Sahih Muslim

...

(44) Kitāb: The Book of the Merits of the Companions

(44) ...

Bize Kuteybe b. Said rivayet etti. (Dediki): Bize Abdu'l-Aziz (yâni İbni Ebi Hâzim) Ebû Hâzim'den, o da Sehl'den naklen rivayet etti. H. Bize yine Kuteybe b. Said rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Yâkub (yâni İbni Abdirrahman) Ebû Hâzim'den rivayet etti. (Demişki): Bana Sehl b. Sa'd haber verdi ki, Hayber günü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu sancağı öyle bir adama vereceğim ki, Allah onun elinde fethi müyesser kılacak. Allah'ı ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever.» buyurmuşlar. Sehl demiş ki: Artık insanlar o gece sancağı kime verecek diye konuşarak gecelediler. Sabahlayınca erken erken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vardılar. Her biri sancağın kendine verilmesini umuyordu. Derken Resûlullah (Sallailahu Aleyhi ve Sellem): «Âli b. Ebi Tâlib nerede?» diye sordu. Ashab : — Yâ Resûlallah! O gözlerinden rahatsızdır, dediler. «Hemen ona haber gönderin!» buyurdu. Arkacığından Ali'yi getirdiler. Resûlullah {Sallailahu Aleyhi ve Sellem) onun gözlerine tükürdü ve kendisine dua etti. Ali derhal düzeldi. Hattâ hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sancağı ona verdi. Ali: — Yâ Resûlallah! Onlarla tâ bizim gibi oluncaya kadar mı harbedeceğim? diye sordu. Şöyle buyurdular : «Yavaşça gir. Tâ onların sahasına in, sonra kendilerini İslâm'a davet et! İslâm'da kendilerine vâcib olan Allah hakkını onlara haber ver. Vallahi senin sayende Allah'ın bir adama hidâyet vermesi, senin için kırmızı develerin senin olmasından daha hayırlıdır.» İzah 2407 de

...
Referans:44 6223