Sahih Muslim

...

(1) Kitāb: The Book of Faith

(1) ...

Bana Yunus b. AbdiI'a'Ia rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki): Bana bunu dahi Amr haber verdi. Ona Ebu Yunus, Ebu Hureyreden, o da Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu nakletti: "Muhammed'in nefsi elinde olana yemin ederim ki, bu ümmetten Yahudi olsun, Nasrani olsun, bir kimse beni işittiği halde benimle gönderilene iman etmezse mutlaka cehennemliklerden olur. " Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 15474 DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadisin senedinde İbni Vehb'in: «Bana bunu dahi Amr verdi.» demesi. Amr 'dan bir çok hadisler rivayet ettiğine işaret içindir. İmam Müslim ufak bir tasarrufla: «Bana Amr rivayet etti» diye bilirdi. Fakat işittiğini olduğu gibi rivayete son derece dikkat ettiği için bunu yapmamıştır. Hadis-i şerif, Nebi'miz Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gönderilmesiyle bütün dinlerin neshedildiğine delildir. Mefhumu muhalifinden anlaşılan mana: kendisini İslama davet eden bulunmayan kimsenin mazur sayılmasıdır. Çünkü mucizeyi görenler için Nebi'ye imanın yolu müşahede, görmeyenler için de sahîh nakildir. Allah'a iman ise tefekkür ve te'emmül ile olur. Bazıları bu hadisi : «Benim mucizem kendisine tebeyyün eden» diye tefsir etmişlerdir. Fakat buna: «İmanın şartı mucizeyi duymak değil imana davet olunmaktır.» diye itirazda bulunmuşlardır. Übbî diyorki: «Şehirlerden uzak yahut yol uğramayan adalarda yaşayıpta kendilerine İslamiyet tebliğ edilemeyenler mazur olsalar gerektir. Bu, ittifaki bir kaidedir. Çünkü Allah Teala: «Biz resul göndermedikçe kimseyi azap etmeyiz...»[İsra 15] buyurmuştur

...
Referans:1 386