Sahih Muslim
...
(23) Kitāb: The Book of the Rules of Inheritance
(23) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Ishâk b. İbrâhîm rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. Yahya (Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize ibni Uyeyne, Zührî'den, o da Aliy b. Hüseyn'den, o da Amr b. Osman'dan, o da Usâme b. Zeyd'den naklen rivayet ettiki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Müslüman kâfire; kâfir de müslüman'a mirasçı olamaz.» buyurmuş, dediler
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Abdülâ'lâ b. Hammâd —ki Nevsî'dir— rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb, İbni Tâvûs'dan, o da babasından, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mîrâs hisselerini ehillerine verin! Kalanı en yakın erkeğindir.»buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ümeyye b. Bistâm el-Ayşî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Zürey' rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Kaasim, Abdullah b. Tâvûs'dan, o da babasından, o da İbni Abbâs'dan, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayette bulundu: «Mîrâs hisselerini ehillerine verin, bu hisselerden artan erkek kişinindir.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize ishâk b. İbrahim ile Muhamnıed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Lâfız İbni Râfi'uıdir. İshâk: Bize rivayet etti tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize Abdürrezzâk haber verdi, dediler. (Demişki): Bize Ma'mer, İbni Tâvûs'dan, o da babasından, o da ibni Abbâs'dan naklen haber verdi. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Malı ferâız ehli arasında Allah'ın kitabına göre taksim edin; miras hisselerinden artanı en yakın erkek kişinindir.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana bu hadîsi Muhammed b. Ala' Ebû Kureyb El-Hemdâni de rivayet etti. (Dediki): Bize Zeyd b. Hubâb, Yahya b. Eyyûb'dan, o da ibni Tâvûs'dan bu isnâdla Vüheyb ve Ravh b. Kaasim'in hadîsleri gibi rivayette bulundu
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Amr b. Muhammed b. Bükeyr En-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Muhammed b. Münkedir'den naklen rivayette bulundu. O da Câbir b. Abdillâh'ı şunları söylerken işitmiş: Hastalandım da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebû Bekir'le birlikte yaya olarak beni dolaşmaya geldiler. Derken bayıldım. Bunun üzerine abdest aldı; sonra abdest suyundan üzerime döktü; ben de ayılarak: Yâ Resûlâllah, malım hususunda nasıl hüküm vereyim? dedim» fakat bana bir cevap vermedi. Nihayet mîrâs âyeti (olan) : [Senden fetva istiyorlar. Deki: "Allah size kelâle (babasız ve çocuksuz kimse) nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor:] (Nisa 176) nazm-ı celîli indi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Hatim b. Meymun rivayet etti. (Dediki) Bize Haccâc b. Muhammed rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana İbni Münkedir, Câbir b. Abdillâh'dan naklen haber verdi. Câbir söyle demiş: Ben! Seleme (kabilesin) de (rahatsız bulunduğumda) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebû Bekir'le birlikte yaya olarak beni dolaşmaya geldiler. Beni aklımı kaybetmiş halde buldu. Bunun üzerine su isteyerek abdest aldı. Sonra o su'dan üzerime serpti. Ben de ayıldım ve: Malım hususunda ne yapayım yâ Resûlâllah? dedim. Bunun üzerine: «Allah size çocuklarınız hakkında erkeğe iki kadın hissesi tavsiye ediyor.» [Nisa 176] âyet-i kerîmesi indi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b, Ömer El-Kavârîri rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman yâni İbni Mehdi rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. (Dediki): Muhammed b. Münkedir'i şunları söylerken işittim: Ben Câbir b. Abdillâh'ı şöyle derken işittim : Ben basta iken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni dolaşmaya geldi. Beraberinde Ebû Bekir vardı; ikisi de yürüyerek geldiler. Beni baygın halde tuldü. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) abdest aldı. Sonra abdest suyundan benim üzerime döktü; ben de ayıldım. Bir de baktım karşımda Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hemen : Yâ Resûlâllah! Malım hususunda ne yapayım? dedim. Bana hiç bir cevap vermedi. Nihayet miras âyeti indi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Bana Muhammed b. Münkedir haber verdi. (Dediki): Câbir b. Abdillâh'ı şunları söylerken işittim : Ben aklım başımdan gitmiş hasta bir halde iken yanıma Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) girdi; ve abdest aldı. Müteakiben üzerime onun abdest suyundan döktüler de, aklım başıma geldi ve: Yâ Resûiâllah bana ancak kelâle mirasçı oluyor, dedim. Bunun üzerine mîrâs âyeti indi. (Râvi diyor ki:) Muhammed b. Münkedir'e: «Senden fetva istiyorlar. De ki, size Kelâle hakkında Allah fetva veriyor.» [Nisa 176] âyeti değil mi? dedim. (Evet), böyle indirildi, cevabını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Nadr b. Şümeyl ile Ebû Âmir El-Akadî haber verdiler. H. Bize Muhammed b. El-Müsenna dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Vehb b. Cerîr rivayet etti. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den bu isnâdla rivayette bulunmuşlardır. Vehb b. Cerîr hadîsinde : «Bunun üzerine feraiz âyeti indi.» ibaresi; Nadr ile Akadî hadîsinde; «Bunun üzerine farz âyeti indi.» cümlesi vardır. Ama bunlardan hiç birinin rivayetinde Şu'be'nin İbni Münkedir'e söylediği söz yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Ebî Bekr El-Mukaddemî ile Muhammed b. El-Müsennâ rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Yahya b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Hişâm rivayet etti. (Dediki): Bize Katâde, Salim b. Ebî'l-Ca'd'dan, o da Ma'dân b. Ebî Talha'dan naklen rivayette bulundu ki, Ömer b. El-Hattâb bir cuma günü hutbe okuyarak Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ve Ebû Bekri anmış; sonra şunları söylemiş: «Ben arkamda kendimce kelâleden daha mühim bir şey bırakmıyorum. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e kelâle hakkında müracaat ettiğim kadar hiç bir şey hakkında müracaat etmemişimdir. O da bana kelâle hakkında yaptığı kadar hiç bir şey hakkında ağır söz söylememiştir. Hattâ parmağı ile göğsüme dokunmuş ve: «Yâ Ömer! Sana Nisa sûresinin sonundaki yaz âyeti yetmiyor mu?» demiştir. Ben sağ olursam bu mesele hakkında öyle bir hüküm vereceğim ki (artık) Kur'ân'ı okuyan da, okumayan da onunla hükmetsin
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail b. Uleyye, Saîd b. Ebî Arûbe'den rivayet etti. H. Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim ve İbni Râfi' dahî Şebâbe b. Sevvâr'dan, o da Şu'be'den, her iki râvi Katâde'den bu isnâdla bu hadîsin benzerini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Aliy b. Haşrem rivayet etti. (Dediki): Bize Veki', İbni Ebî Hâlid'den, o da Ebû İshâk'dan, o da Berâ'dan naklen haber verdi. Berâ': «Kur'ân'dan indirilen son âyet: Senden fetva istiyorlar. Deki: Kelâle hakkında sîze Allah fetva verecektir.» [Nisa 176] kavli kerîmidir, demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. EI-Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki); Bize Şu'be, Ebû İshâk'dan rivayet etti. Şöyle demiş: Ben Berâ' b. Âzib'i; •İndirilen son âyet Kelâle ayeti, son sûre de Berâe süresidir.» derken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim El-Hanzalî rivayet etti. (Dediki): Bize îsâ —ki İbni Yûnus'tur— haber verdi. (Dediki): Bize Zekeriyyâ, Ebû İshak'tan, o da Berâ'dan naklen rivayette bulundu ki, Tam olarak indirilen son sûre Tevbe sûresi, son olarak indirilen âyet de Kelâle âyeti imiş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ebû Küreyb rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya yânı İbni Adem rivayet etti. (Dediki): Bize Ammar —ki İbni Züreyk'tir—, Ebû İshak'tan, o da Berâ'dan bu hadîsin mislini rivayet etti. Şu kadar varki o: «Kâmil olarak indirilen son sûre...» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Ahmed Ez-Zübeyrî rivayet etti. (Dediki): Bize Mâlik b. Miğvel Ebu's-Sefer'den, o da Berâ'dan naklen rivayet etti. Berâ': «İndirilen son âyet: Senden fetva istiyorlar... âyetidir.» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Safvân EI-Emevî, Yûnus El-Eyli'den rivayet etti. H. Bana Harmele b. Yahya da rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihab'dan, o da. Ebû Seleme b. Abdİrrahmân'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e, üzerinde borcu olan bir cenaze getirildi mi: «Borcunu ödeyecek bir şey bıraktı mı?» diye sorarmış. Şayet borcuna yetecek bir şey bıraktığı söylenirse namazını kılar, aksi takdirde : «Cenazenizin namazını kılın!» dermiş. Vaktâ ki, Allah kendisine futuhat nasîb etmiş; (o zaman artık) : «Ben mu'minlere kendi nefislerinden ileriyim. Binâenaleyh kim borçlu olarak ölürse, o borcun ödenmesi bana aittir; fakat kim mal bırakırsa o mal mîrasçılarınındır.» demeğe başlamış
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys rivayet etti. (Dediki): Bana babam, dedemden rivayet etti. (Demişki): Bana Ukayl rivayet etti. H. Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kûb b. ibrahim rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Şihâb'ın kardeşi oğlu rivayet etti. H. Bize İbni Numeyr dahî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Zi'b rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu hadîsi Zührî'den bu isnâdla rivâyet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Şebâbe rivayet etti. (Dediki): Bana Verkaa', Ebu'z-Zinâd'dan, o da A'rec'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayette bulundu: «Muhammed'in nefsi kabza-i kudretinde olan Allah'a yemîn ederim ki, yeryüzünde ne kadar mu'min varsa, ben onlara bütün insanlardan ileriyim. İmdi hanginiz bir borç veya yoksulluk bırakırsa onun velîsi benim. Hanginiz mal bırakırsa kim olursa olsun asabesinindir.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrazzak rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmâm b. Münebbih'den naklen haber verdi. Hemmâm: Bize Ebû Hureyre'nin Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiği budur, diyerek bir takım hadîsler zikretmiş; ezcümle: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ben Allah (Azze ve Cell)'in kitabında mu'minlere insanların en ileri geleniyim. Binâenaleyh hanginiz bir borç veya yoksulluk bırakırsa beni çağırın! Onun velîsi benim. Hanginiz bir mal bırakırsa malına kim olursa olsun asabesini tercih etsin!» buyurdular, demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivâyet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Adiy'den naklen rivayette bulundu. O da Ebû Hâzim'i, Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ederken işitmiş. Nebi sallallahu aleyhi ve selem: «Her kim mal bırakırsa mirasçılarının olur. Kim yük bırakırsa bizedir.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana bu hadisi Ebû Bekr b. Nâfi' de rivayet etti. (Dediki): Bize Gunder rivayet etti, H. Bana Züheyr b. Harb dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahmân yâni ibni Mehdi rivayet etti. Her iki râvi: Bize Şu'be bu isnadla rivayette bulundu, demişlerdir. Ancak Gunder'in hadîsinde: «Her kim yük bırakırsa ona ben veli olurum.» ibaresi vardır