Sahih Muslim

...

(11) Kitāb: The Book of Prayer - Funerals

(11) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kâmil-i Cahderi Fudayl b. Hüseyin ile Osman b. Ebî Şeybe hep birden Bişr'den rivayet ettiler. Ebû Kâmil dediki: Bize Bişrü'bnü'l-Mufaddâl rivayet etti. (Dediki): Bize Umâratü'bnü Gaziyye rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Umara rivayet etti. Dediki: Ebû Said-i Hudri'yi şöyle derken işittim: Resûlullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ölenlerinize La ilahe illallah, sözünü telkin edin.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{….} Bize, bu hadisi Kuteybetü'bnü Said de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdulaziz yâni Derâverdî rivayet etti. H Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlidü'bnü Mahled rivayet etti. (Dediki). Bize Süleyman b. Bilâl rivayet etti. Bu râvîlerin hepsi hadîsi bu isnâdla rivayet etmişlerdir. İzah 917 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bİze Ebû Şeybe'nin oğulları Ebû Bekir ile Osman rivayet ettiler. H. Bana Amru'n-Nâkıd da rivayet etti. Bunlar hep birden dedilerki: Bize Ebû Hâlid-i Ahmar, Yezîd b. Keysân'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Ölenlerinize: La ilahe illallah, demelerini teikin edin.» buyurdular. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbni Hucr hep birden İsmâîl b. Cafer'den rivayet ettiler. îbni Eyyûb dediki: Bize İsmâil rivayet etti. (dediki): Bana Sa'dü'bnü Said, Ömer b. Kesir b. Eflâh'dan, o da İbni Sefine'den o da Ümmü Seleme'den naklen haber verdlki, Ümmü Seleme şöyle demiş: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: «Başına musibet gelen hiç bir müsiüman yoktur ki, Allah'ın emrettiği vecihle: İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun. Allah'ım musibetim hususunda bana ecir ver ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ihsan eyle; desin de Allah ona mutlaka daha hayırlısını İhsan buyurmasın.» Ümmü Seleme demiş ki: «Ebû Seleme vefat edince ben; — Müslümanların hangisi Ebû Seleme'den daha hayırlıdır? O ailesi ile birlikte, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e hicret eden ilk hânedir, dedim. Bunu söyledikten sonra Allah, onun yerine bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ihsan buyurdu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana Hâtîb b. Ebî Beltea'yı dünür yolladı. (Kendisine): — Benim bir kızım var. Hem ben kıskancım, dedim. (Bu sözüme karşılık) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — Kızına gelince: Onu annesinden müstağni kılması için Allah'a duâ ederiz. Kıskançlığı gidermesi için de ben Allah'a duâ ederim; buyurmuşlar.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Usâme, Sa'dü'bnü Ebî Saîd'den rivayet etti. Demiş ki: Bana Ömerü'bnü Kesîr b. Eflâh haber verdi. dediki: îbni Sefine'den rivayet ederken dinledim, kendisi Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Ümmü Seleme'yi şöyle derken işitmiş: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şunları söylerken dinledim. «Başına musibet gelip de: Biz Allah'ınız ve ancak ona dönücüleriz. Allah'ım musibetim hakkında bana ecir ver. Ve onun ardından bana daha hayırlısını ihsan eyle, diyen hiç bir kul yoktur ki musibeti hakkında Allah ona mükâfat vermesin ve onun arkasından daha hayırlısını kendisine İhsan buyurmasın.» Ümmü Seleme demiş ki: Ebû Seleme vefat edince Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bana emrettiği gibi söyledim. Müteakiben Allah bana ondan daha hayırlısını (yâni) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ihsan buyurdu.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammedü'bnü Abdillâh b. Numeyr rivayet etti (dediki): Bize babam rivayet etti. (dediki): Bize Sa'dü'bnü Saîd rivayet etti. (dediki): Bana Ömer yâni îbni Kesir, Ümmü Seleme'nin azatlısı İbni Sefîne'den, o da Peygamber {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Ümmü Seleme'den naklen haber verdi. Ümmü Seleme: «Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim...» diyerek; Ebû Usâme hadîsi gibi rivayette bulunmuş. Bu hadlsde râvî şunu ziyâde etmiştir: «Ümmü Seleme dediki: Ebû Seleme vefat edince ben: — Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sahâbîsi Ebû Selemeden daha hayırlı kim olabilir? dedim, sonra Allah bana azim halketti de, o duayı okudum. Müteakiben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile evlendim.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Şakîk'den, o da Ümmü Seleme'den naklen rivayet etti. Ümmü Seleme şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem}. «Hastanın veya ölen kimsenin yanında bulunursanız hayır söyleyin. Zira melekler sizin söylediklerinize: Âmîn, derler.» buyurdu, Ebû Seleme vefat ettiği zaman ben Peygamber {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına giderek: — «Yâ Resülullah! Ebû Seleme vefat etti.» dedim, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) — Allah'ım beni de, onu da affet ve bana onun ardından güzel bir bedel ihsan et, de!» buyurdular. Ben de öyle dua ettim. Bunun üzerine Allah bana Ebû Seleme'den daha hayırlısını, Muhammed {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ihsan buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti (dediki): Bize Muâviyetü'bnü Amr rivayet etti. (dediki): Bize Ebû îshâk-ı Fezârî, Hâlid-İ Hazza'dan, o da Ebü Kılâbe'den, o da Kabîsatü'bnü Züeyb'den, o da Ümmü Seleme'den naklen rivayet etti. Ümmü Seleme şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ebû Seleme'nin yanına girdi, gözleri açık kalmıştı; onları kapadı. Sonra şöyle buyurdu; «Şüphesiz ki ruh kabzedildiği vakit göz onu tâkîb eder.» Derken Ebû Seleme'nin ailesi efradından bâzıları feryâd-u figan ettiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallâllahu Aleyhi ve Sellem): — «Kendinize hayırdan başka duâ etmeyin. Çünkü melekler söylediklerinize: Âmîn, derler.» buyurdu. Sonra şunu da ilâve etti: «Allah'ım Ebû Seleme'yi affet, derecesini hidâyete erenler meyânına yükselt. Arkasında kalanları içinde ona sen halef ol; bize de, ona da mağfiret buyur! Ey Âlemlerin Rabbii Kabrini genişlet ve kendisine orada nûr halk eyle.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Mûse'l-Kattân El-Vâsıtî rivayet etti. (dediki): Bize Müsennâ b Muâz b. Muâz rivayet etti. (dediki). Bize babam rivayet etti. (dediki): Bize UbeyduUah b. Hasen rivayet etti. (dediki): Bize Hâlid-i Hazza bu İsnâdla, bu hadîsin benzerini rivayet etti. Yalnız o: «Terekesinde ona halef ol.» dedi, bir de. «Ya Rabbit Kabrinde ona genişlik ver.» cümlesini söyledi; «Onun için genişlet...» tabirini söylemedi. Hâlid-i Hazza': «Yedinciyi teşkil eden bir duâ daha vardı ama ben onu unuttum.» İfadesini ziyade etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammedü'bnü Râfi' rivayet etti. (dediki): Bize Abdurrazzâk rivayet etti. (dediki): Bize İbni Cüreyc, Alâ b. Yâkûb'dan naklen haber verdi. Demişki: Bana, babam haber verdi, o da Ebü Hureyre'yi göyle derken işitmiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Görmüyor musunuz insan öldüğü vakit gözü nasıl dikilip kalıyor?» buyurdu. Ashâb: — «Hay hay! Görüyoruz.» dediler. ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) — «İşte bu, onun gözü nefsini tâkîb ettiği zaman olur.» buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{….} Bize bu hadisi Kuteybetü'bnü Saîd dahi rivayet etti. (dediki): Bize Abdülaziz yâni Derâverdî, Ala'dan bu isnâdla rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ile ibni Numeyr ve İshâk b. İbrahim hep birden İbni Uyeyne'den rivayet ettiler. îbni Numeyr dediki: Bize Süfyân, ibni Ebi Necîh'den, o da babasından, o da Ubeyd b. Umeyr'den naklen rivayet etti Ubeyd şöyle demiş. Ümmü Seleme dedi ki: Ebû Seleme vefat edince, ben garîb hemde gurbet elde ölen bir garib! Ona öyle bir ağlıyayım ki, dillere destan olsun, dedim. Tam ona ağlamak için hazırlanmıştım ki, birden bire Saîd'den bir kadın çıka geldi. Bana yardım etmek istiyordu. Hemen kendisini Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) karşıladı ve: «Sen şeytanı, Allah'ın çıkardığı eve tekrar sokmak mı istiyorsun?» buyurdu. Bunu iki defa tekrarladı. Artık bende ağlamaktan vazgeçtim ve ağlamadım

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kâmil-i Cahderî rivayet etti. (dediki): Bize Hammâd yâni İbni Zeyd Asım-ı Ahvel'den, o da Ebû Osmân-ı Nehdî'den, o da Usâmetü'bnü Zeyd'den naklen rivayet etti. Usâme şöyle demiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında idik. Bir ara kerimelerinden birisi haber göndererek Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i çağırdı. Ve kendisinin bir çocuğu yahut bir oğlu vefat etmek üzere olduğunu ona haber verdi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gönderilen zât'a: — «Dön de ona haber ver ki; Allah'ın aldığı da, verdlğf de kendinindir. Onun nezdinde her şey muayyen bir müddetledir. Ona söyle de: sabretsin ve sevap umsun!» buyurdular. Müteakiben elçi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızının yanına gitti geldi ve: — O yemin etti! Mutlaka yanına gelmeliynıişsin.» dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kalktı, onunla beraber Sa'dü'bnü Ubâbe ile Muâzu'bnü Cebel de kalktılar. Ben de yanlarına takıldım. Çocuğu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e arzettiler; can çekişiyordu. Sanki canı eski bir tulum içindeydi. (Bunu görünce) Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gözlerinden yaşlar boşandı. Sa'd kendisine: — «Bu ne yâ Resulullah!» dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Bu, bir rahmettir. Allah onu kullarının kalplerine tevdi buyurmuştur. Allah ancak merhametli olan kullarına rahmet eyler.» buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Muhammedü'bnü Abdillah b. Nûmey rivayet etti. (dediki): Bize ibni Fudayl rivayet etti. H. Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. Bu râvîler toptan Âsım-ı Ahvel'den bu isnâdla rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar ki Hammâd'ın hadîsi daha tamam ve daha uzundur. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yûnus b. Abdilâle's-Saddefi ile Amru'bnü Sevvâd el-Amiri rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (dediki): Bana Amru'bnü'I-Hâris, Saîd b. Harisi Ensari'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdi. Demişki: Sa'dü'bnü Ubâde bir hastalığı dolayısıyla rahatsızlandı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanında Abdurrahman b. Avf, Sa'dü'bnü Eb! Vakkaas, ve Abdullah b. Mes'ûd olduğu halde onu dolaşmağa geldi. Yanına girdiğinde onu kuşatılmış buldu ve: — «Öldü mi?» dfye sordu. (Oradakiler) — Hayır yâ Resulâllah! dediler. Müteakiben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağladı. Onun ağladığını görünce oradakiler de ağladılar. Bunun üzerine: — İşitmiyormusunuz? Allah göz yaşından ve kalbin üzülmesinden dolayı (insanı) azâb etmez. Lâkin şundan dolayı ya azâb eder yahud rahmet buyurur; dedi ve diline işaret etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammedü'bnü'l-Müsennâ el-Anezi rivayet etti (dediki): Bize Muhammedü'bnü Cehdam rivayet etti. (dediki): Bize İsmail yâni İbni Ca'fer, Umara yâni İbnİ Gaziyye'den, o da Sa'dü'bnü'I-Hârris b. el-Muallâ'dan, o da Abdullah b. Ömer'den naklen rivayet etti, şöyle demiş: (Bir defa) biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte otururken ansızın ona Ensâr'dan bir adam gelerek selâm verdi. Sonra geri döndü. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — Ey Ensarın kardeşi! Kardeşim Sa'dü'bnü Ubâde ne haldedir? diye sordu. O zat: — İyidir; cevâbını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — Sizden onu hanginiz ziyaret edecek? diyerek ayağa kaiktı. Onunla birlikte biz de kalktık. Biz on küsur kişi idik. Üstümüzde başımızda ayak kabı, mest, külah ve gömlek filân yoktu. Şu çorak yerlerde yürüyorduk. Nihayet onun yanına vardık. Yakınları hemen etrafından çekildiler. Bu suretle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraberindeki ashabı ona yaklaştılar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Beşşâr El-Abdî rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed yâni ibni Ca'fer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Sâbit'den naklen rivayet etti. Demişki: Ben Enes b. Mâlik'i şöyle derken işittim: Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Seliem): «Sabır (musibet) ilk başa geldiği andadır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. el-Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Osmân b. Ömer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Sâbit-i Bünânî'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdiki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çocuğuna ağlayan bir kadının yanına uğramış da, ona: — «Allah'dan kork ve sabret.» buyurmuş. Kadın: «— Sen, benim musibetime aldırış etmezsin.» demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (oradan gidince) kadına: — Bu zât Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) idi.» demişler. Bu sefer kadının içine «ölüm acısı» gibi bir şey çökmüş. Bunun Üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kapısına gelmiş. Fakat onun kapısında kapıcı filân bulamamış ve. — «Yâ Resulullah! Ben, seni tanıyamadım» diyerek özür beyân etmiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Sabır ancak (musibet) ilk başa geldiği andadır.» yahut «Musibetin başa geldiği ilk andadır.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadîsi Yahya b. Habîb El-Hârisî dahî rivayet etti (dediki): Bize Hâlîd yâni Îbni-Hâris rivayet etti. H. Bize Ukbetü'bnü Mükrem-i Ammî de rivayet etti. (dediki): Bize Abdülmelik b. Amr rivayet etti. H. Bana Ahmed b. îbrâhim Ed-Devrakî dahî rivayet etti. (dediki): Bize Abdü's-Samet rivayet etti. Bunlar hep birden: «Bize Şu'be bu isnâdla, Osman b. Ömer'in hadisi gibi rivayette bulundu.» dediler. Abdü's-Samed'in rivayetinde: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kabir yanında bir kadına uğradı...» denilmiştir. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe İle Muhammedü'bnü Abdillâh b. Nümeyr, hep birden İbn Bişr'dan rivâyet ettiler. Ebû Bekir dedi ki: Bize Muhammedü'bnü Bişr El-Abdî Übeydullah b. Ömer'den rivâyet etti. ki: Bize Nafi', Abdullah dan naklen rivâyet etti ki, Hafsa, Ömer'in başında ağlamış da, Ömer: «Ağır ol, ey kızcağızım! Bilmezmisin ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Gerçekten ölü, ailesinin ona ağlaması yüzünden azâb görür? buyurmuşlardır.» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammedü'bnü Beşşâr rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammedü'bnü Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivâyet etti. (Dediki): Ben Katâde'yİ, Saîdü'bnü'l-Müseyyeb'den, o da ibni Ömer'den, o da Ömer'den o da Peygamber (Saîlallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ederken dinledim; Efendimiz: «Ölen kimse kendisine yapılan âh-u zar sebebi ile kabrinde azâb görür.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadisi Muhammedü'bnül-Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Ebî Adiyy, Said'den, o da Katâde'den, o da Saîdü'bnü'l-Müseyyeb'den, o da ibni Ömer'den, o da Ömer'den, o da Peygamber (Saîlallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: Efendimiz: «Ölen kimse, kendisine yapılan âh-u zâr sebebiyle kabrinde azâb görür.» buyurmuşlardır.» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Alîyyü'bnü Hucr Es-Sa'dî rivayet etti. (Dediki): Bize Aliyyü'bnü Müshir, A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da ibni Ömer'den naklen rivayet etti. ibni Ömer şöyle demiş: Ömer yaralandığı vakit bayıldı. Hemen yanında yaygara kopardılar; ayıldığı vakit: «Siz bilmezmisiniz ki Resûlullah (Saîlallahu Aleyhi ve Sellem): Gerçekten ölü, dirinin ağlaması yüzünden azâb görür, buyurmuşlardır.» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Alîyyü'bnü Hucr rivayet etti. (Dediki): Bize Alîyyü'bnü Müshir, Şeybânî'den, o da Ebû Bürde'den, o da babasından naklen rivayet etti. Demişki: Ömer yaralanınca Süheyb: — «Vah kardeşciğim!» demeye başladı. Bunun üzerine Ömer, ona şunu söyledi: — Yâ Sûheyb! Bîlmezmisin ki Resûlullah (Saîlallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz ki ölen kimse, dirinin ağlaması yüzünden azab görür.» buyurmuşlardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Aliyyü'bnü Hucr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Yahya Şuayb b. Safvân, Abdülmelik b. Umeyr'den, o da Ebû Bürdete'bnü Ebî Musa'dan, o da Ebû Musa'dan naklen haber verdi. Demişki: Ömer vurulduğu vakit Suheyb evinden geldi ve Ömer'in yanına girdi. Onun yanında durarak, ağlamağa başladı. Bunun üzerine Ömer: — Ne ağlıyorsun? Bana mı ağlıyorsun? dedi. Suheyb: — Evet. Vallahi sana ağlıyorum, ey mu'mirilerin emîri, cevabını verdi. Ömer: — Vallahi sen pek âlâ bilirsin ki Resûlullah (Saîlallahu Aleyhi ve Sellem), «Üzerine ağlanan kimse azâb görür» buyurmuşlardır; dedi. (Râvi Abdülmelik diyor ki:) «Ben, bunu Mûsâ b. Tâlha'ya söyledim de, o: — (Âişe: Bunlar ancak yahudiler idi, diyordu.) mukaabelesinde bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Amrü'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize Afgânü'bnü Müslim rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâdü'bnü Seleme, Sâbit'den, o da Enes'den naklen rivayet ettiki, Ömerü'bnü'l-Hattâb yaralanınca (kızı) Hafsa yas ederek, ağlamış. Bunun üzerine Ömer şunları söylemiş: — Yâ Hafsa! Sen Resûlullah (Saîlallahu Aleyhi ve Sellem)'i --«Üzerine feryâd edilen kimse azöb görür.» buyururken işitmedin mi? dedi. Ömer İçin Suheyb de feryâd etti; Ömer ona dahi: — «Ey Suheyb! Bilmezmisinki üzerine feryâd edilen kimse azâb olunur.» dedi. 928 i de okuyun İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Abdurrahmân b. Bişr rivayet etti (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. Dediki: (Bize) Amr, İbni Ebî Müleyke'den naklen rivayet etti: Osman'ın kızı Ümmü Ebân'ın cenazesindeydik...» diyerek hadîsi rivayet etmiş. Ama Eyyûb ile îbni Cüreyc'in yaptıkları gibi hadîsin Ömer'den, onun da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den merfû olarak rivayet edildiğini bildirmemiş. Eyyûb ile ibni Cüreyc'in hadîsleri Amr'ın hadîsinden daha tamamdır. 927 deki izah’ı okuduysanız 933 deki izahıda okuyun

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harmeletü'bnû Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (dediki): Bana Ömerü'bnû Muhammed rivayet etti; ona da Abdullah b. Ömer'den naklen Salim rivayet etmiş ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesizki ölen kimse, dirinin ağlaması sebebiyle azâb olunur.» buyurmuşlar. 927 deki izah’ı okuduysanız 933 deki izahıda okuyun

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Halefü'bnü Hisam ile Ebû'r-Rabî' Ez-Zehrani hep birden Hammâd'dan rivayet ettiler. Halef dediki: Bize Hammâdü'bnü Zeyd, Hişâm b. Urve'den, o da babasından naklen rivayet etti. Babası şöyle demiş: «Âişe'nin yanında ibni Ömer'in (ölen kimse, ailesinin ona ağlaması yüzünden azâb görür.) dediği söylendi. Bunun üzerine Aişe: — Allah, Ebû Abdirrahmân'a rahmet eylesin; bir şey işitmiş ama onu belleyememiş. (Gerçek şudurki): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanından bir yahudî cenazesi geçti, yahudiler ona ağlıyorlar. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Siz ağlıyorsunuz ama ona azâb olunuyor.) buyurdular, dedi.» 927 deki izah’ı okuduysanız 933 deki izahıda okuyun

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kureyb rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Usame, Hişâm'dan, o da babasından naklen rivayet etti. Demişki: Aişe'nin yanında İbni Ömer'in Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e merfû'an: «Şüphesiz ki ölen kimse ailesinin ona ağlaması yüzünden kabrinde azâb görür.» hadîsini rivayet ettiği söylendi. Bunun üzerine Aişe: — «O hatâ etmiş, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ancak şöyle buyurdular: (Ölen kimse hatiesi yahut günâhı yüzünden azâb görüyor; ailesi ise şimdi ona ağlamaktadırlar), ibni Ömer'in bu sözü de, şu sözüne benzer: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir harbinde Kalîb çukurunun başında durdu; o çukurda müşriklerin Bedir harbinde öldürülenleri bulunuyordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara ne söylediyse söyledi ve: Muhakkak bunlar benim sözlerimi işitiyorlar; buyurdu (demişti) hâlbuki yanılmıştı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ancak ve ancak: (Onlar, vaktiyle benim kendilerine söylediklerimin hak olduğunu pek âlâ biliyorlar.) demişdi.) dedi, (Sonra): Şüphesiz ki sen ölülere söz işittiremezsin [ Neml 80 ]', ve: Sen kabirlerde yatanlara söz Işittiremezsin [ Fatır 22 ]; âyetlerini okudu.: Teâlâ Hazretleri «ateşten ibâret olan yerlerine yerleştikleri sırada» demek istiyor.» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadisi Ebû Bekir b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (dediki): Bize Veki' rivayet etti. (dediki): Bize Hişâmu'bnü Urve bu îsnâdla, Ebû Usâme hadîsi manasında rivayette bulundu. Ama Ebû Usâme hadîsi daha tamamdır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybetü'bnü Saîd, Mâlik b. Enes'den, —ona okunanlar meyânında— Abdullah b. Ebî Bekir'den, o da babasından, o da Amra binti Abdirrahmân'dan işitmiş olmak üzere rivayet etti. Amra, Âİşe'den işittiğini haber vermiş; Aişe'ye Abdullah b. Ömer'in: «Şüphesiz ki ölen kimse, dirinin ağlaması yüzünden azâb görür.» dediği söylenmiş. Bunun üzerine Âişe şöyle demiş: — «Allah, Ebû Abdirrahmân'a mağfiret buyursun, şüphesiz ki o, yalan söylememiştir. Lâkin unutmuştur yahut hatâ etmiştir. (Hakikat şudur kî) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yahudilerin (mezarı) başında ağladıkları bir yahudi karısının yanından geçtide: (Bunlar, ona ağlıyorlar. Hâlbuki o kabrinde azâb görüyor.) buyurdular. 927 deki izah’ı okuduysanız 933 deki izahıda okuyun

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivyet etti. (dediki): Bize Vekî, Saîdü'bnü Ubeyd-i Tâî ile Muhammedü'bnü Kays'dan, onlar da Alîyyü'bnü Rabîa'dan naklen rivayet etti. Alî şöyle demiş: Kûfe'de kendisine yas tutulan ilk şahıs Karazatü'bnü Kâ'b'dır. Bunun üzerine Mugîratü'bnü Şu'be şunları söylemiş: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i «Her kim'e yas tutulursa, o kimse kıyamet gününde kendisine yapılan feryâd-ü figân sebebiyle azâb görecektir.» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana Alîyyü'bnü Hucr Es-Sadî rivayet etti. (dediki): Bize Alîyyü'bnü Müshir rivayet etti. (dediki): Bize Muhammedü'bnü Kays-i Esdî, Alîyyü'bnü Rabîate'l-Esdi'den, o da Mugîratü'bnü Şu'be'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini haber verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadisi İbni Ebi Ömer dahî rivayet etti. (dediki): Bize Mervân yâni Fezâri rivayet etti. (dediki): Bize Saîdü'bnü Ubeyd-i Tâî, Alîyyü'bnü Rabîa'dan o da Mugîratü'bnü Şu'be'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Affân rivayet etti. (dediki): Bize Ebânü'bnü Zeyd rivayet etti H. Bana İshâk b. Mansûr da rivayet etti. Lâfız onundur. (dediki): Bize Habbânü'bnü Hilâl haber verdi (dediki): Bize Ebân rivayet etti. (dediki): Bize Yahya rivayet etti; ona da Zeyd rivayet etmiş. Zeyd'e Ebû Sellâm, ona da Ebû Mâlik-i Eş'arî rivayet etmişki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar: «Ümmetimde câhiliyet âdetlerinden kalma dört şey vardır ki, onları terk edemezler, (Bunlar): (1) Asaleti ile öğünme, (2) Neseplere ta'n, (3) Yıldızlarla yağmur isteme ve (4) Niyâha dır.» Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şunu da sözlerine ilâve buyurdular: «Yasçılık yapan kadın, ölmezden evvel tevbe etmezse, kıyamet gününde üzerinde katrandan bir elbise ve uyuzlu bir gömlek olduğu hâlde (kabrinden) kaldırılır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Îbnü'l-Müsennâ ile ibni Ebî Ömer rivayet ettiler. İbnü'l-Müsennâ dediki: Bize Abdülvahhâb rivayet etti. (dediki): Yahya b. Saîd'i şöyle derken işittim: Bana Amra haber verdi, o da Alşe'yi şunları söylerken işitmiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e, İbni Harise ile Ca'fer b. Ebî Tâlib ve Abdullah b. Ravâha'nın katli haberi gelince oturdu; mahzun olduğu belliydi. Ben, kapının aralığından bakıyordum. Derken ona bir adam gelerek: — «Yâ Resûlallah! Ca'fer'in kadınları...» diyerek onların ağladıklarım söyledi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ona gidip kadınları nehyetmesini emir buyurdu. O zât da gitti. Müteakiben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek kadınların kendisine itaat etmediklerini söyledi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona ikinci defa giderek kadınları nehyetmesini emir buyurdu; o da gitti. Sonra tekrar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: — «Vallahi bu kadınlar bize galebe çaldılar, yâ Resûlallah!» dedi. (Râvî dediki): Âişe, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in o adam'a: «Hadi git!.. Onların ağızlarına toprak saç!-» buyurduğunu söyledi. Aişe şöyle demiş: «Bunun üzerine ben o adama: Allah senin cezanı kaldırsın! Vallahi ne Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sana emrettiğini yaptın; ne de onu kederiyle başbaşa bıraktın! dedim.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadisi Ebü Bekir b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Numeyr rivayet etti. H. Bana Ebû't-Tâhir dahî rivayet etti. (dediki): Bize Abdullah b. Vehb, Muâviyetü'bnü Sâlih'den naklen haber verdi. H. Bana Ahmedü'bnü İbrahim Ed-Devrakî rivayet etti. (dediki): Bize Abdüssamed rivayet etti. (dediki): Bize Abdülaziz yâni İbni Müslim rivayet etti. Bunların hepsi Yahya b. Said'den bu isnâdla, bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir. Abdülazîz'in hadîsinde: «Ne de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i derdiyle başbaşa bıraktın ... denilmiştir. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû'r-Rabî' Ez-Zehrâni rivayet etti. (dediki): Bize Hammâd rivayet etti. (dediki): Bize Eyyûb, Muhammed'den, o da Ümmü Atiyye'den naklen rivayet etti. Ümmü Atiyye şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizden bey'atla beraber niyâha yapmıyacağımıza dâir de söz aldı. Ama beş kadından başka bizden hiç bir kadın sözünde durmadı. (Bu beş kadın): Ümmü Süleym, Ümmü'l-Alâ', Muâz'ın karısı Binti Ebî Sebra yahut Binti Ebî Sebra ile Muâz'ın karısı (dır)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (dediki): Bize Esbat haber verdi. (dediki): Bize Hişâm, Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den naklen haber verdi. Ümmü Atiyye şöyle demiş: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bey'at esnasında niyâha yapmıyacaksınız) diye bizden söz aldı. Ama bizden beş kadından başka sözünde duran olmadı. Bunlardan biri Ümmü Süleym'dir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ile Züheyr b. Harb ve İshâk b. İbrahim toptan Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. Züheyr dediki: Bize Muhammed b. Hâzim rivayet etti. (dediki): Bize Âsim, Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den naklen rivayet etti. Ümmü Atiyye şöyle demiş: Şu âyet (yâni) «Ey Nebi! Sana mu'min kadınlar gelerek Allah'a şirk koşmayacaklarına... Ve sana âsî olmayacaklarına söz verirlerse, onlarla bey'at akdet... [ Müntehine 12 ] nazil olunca Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kadınlardan aldığı bey'atta niyâha da vardı. Ben: — «Yâ Resûlallah! Yalnız fülân oğulları ailesine yapılacak niyâha müstesna. Çünkü onlar câhiliyet devrinde benim niyâhama iştirak etmişlerdi. Binâenaleyh benim de onların niyâhasına iştirak etmem gerekir; değilmi?» dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — (Peki) fülân oğullarına yapılacak niyâha müstesna olsun; buyurdular. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (dediki): Bize ibni Uleyye rivayet etti. (dediki): Bize Eyyûb, Muhammedü'bnu Sîrîn'den naklen haber verdi. Demişki: Ümmü Atiyye şunu söyledi: «Biz cenazelerin arkasında yürümekten nehyediliyorduk ama bu mes'ele üzerimize kat'iyyetle haram kılınmamıştı.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. H. Bize İshâk b. İbrâhîm de rivayet etti. (dediki): Bize îsâ b. Yûnus haber verdi. Bu râvîlerin ikisi de Hişâm'dan, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atıyye'den naklen rivayet etmişlerdir. Ümmü Atıyye: — «Biz cenazelerin arkasında yürümekten nehyolunduk. Ama bu mes'ele üzerimize kat'iyyetle haram kılınmadı.» demiş. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Yezîd b. Zürey', Eyyûb'dan, o da Muhammedü'bnü Sirîn'den, o da Ümmü Atıyye'den naklen haber verdi. Ümmü Atıyye şöyle demiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanımıza girdi; biz kızını yıkıyorduk. (Bunu görünce) şöyle buyurdular: «Onu su ve sidrle üç def'â yahut beş def'â hattâ lüzum görürseniz daha fazla yıkayın. Sonuncuda kâfur yahut bir parça kâfur da katın. Yıkamayı bitirdiğiniz vakit bana haber verin.» Yıkama işini bitirdiğimiz vakit kendisine haber verdik. Bize gömleğini uzattı ve: «Bunu kızıma iç gömleği yapın.» buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Yezid b. Zürey', Eyyûb'dan, o da Muhammedü'bnü Sîrin'den, o da Hafsa binti Sirin'den, o da Ümmü Atıyye'den naklen haber verdi. Ümmû Atıyye: — «Biz, onun saçlarını tarayarak üç pelik yaptık.» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybetü'bnü Saîd, Mâlik b. Enes'den naklen rivayet etti. H. Bize Ebü'r-Rabî' Ez-Zehrânî ile Kuteybetü'bnü Saîd de rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Hammâd rivayet etti. H. Bize Yahya b. Eyyûb dahî rivayet etti. (dediki): Bize ibni Uleyye rivayet etti. Bu râvîlerin hepsi Eyyûb'dan, o da Muhammed'den, o da Ümmü Atıyye'den naklen rivayet ettiler. Ümmü Atıyye: «Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızlarından biri vefat etti.» demiş, ibni Uleyye hadisinde ise: Bize Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi; biz onun (vefat eden) kızını yıkıyorduk.» demiş; Mâlikin hadîsinde de: «Kızı vefat ettiği zaman Resulullah (Saİlallahu Aleyhi ve Sellem) yanımıza girdi...» dediği nakledilmiş; hadisi Yezîd b. Zürey'in, Eyyûb'dan, onun da Muhammed'den, onun da Ümmü Atıyye'den naklen rivayet ettiği hadis gibi rivayet etmişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivayet etti. (dediki): Bize Hammâd, Eyyûb'dan, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atıyye'den yukarki hadîs gibi rivayette bulundu. Şu kadar var ki o: «Üç yahut beş veya yedi yahut lüzum görürseniz bundan daha fazla (yıkayın; buyurdu)» demiştir. Hafsa da Ümmü Atıyye'den rivayetinde: «Başına üç pellk yaptık.» demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (dediki): Bize îbni Uleyye rivayet etti. (dediki): Bize Eyyûb dahî haber verdi. (dediki): Hafsa da Ümmü Atıyye'den naklen şunları söyledi: «Ümmü Atıyye, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onu tek yıkayın; üç veya beş yahut yedi def'â (buyurduğunu) söyledi. Ümmü Atıyye biz, onun saçlarını tarayıp üç pelik yaptık» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nâkıd hep birden Ebû Muâvİye'den rivayet ettiler. Amr dediki: Bize Ebû Muâviye Muhammed b. Hâzim rivayet etti. (dediki): Bize Âsim-ı Ahvel, Hafsa binti Sîrin'den, o da Ümmü Atıyye'den naklen rivayet etti; Ümmü Atıyye şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızı Zeyneb vefat ettiği vakit Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bize: «Onu tek Yıkayın; üç veya beş def'â. Beşincide (suya) kâfur yahut bir parça kâfur koyun. Yıkadınız mı hemen bana bildirin.» buyurdular. Biz de kendisine bildirdik. Bunun üzerine bize gömleğini verdi ve: «Bunu, ona iç gömleği yapın.» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (dediki): Bize Yezîdü'bnü Hârûn rivayet etti. (dediki): Bize Hişâmü'bnü Hassan, Hafsa binti Sîrîn'den, o da Ümmü Atıyye'den naklen haber verdi. Ümmü Atıyye şöyle demiş: «Biz, kızlarından birini (in cenazesini) yıkarken Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi. Ve: — «Onu, tek aded yıkayın; beş yahut daha fazla...» buyurdu. Râvî bu hadisi de Eyyüb'la, Asım'ın hadisleri gibi rivayet etti. Bu hadîsde şunu da söyledi: «Ümmü Atıyye: Saçlarını üç'e ayırdık; yan taraflarına birer pelik, alnına da bir pelik yaptık, dedi.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Hüşeym, Hâlid'den, o da Hafsa binti Sirîn'den, o da Ümmü Atıyye'den naklen haber verdi ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kızını (n cenazesini) yıkamayı kendisine emrettiği zaman, ona: «Onun sağ taraflarından ve abdest yerlerinden yıkamaya başlayın.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Amru'n-Nâkıd hep birden İbni Uleyye*den rivayet ettiler. Ebü Bekir dediki: Bize İsmail b. Uleyye, Hâlid'den, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Âtıyye'den naklen haber verdi ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kızını yıkamaları hususunda kadınlara: «Onu sağ taraflarından ve abdest yerlerinden yıkamaya başlayın!» buyurmuşlar. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya Et-Temini ile Ebû Bekir b. Şeybe, Muhammedü'bnü Abdillah b. Numeyr ve Ebû Küreyb rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. Yahya (bize haber verdi) tâbirini kullandı. Diğerleri «Bize Ebû Muâviye. A'meş'den, o da Şakîk'den, o da Habbâb b. Eret'den naklen rivayet etti.» dediler. Habbâb şunları söylemiş: Biz, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte hak yolunda Allah'ın rızâsını taleb ederek hicret ettik. Ecrimiz de Allah'a vâcib oldu. Kimimiz ecrinden hiç bir şey yemeden (âhirete) göçüp gitti. Bunlardan biri Mus'ab b. Umeyr'dir. Bu zât, Uhut Harb'inde şehîd edildi de, bir kaftandan başka kendisini kefenliyecek şey bulunmadı. Kaftanı baş tarafına koyduğumuz vakit (aşağıdan) ayakları çıkar; ayaklarını koyduğumuz vakit de başı meydana çıkardı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu kaftanı başından aşağı koyun; ayaklarının üzerine de izhır otu atın.» buyurdular. Bâzımızın ise meyvesi kemâl bulmuştur. Onda onu devşirir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Osman b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Cerîr rivayet etti. H. Bize İshâk b. îbrâhîm de rivayet etti. (dediki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. H. Bize Mincâb b. Haris Et-Temimi dahî rivayet etti. (dediki): Bize Aliyyü'bnü Müshır haber verdi. H. Bize İshâk b. İbrahim ile ibni Ebî Ömer dahi rivayet ettiler. Bu râvîler hep birden ibni Uyeyne'den, o da A'meş'den bu isnâdla bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Ebû Küreyb rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır, Yahya (Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize Ebû Muâviye, Hişâm b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti, dediler. Âişe şunları söylemiş. «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sehûliyye denilen pamuklu üç parça beyaz Yemen bezi içine kefenlendi. Bunların içinde gömlekle sarık yoktu. Hülle'ye gelince: Bunun Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e kefen yapmak için satın alınıp alınmadığında halk şüpheye düştüğünden hülle terk olundu. Ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beyaz pamuklu üç sehûliyye bezi içine kefenlendi. Hülleyi Abdullah b. Ebi Bekir aldı. Ve: — Ben, bu hülleyi kendime kefen yapmak için muhafaza edeceğim; dedi. Sonradan; — Buna Allah Azze ve Celi, Nebi'i için razı olsaydı, ona kefen yapardı; diyerek hülleyi sattı; parasını da tesadduk etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Aliyü'bnü Hucr Es-Sa'dî rivayet etti. (dediki): Bize Alîyub'nü Müshir haber verdi. (dediki): Bize Hişâmu'bnu Urve, babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti; Âişe şöyle demiş: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evvelâ Abdullah b. Ebî Bekr'e âid bir Yemen hüllesi içine sarılmıştı. Sonra hülle, ondan çıkarılarak, üç aded pamuklu Yemen suhûlü İçine kefenlendi. Bunlar meyânında gömlek ve sarık yoktu. Abdullah bu hülleyi kaldırdı ve onun içine ben kefenlenirim; dedi. Sonradan: Bunun içine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kefenlenmedi de, ben mi kefenleneceğim; diyerek onu tesadduk etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize bu hadisi Ebû Bekir b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (dediki): Bize Hafs b. Gıyâs ile İbni Uyeyne, îbni İdris, Abde ve Vekî' rivayet ettiler. H. Bize, bunu Yahya b. Yahya dahi rivayet etti. (dediki): Bize Abdülazîz b. Muhammed haber verdi. Bu râvîlerin hepsi Hişâm'dan bu isnâdla rivayette bulunmuşlardır. Onların hadîsinde Abdullah b. Ebî Bekir kıssası yoktur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana İbni Ebî Ömer rivayet etti. (dediki): Bize Abdülazîz, Yezîd'den, o da Muhammed b. İbrahim'den, o da Ebû Seleme'den naklen rivayet etti ki, Ebû Seleme şöyle demiş: «Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe'ye sordum; — Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaç elbise içinde kefenlendi? dedim. Âişe: — Üç sehûl elbisesi içine; cevâbım verdi. İzah Bu hadîsi Buhârî «Cenaiz» bahsinin bir iki yerinde; Ebû Dâvûd, Nesâî ve İbni Mâce «Cenâiz» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kaç parça elbise içine kefenlendiği ihtilaflıdır. Hadîslerin bâzılarında üç parça beyan Yemen bezi ile; diğerlerinde evvelâ bir hülleye, sonra o çıkarılarak üç parça beyaz Yemen bezine sarıldığı bildiriliyor. Hülle: Bir cinsten olmak üzere izâr ve ridâ' yani üst ve alt elbise, demektir. Bu elbise Yemen kumaşlarından yapılır. Sehûl veya Suhûl: Pamuklu elbise, demektir. Ebû Dâvûd'un «Sünen» inde rivayet ettiği bir hadisde Resûlullah {Sallallahu Aleyhi ve SelIem)'in «Hibera- denilen bir nev'i Yemen kumaşi ile kefenlendiği, sonra o elbise çıkarıldığı bildiriliyor. Yine Ebû Davud'un «Sünen»inde buradaki rivayet bulunduğu gibi İbni Abbâs' dan nakledilen başka bir rivayette üç Necrân elbisesi ile yâni iki elbiseden ibaret bir hülle ve içinde vefat ettiği gömleği ile kefenlendiği bildiriliyor. Osman b. Ebî Şeybe: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç elbise ile yâni kırmızı hülle ve bir de içinde vefat ettiği gömlekle kefenlenmiştir, diyor. Bezzâr'in rivayet ettiği bir hadîse göre: Resulullah tSallallahu Aleyhi ve Sellem) yedi parça kumaşla kefenlenmiştir. Bunların üçü sehûl bezindendir. Bunlarla beraber gömlek, sarık, don ve altına yazılan bir de kadife vardır. İbni Adiyy'in rivayet ettiği bir hadîste İbni Abbas {Radiyallahu anh) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki beyaz sehûl kumaşı ile kefenlendi, demiştir. Tirmiizî diyor ki: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kefeni hakkında muhtelif rivayetler vardır. Bunların içinde en sahih olanı Hz. Aişe hadîsidir» Lügat ulemâsından Ezherî'ye göre; Sehûliyye: Yemen de bir yerin ismidir. Orada kumaş dokunur. Sûhûliyye ise: Beyaz kumaş, demektir. Bâzıları «Sehûliyye» kelimesinin Yemen'de bir yere mahsûs ism-i mensûb olduğunu; Suhûliyye ise: Pamuklu kumaş, mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Hattâ «Sehûl: Yemen'de bir kabiledir. Yemen elbiseleri bu kabileye nisbet edilir; Sahi: Beyaz elbise, demektir, cem'i suhûl gelir.» diyenler de olmuştur. Daha başka tefsirler yapanlar da vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb ile Hasenü'l-Hülvânî ve Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Abd (Bana haber verdi.) tâbirini kullandı. Ötekiler: «Bize Yâkûb, —ki îbni İbrahim b. Sa'd'dır.— rivayet etti.» dediler. Yâkûb: Bize babam, Sâlih'den, o da İbni Şihâb'dan naklen rivayet etti. Ona da Ebü Selemete'bnü Abdirrahmân, Ümmü'l-Müzminin Aişe'nın şunları söylediğini haber vermiş, demiş; «Resulûllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Vefat ettiği zaman (Hibara) denilen bir Yemen kumaşı ile örtüldü.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadîsi İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd dahî rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Abdurrazzâk haber verdi. (dediki): Bize Ma'mer haber verdi. H. Bize Abdullah b. Abdirrahmân Ed-Dârimî de rivayet etti. (dediki): Bize Ebû'l-Yemân haber verdi. (dediki): Bize Şuayb, Zührî'den tamamen bu isnâdla haber verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Hârûn b. Abdillâh ile Haccâcu'bnu Şâir rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Haccâcu'bnu Muhammed rivayet etti. (dediki): îbni Cüreyc, Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi; o da Câbir b. Abdillâh'ı şöyle rivayet ederken işitmiş; dedi: Bir gün Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hutbe okumuş. (Hutbe esnasında) ashabından bir zât'ın vefat ederek, kifayetsiz bir kefene sarıldığını ve geceleyin defnedildiğini söylemiş. Müteakiben namazı kılınmadan geceleyin cenaze defnedilmesini menetmiş: ancak insanın buna mecbur kalmasını müstesna saymış ve: «Biriniz dîn kardeşini kefenlediği vakit, onun kefenini güzel yapsın.» buyurmuşlar. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden îbni Uyeyne'den rivayet ettiler. Ebû Bekir dediki: Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Saîd'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti; şöyle buyurmuşlar: «Cenazeyi sür'atli (ce) götürün. Eğer. cenaze iyi ise (netice) hayırdır. —İhtimâl— Bir an evvel onu (kabirdeki) hayır ve sevabına ulaştırmış olursunuz, dedi. Şayet cenaze sâlih bir kimse değilse, (netice) şerrdir. Bir an evvel onu omuzlarınızdan atmış olursunuz.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana Muhammed b. Râfi ile Abd b .Humeyd hep birden Abdurrazzâk'dan rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ma'mer haber verdi. H. Bize Yahya b. Habib de rivayet etti. (dediki»: Bize Ravh b. Ubâde rivayet etti. (dediki): Bize Muhammed b. Ebî Hafsa rivayet etti. Bu her iki râvi Zührî'den, o da Saîd'den, o da Ebü Hureyre'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki Ma'mer hadîsinde; «Ebû Hureyre'nin bu hadîsi ancak merfû olarak rivayet ettiğini biliyorum, dedi.» ibaresi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tâhir ile Harmeletü'bnü Yahya ve Hârûn b. Said EI-Eylî rivayet ettiler. Hârûn (Bize rivayet etti.) tâbirini kullandı. Ötekiler: «Bize, İbni Vehb haber verdi.» dediler. İbni Vehb: Bana Yûnus b. Yezîd, İbni Şihab'dan naklen haber verdi, demiş. îbni Şihâb: Bana Ebû Ümamete*bnü Sehl b. Huneys, Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti, demiş. Ebû Hureyre (de): Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Cenazeyi sür'atli (ce) götürün. Eğer sâlih bir kimse ise onu hayıra yaklaştırmış olursunuz, böyfe değilse (netice) kötüdür; onu boyunlarınızdan atmış olursunuz.» buyururken işittim, demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tâhir ile Harmeletü'bnü Yahya ve Hârûnu'bnü Saîd El-Eylî rivayet ettiler. Lafız Hârûn ile Harmele'nîndir. Hârûn (Bize rivayet etti.) tâbirini kullandı. Ötekiler: (Bize ibni Vehb demişki): Bana Yûnus, ibni Şihâb'dan naklen haber verdi. Demişki: Bana Abdurrahmân b. Hürmüz El-A'rac rivayet ettiki, Ebû Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Her kim namazı kılınıncaya kadar cenazenin yanında bulunursa, ona bir kîrât ve her kim cenaze defnedilinceye kadar yanında bulunursa, ona iki kîrât sevap vardır.» buyurdular. — Bu iki kırat nedir? diye soranlar oldu; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) — «İki büyük dağ gibidirler.» cevâbını verdi. Ebû't-Tâhir hadisi burada bitti. Ötekiler şunu da ziyâde ettiler: «İbni Şihâb (dediki:) Salim b. Abdillâh b. Ömer şunları söyledi: îbni Ömer Cenazenin namazını kılar, sonra oradan ayrılırdı. Ebû Hureyre hadîsini duyunca: — Vallahi pek çok kır'atlar kaybettik, dedi.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadîsi Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Abdüla'lâ rivayet etti. H. Bize İbni Râfi' ile Abd b. Humeyd, Abdurrazzâk'dan rivayet ettiler. Abdül'a'lâ ile Abdurrazzâk'ın ikisi birden Ma'mer'den, o da Zührî'den, o da Saîdü'bnü'l-Müseyyeb'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen (iki büyük dağ) sözüne kadar rivayette bulunmuşlar, daha sonrasını zikretmemişlerdir. Abdü'l a'lâ'nın hadîsinde (cenazenin vazifesi görülünceye kadar.), Abdurrazzâk'ın hadîsinde ise: -Cenaze lâhde konuluncaya kadar.» İfâdeleri vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys rivayet etti. (dediki): Bana, babam, dedemden rivayet etti. Demişki: Bana Ukayl b. Hâlid, İbni Şihâb'dan naklen rivayet ettiki, şöyle demiş: Bana bir takım adamlar, Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Ma'mer'in hadîsi gibi rivayette bulundular. Ebû Hureyre: «Cenaze defnedilinceye kadar onun arkasından gidene de» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (dediki): Bize, Behz rivayet etti. (dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (dediki): Bana Süheyl, babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiki, şöyle buyurdular: «Her kim bir cenazenin namazını kılarda arkasından gitmezse o kimseye bir kîr'ât arkasından giderse iki kîr'ât (sevap) vardır.» — -Bu iki kırat nedir? diye soranlar oldu; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Küçüğü Uhut Dağı kadardır.» buyurdular. {54} Bana Muhammedü'bnü Hatim rivayet etti. (dediki): Bize Yahya b. Said, Yezîd b. Keysân'dan rivayet etti. (dediki): Bana Ebû Hâzim, Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve SelIem)'den naklen rivayet etti; Efendimiz şöyle buyurmuşlar: «Her kim bir cenazenin namazını kılarsa, ona bir kîrât; kabrine konuluncaya kadar arkasından giderse iki kîrât (sevap) vardır.» (Ravi Ebu Hazim diyor ki): Ben: — Yâ Ebâ Hureyre bu iki kırat nedir?» dedim; «Uhut dağı gibidir.» cevâbını verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

(Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti. ki): Bize Cerîr yani İbn Hâzim rivâyet etti. ki): Bize Nâfi’ rivâyet etti. ki): İbn Ömer'e: Ebû Hüreyre: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i «Her kim bir cenazenin arkasından yürürse, ona bir kirât ecir vardır.» işittim, diyor; dediler. İbn Ömer (Artık) Ebû Hüreyre de bize hadis rivâyet etmekte çok oluyor; dedi ve Âişe'ye birini göndererek (bu meseleyi) sordurdu. Âişe, Ebû Hüreyre'yi tasdik etti. Bunun üzerine İbn Ömer: Vallahi biz pek çok kıratlarda kusur ettik, dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Şeybân b. Ferrûh rivayet etti. (dediki): Bize Cerîr yâni İbni Hâzim rivayet etti. (dediki): Bize Nâfi' rivayet etti. (dediki): İbni Ömer'e: — Ebû Hureyre: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i «Her kim bir cenazenin arkasından yürürse, ona bir kirât ecir vardır.» buyururken işittim, diyor; dediler. İbni Ömer (Artık) Ebû Hureyre de bize hadis rivayet etmekte çok oluyor; dedi ve Âişe'ye birini göndererek (bu meseleyi) sordurdu. Âişe, Ebû Hureyre'yi tasdik etti. Bunun üzerine îbni Ömer: — Vallahi biz pek çok kıratlarda kusur ettik, dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Abdillâh b. Numeyr rivayet etti. (dediki): Bize, Abdullah b. Yezîd rivayet etti. (dediki):Bana Hayve rivayet etti. (dediki): Bana Ebü Sahr, Yezîd b. Abdillâh b. Kuseyt'den naklen rivayet etti, ona da Dâvûd b. Âmir b. Sa'd b. Ebî Vakkaas, babasından naklen rivayet etmiş ki, babası Abdullah b. Ömer'in yanında oturuyormuş. Birden Maksûre'nin sahibi Habbâb çıkagelmiş. Ve: — Yâ Abdallah b. Ömer! Ebû Hureyre'nin ne söylediğini işitmiyor musun? (Baksana) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Her kim cenaze ile birlikte onun evinden çıkar da; namazını kılar, sonra defnedüinceye kadar cenazenin arkasından giderse, o kimseye iki kırat ecir vardır. Her bir kırat Unut Dağı kadardır. Cenazenin namazını kılıp da, dönen kimseye ise Uhut Dağı kadar bir ecir vardır.» buyururken işitmiş: demiş. Bunun üzerine İbni Ömer Habbâb'ı Ebû Hureyre'nin söylediklerini sorarak, gelip kendisine haber vermek için Âişe'ye göndermiş. İbni Ömer mescidin çakıllarından bir avuç almış, onları elinde evirip çeviriyormuş. Nihayet elçi dönüp gelmiş ve Âişe'nin: «Ebü Hureyre doğru söylemiş.- dediğini bildirmiş. Bunun üzerine îbni Ömer elindeki çakılları yere vurarak: «Vallahi biz bir çok kıratlarda kusur ettik.» demiş. İzah 946 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammedü'bnü Beşşâr rivayet etti. (dediki): Bize Yahya yâni İbni Saîd rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (dediki): Bana Katâde, Salim b. Ebî'l-Ca'd'dan, o da Ma'dân b. Ebî Tâlhate'l-Ya'meri'den, o da Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Sevbân'dan naklen rivayet etti ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Her kim bir cenazenin namazını kılarsa, o kimseye bir kirât; defninde bulunursa iki kırat (sevap) vardır. Kîrât: Unut Dağı kadardır.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana İbni Beşşâr rivayet etti. (dediki): Bize Muâzü'bnü Hişâm rivayet etti. (dediki): Bana babam rivayet etti. (dediki): Bize İbnü'l - Müsenna rivayet etti. (dediki): Bize İbni Ebî Adiyy, Saîd'den naklen rivayet etti. H. Bana Züheyrü'bnü Harb da rivayet etti. (dediki): Bize Affân rivayet etti. (dediki): Bize Ebân rivayet etti. Bu râvîlerin hepsi bu isnâdla, bu hadîsin mislini Katâde'den rivayet etmişlerdir. Said ile Hişâm'ın hadislerinde: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e kîrât soruldu da; —«Uhud Dağı gibidir; buyurdular.» ibaresi vardır. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Hasen b. İsâ rivayet etti. (dediki): Bize îbnl Mubârek rivayet etti. (dediki): Bize Bize Sellâm b. Ebî Muti', Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o da Âişe'nin süt kardeşi Abdullah b. Yezid'den, o da Âişe'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi.. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar: «Hiç bir cenaze yoktur ki, namazını Müslümanlardan yüz kişiye baliğ olan bir cemâat kılarak, hepsi ona şefaat dilesinler de, kendilerine o kimse hakkında şefâata izin verilmesin.» Sellâm b. Ebî'I-Muti' demişki: «Bilâhare ben bu hadîsi Şuayb b. Habbâb'a söyledim de: — Onu bana Enes b. Mâlik, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den. rivayet etti, dedi.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Harun b. Mâ'ruf ile Hârûn b. Said El-Eylî ve Velîd b. Şücâ' Es-Sekûnî rivayet ettiler. Velid (Bana rivayet etti.) tâbirini kullandı. Ötekiler: (Bize İbni Vehb rivayet etti.) dediler. (Demişki): Bana Ebû Sahr, Serik b. Abdillâh İbni Ebî Nemîr'den, o da İbni Abbâs'ın azatlısı Kureyb'den, o da Abdullah îbni Abbâs'dan naklen haber verdiki, İbni Abbâs'ın Kudeyd'de yahut Usfân'da bir oğlu vefat etmiş. Bunun üzerine İbni Abbâs: — Yâ Kureyb! Bak oğlumun cenazesine ne kadar cemâat toplanmış ? demiş. Kureyb diyor ki: Bunun üzerine ben dışarıya çıktım. Bir de baktım ki oğlunun cenazesine bir hayli cemâat toplanmış. Bunu kendisine haber verdim, ibni Abbâs: — Bu toplananların kırk kişi olduğunu tamhîn eder misin? dedi. Ben: — Evet; cevâbını verdim. — (Öyle ise) cenazeyi çıkarın. Zira ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: «Hiç bir Müslüman yoktur ki, öldüğü zaman cenazesini Allah'a hiç bir şey'i şerik koşmayan kırk kişi tutup kapsın da, Allah kendilerine o kimse hakkında şefâata izin vermesin.» dedi. îbni Ma'rufun rivayetinde: «Serik b. Ebi Nemir'den, o da Kureyb'den. o da İbni Abbus'dan. deniimiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyub ile Ebü Bekir b. Ebi Şeybe, Züheyr b. Harb ve Aliyyu'bnu Hucr Es-Sa'di hep birden İbni Uleyye'den rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. (dediki): Bize İbni Uleyye rivayet etti. (dediki): Bize Abdülaziz b. Suheyb, Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi. Demişki; Bir cenaze geçirilirken, onu hayırla yâdedenler oldu. Bunun üzerine Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Vacib oldu; vacib oldu; vacib oldu.» buyurdular. Başka bir cenaze geçirilirken onu da şerle yâdedenler oldu. Nebiyyullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (yine): «Vacib oldu; vâcib oldu; vâcib oldu.» buyurdular. — Annem babam sana feda olsun. Bir cenaze geçirilirken cenaze hayırla yâdolundu; sen: «Vâcib oldu; vâcîb oldu; vacib oldu.» dedin; başka bir cenâze şerle yâdolundu. sen yine «Vâcib oldu; vâcib oldu; vâcib oldu.» buyurdun? dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'- «Siz kimi hayırla yâdederseniz ona cennet, kimi şerle yâdedersenîz ona da cehennem vâcib olur. Zira sizler yer yüzünde Allah'ın şahitlerisiniz; sizler yeryüzünde Allah'ın şahitlerisiniz; sizler yer yüzünde Allah'ın şahitlerisiniz.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana Ebû'r-Rabî* Ez-Zehrânî rivayet etti. (dediki): Bize Hammâd yâni îbni Zeyd rivayet etti. H. Bana Yahya b. Yahya da rivayet etti. (dediki): Bize Ca'fer b. Süleyman haber verdi. Bu râvîlerin ikisi birden Sâbit'den, o da Enes' den naklen rivayette bulunmuşlardır. Râvî: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ln yanından bir cenaze geçirdiler...» diyerek hadîsi Abdülaziz'in, Enes'den rivayet ettiği gîbi rivayette bulunmuştur. Şu kadar ki, Abdülazîz'in hadisi daha tamamdır. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybetü'bnü Saîd, Mâlik b. Enes'den ona okunanlar meyânında gelen şu hadîsi rivayet etti: Mâlik, Muhammed b. Amr b. Hâlhale'den, o da Ma'bed b. Kâ'b b. Mâlik'den, o da Ebû Katâdete'bnü Rib'î'den, o da Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayette bulunmuş. Ebû Katâde şunları anlatmış: Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanından bir cenaze geçirdiler. (Onu görünce) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Rahata ermiş yahut kendisinden kurtulunmuş.» buyurdular. Ashâb: — «Bu rahatlayan ve kendisinden kurtulunan ne demektir?» diye sordular. Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)' — «Mü'min bir kul dünyânın yorgunluğundan rahata erer; fâcir kuldan ise İnsanlar, memleketler, ağaçlar ve hayvanlar (kurtulup) rahata ererler.» buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Muhammedü'bnu'l-Müsennâ rivayet etti. (dediki): Bize, Yahya b. Saîd rivayet etti. H. Bize, îshâk b. İbrahim de rivayet etti. (dediki): Bize Abdürrazzâk haber verdi. Bu râvîler hep birden Abdullah b. Saîd b. Ebî Hindi'den, o da Muhammed b. Amr'dan, o da Kâ'b b. Mâlik'in bir oğlundan, o da Ebû Katâdeden, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etmişlerdir. Yahya b. Said hadisinde: «Dünyânın çilesinden ve yorgunluğundan Allah'ın rahmetine (kavuşup) istirahat eder.» ibaresi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Mâlik'e, îbni Şihâb'dan dinlediğim, onun da Saîdübnü'l-Müseyyeb'den, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadisi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Necaşî'nin vefatını halka günü gününe haber verdi. Sonra cemaatı namazgaha çıkardı ve dört tekbîr al (arak cenaze namazı kıl) dı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys rivayet etti. (dediki): Bana babam, dedemden rivayet etti. (Demiş ki): Bana Ukayl b. Hâlid, İbni Şihâb'dan, o da Saîd b. El - Müseyyeb ile Ebû Selemete'bnü Abdirrrahmân'dan, onlar da Ebû Hureyre'den nakletmiş olmak üzere rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: «Bize Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Habeş Hükümdân Necaşî'nin vefatını günü gününe haber verdi. — Kardeşiniz için istiğfar edin! buyurdu.» İbni Şihâb Demiş ki: Bana Saîd b. El-Müseyyeb rivayet etti. Ona da Ebû Hureyre anlatmış ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabını namazgâhda saff yaparak cenaze namazını kıldırmış ve Necâşî üzerine dört tekbîr almış.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana Amru'n-Nâkıd ile Hasenü'l - Hûlvânî ve Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Ya'kûb yâni ibni İbrahim, İbni Sa'd rivayet etti. (dediki): Bize babam, Sâlih'den, o da îbni Şihâb'dan iki isnâdla birden Ukayl'in rivayeti gibi rivayette bulundu. İzah 953 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Yezîd b. Hârûn, Selim b. Hayyân'dan naklen rivayet etti. Demişki: Bize Said b. Minâ, Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayet ettiki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Necâşî Eshame'nin cenaze namazını kılmış ve üzerine dört tekbîr almıştır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (dediki): Bize Yahya b. Said, ibni Cüreyc'den, o da Atâ'dan, o da Câbir İbni Abdillâh'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Bu gün Allah'ın sâlih bir kutu olan Azhame vefat etti.» buyurdu. Sonra kalkarak bize imam oldu ve onun cenaze namazını kıldı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Ubeyd El - Guberî rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd, Eyyûb'dan, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Cabir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti. H. Bize Yahya b. Eyyûb da rivayet etti. Lâfız onundur. (dediki): Bize İbni Uleyye rivayet etti. (dediki): Bize Eyyüb, Ebû'z - Zübeyr'den o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir din kardeşiniz vefat etmiştir. Binâenaleyh kalkın, onun cenaze namazını kılın.» buyurdu. Bunun üzerine biz de kalktık, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizi iki saff yaptı. İzah 953 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb ile Aliyyu'bnü Hucr rivayet ettiler. Dediler ki: Bize İsmail rivayet etti. H. Bize Yahya b. Eyyûb da rivayet etti. (dediki): Bize îbni Uleyye, Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o da Ebû'I-Mühelleb'den, o da İmrân b. Husayn'dan naklen rivayet etti. İmrân şöyle demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Necaşi'yi kastederek: «Bir din kardeşiniz vefat etmiştir. Binâenaleyh kalkın onun cenaze namazını kılın.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Hasenü'bnü Rabi' ile Muhammedü'bnü AbdilIâh b. Numeyr rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Abdullah b. İdrîs, Şeybânî'den, o da Şa'bî'den naklen rivayet ettiki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cenaze defnedildikten sonra bir kabrin üzerine cenaze namazı kılmış ve dört tekbîr almış. Şeybani demişki: «Şa'bi'ye: — Bu hadisi sana kim rivayet etti? dedim; — Sika (yani) Abdullah İbni Abbâs (rivayet etti.) dedi.» Hesen'in rivayet ettiği hadîsin lâfzı budur. İbni Numeyr rivayetinde ise: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Taze bir kabrin yanına vararak üzerine namaz kıldı. Cemâat da arkasına saff oldular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört defa tekbir aldı; dedi. Ben, Âmir'e: — Sana (bu hadisi) kim rivayet etti? dedim; Âmir: — Sika, orada hâzır bulunan îbni Abbâs; cevâbını verdi.» ibâresİ vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Hüşeym haber verdi. H. Bize Hasenü'bnü Rabi' ile Ebû Kâmil de rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Abdülvâhid b. Ziyâd rivayet etti. H. Bize îshâk b. İbrahim de rivayet etti. (dediki): Bize Cerir haber verdi. H. Bana Muhammedü'bnü Hatim de rivayet etti. (dediki) Bize Veki' rivayet etti. (dediki): Bize Süfyân rivayet etti. H. Bize Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (dediki): Bize babam rivayet etti. H. Bize Muhammedü'bnü'l-Müsennâ dahî rivayet etti. (dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be rivayet etti. Bu râvîlerin hepsi Seybânî'den o da Şa'bî'den, o da İbni Abbâs'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen yukarki hadisin mislini rivayet etmişlerdir. Fakat hiç birinin rivayetinde Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in dört tekbîr aldığı zikredilmemiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Îshâk b. îbrâhîm ile Hârûn b. Abdillâh hep birden Vehb b. Cerir'den, o da Şu'be'den, o da İsmail b. Ebî Hâlid'den naklen rivayet ettiler. H. Bana Ebû Gassân Muhammedü'bnü Amr Er Râzî de rivayet etti. (dediki): Bize Yahya b. Dureys rivayet etti. (dediki): Bize İbrahim b. Tahmân, Ebû Hasîn'den rivayet etti. İsmâil ile Ebû Hasîn'in ikisi birden Şa'bî'den, o da İbni Abbâs'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen kabir üzerine cenaze namazı kılması hususunda Şeybânî'nin hadisi gibi rivayette bulunmuşlardır. Hiç birinin hadîsinde «Ve dört tekbîr aldı...» İfadesi yoktur. İzah 955 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana İbrahim b. Muhammed b. Ar'arate's–Sâmî rivayet etti. (dediki): Bize Gunder rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Habib b. Şehid'den, o da Sâbit'den, o da Enes'den naklen rivayet ettiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kabir üzerine cenaze namazı kılmış

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû'r-Rabî Ez-Zehrânî ile Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyn El-Cahderi rivayet ettiler. Lafız Ebu Kâmil'indir. Dedilerki: Bize Hammâd yani îbni Zeyd, Sâbit-i Bünânî'den, o da Ebû Rafi'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet ettiki, Kara bir kadın —yahut bir genç.— mescidi süpürtiyormuş. (Bir gün) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu göremiyerek soruşturmuş. Ashâb: — «O, öldü!» demişler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)-- — Bana haber vermeli değimiydiniz? buyurmuş. Râvi diyor ki: Galiba ashâb, bu kadının —veya gencin— umurunu küçümsemişler. Bunun üzerine Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem}'- — «Bana onun kabrini gösterin.» dedi. Ashâb kabrini gösterdiler. O da kabrinin üzerine cenaze namazını kıldı. Sonra: — «Şüphesiz ki bu kabirler, sahipleri için karanlıkla doludur. Allah (Azze ve Cell) benim namazım sebebiyle kabirleri onlara aydınlatır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ve ibni Beşşâr rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Muhammedü'bnü Ca'fer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be rivayet etti. —Ebû Bekir: Şu'be'den dedi.— Şu'be, Amr b. Mürre'den, o da Abdurrahmân b. Ebî Leylâ'dan naklen rivayet etti. Abdurrahmân şöyle demiş. «Zeyd bizim cenazelerimizin namazlarında dört tekbîr alırdı. Bir cenaze namazında beş tekbîr aldı; ben, bunu kendisine sordum: — Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beş tekbîr alırdı; cevâbını verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve îbni Numeyr rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Süfyân, Zührî'den, o da Salim'den. o da babasından, o da Âmir b. Rabia'dan naklen rivayet etti. Âmir şöyle demiş; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Cenazeyi gördüğünüz vakit, sizi geçinceye yahut yere konuncaya kadar ona ayağa kalkın.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize, bu hadisi Kuteybetü'bnü Saîd dahî rivayet etti. (dediki): Bize Leys rivayet etti. H. Bize Muhammedü'bnü Rumh dahî rivayet etti. (dediki): Bize Leys haber verdi. H. Bana Harmele rivayet etti. (dediki): Bize ibni Vehb haber verdi. (dediki): Bana Yûnus haber verdi. Bunlar hep birden îbni Şihâb'dan bu isnâdla rivayette bulunmuşlardır. Yûnus'un hadîsinde: (Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmiş.) ifâdesi vardır. H. Bize Kuteybetü'bnü Saîd de rivayet etti. (dediki): Bize Leys rivayet etti. H. Bize İbni Rumh dahî rivayet etti. (dediki): Bize Leys, Nâfi'den, o da îbni Ömer'den, o da Âmir b- Rabîa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi; Efendimiz: «Biriniz cenazeyi gördümü, şayet onunla beraber yürümüyorsa, o cenaze geçinceye yahut geçmeden; yere konuncaya kadar ayağa kalksın.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû Kâmil rivayet etti. (dediki): Bize Hammâd rivayet etti. H. Bana Ya'kûb b. İbrahim de rivayet etti. (dediki): Bize İsmail rivayet etti. Bunlar hep birden Eyyûb'dan rivayet etmişlerdir. H. Bize İbnü'l-Müsennâ da rivayet etti. (dediki): Bize Yahya b. Saîd, Ubeydullah'dan rivayet etti. H. Bize îbnü'l - Müsennâ da rivayet etti, (dediki): Bize îbni Ebî Adiyy, İbni Avn'dan rivayet etti. H. Bana Muhammedü'bnü'r-Râfi' dahî rivayet etti. (dediki): Bize Abdurrazzâk rivayet etti. (dediki): Bize îbni Cüreyc haber verdi. Bu râvîlerin hepsi Nâfi'den bu İsnâdla, Leys b. Sa'd hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Yalnız İbnl Cüreyc hadisinde; «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), — Biriniz cenazeyi gördü mü, şayet onun arkasından gitmiyorsa gördüğü ândan İtibaren, geçinceye kadar ayağa kalksın; buyurdu.» denilmiştir. İzah 959 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Osman b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki): Bize Cerîr» Süheyl b. Ebî Sâlih'den, o da babasından, o da Ebû Saîd'den naklen rivayet etti. Ebû Saîd şöyle demişi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Bir cenazenin arkasından gittiğiniz vakit, o cenaze yere konulmadan oturmayın.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Süreye b. Yûnus ile Alîyyü'bnü Hucr rivayet ettiler. Dedilerki: Bize İsmail yâni İbni Uleyye, Hişâm-ı Destevâî'den rivayet etti. H. Bize Muhammedü'bnü'l - Müsennâ rivayet etti. Lafız onundur. (dediki): Muâzü'bnü Hişâm rivayet etti. (dediki): Bana babam, Yahya b. Ebî Kesîr'den rivayet etti. Demiş ki: Bize Ebû Selemete'bnü Abdirrahmân, Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti ki, Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem):- «Cenazeyi gördünüzmü hemen kalkın, onun arkasından giden, cenaze yere konmadıkça oturmasın.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Süreye b. Yûnus ile Alîyyti'bnü Hücr rivayet ettiler. Dediler ki: Bize İsmail yâni îbni Uleyye, Hişâm-ı Destevâî'den, o da Yahya b. Kesîr'den, o da Ubeydullah b. Miskem'den, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: Bir cenaze geçti de, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ona ayağa kalktı. Onunla birlikte biz de ayağa kalktık. Ve: — «Yâ Resûlallah! Bu cenaze bir Yahudi karısına aittir.» dedik. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)ı — «Şüphesiz ki ölüm korkunç bir şeydir. Siz cenazeyi gördünüz mü hemen ayağa kalkın.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhâmmedü*bnü Râfi' rivayet etti. (dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (dediki): Bize îbni Cüreyc haber verdi. (dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi; Kendisi Câbir'i şöyle derken işitmiş: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanından geçen bir cenaze için taa görünmez oluncaya kadar ayakta durdu.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Râfi rivayet etti. (dediki): Bize Abdurrazzâk, ibni Cüreyc'den rivayet etti. Demişki: Bana yine Ebû'z-Zübeyr haber verdi, kendisi Câbir'i şöyle derken işitmiş: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve ashabı bir Yahudlnin cenazesi için görünmez oluncaya kadar ayakta durdular.» İzah 981 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivayet etti. (dediki): Bize Leys rivayet etti. H. Bize Muhammedü'bnü Rumh b. El-Muhacir de rivayet etti. Lâfız onundur. (dediki): Bize Leys, Yahya b. Saîd'den, o da Vâkıd b. Amr b. Sa'd b. Muaz'dan naklen rivayet etti. Vâkıd şöyle demiş: Biz, bir cenazede ayakta dururken Nafi* b. Cübeyr beni gördü. Kendisi oturmuş; cenazenin yere indirilmesini bekliyordu. Bana: — «Neden ayakta duruyorsun?» dedi; ben: — «Cenazenin yere indirilmesini bekliyorum. Çünkü Ebû Said-i Hudrî bu husûsda hadîs rivayet ediyor.» dedim. Bunun üzerine Nafi şunu söyledi: — «Bana, Mes'ûd b. Hakem, Ali bin Ebi Tâlib'den naklen rivayet ettiki, Alî (Radiyallâhu anh): — Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (cenaze için) ayağa kalktı; sonra oturdu, dedi.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ile îshâk b. İbrahim ve ibni Ebî Ömer toptan Sekaff den rivayet ettiler. İbnü'l-Müsennâ (dediki): Bize Abdülvahhâb rivayet etti. (dediki): Ben, Yahya b. Sald'den dinledim. (dediki): Bana, Vâkıd b. Amr b. Sa'd İbni Muâz-i Ensârî haber verdi; ona da Nâfi' b. Cübeyr haber vermiş. Ona da Mes'ûd b. Hâkem-İ Ensârî haber vermiş. Mes'ûd da cenazeler hakkında Aliyyü'bnü Ebî Tâlib'in şunu söylediğini işitmiş: «Şüphesiz ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Cenaze için evvelâ) kalktı, sonra oturdu.» Nafi' b. Cübeyr'in bu hadîsi rivayet etmesi Vâkıd b. Amr'ın cenaze yere konuluncaya kadar ayakta durduğunu gördüğü içindir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Ebû Küreyb rivayet etti. (dediki): Bize ibni Ebî Zaide, Yahya b. Saîd'den bu isnâdla rivayette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (dediki): Bize Abdurrahmân b. Mehdi rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Muhammed b. El-Münkedir'den naklen rivayet etti. Demişki: Ben, Mes'ûd b. Hakem'i Alî'den naklen rivayet ederken dinledim. Alî: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ın kalktığını gördük; biz de kalktık; o oturdu; biz de oturduk.» demiş, bununla cenazeyi kasdetmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadisi Muhammedü'bnü Ebî Bekir El-Mukaddemi ile Ubeydullah b. Saîd de rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Yahya yâni Kattan, Şu'be'den bu isnâdla rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

(Bize Nasru'bnü Alîyy El - Cehdamî Üe İshâk b. İbrahim ikisi birden Îsâ b. Yûnus'dan, o da Ebû Hamzete'l - Hımsî'den naklen rivâyette bulundular. H. Ebû't - Tâhir ile Hârûnu'bnü Saîd El- Eyli dahi rivâyet ettiler. Lâfız Ebü Tahinindir. Dediler ki: Bize İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Amr b. Haris, Ebû Hamzete'bnü Süleym'den, o da Abdurrahmân b. Cübeyr b. Nufeyr'den, o da babasından, o da Avf b. Mâlik-i Eşçai'den naklen haber verdi. Avf Şöyle dedit Ben, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i bir cenazenin namazını kılarken dinledim? şöyle diyordu; Buna mağfiret buyur; buna rahmet eyle; bunu affet ve kendisine afiyet ver. Vardığı yerde ona ikramda bulun; yerini genişlet; kendisini su tle, kar ve dolu ile yıka ve beyaz elbisenin kirden paklandığı gibi günahlardan pakla. Buna dünyâdaki yurdunun yerine daha hayırlı bir yurt; ailesinin yerine daha hayırlı bir aile; zevcesinin yerine daha hayırlı bir zevce ihsan eyle. Bunu kahirin fitnesinden ve cehennem azabından koru.» ki: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in o cenazeye yaptığı duadan dolayi: (Keski bu cenaze ben olaydım.) diye temenni ettim.» bu duaların yerine cenaze namazında Fatiha okunacağını bildiren hadîsler rivâyet etmiştir. lerle Mâlikî' lere göre, cenaze namazında Kur'ân okunmaz, Şafiî'lerle Hanbel'lere göre: îlk tekbirden sonra Fatiha okunabilir. namazında Kur'ân okunmaz» diyenler ashâb-ı kirâm'dan bu bâbda rivâyet edilen hadîsleri te'vîl etmiş ve Fâtiha'yi duâ niyetiyle okuduklarını söylemişlerdir. İmâmları, cenaze namazında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in muhtelif dualar okuduğunu bildiren hadîsler rivâyet etmişlerdir. Ezcümle Ebû Dâvûd' un, Hazret-i Ebû Hüreyre’den rivâyet ettiği bir hadîste Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle demektedir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cenazenin namazım kıldı da, şu duayı okudu: bizim dinimize, ölümüze, küçüğümüze, büyüğümüze, erkeğimize, kadınımıza, hâzırımıza ve gaibimize mağfiret buyur. Yâ Rabbî! Bizden yaşattıklarını îmânla yaşat; öldürdüklerini de selâm üzere öldür. Allah'ım! Bizi bu ölenin ecrinden mahrum etme ve onun arkasından bizi saptırma.» saptırma.» hadisi Tirmizî başka bir tarikden rivâyet etmiş ve: «Ben, Muhammed'e yani Buhârîye râvî Ebû îbrâhîm El-Eşhejî' nin adını sordum, Buhârî onu bilemedi.» demiştir. dahi «El - Müstedreknâm eserinde Yezid b. Rukâne (radıyallahü anh)'dan şu hadisi tahric etmiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cenaze namazı kılmaya kalktığı vakit şöyle derdi: Kuluna ve kulunun oğluna mağfiret buyur. (Kulun) senin rahmetine muhtaçtır. Hâlbuki sen onu azâb etmekten müstağnisin. Eğer bu kulun iyi amellerde bulunmuşsa, onun iyiliğini arttır; kötü amelde bulunduysa, onu affeyle.» bâbda Hazret-i Alî, Vâsiletü'bnü Eskaa' ve Abdullah b. Haris' den hadîsler rivâyet olunmuştur. Alî hadîsini Müstağfirî; hadîsini Ebû Dâvûd; b. Haris hadisini Taberâni rivâyet etmişlerdir. Bu hadisler: Cenaze namazında dua okunacağına ve duâ okumanın nıüs-tehab olduğuna; Cenaze namazında duanın sesle okunacağına delildirler. diyor ki: «Ulemâmız gündüz kılınan cenaze namazında gizli okunacağında müttefiktirler. Gece kılınan cenaze namazı hakkında iki kavil vardır. Cumhûr'un kaail olduğu sahih veçhe göre geceleyin de gizli okumak gerekir, ikinci veçhe göre geceleyin sesli okunur. Fakat bu tafsilât Kur'ân hakkındadır. Dualar bilittifâk gizli okunur. O hâlde bu hadîs te'vil olunarak: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem). bana namazdan sonra öğretti; ben de belledim mânâsına hamlolunur.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bu hadîsi bize İshâk b. İbrahim dahî rivayet etti. (dediki): Bize Abdurrahmân b. Mehdi haber verdi. (dediki): Bize Muâviyetü'bnü Salih bu iki isnâdla birden İbni Vehb hadisi gibi rivayette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya Et-Temimi rivayet etti. (dediki): Bana Abdülvâris b. Said, Hüseyin b. Zevkan'dan naklen haber verdi. Demişki: Bana Abdullah b. Büreyde, Semuratü'bnü Cündep'den rivayet etti. Semura şöyle demiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellemj'in arkasında cenaze namazı kıldım. Nifâslı iken vefat eden Ümmü Kâ'b'ın cenaze namazını kıldırıyordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazı kılmak için cenazenin ortası hizasına durdu.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bu hadisi bize, Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivyet etti. (dediki): Bize îbni'l -Mübarek ile Yezid b. Hârûn rivayet ettiler. H. Bana Alîyyü'bnü Hucr dahî rivayet etti. (dediki): Bize İbni'I-Mübârek ile Fadl b. Mûsâ haber verdiler. Bu râvllerin hepsi Huseyn'den bu isnâdla rivayette bulunmuş fakat Ümmü Kâ'b'ı zikretmemişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammedü'bnü'l - Müsennâ ile Ukbetü'bnü Mükrem-i Ammî rivayet ettiler. Dediler ki: Bize îbni Ebî Adiyy, Hüseyin'den, o da Abdullah b. Büreyde'den naklen rivayet etti. Demiş ki: Semuratü'bnü Cündeb şunları söyledi: «Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında çocuk idim, kendisinden (duyduklarımı) ezberliyordum. Onları söylememe bir mâni' yok ama, burada bir takım adamlar var ki, onlar benden dahî yaşlıdırlar. Gerçekten Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in arkasında loğusa hâlinde ölen bir kadının cenazesini kıldım. Namazda Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cenazenin tam ortası hizasına durdu.» İbni'l-Müsennâ'nın rivayetinde: «(dediki): Bana Abdullah b. Büreyde rivayet etti. (dediki): Namazını kılmak için kadının ortası hizasına durdu.» ibaresi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivayet ettiler. Lafız Yahya'nındır. Ebû Bekir: (Bize rivayet etti.) tabîrini kullandı. Yahya: (Bize Vekî' Mâlik b. Miğvel'den, o da Simâk b. Harb'den, o da Câbir b. Semura'dan naklen haber verdi.) dedi. Câbir şunları söylemiş: «Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e çıplak bir at getirdiler de, İbni Dahdahın cenazesinden dönerken ona bindi. Bize, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in etrafında yürüyorduk.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Muhammedü'bnü'l - Müsennâ ile Muhammedü'bnü Beşşar rivayet ettiler. Lafız İbni Müsennâ'nındır. Dedilerki: Bize Muhammedü'bnü Ca'fer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Simâk b. Harb' den, o da Câbir b. Semura'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: «Resulullah (Salîallahu Aleyhi ve Sellem), İbni Dahdahın cenaze namazını kıldı. Sonra kendisine çıplak bir at getirdiler. Atı bir adam tutarak, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bindi. Derken at şahlanmaya başladı. Biz onu tâkib ediyor, arkasından koşuyorduk. Bu arada cemaattan biri şunları söyledi: — Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (Cennette İbni Dahdah için asılmış yahut sarkıtılmış nice hurma salkımları vardır.) buyurdu. Yahut Şu'be, Ebû'd-Dahdah için, demiştir. İzah İbni Dahdah'ın ismi malûm değildir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in arkasından yürümek, ashâb-ı kirâm'ın âdetleri idi. Ulemâ, cenaze arkasından binek gitmeyi kerih görmüşlerdir. Çünkü Ebû Dâvûd'un tahric ettiği bir hadîsde şöyle denilmektedir: -Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir hayvan getirdiler, kendisi bir cenaze ile beraberdi ve hayvana binmedi. Cenazeden dönüşte hayvanı tekrar getirdiler. Bu defa bindi. Kendilerine neden böyle yaptıkları sorulduda: — Benimle beraber melekler de yürüyorlardı. Onlar yürürken binemezdim; buyurdular. Tirmizî'nin Hz. Sevbân'dan rivayet ettiği bir hadisde dahî: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir cenazeye çıktık. Hayvana binmiş bâzı insanlar gördü ve: — Siz utanmıyor musunuz, melekler yaya gidiyor; siz hayvanların sırtına kurulmuşsunuz; buyurdular.» denilmektedir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu hadisine sebep şudur: Bir yetim, Hz. Ebû Lübâbe ile bir hurmalık hakkında dâvaya düşmüş. Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ebû Lübâbe'ye Hurmalığı yetime vermesini emir buyurmuş. Fakat; «Bu hurmalığa karşılık olarak cennette sana hurma salkımı var.» dediği hâlde Ebû Lübâbe buna razı olmamış, yetim ağlamış. O zaman Ebû'd-Dahdâh bunu işiterek Ebû Lübâbe'ye bahçesini vermek suretiyle hurmalığı ondan satın almış, sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e. Ben bu bahçeyi bu yetime verirsem bana da cennette hurma salkımı var mı? diye sormuş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)- — Evet, Ebû'd-Dahdâh için cennette nice hurma salkımları var; buyurmuşlar. İşte cemaattan bir zât bu hâdiseyi hatırlayarak Ebü'd -Dahdâh'in cenazesinden dönüşte arkadaşlarına nakletmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Abdullah b. Ca'fer-i Misverî, İsmâîl b. Muhammed b. Sa'd'dan, o da Âmir b. Sa'd b. Ebi Vakkaas'dan naklen haber verdi. Sa'd b. Ebi Vakkas ölüm hastalığında: — «Benim için bir Iâhd açın ve üzerime Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e yapıldığı gibi kerpiçleri güzelce dizin.* demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Vekî' haber verdi. H. Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rvâyet etti. (dediki): Bize Gunder ile Vekî' toptan Şu*be'den, rivayet ettiler. H. Bize, Muhammedü'bnü'l-Müsennâ dahî rivayet etti. Lâfız onundur. (dediki): Bize Yahya b. Saîd rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Cemre, İbni Abbâs naklen rivayet etti. îbni Abbâs: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kabrine kırmızı bir kadife konuldu.» demiş. Müslim der ki: «Ebû Cemre'nin ismi: Nasru'bnü Imrân, Ebû't -Teyyâh'ın ismi ise: Yezîdü'bnü Humeyd'dir. Bunların ikisi de Serahs şehrinde vefat etmişlerdir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Amr rivayet etti. (dediki): Bize ibni Vehb rivayet etti. (dediki): Bana Amru'bnü Haris haber verdi. H. Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî dahî rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Vehb rivayet etti. (dediki) Bana Amrü'bnü Haris rivayet etti. —Ebû't-Tâhîr rivayetinde (ona da Ebû Alîyy-i Hemdânî, Hârûn rivayetinde ise: Sümâmetü'bnü Süfeyy rivayet etmiş) denilmektedir. demişki: Fadâletü'bnü Ubeyd ile Rum diyarında, Rodos'ta bulunuyorduk. Derken bir arkadaşımız vefat etti. Bunun üzerine Fadâletü'bnü Ubeyd emir vererek kabrini düz yaptırdı. Sonra şunu söyledi: «Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i kabirlerin yerle bir yapılmasını emir buyururken işittim.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

(Bana, bu hadîsi Ebû Bekir b. Hallâd-ı Bâhili de rivâyet etti. ki): Bize Yahya yani Kattan rivâyet etti. ki): Bize Süfyân rivâyet etti. ki): Bana Habîb bu isnâdla rivâyette bulundu. Ve: «Tarumar etmediğin hiç bir suret bırakmayasın.» dedi. düzeltmekten murâd: Pek fazla yükseltmeyip, bir karış kadar yerden kaldırmaktır. göre: Kabrin üzerini deve hörgücü gibi kamburlaştırmak müstehabdır. Zira Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kabri bu şekilde tesviye edilmiştir. Ekseri ulemânın ve İmâm Mâlik'in mezhepleri de budur. diğer bâzı ulemâya göre: Kabrin üzerini kambur değil, tavan şeklinde düz yapmak müsıehabdır. hadisdeki timsâl ve suretlerden murâd: Canlıların heykel ve suretleridir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (dediki) Bize Hafs b. Gıyâs, îbni Cüreyc'den, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kabrin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve üzerine bina yapılmasını nehiy buyurdu.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bana Harun b. Abdillâh rivayet etti. (dediki): Bize Haccâcü'bnü Muhammed rivayet etti. H. Bana Muhammedü'bnü Râfi' de rivayet etti. (dediki); Bize Abdurrazzâk rivayet etti. (Bu iki râvî) hep birden îbni Cüreyc'den rivayet etmişlerdir. Demişki: Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillâh'i: Nebi (Salîallahu Aleyhi ve Sellem)'den dinledim.» diyerek yukarki hadîsin mislini rivayet ederken işitmiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti.. (dediki): Bize İsmail b. Uleyye, Eyyûb'dan, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Câbir: «Kabirleri kireçlemek yasak edildi.» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (dediki): Bize Cerir Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Birinizin bir kor üstüne oturup da, o kor'un elbisesini yakması ve taa cildine işlemesi, kabir üzerine oturmasından çok daha hayırlıdır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize, bu hadîsi Kuteybetü'bnü Saîd dahî rivayet etti. (dediki): Bize Abdülazîz yâni Derâverdî rivayet etti. H. Bana, bu hadisi Amru'n-Nakıd da rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Ahmed-i Zübeyri rivayet etti. (dediki): Bize Süfyân rivayet etti. Bu râvîlerin ikisi birden Süheyl'den bu isnâdla, bu hadisin mislini rivayet etmişlerdir. İzah 972 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Alîyyü'bnü Hucr Es-Sa'dî rivayet etti. (dediki): Bize Velîd b. Müslim İbni Câbir'den, o da Büsur b. Ubeydillâh' dan, o da Vasile'den, o da Ebû Mersed-i Ganevî'den naklen rivayet etti. Ebû Mersed şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Seîlem)i «Kabirlerin üzerine oturmayın; onlara doğru namaz da kılmayın.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Hasenü'bnü'r-Rabi' El-Beceli rivayet etti. (dediki): Bize İbnü'l-Mübarek, Abdurrahmân b. Yezîd'den, o da Busür b. Ubeydillâh'dan, o da Ebî İdrîs-i Ha'lâhi'den, o da Vasiletü'bnü Eskaa' dan, o da Ebû Mersed-i Ganevi'den naklen rivayet etti; şöyle demiş: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Kabirlere doğru namaz kılmayın, üzerlerine de oturmayın.» buyururken İşittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Alîyyü'bnü Hucr Es-Sa'di ile İshâk b. îbrâhîm EI-Hanzalî rivayet ettiler. Lâfız tshâk'ındır. Alî: (Bize rivayet etti.) tâbirini kullandı. İshâk ise: Bize Abdülazîz b. Muhammed, Abdülvâhid b. Hamza'dan o da Abbâd b. Abdillâh b. Zübeyr'den naklen haber verdi ki: Âişe Sa'dû'bnü Ebî Vakkaas'ın cenazesi mescide getirilerek, namazı orada kılınmasını emretmiş. Fakat halk, kendisine itirazda bulunmuşlar. Bunun üzerine Âişe: «Bu insanlar Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Süheyl b. Beydâ'nın cenaze namazını mescidden başka yerde kılmadığını ne çabuk unutmuşlar!» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammedü'bni Hatim rivayet etti. (dediki): Bize Behz rivayet etti. (dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (dediki); Bize Mûsâ b. Ukbe, Abdülvâhid'den, o da Abbâd b. Abdillâh b. Zübeyr' den naklen rivayet etti. Abbâd, Aişe*den şunu rivayet etmiş: «Sa'dü'bnü Ebî Vakkaas vefat edince Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevceleri cenazesinin mescide getirilmesini, kendilerinin de cenaze namazını kılacaklarını bildirmek için haber gönderdiler. Cemâat da öyle yaptılar. Derken .cenazeyi, namazını kılmak üzere Ümmehât-ı Mü'mînîn'in hücreleri önünde durdurdular. Ve peykelere bakan cenazeler kapısından çıkardılar. Müteakiben halkın bunu ayıpladıklarını haber aldılar. Halk. — Cenazeler mescide sokulmamalı idi; diyorlardı. Aişe bunu duyunca: — Şu insanlar bilmedikleri bir şey'i ayıplama hususunda ne de sür'at gösterirler; Bir cenazenin mescidden geçirilmesi hususunda bizi ayıplamışlar. Hâlbuki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Süheyl b. Beydâ'nın cenaze namazını ancak mescidin içinde kılmıştı; dedi.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Hârûn b. Abdillâh ile Muhammedü'bnü Râfi' rivayet ettiler. Lâfız îbni Râfi'indir. Dedilerki: Bize îbni Ebî Füdeyk rivayet etti. (dediki): Bize Dahhâk yani Îbni Osman, Ebû'n-Nadr'dan, o da Ebû Selemetü'bnü Abdirrahmân'dan naklen haber verdiki, Sa'd b. Ebi Vakkas vefat ettiği vakit Âişe: «Onu mescide getirin de, cenaze namazını ben de kılayım.» demiş, Onun bu sözüne İtiraz etmişler. Bunun üzerine Âişe: «Vallahi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Beydâ'nın oğulları Süheyl ile kardeşinin cenaze namazlarını mescidde kıldı.» demiş. Müslim diyor ki: «Süheyl b. Da'd, Beydâ'nın oğludur. Annesi: Beydâ'dır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya Et-Temimi ile Yahya b. Eyyûb ve Kuteybetü'bnü Saîd rivayet ettiler. Yahya b. Yahya: (Bize haber verdi.) tâbirini kullandı. Ötekiler: (Bize İsmail b. Ca'fer, Şerîk'den, —ki ibni Ebî Nemir'dir.— o da Ata b. Yesâr'dan, o da Âişe'den naklen rivayet ettiki, şunları söylemiş:) dediler: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Âişe'nin nevbeti olan her gece, gecenin sonunda (Medine'nin kabristanı) Bakî'ye çıkar ve: «Selâm size ey Mü'minler diyarı! Size yârın verileceği vaad olunan şey verilmiştir. Sizler bekletilmedesiniz. İnşaallah biz de size katılacağız. Allah' ım! Bakî'-i Garkat'da yatanlara mağfiret buyur.» derdi. Râvî Kuteybe: «Size gelmiştir.» sözünü söylememişdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî rivayet etti. (dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (dediki): Bize îbni Cüreyc, Abdullah b. Kesir b. Muttalib'den naklen haber verdi. O da Muhammed b. Kays'ı şöyle derken işitmiş: Âişe'yi şunları rivayet ederken dinledim; dediki: «Size, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den ve kendimden bir şeyler söyliyeyim mi?» Biz: — «Hay hay» dedik. H. Bana, Haccâc-ı A'ver'den dinleyen biri rivayet etti. Lâfız onundur. (dediki): Bize Haccâcu'bnü Muhammed rivayet etti. (dediki): Bize îbni Cüreyc rivayet etti. (dediki): Bana, Abdullah (Kureyş'den bir zât), Muhammed b. Kays b. Mahreme b. Muttalip'den naklen haber verdi ki, bir gün şunları söylemiş: — Size kendimden ve annem'den bir şeyler anlatayım mı? Biz kendisini doğuran annesini murâd ediyor sandık. Sözüne devamla (dediki): Âişe şunları söyledi: — «Size kendimden ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bir şeyler anlatayım mı?» Biz: — «Hay hay..!» dedik. — «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanımda bulunduğu nevbetim gecesi gelince Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem} değişti. Cübbesini yere koydu, ayakkaplarını çıkarıp; ayaklarının yanına koydu. Kaftanının bir tarafını döşeğinin üzerine yayarak, uzandı. Çok geçmeden benim uyuduğumu zannederek yavaşça cübbesini aldı; yavaşça ayakkaplarını giydi ve kapıyı açarak çıktı. Sonra yavaşça kapıyı kapadı. Ben, hemen entarimi başıma geçirdim, baş bezimi sarındım, çarşafıma burundum. Sonra onun peşinden yola düştüm. Bakî'ye varınca durdu, hem de epeyi durdu. Sonra üç def'â ellerini kaldırdı, sonra geri döndü. Ben de döndüm. O sür'atle yürüdü, ben de sür'atle yürüdüm; o eşkin gitti, ben de eşkin gittim; o koştu, ben de koştum. Neticede onu geçerek eve girdim. Ben yatar yatmaz o da girdi ve: — Sana ne oluyor yâ Âişe? Heyecanlanmışsın... buyurdu. Ben: — Bir şey yok; dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'- — Ya söylersin yahut latif u Habîr olan Allah bana mutlaka haber verir; dedi. Ben: — Yâ Resûlallah! Annem babam sana feda olsun, dedim ve macerayı kendisine haber verdim. — Ya, önümde gördüğüm karaltı sen miydin? dedi; — Evet! cevâbını verdim. Bunun üzerine beni göğüsümden öyle bir itti ki, canımı yaktı. Sonra şunları söyledi: — (Allah ve Resulü sana zülüm mü edecekler sandın?) İnsanlar neyi gizlerse gizlesin, Allah onu bilir. Evet, Resulullah (sözüne devamla): — Senin gördüğün zaman bana Cibrîl geldi de, nida etti. Ama nidasını senden gizledi. Ben, kendisine cevap verdim fakat ben de cevâbımı senden gizledim. Sen soyunmuş bir vaziyette iken yanına girecek değildi ya. Ben, senin uyuduğunu zannettim de, uyandırmak istemedim. Korkacağından da şüphe ettim. Cibril şunları söyledi: (Rabbin, Bakî'de yatanların yanına giderek onlar için istiğfarda bulunmanı sana emrediyor.) Ben: — Onlara ne diyeyim yâ Resûlallah? dedim; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)- — Selâm mü'min ve Müslümanlardan bu diyarda yatanlara!... Allah, bizim geçmişlerimize de, geleceklerimize de rahmet eylesin. Bizler de inşaallah sizlere katılacağız; de buyurdular.» İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Muhammed b. Abdillâh El-Esedî, Süfyân'dan, o da Âlkametü'bnü Mersed'den, o da Süleyman b. Büreyde'den, o da babasından naklen rivayet etti. Babası şöyle demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kabristana çıktığımız vakit ne söyliyeceğimizi bize öğretirdi. İçimizden birimiz [Ebû Bekir'in rivayetinde): -Bu diyardakilere selâm* (Züheyr'in rivayetinde ise): «Selâm size ey bu diyarın mü'min ve müslim olan halkı! Bizler de inşaallah (Size) katılacağız. Allah'dan bize ve size afiyet dilerim.» derdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb ile Muhammed b. Abbâd rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. Dedilerki: Bize Mervânü'bnü Muâviye, Yezîd yâni İbni Keysân'dan, o da Ebû Hâzim'den o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Anneme istiğfar etmek için rabbimden izin İstedim de, bana izin vermedi. Fakat kabrini ziyaret etmek için izin istedim; bana izin verdi.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Numaralar takdim te'hir ile yer değiştirilmiş 108 öne alınmıştır. Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Muhammed b. Ubeyd Yezîd b. Keysân'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) annesinin kabrini ziyaret ederek ağladı. Yanındakileri de ağlattı. Sonra şöyle buyurdu: «Annem için istiğfarda bulunmak hususunda Rabbimden izin istedim. Fakat bana izin verilmedi. Kabrini ziyaret etmek için izin istedim; ona izin verildi. Binâenaleyh sizler de kabirleri ziyaret edin. Çünkü kabir ziyareti ölümü hatırlatır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Abdillâh b. Numeyr ve Muhammedü'bnü'l-Müsennâ rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekir ile İbni Numeyr'indir. Dedilerki: Bize Muhammedü'bnü Fudayl, Ebû Sinan yâni Dırâr b. Mürra'dan o da Muhârib bi Disâr'dan, o da İbni Büreyde'den, o da babasından naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ben, sizi kabirleri ziyaretten menetmiştim, artık onları ziyaret edin. Kurban etlerini üç günden fazla tutmaktan da menetmiştim, onları da münâsip gördüğünüz zamana kadar tutun. Deri kaplardan başka bütün kaplara hurma şırası koymanızı dahî yasak etmiştin; bundan böyle bütün kaplardan şıra içebilirsiniz. Yalnız sarhoşluk veren içkileri içmeyin.» buyurdular. ibni Numeyr, kendi rivayetinde: «Abdullah b. Büreyde'den, o da babasından...» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{…} Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (dediki): Bize Ebû Hayseme, Zübeyd-i Yâmî'den, o da Muhârib b. Disâr'dan, o da İbni Büreyde'den, zannederim o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi. (Buradaki şekk Ebû Hayseme'dendir.) H. Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (dediki): Bize Kabisatü'bnü Ukbe, Süfyân'dan, o da Âlkametü'bnü Mersed'den, o da Süleyman b. Büreyde'den, o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. H. Bize İbni Ebî Ömer ile Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd dahî toptan Abdürrazzâk'dan, o da Ma'mer'den, o da Atâ-i Horasan-i'den naklen rivayet ettiler. Ata': «Bana Abdullah b. Büreyde, babasından o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti.- demiş. Bu râvilerin hepsi yukarki Ebû Sinan hadîsi mânâsında rivayette bulunmuşlardır. İzah için buraya tıklayın

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Avn b. Sellâm El-Kufi rivayet etti. (dediki): Bize Züheyr, Simâk'den, o da Câbir b. Semura'dan naklen haber verdi. Câbir şöyle demiş: Nebi (Sallallahu, Aleyhi ve Sellem)'e kendini oklarıyla öldüren bir adam getirdiler de, onun cenaze namazını kılmadı