Sahih Muslim
...
(0) Kitāb: Introduction
(0) ...
(Bize İshâk b. İbrahim de rivâyet etti. ki): Bize Nadr b. Şümeyl ile Ebû Âmir El-Akedî rivâyet ettiler. H. Muhammed b. Müsenna dahi rivâyet etti. ki): Bana Vehb b. Cerir rivâyet etti. H. Abdurrahman b. Bişr de rivâyet etti. ki): Bize Behz rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den bu İsnadla rivâyette bulunmuşlardır. Onların hadisinde: bundan hoşlanmadı...» cümlesi vardır. hadîsi Buhârî ile Tirmizî «İsti'zan- bahsinde; Ebû Dâvud ile İbn Mâce «Kitâbu'l-Edeb»'de; Nesâî «Kitâ-bu’l-Yevm ve'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Buhârî'nin rivâyetinde Hazret-i Câbir: «Babamın bir borcu hakkında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim de kapıyı çaldım. «Kim o?» dedi. Ben!., diye cevap verdim. Bunun üzerine: «Ben!.. Ben!..» buyurdu. Galiba bundan hoşlanmadı.» demektedir. Ev sahibi: Kim o? dediği vakit, kapıdakinin kendisini bildirmeden sadece, ben!, demesini ulema kerih göçmüşlerdir. Delilleri bu hadîstir. Çünkü sadece ben!., demekten hiç bir fayda hasıl olmaz. Müphemlik devam eder. Bunu gidermek için kapıdakinin ismini ve tanınacak şekilde babasının, icab ederse dedesinin adlarını söylemesi gerekir. Ben filancayım! demekte de bir beis yoktur. Nitekim Ümmü Hâni, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girmek istediği zaman: «Kim o?» denildikte: «Ben Ümmü Hâni'yim!» cevabını vermiştir. Sırf adını söylemekle kim olduğu anlaşılmazsa, ben filan hocayım, yahut filân hâkimim gibi kendisini tanıtacak unvanını söylemek de caizdir
Referans | : | 0 5637 |