Sahih Muslim
...
(29) Kitāb: The Book of Legal Punishments
(29) ...
Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. H. Bİze Muhammed b. Beşşar da rivayet etti. (Dediki): Bize Muâz b. Hişâm rivayet etti. (Dediki): Bana babam rivayet eyledi. Bu râvilerin ikisi de Katâde'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Yalnız onların hadîsinde: «Bekâra dayak vurulur ve sürgün edilir. Evli ise döğülerek recmolunur.» ibaresi vardır. Sene ve yüz kelimelerini zikretmezler. İzah «Benden öğrenin» diye terceme ettiğimizt cümlesinin lügat mânâsı: «Benden alın!» demekse de bu cümle «an» edatı ile kullanılırsa: Benden öğrenin, benden nakledin! mânâsına gelir. ResûIallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allah onlara çıkar bir yol halketti...» buyurmakla Teâlâ Hazretlerinin : «Ölüm canlarını alıncaya yahut Allah kendilerine çıkar bir yol halkedinceye kadar o (kadı) nları evlerde tutun!» âyet-i kerîmesine işaret ederek çıkar yolun bu olduğunu anlatmıştır. Ulemâ bu âyet hakkında ihtilâf etmişlerdir. Bazılarına göre muhkemdir; bu hadîs onu tefsir etmiştir. Bir takımları Nûr sûresinin ilk âyeti ile neshedildiğini söylemiş; başkaları Nûr âyetinin bekârlar hakkında, bunun da evliler hususunda nazil olduğunu bildirmişlerdir. Bekârdan murâd: Henüz sahîh nikâhla cima' etmemiş âkil baliğ ve hür olan kimsedir. Ömründe bir defa olsun sahîh nikâhla cima' edene Araplar «seyyib» derler. Bu kelime Türkçede evli ve dul mânâlarına gelir. Aynı mânâda «muhsan» kelimesi de kullanılır. Zina eden bekâra yüz dayak, evliye recim cezası verileceği hususunda ulemâ ittifak etmişlerdir. Keadî İyâd'ın beyanına göre bu meselede ehl-i kıbleden bir tek muhalif çıkmamış; yalnız Hariciler'le Mu'tezile'den Nazzâm ve arkadaşları recme kail olmamışlardır. Recim: Bir kimseyi taşlayarak öldürmektir. Zina eden muhsana recimle birlikte dayak cezası verilip verilmiyeceğinde ihtilâf olunmuştur. Bir kısım ulemâya göre bunların ikisi de tatbîk edilir. Hz. Alî (Radiyallahu anh)'in, Hasan-ı Basrî, îshâk b. Râhuye ve Zahirîler'le bâzı Şâfiîler'in kavli budur. Cumhûr-u ulemâya göre yalnız recimle iktifa edilir. Delilleri: Peygamher Ayet : Beyine, delil, alamet. 'in muhsanı sadece recmettiğini bildiren hadîslerdir. Muhsan hakkında hem recim hem dayak cezası verileceğini bildiren hadîs mensuhtur. İlk zamanlarda tatbîk edilmiş; sonra hükmü kalkmıştır. Bekâr zânînin sürgün edilip edilmiyeceği meselesi de ihtilaflıdır. Şâfiîlerle diğer birçok ulemâya göre bekâr zânî erkek olsun kadın olsun dayaktan sonra bir sene sürgün edilir. Hanefîler'le diğer ulema sürgüne muhaliftirler. Delilleri Kur'ân-ı Kerîm'in zahiridir. Âyette sürgünden bahsedilmemiştir. îmam Mâlik ile Evzâî sürgünün erkeğe mahsus olduğuna kaildirler. Kadın avret olduğu, sürgün ise fitneye sebebiyet vereceği için bu ceza ona tatbik edilmez. Bu kavlin benzeri Hz. Alî (Radiyallahu anh)'dan da rivayet olunmuştur. Köle ve cariyelere gelince: Onlar recmedilmezler. Çünkü kendilerine verilecek cezanın hürlerinkinin yarısı kadar olacağı nass-ı Kur'ân'la bildirilmiştir. Recim ise yarıya bölünen şeylerden değildir. Binâenaleyh Hanefîler'e göre muhsan olmayan köle ve cariyelere ellişer dayak vurulur. îmam Şafiî'den bu hususta üç kavil nakledilmiştir: a) Köle ve câriye birer sene sürgün edilirler. Süfyân-ı Sevrî, Ebû Sevr, Dâvûd-u Zahirî ve İbni Cerîr'in kavilleri de budur. b) Altı ay sürgün edilirler. Çünkü ALLAH Teâlâ onlara hürlerinkinin yarısı kadar ceza ta'yîn etmiştir. Şâfiîler'ce esah olan kavil budur. c) Köle ve cariyeler asla sürgün edilemezler. Hasan-ı Basrî, Hammâd, îmam Mâlik, İmam Ahmed ve îshak’ın mezhepleri de budur. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in : «Bekârla bekâr zina ederse... ilâ ahir » sözü şartıyet bildirmek için değil, bekârla muhsanın haddlerini tayin için sevkedilmiştir. Yâni bekâr bir kimse gerek bekâr gerekse evli bir kadınla zina etsin, onun cezası yüz dayakla, bir yıl sürgün; keza evli bir kimse, evli veya bekâr bir kadınla zina etsin, cezası recimdir
Referans | : | 29 4417 |