Sahih Muslim
...
(2) Kitāb: The Book of Purification
(2) ...
Bize Zuheyr b. Harb ve İbn Numeyr de tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti (H) dedi ki: Bize Yahya b. Yahya -ki lafız onundur- da tahdis edip dedi ki: Süfyan b. Uyeyne'ye dedim ki: Ben Zühri'yi, Ata b. Yezid Leysi' den şunu zikrederken dinledim: Onun Ebu Eyyub'dan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İhtiyacınızı görmek için gittiğinizde küçük ya da büyük abdest bozarken kıbleye yüzünüzü de, arkanızı da çevirmeyin fakat doğuya ya da batıya (çevirin)." Ebu Eyyub dedi ki: Sonra Şam'a geldik. Orada kıble tarafına doğru bina edilmiş heıaıar bulduk. Onlardan bir miktar (kıbleden) başka tarafa dönüyor ve Allah'tan mağfiret diliyorduk. (Bu hadis öyle midir, dedim). O: Evet, dedi. Diğer tahric: Buhari, 144,394 -uzunca-; Ebu Davud, 9 -uzunca-; Tırmizi, 8 -uzunca-; Nesai, 21, 22; İbn Mace, 318 -buna yakın-; Tuhfetu'l-Eşraf, 3478 NEVEVİ ŞERHİ: '~ma doğuya ya da batıya dönün. " İlim adamları der ki: Bu (3/157) Medineliler ile onlar gibi doğuya ya da batıya döndüğü vakit önünü de, arkasını da kıbleye dönmüş olmayan onların durumundakilere bir hitaptır. " ... Heıaıar bulduk." Merahid (heıaıar) lafzının tekili "mirhad"dır. Bu da insanın ihtiyacını görmek için yahut abdest bozmak için yapılmış odacık demektir. "Kıbleden başka tarafa dönüyorduk." Yani gücümüz yettiği kadarıyla başka tarafa yönelerek kıbleye dönmekten uzak durmaya dikkat ederdik. "Evet, dedi." Bu baş tarafta: Süfyan b. Uyeyne'ye dedim ki: ez-Zühri'yi Ata'dan şunu zikrederken dinledim, şeklindeki sorusunun cevabıdır. DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari «Kitabu'-vudu» ve «Kitabu's-Salat» da tahric ettiği gibi Ebu Davud, Tirmizi, Nesaî ve İbni Mace dahi «Kitabu'l vudu» da tahric etmişlerdir. Görülüyorki Hz. Ebu. Eyyub (R.A.) hadisi rivayet ettikten sonra Şam'a gittiklerini orada helaların kıbleye doğru yapıldığını görünce kıbleden dönerek keza-i hacete oturduklarını ve Allah'a istiğfar ettiklerini bildirmiştir, ki Ebu Hanife ile bir rivayette Ahmed b. Hanbel'in mezhebleri de budur. Mes'elenin tafsilatı az 263. Hadis'in izahın geçti. Şam: Kelimesinin esas itibari ile Şam olduğunu oraya ilk varan Nuh (A.A.)'ın oğlu Sam olduğu için şehire bu isim verildiğini; Arapların Sin'i Şın'a tebdil ederek kelimeyi Şam diye telaffuz ettiklerini söyleyenler vardır. Hz. Ebu Eyyub (R.A.)'ın «istiğfarı» bazılarına göre helaları kıbleye karşı yapanlar içindir. Çünkü günahkarlar için istiğfarda bulunmak sünnettir. Bazıları bu istiğfarın kıbleye karşı oldukları için yapıldığını söylerler. Fakat hadisin zahirî manasına göre mezkur istiğfarı yapanlar başkaları için değil kendi nefisleri için yapmışlardır. Abdest bozmak günah olmadığı halde buradaki istiğfara neden luzüm görülmüştür? Sualine şöyle cevap verilmiştir: Ehl-i Takva olanların adeti budur. Onlar günaha girmekten korunmak için kendilerini daima kusurlu görerek istiğfarda bulunmuşlardır. Ulemanın beyanına göre.; abdest bozarken doğu veya batıya dönme emri Medine'lilerle Medine hizasında bulunupta doğuya veya batıya döndüğü zaman Kabe karşısına veya arkasına gelmeyenler hakkındadır. Binaenaleyh dünyanın sair memleketlerinde yaşıyanlar bu emre göre hareketle abdest bozarken Kabenin Ön veya arka taraflarında kalmamasına dikkat edeceklerdir. Hadisten murad budur. Şu Halde Kabenin şarkında veya garbında yaşayanlar cenube veya şimale döneceklerdir. Bu husustaki mezhebler bundan Önceki rivayette görüldüyse de Aynî onlardan başka üç mezheb daha zikretmektedir. Şöyle ki: 1- İmam Ebu Yusuf 'tan rivayete göre yalnız evlerde Kabeye arkasını dönerek bozmak caizdir. 2- Gerek Kabeye gerekse Kudüsteki Beyt-i makdise Önünü veya arkasını dönerek kaza-i hacet etmek mutlak surette haramdır. İbni Sirin ile İbrahim Nehai'nin buna kail oldukları söylenir. 3- Kabeye önünü veya arkasını dönerek abdest bozmak yalnız Medine'lilerle Medine hizasında yaşıyanlara haramdır. Kabenin şarkında veya garbında yaşıyanlara haram değildir. Ebu Avane'nîn kavli budur. Hadis-i Şerif Kaza-i Hacet Meselesinden Maada Şu Hükümleri de İhtiva Eder. 1- Kıbleye ikram ve ta'zimde bulunmak müslümanın daimi vazifesidir. 2- İslam adap ve terbiyesini her hal-ü karda muhafaza gerekir. Kaza-i hacet esasında avret mahallini güzelce örtmek, konuşmamak, sol elle taharetlenmemek, istincadan sonra eli toprak veya sabunla yıkamak. Suya bevl etmemek, yüzüğünde ismullah yazılı ise helaya girmezden Önce onu çıkarmak, Aya ve Güneşe karşı keza ayakta ve halkın geçtiği yollara, gölgesinde oturulan ağaç altına, meyvalı ağacın altına ve dere kenarlarına abdest bozmamak adaptandır
Referans | : | 2 609 |