Muwatta Malik
...
(3) Kitāb: Prayer
(3) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Yahya b. Said anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, cemaatin namaza toplanması için iki tahta alıp birbirine vurulmasını istemişti. O günlerde Abdullah b. Zeyd el-Ensarî (r.a.), rüyasında iki tahta görünce «bunlar Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ın istediği tahtalara benziyor,» dedi. Kendisine: «Namaz için ezan okumaz mısınız?» denildi. Uyanınca Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip rüyasını anlattığında, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ezan okunmasını emretti. Diğer tahric: Ebu Davud, Salat; Tirmizî, Salat; İbn Mace, Ezan
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd el-Hudrî (r.a.)'den, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Ezanı işitince müezzinin dediklerini siz de aynen söyleyin» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: «— İnsanlar ezandaki ve birinci saftaki fazileti bilselerdi, ezan okumak ve ilk safta bulunmak için kur*a çekmekten başka İmkan da olmasaydı, mutlaka kur*a çekerlerdi. Eğer namaza erken gelmenin faziletini bilselerdi erken gelmek için yarışırlardı. Yatsı ve sabah namazlarının ecir ve sevabını bilselerdi —sürünerek de olsa— onlara gelirlerdi». Diğer tahric: Buhari, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den, Resuluîlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «Kaamet edilince koşarak namaza gelmeyin, ona ağır ağır gelin, yetişebildiğiniz rekatları imamla kılın, yetişemediğinizi kendiniz tamamlayın. Çünkü siz namaza yöneldiğiniz sürece namazda sayılırsınız « Diğer tahric: Buharî, Ezan; Müslim, Mesacid
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebî Sa'saa el-Ensarî babası Abdullah'tan: Ebu Said el-Hudrî (r.a.) bana şöyle söyledi: Görüyorum ki koyunu ve kır'ı çok seviyorsun. Kırda koyunlarının yanında olduğun vakit, namaz için yüksek sesle ezan oku. Zira Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'dan işittim; şöyle buyurdu: «Müezzinin sesini işiten cin, insan ve her şey kıyamet günü ona şahitlik eder.» Diğer tahric: Buharî, Ezan
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyreden Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ın şöyle buyurduğu rivayet olundu: «— Ezan okunurken şeytan yellene yellene ezanı işitemeyeceği yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. Kaamet getirilirken yine kaçar, bitince tekrar döner. Hatta namaz kılanın kalbine kadar girip "filan şeyi hatırla, filan şeyi hatırla" diyerek ona akla gelmedik şeyleri hatırlatarak kaç rek'at kıldığını unutturacak derecede onu şaşırtır.» Diğer tahric: Buharî, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Sa'd es-Saidî'nin oğlu Sehl der ki: îki vakitte göklerin kapıları açılır, dua edenlerin çoğunun duası kabul olunur: Ezan okunurken ve Allah'ın dini uğrunda savaşırken
- Bāb: ...
- باب ...
îmam Malik'den şöyle rivayet edilir; Müezzin, Hz. Ömer'e gelerek kendisini sabah namazına çağıracaktı, uyuduğunu görünce: «— Essalatu hayrun minennevm» (Namaz uykudan hayırlıdır) dedi. Bunu işiten Ömer (r.a.) bu sözü sabah namazı ezanına ilave etmesini emretti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Süheyl, babası Malik'ten şöyle rivayet etti: Güvenilir kişilerden gördüğüm, her namaz vaktinde ezan okumalarıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Îmam Malik, Nafi'den şöyle rivayet eder: Abdullah b. Ömer Baki'de idi, ezanı işitince hızla mescide gitti
- Bāb: ...
- باب ...
Nafî der ki: Rüzgarlı ve soğuk bir gecede Abdullah b. Ömer ezanı okuyarak: «— Namazınızı yükünüzün yanında kılın.» diye seslendi. Daha sonra: «Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, müezzine: «— Soğuk ve yağmurlu gecelerde, namazınızı yüklerinizin yanında kılın!» diye seslenmesini emrederdi,» dedi. Diğer tahric: Buharî, Ezan; Müslim, Salatu'l-Musafirin
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi şöyle rivayet etti: Abdullah b. Ömer (r.a.) yolculukta yalnız sabah namazında ezan okur ve kaamet eder, diğer vakitlerde yalnız kaamet getirirdi ve «— Ezan, cemaatle namaz kılınınca gerekir.» derdi
- Bāb: ...
- باب ...
Said b. el-Müseyyeb den şöyle rivayet edildi: Kırda namaz kılan kimsenin sağında bir melek ve solunda bir melek onunla beraber kılarlar. Ezan okur, kaamet eder, yahut yalnız kaamet eder, namaz kılarsa arkasında dağlar kadar melekler de namaz kılar. (Sevabını kendisine bağışlarlar)
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Umer (r.a.j Resululiah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: «— Bilal ezanı şafaktan önce okuyor. İbn Ümmi Mektum ikinci ezanı okuyuncaya kadar sahur yemeğini yiyin ve için.»)
- Bāb: ...
- باب ...
Salim b. Abdullah şöyle rivayet etti: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «— Bilal ezanı erken okuyor. İbni Ümmi Mektum ezan okuyuncaya kadar sahur yemeğini yiyin ve için,» buyurdu. İbni Ümmi Mektum a'ma idi, ona: «Şafak söktü» denilmeden ezanı okumazdı. İbn Abdilber der ki: "Birinci isnadın mevsul olduğu konusunda İmam Malik'e muhalefet edilmemiştir." Bu hadisi ise, Yahya ve pekçok ravi, mürsel olarak rivayet eder. Ka'nebî, bunu babasından mevsul olarak nakleder
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer (r.a.) der ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaza dururken ellerini kulaklarının hizasına kadar kaldırırdı. Başını rukudan kaldırınca da ellerini kaldırır ve «Semiallahu limen hamideh, rabbena lekel-hamd» derdi. Secdeye varırken ve secdeden kalkarken ellerini kaldırmazdı. Diğer tahric: Buhari, Ezan; Müslim,. Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ali r.a.’in oğlu Hz. Hüseyn r.a.'in oğlu Ali şöyle rivayet eder: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazda rüku ve secdeye eğilirken ve secdeden kalkarken tekbir alırdı. Allah'ın rahmetine kavuşuncaya kadar namazı hep böyle kıldı
- Bāb: ...
- باب ...
Süleyman b. Yesar, ResuluHah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in tekbir alırken ellerini kaldırdığını rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf der ki: Ebu Hureyre (r.a.) bize namaz kıldırır, eğilirken ve doğrulurken tekbir alırdı. Namazdan sonra: «— Vallahi namazı, Resulullah'ın namazına en çok benzeyen benim,» dedi. Diğer tahric: Buharî, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Anır b. Râfi anlatıyor: Mü'minlerin annesi Hafsa Mushaf-ı şerifi yazarken: «Hafizuu alessalevaati vessalâtil vustaa ve kumu lillâhi kaanitiyn» âyetine gelince bana haber ver dedi. Bu âyete ulaştığımı kendisine bildirince, bana şöyle yazdırdı: «Hafizuu alessalevaati vessalâtil vustaa —ve salâtil asri —ve kûmu lillâhi kaanitiyn.» Bu hadisi Malik, mevkuf olarak Rivâyet etmiştir. yorumlara göre, "es-Salatu’l-vustâ", ikindi namazıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Keysan oğlu Vehb der ki: Cebir bin Abdullah (r.a.) bize namazda tekbir almayı öğretir, eğilirken ve doğrulurken tekbir almamızı emrederdi
- Bāb: ...
- باب ...
Cübeyr bin Mut'im (r.a.): Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ın akşam namazında «Tur suresini okuduğunu işittim» dedi. Diğer tahric: Buhari, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Abbas (r.a.} der ki: «Vel Murselati Urfen» (Murselat) suresini okuyordum. Bunu işiten anam —Ümmü fadl binti Haris—- «— Oğlum! Bu sureyi okumakla bana Resulullah'ın akşam namazında okuduğu son işittiğim sureyi hatırlattın!» dedi. Diğer tahric: Buharî, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Abdillah es-Sunabihi anlatıyor: Ebu Bekr r.a.'in hilafeti zamanında Medine'ye gittim; arkasında akşam namazım kıldım. îlk iki rekatında Fatiha ile birer kısa sure okudu. Üçüncü rekatına kalkınca elbisem elbisesine ona yaklaştım, Fatiha ile «Rabbena la tuziğ kulubena ba'de iz hedeytena ve heb lena min ledunke rahmeten inneke entel vehhab» (Al-i imran 8) ayetini okuduğunu işittim
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi' der ki: Abdullah b. Ömer (r.a.) yalnız namaz kılarken (farz namazlarda) dört rekatta da Fatiha ve Kur'an'dan bir sure okurdu. Bazen de farz namazların birer rekatında iki ve üç sure okurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Bera b. A'zib (r.a.)'den şöyle rivayet olundu: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber yatsı namazım kıldım, namazda Ve't-Tini suresini okudu
- Bāb: ...
- باب ...
Ali b. Ebî Talib (r.a.) der ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem (erkeklere) ipek elbise giymeyi, altın yüzük takınmayı ve rükuda Kur'an okumayı yasak etti
- Bāb: ...
- باب ...
Beyadi (r.a.)'den şöyle rivayet olundu: Ashab'dan bazıları yüksek sesle okuyarak namaz kılıyorlardı. Yanlarına gelen Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «— Namaz kılan kimse Rabbine niyaz etmekte ve Rabbinin huzurundadır. Kur'an'ı yüksek sesle okuyarak biribirinizin huzurunu bozmayın.» Diğer tahric: Müslim, Libas ve'z-Zîne
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Malik (r.a.) der ki: Ebu Bekir, Ömer ve Osman'ın arkalarında namaz kıldım, bunların hiç biri namaza başladıklarında besmeleyi (açıktan) okumuyorlardı. Bu hadis, Ebu Said el-Hudrî'den gelmiştir: Ebu Davud, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Süheyl babası Malik'ten naklen şöyle rivayet eder: Ömer b. el-Hattab (r.a.) namaz kılarken, kıraatini Ebu Cehm’in el-Belat dakı evinin yanından işitiyorduk. el-Belat: Medine'de Mescid-i Nebevi ile çarşı arasındaki bir yerin ismidir
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi' der ki: Abdullah b. Ömer (r.a.) Cehri (açıktan) okunan namazlarda, imama yetişemediği rekatları kılarken cehri okurdu. Ruman oğlu Yezid der ki: Cübeyr b, Mut'im'in oğlu Nafî'nin yanında namaz kılıyordum, biz namazda iken (kıraatta duraklayınca) bana işaret etti, ben de hatırlayamadığı yeri söyledim
- Bāb: ...
- باب ...
Hişam babası Urve'den naklen dedi ki: Ebu Bekir (r.a.) sabah namazını kıldı, iki rekatta da Bakara suresini okudu
- Bāb: ...
- باب ...
Urve, Amir b. Rebia' oğlu Abdullah'ın şöyle söylediğini rivayet etti: Ömer (r.a.)'in arkasında sabah namazını kıldık, namazda ağır ağır Yusuf ve Hac surelerim okudu. Urve der ki: Abdullah'a: «— O halde Ömer (r.a.) şafak atınca kalkıyordu» dedim. O da: «— Evet,» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Furafisa b. Umeyr el-Hanefi der ki: Yusuf suresini Hz. Osman'ın sabah namazında çok çok okumasından ezberledim
- Bāb: ...
- باب ...
Nâfi anlatıyor: Abdullah b. Ömer, Mina'da iken imama uyduğu zaman namazları dört rekât, tek başına kıldığı zaman ise iki rekât olarak kılardı. Şeybanî
- Bāb: ...
- باب ...
Kureyz oğlu Amirin azatlısı Ebu Said rivayet eder: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, namaz kılan Ubey b. Ka'b r.a.'a seslendi, namazı bitirince camiden çıkmak üzere olan Resul-i Ekrem'e yetişti. Nebi s.a.v., Ubey'in elini tuttu ve şöyle buyurdu: «— Allah'ın ne Tevrat'ta, ne İncirde, ne de Kur*an'da benzerini indirmediği surenin önemini öğrenmeden mescid'den çıkmamanı istiyorum.» Ubey der ki: «Bunu işitince onu öğrenmem için adımlarımı yavaşlattıktan sonra: «—Ya Resulallah! Bana va'dettiğin sureyi öğret!» dedim.» Resulullah: «— Namaza başlayınca ne okursun?» buyurdu. Ben de: «—Elhamdü lillah'i Rabbil alemin...» diye başlayıp Fatiha'yı sonuna kadar okudum. Bitirince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: •— İşte bana verilen Kur*an-ı Azim'in en yüce suresi budur. Bu sure yedi ayettir» buyurdu. Buharİ (Tefsir) bunun benzerini, Ebu Saîd el-Mualla'dan tahric eder
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir bin Abdullah der ki: Bir kimse namazda Fatiha okumazsa, namaz kılmamış olur. Ancak imamın arkasında kılıyorsa okumayabilir
- Bāb: ...
- باب ...
Hişam b. Zühre'nin azadlı kölesi Ebu's-Saib der ki: Ebu Hüreyre'den,Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim. «— Bir kimse namaz kılar da, namazda Fatiha okumazsa, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, tamam değildir.» Ebu's-Saib devam ederek dediki: «— Bunu işitince Ebu Hüreyre'ye: «— Ya Ebu Hüreyre! Bazen imamın arkasında kılıyorum, o zaman da Fatiha okuyacak mıyım?» deyince Ebu Hureyre kolumu sıktı, sonra şöyle dedi: «— Ey İranlı! O zaman da Fatiha'yı sessiz okursun. Çünkü ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle derken işittim: «Allah Teala buyurur ki; «Namazı (= mana bakımından Fatihayı) kulumla aramda ikiye paylaştırdım. Yarısı benim, yarısı kulumundur. Kuluma istediği verilecektir. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «(Fatiha'yı) okuyun» dedi ve şöyle devam etti: «Kul: «Elhamdulillahi Rabbi'l-Alemin» dediğinde, Allah: Kulum bana hamdetti. der. Kul: «Errahmani'r-rahim» deyince Allah: Kulum bana sena etti» der. Kul: «Maliki yevmiddin» deyince, Allah: «Kulum beni övdü ve bana tazim etti» der. Kul; «İyyake na'budu ve iyyake nestaîn» deyince Allah: «Bu ayet kulumla aramdadır. Kuluma istediği verilecektir» der. Kul «İhdinessıratel müstakim. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayri'l mağdubi aleyhim veladdallîn» deyince Allah: «Bu ayetler kuluma aittir. Kuluma istediği verilecektir.» der. Diğer tahric: Müslim, Salat Ayrıca bkz. Şeybanî
- Bāb: ...
- باب ...
Hişam, babası Urve'den rivayet ederek der ki: Babam cemaatle namaz kılarken, imamın cehri (açıktan) okumadığı vakitlerde (Fatiha ve zammı sureyi) okurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Abdurrahman oğlu Rebia' der ki: «Kasım bin Muhammed, —İmamın arkasında iken, onun sesli okumadığı yerlerde— okurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Yezid bin Ruman dedi ki: «— Cübeyr bin Nut’im imamın arkasında —cehri okunmayan yerlerde— okurdu.» İmam Malik der ki: — İşittiklerim içerisinde en hoşuma gideni budur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kıraati açıktan yaptığı bir namazı kıldırdıktan sonra cemaate dönerek: «—Namazda benimle beraber sizden Kur'an okuyan oldu mu?» dedi. Cemaatten biri: «— Ben okudum, Ya Resulallah!» deyince: «—Ben de neden Kur'an okurken huzursuz ediliyorum, diyordum» buyurdu. Bu ihtar üzerine ashab, Resulullah'ın sesli okuduğu namazlarda Kur'an okumaya son verdiler. Diğer tahric: Nesaî, îftitah
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre Resulullah s.a.v.'in şöyle dediğim rivayet etti: îmam amin deyince, siz de amin deyin. Çünkü, kimin amin demesi meleklerin «amin» demesine rastlarsa, onun geçmiş günahları affolunur.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediği rivayet olundu: «İmam (Fatiha okurken) «ğayril mağdubi aleyhim veleddallin» deyince «amin» deyin. Çünkü kimin amin demesi meleklerin amin demesine rastlarsa geçmiş günahları affolunur.» Diğer tahric: Buhari ,Ezan; Müslim,Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den Resul-i Ekrem'in şöyle buyurduğu rivayet edildi: «—Sizden biri «amin» deyince, gökte melekler de «amîn» derler, îki «amin» deyiş birbirine rastlayınca, kulun geçmiş günahları affolunur.» Diğer tahric: Buharı, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediği rivayet edildi: «İmam «Semiallahu limen hamideh» deyince, «Allahümme Rabbena lekel hamd» deyiniz. Kimin bu sözü meleklerinkine rastlarsa geçmiş günahları affolunur.» Diğer tahric: Buhari, Ezan; Müslim, Salat
- Bāb: ...
- باب ...
Ali bin Abdurrahnab el-Muaviye: Namazda çakıl taşlarıyla oynuyordum. Bunu gören Abdullah b. Ömer (r.a.): «— (Namazda) Resulullah'ın yaptığı gibi yap,» dedi. «— Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem nasıl yapardı?» dedim «— Resulullah namazda tahiyyata oturunca, sağ elini sağ uyluğunun üzerine koyar, parmaklarını yumar, şehadet parmağı ile işaret eder. Sol elini de sol uyluğunun üzerine koyardı,» dedi. Diğer tahric: Müslim, Mesacid
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Dinar dediki Abdullah bin Ömer’den işittim: «— (Namaz kılıyordum.) Yanımda da bir adam kılıyordu. Dördüncü rekatta tahiyyata oturunca bağdaş kurdu. Namazı bitirince: *— Niçin böyle oturdun?» deyince adam: *—Sen de böyle yapıyorsun.» dedi. Bunun üzerine Abdullah: k— Ben özürlüyüm. Ayaklarımdan rahatsızım,» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Muğire bin Hakîm dedi ki: Abdullah bin Ömer iki secdede de ayaklarının altını yere yaslayıp dizlerini bükerek oturuyordu. Namazdan sonra Mugire, niçin böyle yaptığını sorunca, Abdullah: «— Namazda böyle oturmak sünnet değildir. Ben, ayağım rahatsız olduğu için böyle oturuyorum!» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ömer'in oğlu Abdullah anlatır: Babam Abdullah namazda bağdaş kurup oturuyordu. Ben de öyle yaptım. — O zaman henüz gençtim.— Babam Abdullah: «— Öyle oturma. Namazda sünnet olan oturma, sağ ayağını dikip sol ayağın üzerine oturmaktır.» dedi. Ben de: «— Sen bağdaş kurup oturuyorsun» deyince: «— Ayaklarım beni taşımıyor,» dedi. Diğer tahric: Buhari, Ezan
- Bāb: ...
- باب ...
Yahya bin Said dediki Kasım bin Muhammed bize —Tahiyyat sırasında— nasıl oturulacağını öğretti: Sağ ayağını dikti, sol ayağını yatırdı, sol uyluğunun üzerine oturdu. Ayağının üzerine oturmadı. Daha sonra; «Böyle oturmayı bana, Hz. Ömer'in torunu Abdullah Öğretti, babası Abdullah'ın da böyle oturduğunu söyledi,» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman bin Abdulkari’ dedi ki: Ömer b. el-Hattab'ı minberde cemaata teşehhüdü şöyle öğretirken işittim: «Ettehiyyatu lillahi, ezzakiyatu lillahi, et-tayyibatu essalevatu lillahi, es-selamu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu. Esselamu aleyna ve ala ibadillahissalihin. Eşhedu enla ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluh.»
- Bāb: ...
- باب ...
Kasım b. Muhammed, Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zevcesi Aişe (r.anha)'nın, Teşehhüdü şöyle okuduğunu rivayet etti: «Ettehiyyatu ettayyibatu essalevatu ezzakiyatu lillahi. Eşhedü enla ilahe illallahü vahdehu la şerike lehu, ve enne Muhammeden abduhu ve resulunu. Esselamu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu, esselamu aleyna ve ala ibadillahissalihin, Esselamu aleyküm.»
- Bāb: ...
- باب ...
Sâî'd b. Müseyyeb'den: Bütün rekâtlarında oturulan hiç bir namaz ve namazın (iki rekâtlık) sünneti yoktur. Ancak, bir rekâtına yetişilemeyen akşam namazının farzı müstesnadır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre şöyle anlattı: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem (dört rekatlı namazda) iki rekatta selam verdi, Zülyedeyn: «— Ya Resulullah! Namaz mı kısaldı, yoksa unuttun mu?» dedi. Bunun üzerine cemaate dönerek: «—Zülyedeyn'in dediği doğru mu?» deyince: «—Evet,» dediler. Bunun üzerine Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki rekat daha kıldıktan sonra selam verdi, sonra tekbir alarak her zamanki secdesi gibi yahut daha uzun (sehiv için) secde yaptı, başını kaldırıp tekbir aldıktan sonra tekrar secde yaptı, sonra başım kaldırdı. Diğer tahric: Buhari, Sehv; Müslim, Mesacid
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre şöyle anlattı: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ikindi namazını kılarken iki rekatta selam verdi. Bunun üzerine Zülyedeyn kalktı: *— Ya Resulallah! Namaz mı kısaldı, yoksa unuttun damı iki rekatta selam verdin?» deyince: «— Bunların hiç biri olmadı,» demesinin üzerine: «— Ya Resulallah! Mutlaka biri olmuştur,» deyince Resulü Ekrem cemaate dönerek: «—Zülyedeyn doğru mu söyledi?» dedi. Ashab da: *— Evet» deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kalktı, kalan iki rekatı kıldı, selam verdikten sonra oturduğu yerde iki sehiv secdesi yaptı. Diğer tahric: Müslim, Mesacid
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bekir bin Süleyman, bana şöyle rivayet edildi dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gündüz namazlarından öğle yahut ikindi namazında iki rekatta selam verince, Züşşimaleyn: «— Ya Resulallah! Namaz mı kısaldı, yoksa unuttun mu?» dedi. Resulü Ekrem de: «— Ne namaz kısaldı, ne de unuttum» deyince Züşşimaleyn: «— Mutlaka bunun biri oldu, ya Resulallah» dedi. Bunun üzerine Resulullah cemaate dönerek: «— Zülyedeyn doğru mu söylüyor?» dedi. Onlar da: «— Evet, ya Resulallah!» deyince Resulullah kalan rekatları tamamlayıp, (sehiv secdesi yaptıktan) sonra selam verdi. îbn Abdilber der ki: Bütün raviler hadisi, Malik'ten mürsel olarak rivayet etmiştir. Müslim (Mesacid), Ebu Said eI-Hudri"den mevsul olarak rivayet eder
- Bāb: ...
- باب ...
İmâm-ı Mâlik’den: Duyduğuma göre Ali b. Ebi Talib mezarlara başını koyar ve üzerlerine uzanırmış. Mâlik şöyle demiştir: Mezarlar üzerine oturmak yasaklanmıştır. Benim kanaatime göre bu yasak, mezarları kirletmemek için olsa gerek
- Bāb: ...
- باب ...
Ata bin Yesar, Resulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: «— Hanginiz namazda —üç mü, dört mü?— kaç rekat kıldığı hususunda şüphelenirse, bir rekat daha kılsın, oturarak selam vermeden önce iki secde yapsın. Şayet son kıldığı beşinci rekat olursa, sehiv secdesi onu çift (yani altı rekat) yapar. Yok eğer dört rekat olmuş ise, sehiv secdesi (namazda vesvese vermek isteyen) şeytanı çatlatır.»
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer dedi ki: Hanginiz namazda kaç rekat kıldığı hususunda şüphelenirse, düşünsün, kanaatinin kuvvetli olduğu şekle göre namazını kılsın. Sonra da oturuyorken iki sehiv secdesi yapsın
- Bāb: ...
- باب ...
Ata' bin Yesar dedi ki: Abdullah b. Amr b. As'a ve Kabu'l-Ahbar'a namazı üç rekat mı, dört rekat mı kıldığı hususunda şüphelenen kimsenin ne yapması gerektiğini sordum, ikisi de: «— Bir rekat daha kılsın, sonra da oturuyorken iki secde daha yapsın,» dediler
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi* der ki: Abdullah b. Ömer (r.a.)'e: «Namazda unutan kimse ne yapmalı? diye sorulduğunda: «— Zihnen araştırsın, kanaatinin kuvvetli olduğu şekle göre namazını kılsın!» diye cevap verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Buheyne (r.a.) dediki; «Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize öğle namazını kıldırıyordu. îki rekat kılınca oturmadan kalktı. Namazı bitirince sehiv secdesi yaptıktan sonra selam verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.a.) anlatıyor: Huzeyfe oğlu Ebu Cehm (r.a.), Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e işlemeli zarif bir elbise hediye etti. O elbise ile namaz kıldı, namazı bitirince: «— Bu elbiseyi Ebu Cehm'e geri ver, namazda gözüm nakışlarına takıldı. Neredeyse namazda huzurumu kaçıracaktı.» buyurdu. Diğer tahric: Buharî, Salat; Müslim, Mesacid
- Bāb: ...
- باب ...
Hişam b. Urve'den naklediyor: Resuluîlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem işlemeli zarif bir elbise giyindi. Daha sonra onu Ebu Cehm'e verdi, ondan nakışsız, kalın kumaştan yapılmış elbise aldı. Ebu Cehm: «— Niçin değiştirdin, Ya Resulallah!» deyince: «—Namazda gözüm nakışlarına takıldı buyurdu. İbn Abdilber der ki: Bütün raviler Malik'ten mürsel olarak rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ebu Bekr r.a. anlatır: Ebu Talha el-Ensari bahçesinde namaz kıldığı bir sırada karşısında bir güvercin uçtu. Hayvan, şaşırmış gibi kaçacak bir yer arıyordu. Bu hal Ebu Talha'nın hoşuna giderek bir süre gözüyle kuşu takip etti. Daha sonra kendine geldi ama, kaç rekat kıldığını bilemedi. Bunun üzerine Ebu Talha: «Bu bahçemde huzurum bozuldu,» diyerek, Resulullah'ın yanına geldi ve: «— Ya Resulallah! Bahçem Allah için sadaka (vakıf) olsun, onu istediğin gibi kullan» dedi. İbn Abdilber der ki: Bundan başka bir yolla bu hadisin rivayet edildiğini bilmiyorum, munkati' bir hadistir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ebi Bekir (r.a.) rivayet ederek der ki: Ensardan bir adam Medine vadilerinden «Kuff» vadisindeki bahçesinde namaz kılıyordu. Meyvelerin olgunlaştığı bir zamandı. Ağaçlar başlarını dolduran hurma salkımlarını taşıyamıyordu. Bir ara Ebu Talha'nın gözleri ağaçlara takıldı ve meyveleri hoşuna gitti, daldı gitti. Daha sonra kendine geldi, bu sırada kaç rekat kıldığının farkında olamadı. Bunun üzerine Ebu Talha: «Bu malım huzurumu bozuyor. Beni namazda oyaladı,» dedi ve o sırada halife olan Hz. Osman (r.a.)'ın huzuruna gitti, ona durumu anlattı ve bu bahçem sadaka (vakıf) olsun. Onu hayır yerlere sarfet dedi. Hz. Osman da onu elli bin dirheme sattı. Parasını hayır yerlere harcadı. Ondan sonra o bahçeye «elli binlik» denildi