Sahih Muslim

...

(18) Kitāb: The Book of Divorce

(18) ...

Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b; Ubâde rivayet etti. (Dediki): Bize Zekeriyyâ b. İshâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu'z-Zübeyr, Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayette bulundu. Câbir şöyle demiş: Efeû Bekr, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girmek için izin istemeye girdi; fakat birçok kimseleri kapıda otururlarken buldu. Bunların hiç birine izin verilmemişti. Müteakiben Ebû Bekr'e izin verilerek içeri girdi. Sonra Ömer gelerek izin istedi. Ona da izin verildi. Ömer Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i etrafında kadınları olduğu halde kederli kederli susmuş otururken bulmuş. Bunun üzerine (kendi kendine): Mutlaka bir şey söyleyip Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i güldürmeliyim; diyerek şunu söylemiş : — Yâ Resûlâllah! Hârice'nin kızını bir görseydin! Benden nafaka istedi, Ben de kalktım onun boğazını sıktım. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gülmüş; ve: «Bunlar da etrafımda gördüğün gibi, benden nafaka istiyorlar.» buyurmuş. Derken Ebû Bekr Âişe'nin boğazını, Ömer de Hafsa'nın boğazını sıkmağa kalkmışlar. İkisi de: Siz Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den onda olmayan bir şeyi istiyorsunuz ha? diyorlarmış. Âişe ile Hafsa: Vallahi Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'de olmayan bir şeyi ebediyyen istemiyeceğiz; demişler. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onIardan bir ay yahud yirmi dokuz gün uzaklaştı. Bilâhare kendisine şu âyet indi: «Ey Nebi! Zevcelerine söyle...» âyet tâ: «Allah sizlerin iyi hareketlerde bulunanlarınıza pek büyük ecir hazırladı...» [Ahzab 28 - 29] kavl-i kerîmine kadar varıyordu. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Âişe'den başhyarak : «Yâ Âişe, ben sana bir şey arzetmek isterim; (ama) ebeveyninle istişare etmeden cevap hususunda acele etmemeni dilerim.» demiş. Âişe: — Nedir o yâ Resûlâllah? diye sormuş. O da kendisine bu âyeti okumuş. Âişe: — Ebeveynimle senin hakkında mı istişare edecekmişim yâ Resûlâllah! Hayır, ben Allah ile Resulünü ve dar-ı âhireti iltizâm ederim. Ama benim bu söylediğimi kadınlarından hiç birine haber vermemeni isterim; demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Onlardan biri bana sormaya görsün; hemen kendisine haber veririm. Çünkü Allah beni zorlaştırıcı ve şaşırtıcı değil, lâkin öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi.» buyurmuşlar

...
Referans:18 3690