Sahih Muslim
...
(3) Kitāb: The Book of Menstruation
(3) ...
Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Leys tahdis etti (H). Bize İbn Rumh da tahdis etti, bize Leys haber verdi (H). Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekr b. EbuŞeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan tahdis etti. İkisi (Leys ile Süfyan) ez-Zührı'den, o Urve'den, o Aişe'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ferak ile aynı şeyolan kadeh denilen kapta guslederdi. Ben ve o aynı kapta (kaptan su alarak) guslederdik. Süfyan'ın hadisi rivayetinde "aynı kaptan" şeklindedir. Kuteybe dedi ki: Süfyan, ferak üç sa' dır, dedi. Diğer tahric: İbn Mace, 376 DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Ferak: On altı rıtl su alan kabtır. Hadis uleması bu kelimeyi «fark» şeklinde okurlar. İbni Esîr'in beyanına göre ferak on-altı, fark ise yüz yirmi rıtl su alan kablardır. Müslim'in buradaki rivayetine göre Süfyan b. Uyeyne ferakı üç sa' alan kaptır, diye ta'rif etmiştir. Nevevî cumhur-u ulemanın bu kavli tercih ettiğini söyler. Bazıları: «Farak: İki sa' alan kaptır» demişlerdir. Üç sa'takriben dokuz litre eder. Rıtl: Takriben dört yüz altmış gramlık bir ölçüdür. Müdd: İki rıtl alan ölçüdür. Hadîsin bir rivayetinde «Kabdan», diğer rivayetinde «Kabda» yıkanıyordu, denilmişsede ikisindende maksat bir kaptan yıkanmasıdır. Zaten «Kabdan» manasını ifade eder «min» edatı burada cinsi beyan eder. Yani o kabdaki sudan yıkanıyordu, demektir. Kabdaki suyun hepsini sarfediyordu manasına değildir. NEVEVİ ŞERHİ (724-725): Müslümanlar, abdest ve gusülde yeterli olan su miktarının tespit edilmemiş olduğu üzerinde icma etmişlerdir. Aksine bunun için azı da, çoğu da -yıkama şartı gerçekleştiği takdirde- yeterlidir. Bu şart ise suyun yıkanması gereken organlar üzerinden akmasından ibarettir. Şafii -yüce Allah'ın rahmeti ona- bazen az miktardaki su iktisatIı kullanılarak yetebilir, çok miktardaki su da israf edilerek yeterli gelmeyebilir, demiştir. İlim adamları der ki: Müstehab olan gusülde kullanılacak suyun bir sa'dan,5Iz abdest için kullanılacak suyun da bir mud'den az olmamasıdır. Bir sa', beş tam, bir bölü üç Bağdadi rıt1dır. Bir mud ise, bir tam bir bölü üç rıtldır. Bu da tam bir miktar değil, takribi olarak böyle itibar edilmiştir. Doğru ve meşhur olan budur. Mezhep alimlerimizden bir topluluk bazı alimlerimizin bir başka görüşünü zikretmektedir ki, bu görüşe göre burada sözü geçen sa' sekiz rıtl, mud ise iki rıtldır. İlim adamları suyun is raf ile kullanılmasının yasaklığını icma ile kabul etmişlerdir, isterse deniz kenarında bulunsun. Daha güçlü olan görüş ise bunun tenzihen mekruh olduğudur. Kimi mezhep alimimiz is raf haramdır, demiştir. Allah en iyi bilendir. Erkek ve kadının aynı kaptan temizlenmelerine (abdest ve gusül almalarına) gelince, bu da bu başlıktaki bu hadisler dolayısıyla Müslümanların icmaı ile caizdir. Erkeğin arttırdığı su ile kadının temizlenmesi de aynı şekilde icma ile caizdir. Kadının arttırdığı sudan erkeğin temizlenmesi ise mezhebimizde Malik, Ebu Hanife ve ilim adamlarının büyük çoğunluğuna göre caizdir. Kadının yalnız başına kalarak o suyu kullanması ile, yalnız başına kalmaksızın kullanması arasında bir fark yoktur. Bazı ilim adamlarımız bu hususta gelmiş sahih hadisler dolayısıyla bunda mekruhluk yoktur derken, Ahmed b. Hanbel ve Davud ez-Zahiri' nin kanaatine göre eğer kadın yalnız başına kalıp suyu kullanacak olursa, arttırdığı suyu erkeğin kullanması caiz değildir. Bu görüş Abdullah b. Sereis ve Hasan-ı Basri'den de rivayet edilmiştir. Bununla birlikte Ahmed b. Hanbel'den -yüce Allah'ın rahmeti ona- bizim mezhebimiz gibi bir görüş de rivayet edilmiştir. Hasan ve Said b. el-Müseyyeb' den kadının arttırdığı suyu kullanmanın kayıtsız ve şartsız mekruh olduğu görüşü de rivayet edilmiştir ama tereih edilen büyük çoğunluğun söyledikleridir. Buna delil ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevceleri ile birlikte gusletmesine ve onların her birinin diğerinin arttırdığını kullanmasına dair varid olmuş bu sahih hadislerdir. Bu hadislere göre onların her biri diğerinin arttırdığını kullanıyordu. Kadının yalnız başına su ile kalmasının da bir tesiri yoktur. Çünkü diğer hadiste Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden birisinin arttırdığı su ile guslettiği sabittir. Bu hadisi Ebu Davud, Tirmizi, Nesai ve Sünen sahipleri rivayet etmiş olup, Tirmizi: Bu hasen, sahih bir hadistir demiştir. Yasağın sözkonusu edildiği hadise gelince, bu Hakem b. Amr'ın rivayet ettiği bir hadis olup, ilim adamları buna dair çeşitli cevaplar vermişlerdir. Bu cevaplardan birisine göre bu hadis zayıftır. Aralarında Buhari ve başkalarının bulunduğu hadis imamları zayıf olduğunu söylemişlerdir, ikinci cevaba göre ise burada maksat onun organlarından artan (müsta'mel) sudur. Üçüncü cevap ise burada yasak müstehaplık ve daha faziletli olanı ifade eder. Allah en iyi bilendir. Süfyan dedi ki: "Ferak üç sa'dır." Ferak'ın üç sa' olduğunu büyük çoğunluk söylemiştir. Ferak, fark olarak da söylenir. Bu iki söyleyişi İbn Bureyd ve ondan başka bir topluluk nakletmiş olmakla birlikte, ferak söyleyişi daha fasih ve daha meşhurdur. el-Bad doğrusunun bu olduğunu iddia etmiş olmakla birlikte durum dediği gibi değildir, aksine bunlar iki ayrı söyleyiştir. Üç sa'dır ifadesi de doğrudur ve fasihtir. "Sa"'ın çoğulunun (Süfyan'ın söylediği gibi) "asu'" olarak kullanılmasını kabul etmeyip, ancak "esvu" şeklinin caiz olduğunu iddia eden kişi ise, bilgisizliğini ortaya koymuştur. Böyle diyen bir kişi ya apaçık bir gaflet içindedir yahut apaçık bir bilgisizlik çünkü sa' ın çoğulu asvu' da gelir, asu' da gelir. Birincisi asıl şekildir, ikincisi ise kalb iledir. Vav, sad'a öncelenerek elif'e kalb edilir (çevrilir). Aişe (r.anha)'nın söylediği: "Feraktan yıkanırdı" ibaresindeki "min (dan)" lafzından burada kasıt cinsin beyanı ve suyun kendisinden alınıp, kullanıldığı kabı beyan etmektir. Yoksa maksat fe rak denilen kabın suyu ile yıkanıyordu demek değildir. Buna delil de diğer hadisteki: "Ben ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine ferak denilen bir kaptan yıkanırdık" rivayeti ile diğer hadisteki: "Bir sa' su ile yıkanırdık" hadisi buna delildir. "Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kapta yıkanırdı" ifadesi bu şekilde asıl nüshalarda "bir kapta" şeklindedir, bu da doğru olup, kaptan (o kaptaki sudan) yıkanırdı, demektir
Referans | : | 3 727 |