Muwatta Malik

...

(43) Kitāb: Blood-Money

(43) ...

Malik der ki: Bize göre ittifakla kabul edilen hüküm şu­dur: Kasden birinin el ve ayağını kıran kimsenin cezası diyet değil kısastır. Malik der ki: Yaraladığı kimsenin yarası iyileşinceye kadar hiç bir kimseye kısas yapılmaz. Yara iyileşince kısas yapı­lır. Kısas yapılan kimsenin yarası iyileşince, yaraladığı kimsenin yarası gibi olursa bu kısasdır. Fakat kısas yapılanın yarası daha fazla olur veya ölürse, önce yaralanıp kısas talep edene bir şey ge­rekmez. Kısas yapılan kimsenin yarası iyileşir de yaraladığı kim­se çolak kalır veya yarasının yerinde iz ve kusur kalırsa, ikinci de­fa kısas yapılmaz. Malik der ki: Fakat ona, elinin ilk halinden yaranın meydana getirdiği noksanlık kadar diyet verilir (tazminat öde­nir). Vücuttaki yaraların durumu da böyledir. Malik der ki; Bir kimse kasden vurup karısının gözünü çakarsa, yahut kolunu kusa, ya da parmağını kesse veya buna benzer şeyler yapsa kısas yapılır. Fakat koca karısına kasden iple veya çubukla vursa da arzu etmediği bir yaralama meydana gelse diyetini verir, kısas yapılmaz. Malik'e rivayet edildiğine göre Hazm oğlu Amr oğlu Muhammed oğlu Ebu Bekir uyluğun kırılmasında kısas yaptı

...
Referans:43 1594