini ve her türlü arzusunu benim için terk ediyor. Oruç ise benim rızam içindir, onun mükafatını ancak ben veririm. Yapılan her iyiliğin mükafatı on katından yedi yüz katına kadardır, fakat oruç benim içindir, onun mükafatını sadece ben verebilirim.» Diğer tahric: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.'den: Ramazan ayı geldiği zaman Cennetin kapıları açılır, cehenneminkiler kapanır, şeytanlar da bağlanır. Burada hadis, mevkuf olarak yer almıştır. Mevsul olarak da rivayet edilmiştir: Buhari, Savm; Müslim, Sıyam BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN