Muwatta Malik

...

(46) Kitāb: The Decree

(46) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.'den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «Adem ile Musa münazara etti de Adem, Musa'ya üstün geldi. Musa Adem'e: «— Sen insanları azdıran ve cennetten çıkaran Adem misin?» dedi. Adem de ona: «— Sen Allah'ın her şeyin ilmini kendisine verdiği ve risaletiyle insanlar üzerine seçtiği Musa mısın?» dedi. Musa: — Evet.» deyince, Adem: «— Ben yaratılmadan önce bana takdir edilen şey dolayısıyla mı beni ayıplıyorsun?» dedi. Diğer tahric: Müslim, kader

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Cühen kabilesinden Yesar oğlu Müslim rivayet eder: Ömer b. Hattab (r.a.)'a: «Rabbim, Adem oğullarının sulbünden soyunu çıkarmış onlara; Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demiş ve buna kendilerini şahit tutmuştu. Onlar da: Evet: (Rabbimizsin) buna şehadet ettik demişlerdi.(İşte bu itiraf ettirme) kıyamet günü «Bizim bundan haberimiz yoktu» dememeniz içindi». [A'raf, 172] ayetin manası sorulunca: «—Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i işittim. Ona bu ayetin manası sorulduğunda şöyle buyurdu, dedi: «Şüphesiz ki Allah Teala Adem'i yarattı. Sonra eliyle sırtını sıvazlayıp ondan zürriyetini çıkardı ve «bunları cennet için yarattım, cennetliklerin amelini işleyecekler» dedi. Sonra Adem'in sırtına yine dokunup ondan bir nesil daha çıkardı ve «bunları cehennem için yarattım. Cehennem ehlinin amelini işleyecekler» buyurdu. Bunun üzerine bir adam: «— Ya Resulullah! O zaman amelin ne yararı var?» deyince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «— Şüphesiz ki Allah, kulu cennetlik yaratınca ölünce­ye kadar ona cennet ehlinin amelini işletir. Bu sebeple onu cennete sokar. Bir kul da cehennem için yaratılınca, ona ölünceye kadar cehennem ehlinin amelini işletir. Bu sebeple onu cehenneme sokar.» Diğer tahric: Ebu Davud, Sunne; Tirmizî, Tefsir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Malik'e şu rivayet edildi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «Size iki şey bırakıyorum. Bunlara sımsıkı bağlandığınız sürece, asla doğru yoldan sapmayacaksınız. Bunlar, Allah'ın kitabı ve Nebiinin sünnetidir.» buyurmuştur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Tavus el-Yemani'den: «Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabından bir takım insanlara yetişdim. Onlar, her şey kader iledir.» diyorlardı. Abdullah b. Ömer (r.a.)'ın da şöyle dediğini işittim: «Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dedi ki: «Her şey kader iledir. Hatta acizlik ile zeka bile.» Diğer tahric: Müslim, Kader

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Amr b. Dinar'dan: Abdullah b. Zübeyr (r.a.)'ın hutbesinde şöyle dediğini işittim: «Hidayete erdiren ve dalalete düşüren Allah'tır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Malik'in amcası İbn Malik oğlu Ebi Süheyl'den: Ömer b. Abdulaziz ile gidiyordum. Bana «— Şu kaderiyye grubu hakkındaki görüşün nedir?» deyince: «— Görüşüm, onları tevbeye davet etmendir. Tevbe ederlerse (ne ala) etmezlerse onları kılıçtan geçirirsin» dedim. Ömer b. Abdulaziz: «— Benim görüşüm de budur» dedi. İmam Malik der ki: Benim görüşüm de böyledir. Mahir: Kaderiye kaderi yok sayardı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre (r.a.)'dan: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:. «Bir kadın, kendisi evlenmek için kızkardeşinin boşanmasını istemesin. Çünkü kendisi için takdir edilen ne ise o olur.» buyurdu. Diğer tahric: Buharî, Kader

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ka'b oğlu Muhammed el-Kurazî anlattı: Muaviye b. Ebî Süfyan minberden şöyle hitabetti: «— Ey insanlar! Allah'ın verdiğine hiç bir şey engel olamaz. Allah'ın vermediğini de hiç kimse veremez. Güçlü kimseye, Allah'ın gücü karşısında hiç kimsenin gücü fayda vermez. Allah, hakkında hayır dilediği kimseyi dinde derin anlayışlı kılar.» sonra Muaviye: «Ben bu kelimeleri bu minber üzerinde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittim» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmam Malik'e rivayet edildiğine göre şöyle denildi: «Her şeyi gerektiği şekilde yaratan, hiç bir şey, takdir edip tayin ettiği vakti geçmeyen Allah'a hamdolsun. Bana Allah yeter. Allah, dua edeni işitir. Allah'dan başka dua edilecek bir makam yoktur.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmam Malik'e şöyle denildiği rivayet edildi: Hiç bir kimse rızkını tamamlamadan ölmez. O halde rızkınızı helal yoldan arayınız. Cabir'den manaca merfu' olarak gelmiştir: îbn Mace,Ticarat