Sahih Muslim

...

(2) Kitāb: The Book of Purification

(2) ...

Bana Ebu't-Tahirile Harun b. Sa'id el-Eyli rivayet ettiler. Dedilerki: Bize İbni Vehb, Ebu Sahır'dan naklen haber verdi. Ona da Zaide'nin azadlısı Ömer b. İshâk babasından, o da Ebu Hureyre'den naklen haber vermiş ki Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururlarmış: "Beş vakit namaz, bir sonraki cumaya kadar Cuma namazı,bir sonraki ramazana kadar ramazan ayı (orucu) -büyük günahlardan uzak kalınmak şartıyla- aralarında (işlenen günahlar) için kefarettirler. " Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 12183 NEVEVİ ŞERHİ: "Bize İbn Vehb, Ebu Sahr'dan tahdis etti." Bu sonunda "he" (yuvarlak te) olmaksızın "Ebu Sahr" şeklinde bir künye olup, adı Humeyd b. Ziyad'dır. Humeyd b. Sahr olduğu söylendiği gibi Hammad b. Ziyad olduğu da söylenmiştir. (3/117) Ona Ebu's-Sahr el-Harrat Sahibu'l-Aba el-Medeni de denilir. Mısır' da yerleşmiştir. "Ramazandan bir sonraki ramazana aralarındaki için kefarettir" ifadesinden "şehr: ay" kelimesini ona izafe etmeksizin sadece "ramazan" demenin caiz olduğu anlaşılmaktadır. Doğrusu budur. Bunu kabul etmeyenlerin karşı çıkmalarının açıklanabilir bir tarafı yoktur. Bu mesele yüce Allah'ın izniyle delilleriyle geniş bir şekilde açıklanıp, açıkça anlatılarak oruç kitabında (bölümünde) gelecektir. "Büyük günahlardan uzak kalınması şartıyla" anlamındaki ibarede "uzak kalınması" demek olan "uctunibet" kelimesi asıl nüshaların birçoğunda sonu tek noktalı be ile bitecek şekilde "idenebe" şeklindedir. Büyük günahlar anlamındaki "el-kebair" de nasb iledir. Yani söylenen amelleri yerine getiren kişi büyük günahlardan uzak kalırsa demektir. Bazı asıl nüshalarda ise sonu açık te ve edilgen mı olup "el-kebair" ise merfudur. (Büyük günahlardan uzak kalınması demek olup, tercümede de böyledir.) Her ikisi de doğru ve açık bir ifadedir. Allah en iyi bilendir. DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Yukarıdan beri sıraladığımız bu rivayetlerin bazılarında abdestin bazılarında abdestten sonra.: iki rekat namazın; bir kısmında beş vakit namazın diğerlerinde iki cum'a ile iki Ramazanın küçük günahlara, keffâret olacakları bildirilmektedir Neyevî diyor ki: «Burada şöyle bir sual hatıra gelebilir. Mademki abdest geçmiş küçük günahlara keffâret oluyor o halde namaz neye keffâret olacaktır? Namaz küçük günahlara keffâret olursa cum'alarla ramazanlar neye keffâret olacaktır? Hatta Arife günü oruç tutulursa; iki senenin küçük günahlarına; Aşura günü oruç tutulursa bir senenin günahlarına keffâret olacağı keza bir kulun âmin demesi meleklerin âminine tesadüf ederse geçmiş günahları affolunacağı bildiriliyor. Bunlar neye keffâret olacaktır? diye sorulabilir. Ulemâ bu suale şu cevabı vermişlerdir: Bu zikredilenlerin her biri keffâret olmaya elverişlidir. Eğer keffâret olacak küçük günahlar bulunursa onlara keffâret olurlar. Kulun büyük veya küçük hiç bir günahı yoksa mezkur abdest ve namazlarla kula hasenat yazılır. Dereceleri yükseltilir. Küçük günahı yokta büyük günahı bulunursa büyük günahların cezasını hafifleteceklerini ümit ederiz Allah-u A'lem

...
Referans:2 552