Sahih Muslim

...

(45) Kitāb: The Book of Virtue, Enjoining Good Manners, and Joining of the Ties of Kinship

(45) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd b. Cemil b. Tarifes-Sakafî ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Cerîr, Umara b. Ka'kaâ'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: Bir adam Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek : — Benim güzel sohbet etmeme insanların en lâyık olanı kimdir? diye sordu. «Annendir!» buyurdular. — Sonra kimdir? dedi. «Sonra annendir!» buyurdu. — Sonra kimdir? dedi. «Sonra annendir!» buyurdu. — Sonra kimdir? dedi. «Sonra babandır!» buyurdu, Kuteybe'nin hadîsinde: «Benim güzel sohbet etmeme en lâyık kimdir?» cümlesi vardır. İnsanları anmamıştır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Alâ' El-Hemdânî rivayet etti, (Dediki): Biae İbni Fudayl babasından, o da Umara b. Ka'kaâ'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Bir adam: — Yâ Resûlallah! Benim güzel sohbet etmeme en lâyık kimdir? diye sordu, «Annen, sonra annen, sonra annen, sonra babandırl Sonra sana en yakın, en yakın olanlardır!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Umâra ile İbni Şübrüme'den, onlar da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi diyerek Cerîr'in hadîsi gibi rivayet etmiş. Şunu da ziyâde eylemiştir: «Bunun üzerine : «Evet! Baba hakkı için sana mutlaka haber verilecektir!» buyurdular.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dediki): Bize Şebâbe rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Talha rivayet etti. H. Bana Ahmed b. Hiraş da rivayet etti. (Dediki): Bize Habban rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. Her iki râvi İbni Şübrüme'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Vüheyb'in hadîsinde: «Kime iyilik edeyim.» Muhammed b. Talha'nın hadîsinde ise : «Tarafımdan güzel sohbet edilmeye insanların hangisi en lâyıktır.» cümleleri vardır. Sonra râvi Cerîr'in hadîsi gibi nakletmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerkî): Bize Vekî', Süfyân'dan, o da Habîb'den naklen rivayet etti, H. Bize Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya (yâni İbnü Saîd El-Kattân) Süfyân ile Şu'be'den rivayet etti. (Demişlerki): Bize Habîb, Ebû'l-Abbâs'dan, o da Abdullah b. Amr'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e cihâd için izin istemeye geldi. Bunun üzerine (ona) : «Ebeveynin sağ mı?» diye sordu. Adam: — Evet! dedi. «O halde onlar hakkında cihâd et!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-6} Bize Saîd b. Mansûr rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Amr b. Haris, Yezîd b. Ebî Habîb'den naklen haber verdi. Ona da Ümmü Seleme'nin âzâdlısı Nâim rivayet etmişki, Abdullah b. Amr b. Âs şunu söylemiş : Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir adam gelerek: — Sana hicret ve cihâd şartı ile bey'at ediyorum. Ecri Allah'dan dilerim; dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Annenle babandan sağ biri var mı?» diye sordu. Adam : — Evet! Hattâ ikisi de! cevâbını verdi. «Allah'dan ecir diler misîn?» dedi. Adam: — Evet! cevâbını verdi, «O halde hemen annenle babana dön! Ve onlara güzel sohbette bulun!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Şeyban b. Ferruh rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Muğîra rivayet etti. (Dediki): Bize Humeyd b. Hilâl, Ebû Râfi'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki, şöyle demiş: Cüreyc bir manastırda ibadet ediyordu. Derken annesi geldi. Humeyd demiş ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in annesi onu çağırdığı vakit, elini nasıl kaşının üstüne koyduğunu, sonra başını ona kaldırarak çağırdığını tavsif buyurmasını Ebû Hureyre'nin nasıl gösterdiğini bize Ebû Râfi' tavsif etti. Annesi şöyle demiş : — Yâ Cüreyc! Ben senin annenim, benimle konuş! Annesi ona namaz kılarken tesadüf etmiş. Cüreyc : — Allahım! Biri annem, biri namazım! demiş ve namazını tercih etmiş. Bunun üzerine annesi dönmüş. Sonra ikinci defa tekrar gelerek: — Yâ Cüreyc! Ben senin annenim. Binâenaleyh benimle konuş! demiş. Cüreyc: — Allahım! Biri annem, biri namazım! demiş ve (yine) namazını tercih etmiş. Annesi de: — Allahım! Şüphesiz bu Cüreyc'dir. O benim oğlumdur. Kendisiyle konuştum, fakat o benimle konuşmayı kabul etmedi. Allahım! Ona fahişeleri göstermedikçe canını alma! demiş. Humeyd : Annesi onun fahişe fitnesine düşmesi için duâ etseydi, bu fitneye düşerdi, demiş. (Ve sözüne devamla...) Şunları söylemiş: Bir koyun çobanı onun manastırına sığınırmış. Derken köyden bir kadın çıkmış ve onunla çoban zina etmiş. Kadın hâmile kalmış. Ve bir oğlan doğurmuş. Kendisine : — Bu ne? demişler. — Şu manastırın sâhibindendir, demiş. Bunun üzerine köylüler baltalarıyla, bel kürekleriyle gelmişler ve Cüreyc'e seslenmişler. Fakat onu namaz kılarken bulmuşlar. Bu sebeple onlarla konuşmamış. Manastırını yıkmağa başlamışlar. Bunu görünce yanlarına inmiş. Kendisine : — Şu kadına sor! demişler. O da gülümsemiş. Sonra bebeğin başını sıvazlayarak : — Senin baban kim? demiş. Bebek : — Benim babam koyun çobanıdır!., demiş. Köylüler çocuktan bunu işitince (Cüreyc'e) : — Senin manastırından yıktığımız yeri altın ve gümüşle bina edelim, demişler. O: — Hayır! Lâkin siz onu eskisi gibi toprakla yapın! demiş. Sonra manastıra çıkmış

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Harun rivayet etti. (Dediki); Bize Cerîr b. Hâzİm haber verdi. (Dediki): Bize Muhammed b. Sirin, Ebû Hureyıe'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuş: «Beşikte yalnsz üç kişi konuşmuştur: Biri Meryem'in oğlu İsâ, diğeri Cüreyc'in arkadaşı. Cüreyc âbid bir adamdı. Bîr manastır yaptırdı. Onun içinde yaşıyordu. Derken annesi geldi, Cüreyc namaz kılıyordu. Ve : — Yâ Cüreyc! dedi. Cüreyc : — Yâ Rabbi! Annem ve namazım! Dedi. Ve namazına yöneldi. Annesi gitti. Ertesi gün olunca ona tekrar geldi. Cüreyc namaz kılıyordu : — Yâ Cüreyc! diye seslendi. Cüreyc : — Yâ Rabbi! Annem ve namazım! dedi. Ve yine namazına yöneldi. Annesi gitti. Ertesi gün olunca tekrar geldi. Cüreyc namaz kihyordu. — Yâ Cüreyc! diye seslendi. Cüreyc : — Ey Rabbîm! Annem ve namazım! dedi. Ve yine namazına yöneldi. Annesi : — Allâhım! Fahişelerin yüzünü görmedikçe, bunun canını alma! diye dua etti. Derken Benî israil Cüreyc'i ve ibadetini müzâkere ettiler. Fahişe bir kadın vardı. Ki güzelliği dillere destan olmuştu. (Bu kadın) : __ İsterseniz sizin için onu fitneye düşürüvereyim, dedi. Ve ona sataştı. Fakat Cüreyc kendisine iltifat göstermedi. Müteakiben kadın Cüreyc'in manastırında mekân tutan bir çobana geldi. Ve ona kendisiyle zina imkânını verdi. O da onunla zina etti. Kadın hâmile kaldı. Doğurduğu vakit : — Bu çocuk Cüreyc'dendir! dedi. (Köylüler) Cüreyc'e gelerek onu aşağı indirdiler. Ve manastırını yıktılar. Kendisini de dövmeye başladılar. Bunun üzerine Cüreyc : — Size ne oluyor? dedi. __ Bu fahişe ile zina ettin ve senden çocuk doğurdu, dediler. Cüreyc : __ Çocuk nerede? diye sordu. Hemen onu getirdiler. Cüreyc : — Beni bırakın da namaz kılayım! dedi. Ve namaz kıldı. Namazdan çıktıktan sonra çocuğa gelerek onun karnına dokundu ve : — Ey çocuk! Senin baban kimdir? dedi. Çocuk : — Filân çobandır, cevâbını verdi. Bunun üzerine köylüler Cüreyc'e yöneldiler. Onu öpüyor ve sıvazlıyorlardı. — Sana manastırını altından yapalım, dediler. O : — Hayır! Onu eskisi gibi çamurdan yapın, dedi. Onlar da yaptilai. Üçüncüsü: Bir zamanlar bir çocuk annesini emiyordu. (Oradan) Şahlanmış bir ata binmiş, kılık kıyafeti güzel bir adam geçti. Çocuğun annesi : — Allah'ım! Oğlumu bunun gibi yap! diye duâ etti. Çocuk hemen memeyi bırakt. Ve adama doğru dönerek ona baktı da : — Allahım! Beni bunun gibi yapma! dedi. Sonra memesine dönerek emmeye başladı. Ebû Hureyre: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şehadet parmağı ağzında ve onu emmeye başlayarak çocuğun nasıl emdiğini anlatmasını hâlâ görür gibiyim, demiş. Buyurmuşlar ki: (Sonra) Oradan bir câriye geçirdiler. Sahipleri onu dövüyor ve: Sen zina ettin! Çaldın! diyorlardı. Câriye ise : — Bana Allah yeter! O ne güzel vekildir, diyordu. Çocuğun annesi: Allah'ım! Oğlumu bu câriye gibi yapma! diye duâ ettî. Çocuk hemen emmeyi bıraktı ve cariyeye bakarak : — Allah'ım! Beni bu câriye gibi yap! dedi. Artık burada konuşmaya başladılar. Anne dedi ki : — Boğazı tıkanası! Güzel kıyafeti bir adam geçti. Ben: Allah'ım! Oğlumu bunun gibi yap! dedim. Sen: Allahım! Beni bunun gibi yapma! dedin. Bu cariyeyi döverek ve: Sen zina ettin! Çaldın! diyerek yanımızdan geçirdiler. Ben: Allahım! Oğlumu bunun gibi yapma! diye duâ ettim. Sen: Allah'ım! Beni bunun gibi yap! dedin. Çocuk şu karşılığı verdi : — O adam bir zâlim idi. Bundan dolayı: Allah'ım! Beni onun gibi yapma! dedim. Bu cariyeye ise: Sen zina ettin! diyorlar. Halbuki zina etmemiştir. Çaldın! diyorlar. Halbuki çalmamtşiır. Bu sebeple: Allah'ım! Beni bunun gibi yap! dedim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Şeybân b. Ferruh rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Burnu yere sürünsün! Sonra burnu yere sürünsün! Sonra burnu yere sürünsün!» buyurmuşlar. — Kimin yâ Resûlallah? diye sorulmuş. «İhtiyarlığı anında annesi ile babasından birine yahut her ikisine yetişip de, onlar sebebiyle cennete giremeyenin!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Burnu yere sürünsün! Sonra burnu yere sürünsün! Sonra burnu yere sürünsün!» buyurdular. — Kimin yâ Resûlallalı? denildi. «ihtiyarlığı anında annesi ile babasından birine yahud her ikisine yetişip de, sonra cennete giremeyenin!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-10} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Mahled, Süleyman b. Bilâl'den naklen rivayet elti. (Demişki): Bana Süheyl, babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç defa: «Burnu yere sürünsün!» buyurdular. Sonra râvi yukarki hadîsin mislini rivayet etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tahîr Ahmed b. Amr b. Şerh rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehh haber verdi. (Dediki): Bana Saîd b. Ebî Eyyûb, Velid b. Ebi'l-Velid'den, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdikî, Bedevilerden bir adam, kendisine Mekke yolunda rastlamış. Abdullah ona selam vermiş ve kendisini binmekte olduğu bir eşeğe bindirmiş. Başında bulunan bir sarığı da ona vermiş, İbnü Dinar demiş ki: Biz kendisine : — Allah hayrını versin! Bunlar bedevilerdir; bunlar aza da razı olurlar, dedik. Bunun üzerine Abdullah şunu söyledi: __ Bunun babası Ömer b. Hattab'ın dostu idi. Hakikaten ben Resûlullah (Sallalluhu Aleyhi ve Sellem)'i : «Şüphesiz ki, iyiliğin en iyisi, evlâdın baba dostlarını sılada bulunmasıdır.» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tâhir rivayet etti. (Dodiki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Hayve b, Şureyh, İbni'l-Hâd'dan, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «İyiliğin en iyisi, kişinin baba dostuna sılada bulunmasıdır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Hasen b. Ali El-Hulvânî rivâyet etti. (Dediki): Bize Ya'kub b ibrahim b. Sa'd rivayet etti. (Dediki): Bize babamla Leys b Sa'd hep birden Yezid b. Abdillah b. Usame b. Hâd'dan, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da İbni Ömer'den naklen rivayet ettiki, Kendisinin bir eşeği varmış. Mekke'ye çıktığında deveye binmekten bıktığı zaman onun üzerinde rahatlanırımış. Bir de başına sardığı sarığı varmış. Bir gün bu eşeğin üzerinde iken aniden yanından bir bedevi geçmiş. Abdullah (ona) : — Sen filân oğlu filânın oğlu değil misin? diye sormuş. Bedevi : — Evet! cevâbını vermiş. Abdullah hemen eşeği ona vermiş. Ve : — Buna bin! demiş. Sarığı dahi vererek : — Bunu başına sar! demiş. Bunun üzerine arkadaşlarından biri Abdullah'a : — Allah sana mağfiret buyursun. Bu bedeviye üzerinde rahatlandığın bir eşek verdin. Bir de sarık verdin ki, onu kendi başına sarıyordun, demiş. Abdullah ; — Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Kişinin babası öldükten sonra baba dosîlarına sılada bulunması, iyiliğin en iyisindendir.» buyururken işittim. Bunun babası da Ömer'in dostu idi, demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hatim b. Meymûn rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Mehdî, Muaviye b. Salih'den, o da Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr'den, o da babasından, o da Nevvas b. Sem'an El-Ensarî'den naklen rivayet etti. {Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e birr ve günah'ı sordum da şöyle buyurdular : «Birr, ahlakın güzelliğidir. Günah ise, kalbinde gıcık yapan ve başkalarının muttali olmasından hoşlanmadığın şeydir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harun b. Saîd El-Eylî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Muaviye (yani İbni Salih) Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr'den, o da babasından, o da Nevvas b. Sem'an'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e birlikte Medine'de bir sene kaldım. Sual sormaktan başka beni hicretten men eden bir şey yoktu. Bizden bîrimiz hicret etti mi, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir şey sormazdı. Ben kendisine birr ve günah'ı sordum. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Birr, ahlak güzelliğidir. Günah ise, kalbinde gıcık yapan ve başkalarının muttali olmasını istemediğin şeydir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd b. Cemil b. Tarif b. Abdillah Es-Sekafî ile Muhammed b. Abbâd rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hatim (bu zât İbni İsmail'dir), Muâviye'den rivayet etti. Bu zât Benî Hâşim'iıı azatlısı İbni Ebî Müzerrid'dir. (Demişki): Bana amcam Ebû'l-Hubab Saîd b. Yesâr, Ebû Hureyre'den rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: «Şüphesiz Allah mahlûkatı yaratmıştır. Onlardan fariğ olduğu vakit rahm ayağa kalkmış : Bu, kat' edilmekten sığınanın makamıdır, demiş. ALLAH Teâlâ : Evet! Sana sıla yapana, benim sıla yapmama; senden alâkayı kesene, benim de alâkayı kesmeme razı değil misîn? buyurmuş. Rahm: Evet, razıyım, demiş. ALLAH Teâiû da : Bu sana verilmiştir.» buyurmuştur. Bundan sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «İsterseniz: (Demek siz iş başına gelecek olursanız yeryüzünde bozgunculuk çıkaracaksınız ve akrabalık bağlarınızı koparacaksınız öyle mi? İşte onlar, Allah'ın lanetlediği, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir. Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var?} [Muhammed 22'den-24'e] âyet-i karîme'sini oküyuverin!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dedilerki): Bize Vekî', Muâviye b. Ebî Müzerrid'den, o da Yezid b. Rûmân'dan, o da Urve'den, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Rahim Arş'a asılıdır. Beni sıla edeni, Allah sıla eylesin! Beni (mle alâkayı) keseni Allah da kat' etsin! der.» buyurdular. İZAH 2556 DA

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb ile İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Süfyân, Zührî'den, o da Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im'den, o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Sılayı terk eden cennete giremez!» buyurmuşlar. İbnü Ebî Ömer şunu söyledi: «Süfyân: Sıla-i rabimi terkedeni kasdediyor; dedi.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Abdullah b. Muhammed b. Esma' Ed-Dubaî rivayet etti. (Dediki): Bize Cüveyriye, Mâlik'den, o da Zührî'den naklen rivayet etti. Ona da Muhammed b. Cübeyr b. Mut'inı haber vermiş. Ona da babası haber vermişki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sila-i rahimi kesen cennete giremez!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-19} Bize Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd, Abdürrazzâk'dan, o da Ma'mer'den, o da Zührî'den naklen bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet etmiş ve: «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den dinledim.» demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harmele b. Yahya Et-Tücîbî rivayet etti. (Dediki): Bize İbnü Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihâb'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi. Enes şöyle demiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Her kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse sıla-i rahimini yapıversin!» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys de rivayet etti. (Dediki): Bana babam, dedemden rivayet etti. (Demişki): Bana Ukayl b. Hâlid rivayet etti, (Dediki): İbnü Şihâb şunu söyledi: Bana Enes b. Mâlik haher verdiki, Resûlullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Her kim rızkının bollaştırılmasını ve ecelinin geciktirilmesini arzu ederse islam rahimini yapıversin!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Alâ' b. Abdirrahman'ı, babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ederken dinledim ki, Bir adam : — Yâ Resûlallah! Benim hısımlarım var! Ben onlara sıla yapıyorum; onlar benimle alâkayı kesiyorlar! Ben onlara iyilik ediyorum; onlar bana kötülük! Ben onlara yumuşak davranıyorum; onlar bana karşı cahillik ediyorlar! Demiş. Bunun üzerine : «Eğer dediğin gibi isen, sanki onlara sıcak kül yediriyor gibisin! Sen bu minval üzere devam eitikçe Allah tarafından onlara karşı seninle daima bir yardımcı bulunacaktır!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, İbni Şihâb'dan dinlediğim, onun da Enes b. Malik'den rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Birbirinize buğz etmeyin! Birbirinize hasedlik çekmeyin! Ve birbirinize sırt çevirmeyin! Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun! Bir müslümana kardeşini üç geceden fazla terk etmesi helâl olamaz!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-23} Bize Hâcib b. Velîd rivayet etti, (Dediki): Bize Muhammed b. Harb rivayet etti. (Dediki) : Bize Muhammed b. Velîd Ez-Zübeydî, Zührî'den rivayet etti. (Demişki): Bana Enes b. Mâlik haber verdiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar, H. Bana bu hadîsi Harmele b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bana İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, îbni Şihâb'dan, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Mâlik'in hadîsi gibi rivayette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-23-2} Bize Züheyr b. Harb ile İbni Ebi Ömer ve Anıru'n-Nâkid, hep birden İbni Uyeyne'den, o da Zührî'den naklen bu isnâdla rivayette tulundular. İbni Uyeyne: «Birbirinizle alâkayı kesmeyin!» cümlesini ziyâde etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya h. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, İbni Şihâb'dan dinlediğim, onun da Ata' b. Yezîd El-Leysî'den, onun da Ebû Eyyûb El-Ensâri'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir müslümana kardeşini üç geceden fazla terk etmesi helâl değildir. Birbirlerine karşı gelirler; o yüz çevirir; bu da yüz çevirir. Bunların hayırlısı, baştan selâm verendir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-25} Bize Kuteyhe b. Saîd ile Ebû Bekir b. Ehî Şeyle ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Süfyân rivayet etti. H. Bana Harmele b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus haber verdi. H. Bize Hâcib b. Velîd dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Harb, Zübeydî'den rivayet etti. H. Bize İshâk b. İbrahim EI-Hanzalî ile Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, Abdürrazzâk'dan, o da Ma'mer'den naklen rivayet ettiler. Bunların hepsi Zührî'den Mâlik'in isnadı ile onun hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Yalnız: «O yüz çevirir; bu da yüz çevirir.» cümlesi müstesna. Çünkü bu râvilerin Mâlik'den mâda hepsi hadîslerinde: «O yan döner; bu da yan döner.» demişlerdir. İzah 2562 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ebî Füdeyk rivayet etti (Dediki): Bize Dahhâk (Bu zât ibni Osman'dır) Nâfi'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdi, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mü'mine, kardeşini üç günden fazla terk etmesi helâl değildir.» buyurmuşlar. İzah 2562 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülazîz (yâni îbni Muhammed) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Üç geceden fazla terk etmek yoktur.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Ebû'z-Zinâd'dan dinlediğim, onun da A'rac'dan, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Zandan sakının! Çünkü zan sözün en yalanıdır. Başkalarının konuştuğunu dinlemeyin! Tecessüs ve münâfese yapmayın! Birbirinize hasedlik çekmeyin! Birbirinize buğz etmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Kardeş olun ey Allah'ın kulları!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdül-âzîz (yâni İbni Muhammed) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Hezeyan konuşmayın! Birbirinize sırt çevirmeyin! Başkalarının konuştuğunu dinlemeyin! Biriniz diğerinin satışı üzerine satış yapmasın! Kardeş olun ey Allah'ın kulları!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, Â'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdi. (şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Birbirinize hasedlik çekmeyin! Birbirinize buğz etmeyin! Tecessüsde bulunmayın! Başkalarının konuştuğunu dinlemeyin! Müşteri kızıştırması da yapmayın! Kardeş olun ey Allah'ın kulları!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ahmed b. Saîd Ed-Dârimî de rivayet etti. (Dediki): Bize Habban rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (Dediki): Bize Süheyl, babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahui Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Birbirinize buğz etmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Birbirinize münâfese yapmayın! Kardeş olun ey Allah'ın kulları!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Dâvud (yâni İbni Kays) Âmir b. Kureyz'in azatlısı Ebû Said'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Birbirinize hasedlik çekmeyin! Müşteri kızıştırmayın! Birbirinize buğz-etmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Biriniz diğerinin pazarlığı üzerine satış yapmasın! Kardeş olun ey Allah'ın kulları! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez; onu yardımsız bırakmaz; onu tahkir etmez. —Üç defa kalbine işaret ederek—Takva şuradadır. Kişiye kötülük namına müslüman kardeşini tahkir etmesi kâfidir. Müslümanın her şeyi, kanı, malı ve ırzı müslüman'a haramdır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Anır b. Şerh rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb Usâme'den (bu zat İbni Zeyd'dir) rivayet etti. O da Abdullah b. Amir b. Küreyz'in azatlısı Ebû Saîd'i şöyle derken işitmiş: Ben Ebû Hureyre'yi şunu söylerken dinledim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki... Ravi Davud'un hadîsi gibi nakletmiş, biraz ziyâde ve noksan yapmıştır. Yaptığı ziyâdeden biri şudur : «Şüphesiz ki, Allah sizin bedenlerinize ve suretlerinize bakmaz, lâkin kalblerinize bakar.» Ve parmaklarıyla göğsüne işaret etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize Kesîr b. Hişâm rivayet etti, (Dediki): Bize Ca'fer b. Burkan, Yezîd b. Esam'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz ki, Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz; lâkin kalblerinize ve amellerinize bakar. buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize İbni Ebî Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân, Müslim b. Ebî Meryem'den, o da Ebû Sâlih'den naklen rivayet etti. Ebû Salih, Ebû Hureyre'yi bir defa merfu' olarak şunu söylerken işitmiş : «Ameller her perşembe ve pazartesi günleri Allah'a arz olunur. Ve o gün Allah (Azze ve Celle) Allah'a hîç bir şeyi şerik koşmayan herkesi af buyurur. Yalnız din kardeşi ile aralarında düşmanlık bulunan kimse müstesna! (Bunlar hakkında) Bu iki kişiye barışıncaya kadar mühlet varin! Bu iki kişiye barışıncaya kadar mühlet verin! denilir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-36} Bize Ebû't-Tâhir ile Amr b. Sevvâd rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bize Mâlik b. Enes, Müslim b. Ebî Meryem'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi. Şöyle buyurmuşlar : «İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri olmak üzere her hafta iki defa arzolunur ve her mu'min kul'a mağfiret buyurulur. Yalnız dîn kardeşi ile aralarında düşmanlık bulunan kul müstesna! (Onlar hakkında) Bu iki kişiyi (barışa) dönünceye kadar bırakın! Yahut mühlet verin! denilir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Said Malik b. Enes'den --Kendisine okunanlar meyanında Abdullah b. Abdurrahman b: Ma'mer'den o da Ebu'l Hubab Said b. Yesar'dan, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : Hiç şüphe yok ki, kıyamet gününde Allah: Nerede benim azametim için birbirini sevenler! Bu gün ben onları kendi gölgemde gölgelendireceğim. Benim gölgem'den başka hiç bir gölge bulunmayan günde! diyecektir. buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Abdü'l-A'lâ b. Hammad rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme Sâbit'ten, o da Ebû Râfi'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti ki: «Bir adam başka bir köydeki kardeşini ziyaret etmiş. Bunun üzerine Allah onun için yoluna bir gözcü melek oturtmuş. Adam meleğin yanına gelince (ona) : — Nereye gitmek istiyorsun? diye sormuş. Adam : — Şu köydeki kardeşime gitmek istiyorum! cevâbını vermiş. Melek : — Onun üzerinde ıslâhına çalıştığın bir nimetin varmı? diye sormuş. Adam : — Hayır! Şu kadar var ki, ben onu Allah (Azze ve Celle) için sevdim, cevabını vermiş. Melek : — O halde ben senin o kardeşini Allah için sevdiğin gibi, Allah da seni sevdiğini bildirmek üzere Allah'ın sana gönderdiği elçiyim.» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-38} Şeyh Ebû Ahmed demiş ki: Bana Ebû Bekr Muhammed b. Zencûyete'l-Kuşeyrî haber verdi, (Dediki): Bize Abdü'l-A'lâ b. Hammad rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme bu isnadla bu hadîsin benzerini rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Saîd b. Mensur ile Ebû'r-Rabi'a Zehrânî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammad (yâni İbni Zeyd) Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Esmâ'dan, o da Sevban'dan naklen rivayet etti. Ebû'r-Râbi': Onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ref etti, dedi. Saîd'in hadîsinde ise: (Dediki): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Hastayı dolaşan, geri donünceye kadar cennetin hurmalık yolundadır.» buyurdular, denilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî rivayet etti. (Dediki): Bize Hüşeym Hâlid'den, o da Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Esmâ'dan, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Sevban'dan naklen haber verdi. Sevban şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim bir hastayı dolaşırsa, donünceye kadar cennetin hurmalarındadır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Habib El-Hârisî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey' rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid, Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Esma' Er-Rahabî'den, o da Sevban'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. (Şöyle buyurmuşlar) : «Gerçekten müslüman kardeşi müslümanı dolaştığı vakit, dönünceye kadar cennetin hurmalarındadır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden Yezid'den rivayet ettiler. Lâfız Züheyr'indir. (Dedilerki): Bize Yezid b. Hârûn rivayet etti. (Dediki): Bize Âsim EI-Ahvel, Abdullah b. Zeyd'den (bu zat Ebû Kılâbe'dir), o da Ebû'l-Eş'as Es-San'ânî'den, o da Ebû Esma Er-Rahabî'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Sevban'dan, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi. (Şöyle buyurmuşlar) : «Bir kimse bir hastayı dolaşırsa, cennetin hurfesinde olur.» — Yâ Resûlallah! Cennetin hurfesi nedir? diye sorulmuş. «Onun devşirilmiş yemişidir.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-42} Bana Süveyd b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Mervân b. Muâviye, Âsim El-Ahvel'den bu isnadla rivayette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hatim b. Meymun rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme, Sâbit'den, o da Ebû Râfi'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: «Şüphesiz Allah (Azze ve Celle) kıyamet gününde: Ey âdemoğlu! Ben hasta oldum da, sen beni dolaşmadın! diyecek. Âdemoğlu : — Yâ Rabbi! Ben seni nasıI dolaşabilirim. Sen âlemlerin Rabbisin! cevabını verecek. Teâlâ Hazretleri : — Bilmez miydin ki, filân kulum hasta oldu. Sen onu dolaşmadın. BlImez miydin ki, onu dolaşmış olsan, beni onun yanında bulurdun, buyuracak. Ey âdemoğlu! Senden yiyecek istedim; beni doyurmadın! diyecek. Âdemoğlu : — Yârabbi! Seni nasıl doyurabilirim ki! Sen âlemlerin Rabbisin! diyecek. Teâlâ Hazretieri : — Bilmez misin ki, filân kulum senden yiyecek istedi, sen onu doyurmadın. Bilmez miydin ki, onu doyurmuş olsan; bunu benim nezdimde bulacaktın! buyuracak. — Ey Âdemoğlu! Senden su istedim; beni sulamadm! diyecek. Âdemoğlu : — Yâ Rabbi! Ben seni nasıl sularım! Sen âlemlerin Rabbisin! cevâbını verecek. Teâlâ Hazretleri : Filân kulum senden su istedi; ona su vermedin! Onu sulamış olsaydın bunu (n karşılığını) benim nezdimde bulurdun! buyuracaktır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Osman b. Ebî Şeybe ile îshâk b. İbrahim rivayet ettiler. İshâk : Ahberunâ: Osman ise: Haddesenâ tabirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Cerîr A'meş'den, o da Ebû Vâil'den, o da Mesrûk'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Âişe şunu söyledi: «Ben hastalığı Resûlulluh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hastalığından daha şiddetli bir kimse görmedim.» Osman'ın rivayetinde: «El-Veceu» yerine «Veccan» denilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-44} Bize Ubeydullah b. Muâz rivayet etti. (Dediki): Bana babam haber verdi. H. Bize İbni Müsennâ ile İbni Beşşâr da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbnü Ebî Adiy rivayet etti. H. Bana Bişr b. Hâlid dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni İbni Ca'fer) haber verdi. Bu râvüerin hepsi Şu'be'den, o da A'meş'den naklen rivayet etmişlerdir. H. Bana Ebû Bekr b. Nâfi' de rivayet etti, (Dediki): Bize Abdurrahman rivayet etti. H. Bize İbni Numeyr dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Mus'ab b. Mikdam rivayet etti. Her iki râvi Süfyân'dan, o da A'meş'den Cerîr'in isnadıyla onun hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Osman b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb ve İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. îshâk: Ahberanâ, ötekiler: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Cerîr A'meş'den, o da İbrahim Et-Teymî'den, o da Haris b. Süveyd'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti, Abdullah şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girdim. Kendisi şiddetli hasta idi. Elimle ona dokundum. Ve : — Yâ Resûlallah! Gerçekten sen şiddetli ıztırab nevbeti geçiriyorsûn! dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Evet! Ben sizden iki adamın nevbet geçirdiği gibi, şiddetli nevbet geçiriyorum.» dedi. Ben : — Bunun sebebi senin için iki ecir olmasıdır, dedim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Evet!» dedi. Sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Kendisine hastalık veya başka bir şeyden eza isabet eden hiç bîr müslüman yoktur ki, Allah onunla günahlarını ağacın yapraklarını döktüğü gibi dökmesin!» buyurdular. Züheyr'in hadîsinde: «Elimle ona dokundum...» cümlesi yoktur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-45} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. H. Bana Muhanımed b. Râfi' de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. H. Bize îshâk b. İbrahim dahi rivayet etti. (Dediki): Bize İsa b. Yûnus ile Yahya b. Abdi'l-Melik b. Ebî Ganiyye haber verdiler. Bu râvilerin hepsi A'meş'den Cerîr'in isnadiyle onun hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Ebû Muâviye'nin hadîsinde: «Evet! Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin olsun! Yeryüzünde hiç bir müslüman yoktur ki... buyurdu.» ziyâdesi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim hep birden Cerîr'den rivayet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da İbrahim'den, o da Esved'den naklen rivayet etti. Esved şöyle demiş : Âişe Minâ'da iken yanına Kureyş'den bir takım gençler girdi. Gülüyorlardı. Âişe : — Niye gülüyorsunuz? diye sordu. — Filân çadır ipinin üzerine düştü. Az daha boynu yahut gözü gidiyordu, dediler. Bunun üzerine Âişe : — Gülmeyin! Çünkü ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Hiç bir müslüman yoktur ki, (ayağına) bir diken veya ondan büyük bir şey batsın da, onun sebebiyle kendisine bir derece verilmesin ve bir günahı silinmesin!» buyururken işittim, dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb de rivayet ettiler. Lâfız her ikisinindir. H. Bize İshâk El-Hanzalî dahi rivayet etti. İshâk : Ahberanâ; ötekiler : Haddesenâ tâbirlerini kullandılar, (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye A'meş'den, o da İbrahim'den, o da Esved'den, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mü'mine bir diken veya daha büyük bir şey İsabet ederse, Allah onun sebebiyle kendisini bir derece yükseltir. Yahut ondan bir günah indirir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. Bize Muhammed b. Bişr rivayet etti. (Dediki): Bize Hişam babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mü'mine bir diken veya daha büyük bir şey isabet ederse, Allah onun sebebiyle günâhından eksiltir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-48} Bize Ebû Kureyb rivayet elti, (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti (Dediki): Bize Hişam bu isnadla rivayette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû't-Tâhir rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi, (Dediki): Bana Mâlik b. Enes ile Yûnus b. Yezid, îbnü Şihab'dan, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Âişe'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):. «Müslümanın başına gelen hiç bir musibet yoktur ki, onun sebebiyle günahı affolunmasın. Hattâ (ayağına) batan dikenle bile!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû't-Tâhir rivayet etti. (Dediki): Bize İbnü Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Mâlik b. Enes, Yezîd b. Husayfe'den, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mu'minin başına bir musibet gelir. Hatta (ayağına) diken batarsa, Allah onun sebebiyle günahlarını eksiltir. Yahut onun sebebiyle günahlarından bazıları örtbas edilir.» buyurmuşlar. Yezid Urve'nin bu iki cümleden hangisini söylediğini bilemiyor

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harmele b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bize Hayve haber verdi. (Dediki): Bize İbni Hâd, Ebû Bekr b. Hazm'den, o da Amra'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Mu'minin başına gelen hiç bir şey, hattâ ayağına batan diken yoktur ki, Allah onun sebebiyle kendisine bir sevab yazmasın! Yahut onun sebebiyle kendisinden bir günah düşülmesin!» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme Velid b. Kesir'den, o da Muhammed b. Amr b. Ata'dan, o da Ata' b. Yesâr'dan, o da Ebû Saîd ile Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Saîd ile Ebû Hureyre Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmişler: «Mu'minİn başına sabit bir sızı veya bir meşakkat, bir hastalık, bir hüzün, hattâ kendini üzen bîr keder gelirse, onunla günahlarından bâzısı örtbas edilir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd ile Ebû Bekr b Ebî Şeybe İkisi birden İbııi Uyeyne'den rivayet ettiler. Lâfız Kuteybe'nindir. (Dedilerki): Bize Süfyân, Kureyş'den bir şeyh olan İbnü Muhaysın'dan rivayet etti. O da Muhammed b. Kays b. Mahremey'i Ebû Hureyre'den naklen rivayet ederken dinlemiş. Ebû Hureyre şöyle demiş «Her kim bir kötülük işlerse, onun sebebiyle ceza görür.»[Nisa 123] âyeti inince müslümanlara pek şiddetli tesir etti. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Orta yolu tutun ve doğruyu arayın! Müslümanın başına gelen her musibette bir keffâret vardır. Hatta vücudundan sıyrılan her sıyrıkta veya batan her dikende bile!» buyurdular. Müslim der ki : İbnü Muhaysın, Ömer b, Abdirrahmnn b. Muhaysm'dır. Mekkelilerdendir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ubeydullah b, Ömer Eİ-Kavârîrî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey' rivayet etti. (Dediki): Bize Haccâc Es-Savvâf rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Câbir b. Abdillah rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Sâib'in — yahut Ümmü Müseyyeb'in — yanına girmiş de: «Sana ne oldu ey Ümmü Sâib —yahut ey Ummü Müseyyeb— titriyorsun.» diye sormuş. (O da) : — Sıtma! Allah hayrını vermesin! demiş. Bunun üzerine : «Sıtmaya sitem etme! Çünkü o âdemoğullannın günahlarını körüğün demir pasını giderdiği gibi giderir.» buyurmuşlar. İzah 2576 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ubeydullah b. Ömer EI-Kavârîrî rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Saîd ile Bişr b. Mufaddal rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Bekr İmran rivayet etti. (Dediki): Bana Ata' b. Ebî Rebah rivayet etti. (Dediki): Bana İbni Abbas : — Sana cennetliklerden bir kadın göstereyim mi? dedi. — Hay hay! dedim. — Şu siyah kadın! dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek Beni sara tutuyor da açılıyorum. Allah'a benim için dua ediver! dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem}'. «Dilersen sabret de cennet senin olsun! İstersen sana şifa vermesi için Allah'a dua edeyim!» buyurdular- Kadın : — Sabrederim! Ama ben açılıyorum! Allah'a dua et de açılmayayım! dedi. O da kendisine dua etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Abdirrahman b. Behrâm Ed-Dârimî rivayet etti. (Dediki): Bize Mervân (yâni İbni Muhammed Ed-Dımeşkî) rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd b. Abdil-Aziz, Rabîa b. Yezid'den, o da Ebu İdris EI-Havlânî'den, o da Ebû Zer'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Allah Tebârekt ve Teâlâ'dan rivayet ettikleri meyânında şunu rivayet etti: «(Allah) Buyurdu ki: Ben zulmü kendime haram kılmışımdir. Onu sizin aranızda da haram kıldım. Binâenaleyh birbirinize zulmetmeyin! Ey kullarım! Hepiniz dalâlettesiniz, yalnız benim hidâyete erdirdiğim müstesna! İmdi benden hidâyet dileyin ki, sizi hidâyete erdireyim. Ey kullarım! Hepiniz açsınız! Yalnız benim doyurduğum müstesna. İmdi benden yiyecek isteyin ki, sizi doyurayım. Ey kullarım! Hepiniz çıplaksınız, yalnız benim giydirdiğim müstesna! Şu halde benden giyecek isteyin ki, sizi giydireyim. Ey kullarım! Siz gece-gündüz günah işliyorsunuz. Bütün günahları affeden de benim. Şu halde benden af dileyin ki, sizi affedeyim! Ey kullarım! Sizin bana zarar vermeye elbet gücünüz yetmez ki, zarar veresiniz. —Bana fayda vermeye de gücünüz yetmez ki, fayda veresiniz.— Ey kullarım! Sizin evveliniz âhiriniz, insiniz cinnîniz sizden en takva sahibi bir adamın kalbi üzre olsalar, bu benim mülküme bir şey ziyâde etmez. Ey kullarım! Sizin evveliniz âhiriniz ve insiniz cinnîniz en sapık bir adamın kalbi üzere olsalar, bu benim mülkümden bir şey eksiltmez. Ey kullarım! Sizin evveliniz âhiriniz ve insanınız cinnîniz bir toprağın üzerinde ayağa kalkarak benden isteseler, ben de her İnsana dilediğini versem; bu bende olandan ancak iğnenin denize batırıldığı vakit azalttığı kadar azaltır. Ey kullarım! Bunlar ancak sizin amellerinizdir. Onları size sayıyorum. Sonra onların karşılığını size tastamam veriyorum. İmdi (verileni) kim hayır bulursa Allah'a hamdetsîn! Hayırdan başka bulan ancak kendini muaheze etsin!» Saîd demiş ki: Ebû İdris El-Havlânî bu hadîsi rivayet ettiği vakit dizlerinin üzerine çökerdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-55} Bana bu hadîsi Ebû Bekr b. îshâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Müshir rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd b. Abdi'l-Aziz bu isnadla rivayette bulundu. Şu kadar var ki, Mervân'uı hadîsi her ikisininkinden daha tamamdır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-55-2} Ebû İshâk dediki: Bize Bu hadîsi Bişrin iki oğlu Hasan ve Hüseyin ile Muhammed b. Yahya rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Müshir rivayet etti. Ve hadîsi bütün uzunluğu ile anlatmışlardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-55-3} Bize İshâk b. İbrahim ile Muhammed b, Müsennâ ikisi birden Abdüssamed b. Abdi'l-Vâris'den rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hemmam rivayet etti. (Dediki): Bize Katâde, Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Esmâ'dan, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti. Ebû Zer demiş ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Rabbi Tebâreke ve Teâlâ'dan rivayet ettikleri meyânında şöyle buyurdular : «Ben zulmü kendime ve kullarıma haram kıldım. Binâenaleyh birbirinize zulmetmeyin!..» Ve râvi hadîsi yukarki gibi nakletmiştir. Ama zikrettiğimiz Ebû İdris hadîsi bundan daha tamamdır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Dâvud (yâni İbni Kays) Ubeydullah b. Miksem'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —«Zulümden sakının! Çünkü zulüm kıyamet gününde karanlıklar olacaktır. Cimrilikten del sakının! Çünkü cimrilik sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helâl saymaya sevketmiştir.» buyurmuşlar. İzah 2579 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hâtim rivayet etti. (Dediki): Bize Şebâbe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Aziz El-Mâcîşûn, Abdullah b. Dinar'dan, o da İbni Ömer'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz ki, zulüm kıyamet gününde karanlıklar (olacak) dir.»buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys Ukayl'den, o da Zührî'den, o da Sâlim'den, o da babasından naklen rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez; onu tehlikeye atmaz. Bir kimse din kardeşinin hacetinde bulunursa, Allah da onun hacetinde bulunur. Her kim bir müslümanın bir sıkıntısını giderirse, onun sebebiyle Allah kendisinden kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Ve her kim bir müslümanın suçunu örtbas ederse kıyamet gününde Allah onu örtbas eder.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd'le Ali b. Hucr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail (bu zât İbni Ca'fer'dir) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi Sellem): «Müflis kimdir bilir misiniz?» buyurmuş. Ashab : — Bizim aramızda müflis hiç bir dirhemi ve eşyası olmayan kimsedir, demişler. Bunun üzerine : «Hakikaten benim ümmetimden müflis, kıyamet gününde namaz, oruç ve zekâtla gelecek olan kimsedir. Ama şuna sövmüş, buna zînâ isnadında bulunmuş; şunun malını yemiş; bunun kanını dökmüş, diğerini de dövmüş olarak gelecek. Ve buna hasenatından şuna hasenatından verilecektir. Şayet dâvası görülmeden hasenatı biterse, onların günahlarından alınarak bunun üzerine yüklenecek, sonra cehenneme atılacaktır.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyub ile Kuteybc ve İbni Hucr rivayet ettiler. (Dedilerki); Bize İsmail (yâni İbnü Cafer) Alâ'dan, o da babasın'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hattâ boynuzsuz koyun için boynuzlu koyundan kısas alınacaktır.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. (Dediki): Bize Büreyde b. Ebî Bürde babasından, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Şüphesiz ki, Allah (Azze ve Celle) zâlime mühlet verir. Ama bir de yakalarsa onu bırakmaz.» buyurdu. Sonra şu âyeti okudu: «işte şehirler zulmeder de, Rabbin onları azab eylerse, Rabbinin azabı böyledir. Gerçekten onun azabı elim ve şiddetlidir.» [Hud]

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ahmed b. AbdiIIah b. Yûnus rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu'z-Zübeyr, Câbir'den rivayet etti. Câbir şöyle demiş: Biri muhacirlerden, diğeri ensârdan iki çocuk kavga ettiler. Bunun üzerine muhacir yahut muhacirler: — Yetişin ey muhacirler! Ensârî de: — Yetişin ey ensâr! diye haykırdılar. Derken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çıkarak : «Ne bu cahiliyet halkı dâvası?» diye sordu. Ashâb ; — Bir şey yok yâ Resûlallah! Yalnız iki çocuk kavga ettiler de biri diğerinin kıçına vurdu, dediler. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «O halde zararı yok. Kişi zâlim de olsa, mazlum da olsa din kardeşine yardım etsin. Zâlimse onu men etsin. Zira bu onun için bir yardımdır. Mazlum ise ona yardımda bulunsun!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Züheyr b. Harb, Ahmede'd-Dab î ve İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. Lâfız İbni Ebî Şeybe'nindir. İbni Abde: Ahberanâ tâbirini kullandı. Ötekiler : Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti dediler. Süfyân demişki: Amr Câbir b. Abdiltah, şunu söylerken işitmiş: Bir gazada Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte bulunuyorduk. Muhacirlerden bir adam ensârdan birinin kıçına vurdu. Derken ensârî : — Yetişin ey ensâr! Muhacir de : — Yetişin ey muhacirler! dediler. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu câhiliyyet dâvası ne oluyor?» buyurdu. Ashâb : — Yâ Resûlallah! Muhacirlerden bir adam, ensârdan birinin kıçına vurdu, dediler. O da : «Bu dâvayı bırakın! Çünkü o kokmuş bîr şeydir.» buyurdular. Derken Abdullah b. Ubey bu daveti işitti. Ve : — Vallahi onlar bunu yaptılar! Medine'ye dönersek şerefli olan şerefsizi oradan mutlaka çıkaracaktır, dedi. Ömer: — Bana müsaade et de şu münafığın boynunu vurayım! dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bırak onu! İnsanlar Muhammed ashabını öldürüyor diye konuşmasınlar.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize İshâk b. İbrahim ile İshâk b. Mansûr ve Muhammed b. Râfi' rivayet ettiler. İbnü Râfi': Haddesenâ; Ötekiler: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Abdürrezzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer, Eyyûb'dan, o da Amr b. Dinar'dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi. Câtir şöyle demiş: Muhacirlerden bir adam, ensârdan birinin kıçına vurdu. O da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek ondan kısas istedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bırakın bu dâvayı! Çünkü o kokmuş bir şeydir.» buyurdular. İbni Mansur kendi rivayetinde: «Amr işitmiş demişki: Ben Câbir'den dinledim.» demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Âmir El-Eş'arî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdullah b. İdris ile Ebû Usâme rivayet ettiler. H. Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Alâ' da rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Mübarek ile İbni İdris ve Ebû Usâme hep birden Büreyd'den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet ettiler. Ebû Musa şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mü'min için mü'min birbirini perçinleyen duvar gibidir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Zekeriyya, Şam'den, o da Nu'man b. Beşîr'den naklen rivayet etti. Nu'man şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerine şefkat hususunda mu'minlerin misal cesed gibidir. Ondan bir uzuv şikayet ederse, cesedin sair uzuvları uykusuzluk ve humma ile ona (iştirake) çağrışırlar.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m66} Bize İshak el-Hanzali rivayet etti (Dediki): Bize Cerir Mutarrif’ten haber verdi oda Şa’bi’den, Şa’bi Nu’man bin Beşir’den oda Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den yukarıdaki gibi rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Saîd El-Eşec rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki' A'meş'den, o da Şa'bî'den, o da Nu'man b. Beşîr'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mü'minler bir adam gibidir. Başı ağırsa cesedin sair yerleri humma ve uykusuzlukla ona (iştirake) çağnşırlar.» buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-67} Bana Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Humeyd b. Abdirrahman, A'meş'den, o da Hayseme'den, Nu'man b. Beşir'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Müslümanlar bir adam gibidir. Gözü ağrısa bütün vücudu ağırır. Başı da ağırsa bütün vücudu ağırır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-67-2} Bize İbni Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Humeyd b. Abdirrahman A'meş'den, o da Şa'bî'den, o da Nu'man b. Beşir'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin benzerini rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbni Hucur rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail (yâni İbni Ca'fer) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sövüşen iki kişinin söyledikleri (nîn vebali), mazlum olan tecâvüzde bulunmadıkça başlayana aittir.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbni Hucr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail (bu zat îbni Ca'fer'dir) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den naklen rivayet etti: «Sadaka hiç bir malı eksiltmez. Af sebebiyle Allah bir kulun ancak Şerefini artırır. Ve bir kimse Allah için tevazu gösterirse Allah onu ancak yükseltir.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbni Hucr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail, Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Gıybet nedir bilir misiniz?» buyurmuş. Ashâb : — Allah ve Resulü bilir demişler. «Kardeşini hoşlanmadığı bir şeyle anmanehr.» buyurmuş, — Yâ kardeşimde benim söylediğim bulunursa, ne buyurursun? denilmiş. «Söylediğin onda varsa, onu gıybet ettin demektir. Eğar onda yoksa, ona bühtan etmiş olursun.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Umeyye b. Blslam El-Ayşî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd (yâni ibni Zürey') rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh Suheyl'den, o da babamdan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Allah dünyada bir kulunu (n günahını) örterse onu kıyamet gününde de örter.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Affân rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (Dediki): Bize Süheyl babasından, Q d» Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Dünyada bir kul bir kulu (n günahını) örterse, kıyamet gününde cnu Allah da örtbas eder.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybc b. Saîd ile Ebû Bckr b. Ebî Şeybe, Amru'n-Nâkid, Züheyr b. Harb ve İbni Numeyr hep birden İbni Uyeyne'den rivâyet ettiler. Lâfız Züheyr'indir. (Dediki): Bize Süfyân (bu zât İbni Uyeyne'dir) İbni Münkedir'den rivayet etti. O da Urve b. Zübeyri şöyle derken işitmiş. Bana Âişe rivayet etti ki, Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girmek için izin istemiş. O da: «Ona izin verin. Bu aşiretin oğlu ne fenadır. Yahut bu aşiretin adamı ne fenadır!» buyurmuş. Adam yanına girince Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onunla yumuşak konuşmuş. Âişe demiş ki, ben: — Yâ Resûlallah! Onun hakkında söylediğini söyledin. Sonra kendisiyle yumuşak konuştun? dedim. «Yâ Âişe! Şüphesiz ki, kıyamet gününde Allah nezdinde insanların en kötü mertebelisi, insanların fuhşundan korkarak kendisine veda ettiği yahut kendisini terk ettiği kimsedir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-73} Bana Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd ikisi birden Abdürrezzâk'dan rivayet ettiler. (Demişki): Bize Ma'mer İbni Münkedir'den bu isnadda bu hadîsin mânâsının mislini haber verdi. Yalnız o: «Bu kavmin kardeşi ve aşiretin oğlu ne fenadır.» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bana Yahya b. Saîd Süfyân'dan rivayet etti. (Demişki): Bize Mansûr, Temim b. Seleme'den, o da Abdurrahman b, Hilâl'den, o da Cerîr'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise, hayırdan mahrum olur.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Saîd El-Eşec ve Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki' rivayet etti. H. Bize Ebû Küreyb de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. H. Bize Ebû Saîd Eİ-Eşec dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Hafs (yâni İbni Gıyas) rivayet etti. Bunların hepsi A'meş'den rivayet etmişlerdir. H. Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim de rivayet ettiler. Lâfız her ikisinindir. Züheyr: Haddesenâ; İshâk ise: Ahberanâ tâbirini kullandı. (Dediki): Bize Cerîr A'meş'den, o da Temim b. Seleme'den, o da Abdurrahman b. Hilâl El-Absî'den naklen haber verdi. Demiş ki: Cerîr'i şunu söylerken işittim: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Bir kinse yumuşak davranmaktan mahrum ise, hayırdan mahrum olur.» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya h. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Vâhid b. Ziyad, Muhammed b. Ebî İsmail'den, o da Abdurrahman b. Hilâl'den naklen haber verdi. (Demişki): Ben Cerîr b. Abdillah'ı şunu söylerken işittim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrumsa, hayırdan mahrumdur. Yahut bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum olursa, hayırdan mahrum olur.» buyurdular. İzah 2594 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Harmele b. Yahya El-Tücîbî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Hayve haber verdi. (Dediki): Bana İbni Hâd, Ebû Bekr b. Hazm'den, o da Amra'dan (yâni binti Abdirrahman'dan), o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Yâ Âişe! Şüphesiz ki, Allah refikdir. Rıfkı sever. Rıfk karşılığında şiddet ve başkası için vermediğini verir.» buyurmuşlar. İzah 2594 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ubeydullah b. Muâz EI-Anberî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Mikdam'dan, (bu zât İbni Şureyh b. Hâni'dir), o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe'den, o da Nebi (Sallatlahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Şüphesiz ki, yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa, onu zinetler. Bir şeyden de alınırsa, onu lekeler.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed h. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Ben Mikdam b. Şureyh b. Hânî'den bu isnadla dinledim. Bu hadîsde o şunu da ziyâde etmiştir: «Âişe bir deveye bindi. Devede hırçınlık vardı. Âişe onu ileri geri çevirmeye başladı. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: «Yumuşak davran...» Sonra râvi yukarki hadîsin mislini zikretmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden İbni Ulayye'den rivayet .ettiler. Züheyr (Dediki): Bize İsmail b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Eyyûb, Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Mühelleb'den, o da İmran b. Husayn'daıı naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Bir defa Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) seferlerinden birinde iken ensârdan bir kadın da bir dişi deve üzerinde bulunuyordu. Kadın bıkkınlık göstererek deveye lanet etti. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de bunu işitti. Ve : «Bu devenin üzerindeki eşyayı alın ve deveyi bırakın! Çünkü o lanetlenmiştir.» buyurdular. İmran: «Ben onu bâlâ insanlar arasında yürürken görür gibiyim. Ona kimse sataşmıyordu.» demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd ile Ebu'r-Rabi' rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammad (bu zât îbni Zeyd'dir) rivayet etti, H. Bize İbni Ebî Ömer de rivayet etti. (Dediki): Bize Sakafî rivayet etti. Her iki râvi Eyyûb'dan İsmail'in isnâdiyle onun hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki, Hammad'ın hadîsinde de: «İmran dedi ki: Sanki ben onu görür gibiyim. Boz bir deve idi.» Sakâfî'nin hadîsinde ise: «Devenin üzerindeki eşyayı alın ve onu çıplak bırakın! Çünkü o lanetlenmiştir.» cümleleri vardır. İzah 2596 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kâmil El-Cahderî Fudayl b. Hüseyn rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid (yâni İbni Zürey') rivayet etti. (Dediki): Bize Teymî, Ebû Osman'dan, o da Ebû Berzete'I-Eslemî'den naklen rivayet etti. Bir defa bir cariye, üzerinde cemâatin bazı eşyası bulunan dişi bir deveye binmişti. Aniden Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i gördü. Dağın da dar yerine gelmişlerdi. Kadın : — Hal (deh) ! Allahım, buna lanet et! dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Üzerinde lanet bulunan bîr deve bizimle beraber olmasın!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Abdi'l-A'lâ rivayet etti. (Dediki): Bize Mu'temir rivayet etti, H. Bana Ubeydullah b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya (yâni İbni Saîd) rivayet etti. Bu râviler toptan Süleyman Et-Teymî'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Mu'temir'in hadîsinde şu ziyâde vardır : «Hayır! Allah'a yemin olsun üzerinde Allah'dan la'net bulunan bir deve bizimle beraber olmasın. Yahut buyurduğu gibidir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Harun b. Saîd El-Eylî rivayet etti, (Dediki): Bize rivayet etti. (Dediki): Bana Süleyman (bu zât İbni Bilâl'dir) Alâ' b. Abdirrahman'dan naklen haber verdi. AIâ' ona babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etmiş ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sıddik bir kimseye lânetçi olması yakışmaz.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-84} Bana bu hadîsi Ebû Kureyb rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Mahled, Muhammed b. Ca'fer'den, o da Alâ' b. Abdirrahman'dan bu isnadla bu hadisin mislini rivayet etti. İzah 2599 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Süveyd b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bana Hafs b. Meysera, Zeyd b. Eslem'den naklen rivayet ettiki: Abdü'l-Melik b. Mervan Ümmü Derdâ'ya kendinden bazı ev eşyası göndermiş. Gecelerden birinde Abdü'l-Melik geceden kalkarak hizmetçisini çağırmış. Galiba hizmetçisi yanına gelmekte gecikmiş de ona lanet etmiş. Sabah olunca Ümmü Derdâ ona : — Bu gece hizmetçini çağırdığın vakit ona lanet ettiğini işittim, demiş. Ve sözüne şöyle devam etmiş: Ben Ebu'd-Derdâ'yı şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Lânetçiler kıyamet gününde ne şefî' olabilirler, ne de şehid!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-85} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Gassân El-Mismaî ve Âsim b. Nadr Et-Teymî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Mu'temir b. Süleyman rivayet etti. H. Bize îshâk b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk haber verdi. Her iki râvi Ma'mer'den, o da Zeyd b. Eslem'den naklen bu isnadda Hafs b. Meysera'nın hadîsi mânâsında rivayette bulunmuşlardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Muâviye b. Hişâm, Hişâm b. Sa'd'dan, o da Zeyd b. Eslem ile Ebû Hâzim'den, onlar da Ümmü Dcrdâ'dan, o da Ebu'd-Derdâ'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i «Şüphesiz ki, lânetçiler kıyamet gününde ne şehit olurlar, ne de şefî'!» buyururken işittim. İzah 2599 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Abbad ile İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Mervân (yâni El-Fezârî) Yezid'den (ki bu zat İbni Keysan'dır), o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş : — Yâ Resûlallah! Müşriklerin aleyhine dua et! denildi. «Ben lânetçi olarak gönderilmedim! Ben ancak ve ancak rahmet olarak gönderildim!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, A'meş'den, o da Ebu'd-Duhâ'dan, o da Mesrûk'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına iki adam girdi. Ve onunla ne olduğunu bilmediğim bir şey konuştular da gadablandırdılar. O da kendilerine lanet ve sitem etti. Çıktıkları vakit ben : — Yâ Resûlallah! Şu iki adamın kazandığı bayırdan kim bir şey kazanabilir, dedim ; «Ne o?» buyurdu. — Sen onlara lanet ve sitem ettin! dedim. «Sen benim Rabbîme koştuğum şartı bilmiyor musun? Allahım! Ben ancak bir beşerim, müslümanlardan hangisine lanet veya sitem edersem bunu onun için bir zekât ve ecir kıl, dedim.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-88} Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. H. Bize bunu Ali b. Hucr Es-Sa'dî ile İshâk b. İbrahim ve Ali b. Haşrem dahî hep birden İsâ b. Yûnus'dan (Ebû Muâviye ile İsa b. Yûnus) ikisi birden A'meş'den bu isnadla Cerîr'in hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. İsa'nın hadîsinde râvi: «Onunla başbaşa kaldılar. O da kendilerine sitem ve lanet etti; onları dışarı çıkardı.» demiştir. İzah 2604 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş, Ebû. Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Allahım! Ben ancak bir beşerim! İmdi müslümanlardan herhangi birine sitem eder, lanette bulunur veya dayak atarsam, bunu onun için bîr zekât ve rahmet kıl!» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

(Bize İbn Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize A'meş, Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti. Yalnız bunda: zekât ve ecir kil.» ibaresi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye rivâyet etti. Bize İshâk b. İbrahim de rivâyet etti. ki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. Her iki râvi A'meş'den, Abdullah b. Nümeyr'in isnadiyle onun hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlardır. Yalnız İsa'nın hadîsinde: «ve ecir» kelimesini Ebû Hüreyre rivâyetinde; «ve rahmet» kelimesini Câbir rivâyetinde zikretmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Muğîra (yâni İbni Abdirrahman El-Hizâmî) Ebu'z-Zinâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allahım! Ben senden ahd-ü peyman alıyorum. Elbette bu ahdi bana bozmazsın. Ben ancak bir beşerim. İmdi mü'minlerden hangisine eziyet eder, söver; lanet eyler; döversem bunu onun için namaz, zekât ve kıyamet gününde onu kendisiyle sana yaklaştıracağın bir ibâdet yap!» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-90} Bize bu hadîsi İbni Ebî Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'z-Zinad bu isnadla bu hadîsin benzerini rivayet etti. Yalnız o: [ev celeduhu] demiştir. Ebû'z-Zinad: «Bu, Ebû Hureyre'nin lügatidir. Kelime [celedtuhu] şeklindedir.» demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{M-90-2} Bana Süleyman b. Ma'bed rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Zeyd, Eyyûb'dan, o da Abdurrahman El-A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellemi'den naklen hu hadîsin benzerini rivayet etti)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti, (Dediki): Bize Leys, Saîd b. Ebî Saîd'den, o da Nasrîlerin azatlısı Salim'deıı naklen rivayet etti. (Demişki): Ebû Hureyre'yi şunu söylerken işittim: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Allahım! Muhammed ancak bir beşerdir. Beşerin kızdığı gibi kızar. Ben senden ahd-ü peyman aldım. Elbette onu bana bozmazsın. İmdi hangi mü'mine eziyet veya sitem ettim yahut dövdü isem, bunu onun için bîr keffâret ve kıyamet gününde onu kendisiyle sana yaklaştıracağın bir ibâdet kıl!» derken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harmele b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihab'dan, naklen haber verdi. Bana Saîd b. Müseyyeb, Ebû Hureyre'den naklen haber verdi ki, Ebû Hureyre, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmiş : «Allahım! Herhangi bir mü'min kula sitem ettimse, bunu onun için kıyamet gününde sana bir ibâdet yap!»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Züheyr (Dediki): Bize Ya'kub b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Şihâb'ın kardeşi oğlu, amcasından rivayet etti. (Dediki): Bana Said b. Müseyyeb, Ebû Hureyre'den rivayet etti. Şöyle demiş : Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Allahım! Ben senden ahd-ü peyman aldım. Elbette bunu bana bozmazsın, imdi herhangi bir mü'mine sitem ettim yahut dayak vurdumsa; kıyamet gününde bunu onun için bir keffâret yap!» derken işittim. İzah 2604 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb ile Ebû Ma'n Er-Rakâşî rivayet ettiler; Lâfız Züheyr'indir. (Dedilerki): Bize Ömer b. Yûnus rivayet. etti. (Dediki): Bize İkrime b. Ammar rivayet etti. (Dediki): Bize İshâk b, Ebi Talha rivayet etti. (Dediki): Bana Enes b. Mâlik rivayet etti. (Dediki): Ümmü Süleym'in yanında yetim bir kız vardı. Ümmü Süleym Enes'in annesİdir. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu yetim kızı görerek : «O sen misin? Hakîkaten büyümüşsün! Yaşın büyümesin!» dedi. Bunun üzerine yetim kız ağlayarak Ümmü Süleym'e döndü. Ümmü Süleym: — Sana ne oldu ey kızcağız? dîye sordu. Câriye : — Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana yaşın büyümesin diye beddua etti. Şimdi artık benim yaşım ebediyen büyümeyecek. Yahut ömrüm uzamayacak! dedi. Ummü Süleym acele baş örtüsünü sarınarak hemen çıktı. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e rastladı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ona : — «Ne var yâ Ummü Süleym?» diye sordu. O da: — Ya Nehiyyallah! Sen benim yetim kızıma beddua mı ettin? dedi. — «Neymiş o yâ Ummü Süleym?» buyurdular. Ümmü Süleym : — Ona yaşı büyümesin ve ömrü uzamasın diye duâ ettiğini söyledi, dedi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) güldü. Sonra şöyle buyurdular : — «Yâ Ummü Süleym! Bilmez misin ki benim Rabbime şartım vardır. Ben Rabbime şart koştum da, şöyle dedim: Ben ancak bir beşerim. Beşerin razı olduğu gibi razı olur; beşerin kızdığı gibi kızarım. İmdi ümmetimden herhangi biri aleyhine hak etmediği halde duada bulunursam, bunu onun için bir temizlik suyu, bir zekât ve kıyamet gününde onu kendisiyle Allah'a yaklaştıracak bir ibâdet yapmalısın, dedim.» Ebû Ma'n hadîsin üç yerinde de yetime kelimesini ismi tasğirle yuteyyime okumuştur. İzah 2604 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Müsennâ El-Anezî rivayet etti. H. Bize İbni Beşşâr da rivayet etti. Lâfız İbni Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Ümeyye b. Hâlid rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Ebû Hamzate'l-Gassâb'dan, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Çocuklarla beraber oynuyordum. Derken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi. Ben hemen bir kapının arkasına gizlendim, Fakat o gelerek avucuyla omuzlarımın arasına bir dokundu. Ve : «Git bana Muaviye'yi çağır!» dedi. Ben derhal (gittim) geldim. Ve : — O yemek yiyor! dedim. Sonra bana tekrar: «Git bana Muaviye'yi çağır!» dedi. Hemen (gittim) gejldim. Ve: — O yemek yiyor! dedim. Bunun üzerine: — «Allah onun karnını doyurmasın!» buyurdular. İbni Müsennâ dedi ki: Ümeyye'ye Hataenî ne demektir? diye sordum. Elinin içiyle bana bir vurdu, demektir cevâbını verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana İshâk b. Mansûr rivayet etti. (Dediki): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Hamze haber verdi. (Dediki): İbni Abbas'ı şunu söylerken işittim: Çocuklarla beraber oynuyordum. Derken Rcsûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi. Ben hemen ondan gizlendim... Ve râvi yukarki hadîs gibi rivayette bulunmuştur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlike Ebû'z-Zinâd'dan dinlediğim, onun da A'rac'dan, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz insanların en kötülerinden biri : Bir yüzle şunlara, bir yüzle bunlara gelen iki yüzlü kimsedir.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dediki): Bize Leys Yezid b. Ebi Habib'den, o da Irak b. Mâlik'den, o da Eöû Hureyre'den naklen haber verdi ki; Efeû Hureyre, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinlemiş : «Şüphesiz insanların en kötüsü şunlara bir yüzle, bunlara da bir yüzle gelen iki yüzlü kimsedir.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harmele b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bana İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihab'dan naklen haber verdi, (Demişki): Bana Saîd b. Müseyyeb, Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)... H. Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, Umâra'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «İnsanların en kötülerinden bir yüzle şunlara, bir yüzle bunlara gelen iki yüzlüyü bulacaksınız.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Harmele b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, îbni Şihab'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana Humeyd b. Abdirrahman b. Avf haber verdiki: Kendisine annesi Ümmü Gülsüm binti Ukbe b. Ebî Muayt haber vermiş. —Bu kadın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bey'at eden ilk muhacirlerdendir.— Ümmü Gülsüm, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinlemiş : «Yalancı, insanların arasını bulan ve hayır söyleyip hayır tebliğ eden kimse değildir.» İbni Şihâb demiş ki : İnsanların söylediklerinden hiç bir şeyde yalana ruhsat verildiğini işitmedim. Ancak üç haslette müstesna! Harbde, insanların arasım bulmakta, kocanın karısına ve karısının kocasına söylediklerinde

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-101} Bize Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize Yâkub b. İbrahim b. Sa'd rivayet etti. (Dediki): Bize babam, Sâlih'den rivayet etti. (Demişki): Bize Muhammed b. Müslim b. Ubeydillah b. Abdillah b. Şihâb bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti. Yalnız Salih'in hadîsinde Yûnus'un İhni Şihâb'ın kavlini yaptığı gibi: «Ümmü Gülsüm dediki: İnsanların konuştukları şeylerden hiç birinde onun ruhsat verdiğini işitmedim. Yalnız üç haslette müstesna!» cümlesi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-101-2} Bize bu hadîsi yine Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Zührî'den naklen bu isnadla «Hayr tebliğ eden...» sözüne kadar haber Verdi. Ondan sonrasını anmadı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Ebû İshâk'ı, Ebû'l-Ahvâs'dan, o da Abdullah b. Mes'ud'dan naklen rivayet ederken dinledim. Abdullah şöyle demiş: Gerçekten Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Dikkat edin, size ahdin ne olduğunu söyleyeyim. O insanlar arasında alıp yürüyen koğuculuktur.» buyurdu. Ve gerçekten Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Şüphesiz kî, kişi doğru söylemekte devam ederek nihayet doğrucu yazılır. Ve yalan söylemekte devam ederek nihayet yalancı yazılır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb ile Osman b. Ebî Şeybe ve Ishâk rivayet ettiler. İsbâk: Ahberanâ; ötekiler: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'. «Şüphesiz doğruluk birr'e, birr de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye nihayet doğrucu yazılır. Yalancılık fucur'a götürür. Şüphesiz fucur da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye nihayet yalancı yazılır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Hennad b. Seriy rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebu'l-Ahvâs, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah b. Mes'ûd'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)', «Şüphesiz doğruluk birr dir. Birr de cennete götürür. Kul doğruluğu araya araya nihayet Allah indinde doğrucu yazılır. Yalancılık da fucurdur. Şüphesiz fucur cehenneme götürür. Kul yalancılığı araya araya nihayet yalancı yazılır.» buyurdular. İbni Ebî Şeybe kendi rivayetinde: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Mubammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye ile Veki' rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize A'meş rivayet etti. H. Eize Ebû Kureyb de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş, Şakik'den, o da Abdulîah'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Doğruluğu iltizam edin! Çünkü doğruluk birr'e götürür. Birr de cennete götürür. Kişi doğru söyleyip, doğruluğu araştıra araştıra nihayet Allah indinde doğrucu yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan fucur'a götürür. Şüphesiz fucur da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı oraştıra araştıra nihayet Allah indinde yalancı yazılır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-105} Bize Mincâb b. Haris Et-Temîmî rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Müshîr haber verdi. H. Bize İshâk b. İbrahim El-Hanzalî de rivayet etti. (Dediki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. Her iki râvi A'meş'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. İsa'nın hadîsinde: «Doğruluğu araştırır ve yalancılığı araştırır.» cümlelerim anmamıştır. İbni Müshir'in hadîsinde ise: «Nihayet Allah onu yazar...» cümlesi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd ile Osman b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. Lâfız Kuteybe'nindir. (Dedilerki): Bize Cerîr, A'meş'den, o da İbrahim Et-Teymî'den, o da Haris b. Süveyd'den, o da Abdullah b. Mes'ud'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Aranızda rakûb kime dersiniz?» diye sordu. Biz : — Çocuğu doğmayana! cevâbını verdik. «Rakûb bu değildir. Lâkin rakûb çocuklarından hiç birini (kendinden önce) âhirete gondermeyendir.» buyurdu. «Aranızda pehlivan kime dersiniz?» diye sordu. Bir: — Kendisini erkeklerin yenemediği kimseye! cevabını verdik. «O değildir. Lâkin pehlivan kızgınlık anında kendini tutan kimsedir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-106} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bixe Ebû Muâviye rivayet etti. H. Bize İshak b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. Her iki râvi A'meş'den bu isnadla bu hadisin manâsı gibi rivayet etmişlerdir. İZAH 2609 DA

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya ile Abdü'l-A'Iâ b. Hammad rivayet ettiler. İkisi de (Dedilerki): Mâlike İbni Şihâb'dan dinlediğim, onun da Saîd b. Müseyyeb'den, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Pehlivan kavî kimse değildir. Kavî, ancak kızgınlık anında kendini tutan kimsedir.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Hâcib b. Velid rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Harb Zübeydî'den, o da Zührî'den naklen rivayet etti. (Demişki): Bana Humeyd b. Abdirrahman haber verdiki: Ebû Hureyre şöyle demiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Kuvvetli kimse pehlivan değildir.» buyururken işittim. Ashâb : O halde kuvvetli kimdir yâ Resûlallah? dediler. «Kızgınlık ânında kendini tutandır.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-108} Bize bu hadîsi Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd de hep birden Abdurrezzak'dan rivayet ettiler. (Demişki): Bize Ma'mer haber verdi. H Bize Abdullah b. Abdirrahman b. Behram dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu'l-Yeman haber verdi. (Dediki): Bize Şuayb haber verdi. Her iki râvi Zührî'den, o da Humeyd b. Abdirrahman b. Avf'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya ile Muhammed b. Alâ' rivayet ettiler. Yahya: Ahberanâ; İbnü Ala' ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Adiy b. Sâbit'den, o da Süleyman b. Sürad'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): İki adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda sövüştüler de birinin gözleri kızarmağa ve şahdamarları şişmeye başladı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ben bîr kelime biliyorum ki, (bu adam) onu söylese, bu hâl ondan giderdi. (Bu kelime) [Auzu billahi mineş-şeytani'r-recim] = Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (kelimesidir).» buyurdu. Bunun üzerine o adam: — Yoksa bende bir delilik mi görüyorsun? dedi. İbni Alâ': «Bunun üzerine yoksa bende delilik mi görüyorsun?» dedi. Adamı zikretmedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): A'meş'i şunu söylerken İşittim. Ben Adiy b, Sabît'i şöyle derken dinledim: Bize Süleyman b. Sürad rivayet etti. (Dediki): İki adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda sövüştüler de biri kızmağa ve yüzü kızarmaya başladı. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona bakarak : «Ben bir kelime biliyorum ki, onu söylemiş olsa bu hal kendisinden giderdi. (Bu kelime) [Auzu billahi mineş-şeytani'r-recim] = Koğulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (kelimesidir),» buyurdular. Derken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i dinleyenlerden biri kalkarak o adamın yanına gitti. Ve: — Az evvel Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ne söylediğini biliyor musun? «Ben bir kelime biliyorum ki, onu söylese bu hâl ondan giderdi. (Bu kelime) [Auzu billahi mineş-şeytani'r-recim] = Koğulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (kelimesidir}.» buyurdu, dedi. Bunun üzerine o adam: — Sen beni deli mi görüyorsun? dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-110} Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Hafs b.Giyas, A'meş'den bu isnadla rivayette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b, Ebi Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Yûnus b. Muhammed, Hammad b. Seleme'den, o da Sâbit'den, o da Enes'den naklen rivayet ettiki; Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar : «Allah cennette Âdem'e suret verdiği vakit, onu dilediği kadar terketti. Bunun üzerine İblis onun ne olduğunu görmek için etrafında dolaşmaya başladı. Onu içi kof görünce bildi ki, kendine mâlik olamıyacak bir şekilde yaratılmıştır.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-111} Bize Ebû Bekr b. Nâfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad bu İsnadla bu hadîsin benzerim rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Mesleme b, Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Muğîra (yâni El-Hizârnî) Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz kardeşiyle kavga ettiği vakit yüzs vurmaktan sakınsın.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-112} Bize bu hadîsi Anıru'n-Nâkıd ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z-Zinad'dan bu isnadla rivâyel etti. Ve: «Biriniz vurduğu vakit,..» dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Şeybân b. Ferrûh rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Biriniz kardeşiyle kavga ederse, yüzden sakınsın!»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Katâde'den rivayet etti. O da Ebû Eyyûb'u, Ebû Hureyre'den naklen rivayet ederken dinlemiş, Ebû Hureyre şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz kardeşiyle kavga ederse, sakın yüze vurmasın!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dediki): Bana babam rivayet etti. (Dediki): Bize Müsennâ rivayet etti. H. Bana İMuhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Müsennâ b. Saîd'den, o da Katâde'den, o da Ebû Eyyûb'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu demiş. İbni Hâtim'in hadîsinde ise Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen ibaresi vardır: «Bîriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın! Çünkü Allah Âdem'i kendi suretinde yaratmıştır.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bana Abdu's-Samed rivayet etti. (Dediki): Bize Hemmam rivayet etti. (Dediki): Bize Katâde, Yahya b. Mâlik El-Merâğî'den (bu zât Ebû Eyyûb'dur), o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bîriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Hafs b. Gıyâs, Hişam b. Urve'den, o da babasından, o da Hişam b. Hakim b. Hizam'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Hişam Şam'da bir takım İnsanların yanına uğradı ki, güneşe karşı dikilmişler; başlarının üzerine de zeytinyağı dökülmüştü. — Bu ne? diye sordu. — Vergi için azab olunuyorlar! denildi. Bunun üzerine: — Beri bakın, Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz ki, Allah dünyada azab edenleri azab edecektir.», buyururken işittim, dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kureyb rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme, Hişsm'dan, o da babasından naklen rivayet etti. (Demişki): Hişâm b. Hakim b. Hizam Şam'da Acem fellahlarından bazı kimselerin meyanına uğradı, bunlar güneşe karşı dikilmişlerdi. — Bunlara ne olmuş? dedi. — Vergi için hapsedildiler! dediler. Bunun ürerine Hişânı şunu söyledi : — Şehâdet ederim ki, ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz ki Allah dünyada insanları azab edenleri azab edecektir.» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-118} Bize Ebû Kureyb rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' ile Ebû Muâviye rivayet ettiler. H. Bize İshâk b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr haber verdi. Bu râvilerin hepsi Hişâm'dan bu isnadla rivayet etmişlerdir. Cerîr'in hadîsinde şu ziyâde vardır : «Dediki: O gün onların Filistin'deki emîri Umeyr b. Sa'd idi. Hişâm onun yanına girerek (hali) kendisine anlattı. O da emir verdi ve fellahlar serbest bırakıldılar.»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebu't-Tâhir rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus İbni Şihâb'dan, o da Urve b. Zübeyr'den naklen haber verdikî, Hişâm b, Hakîm Hıms'da iken Acem fellahlarından bir takım insanları cizyeyi ödemek için güneş altında tutan bir adam bulmuş ve : — Bu ne? Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i «Şüphesiz Allah dünyada insanları azab eden kimseyi azab edecektir.» buyururken işittim, demiş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebi Bekr b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivayet ettiler İshâk: Ahberanâ; Ebû Bekr ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne Amr'dan rivayet etti. O da Câbir'i şunu söylerken işitmiş: Bir adam oklarla mescide uğradı da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: «Bunların demirlerinden tut!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yalıya ile Ebu'r-Rabi' rivayet ettiler. Ebu'r-Rabi' ; Haddesenâ; Yahya: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. Lâfız Yahya'nındır. (Dediki): Bize Hamnıad b, Zeyd, Amr b. Dinar'dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi. Ki bir adam bir takım oklarla mescide uğramış. Okların demirlerini meydana çıkarmış imiş. Bunun üzerine bir müsiümanı yaralamasın diye okların demirlerinden tutması emir buyurulmuş

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys Bize Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdiki: Mescidde ok tasadduk eden bîr adama onları demirlerinden tutmadan mescide sokmamasını emir buyurmuş. İzah 2615 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Heddâb b. Hâlid rivayet etti. (Dediki): Bize Hamnıad b. Seleme, Sâbit'ten, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan nak­len rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz elinde ok olduğu halde bir meclisden veya pazar yerinden geçerse, onları demirlerinden tutsun! Sonra onları demirlerinden tutsun! Sonra onları demirlerinden tutsun!» buyurmuşlar. Râvi diyorki: Ebû Musa: Vallahi biz onları birbirimizin yüzüne doğrultmadan ölmedik, dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Berrâd El-Eş'arî ile Muhammed b.Alâ rivayet ettiler. Lâfız Abdullah'ındır. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme, Büreyd'den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Biriniz yanında ok olduğu halde bizim mescidimize veya pazar yerimize uğrarsa, müslümanlardan birine onlardan bir şey isabet etmemesi için ovucuyla demirlerinden tutuversin!» Yahut «Demirlerinden tutsun.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Amru'n-Nâkıd ile İbni Ebî Ömer rivayet ettiler.- (Dediki): Bize Süiyân b. Uyeyne Eyyûb'dan, o da İbni Sîrîn'den naklen rivayet etti. (Demiş ki); Ebû Hureyre'yi şunu söylerken işittim: Ebu'l-Kaâsım (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : . «Bir kimse kardeşine bir demirle işaret ederse, muhakkak melekler ona lanet eder. Tâ (bırakıncaya) kadar. İsterse anne, baba bir kardeşine olsun.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-125} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun îbni Avn'den, o da Muhammed'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. İzah 2617 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki).: Bize Ma'mer, Hemmâm b. Munebbih'den naklen haber verdi. (Demişki): Ebû Hureyre'nin, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettiği şudur. Hemmâm bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve kellem): «Biriniz kardeşine silâhla işaret edemez. Çünkü bilmez olabilir ki, şeytan elinden çıkarır da, bu sebeple ateşten bir çukura düşer.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Ebû Bekr'ın azatlısı Sümeyden dinlediğim, onun da Ebû Sâlih'den, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir defa bir adam yolda yürürken yol üzerinde bir diken dalı bularak onu çeldirdi. Allah da ona teşekkür etti ve onu af eyledi.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti, (Dediki): Bize Cerîr Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Bir adam yol üzerinde bir diken dalına rastladı da: Vallahi bunu müslümanlardan uzaklaştıracağım, onlara ezâ vermesin, dedi. Bu sebeple cennete konuldu.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah rivayet etti. (Dediki): Bize Şeyban, A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti : «Gerçekten bir adam gördüm ki, yol üzerinden insanlara eziyet veren bir ağacı kestiği için cennette nimetpezir oluyordu.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Hamnıad b. Seleme Sâbit'ten, o da Ebû Râfi'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir ağaç müslümanlara eziyet veriyordu. Bir adam gelerek onu kesti ve cennete girdi.» buyurmuşlar. İzah 2618 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Saîd, Eban b. Sam'a'dan rivayet etti. (Demişki): Bana Ebû'l-Vâzi' rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû Berze rivayet etti. (Dediki): — Yâ Nebiyyallah! Bana faydalanacağım bir şey öğret, dedim. «Müslümanlara yolundan ezâ (veren şeyi) gider!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Bekr b. Şuayb b. Habhâb, Ebû'l-Vâzi' Er-Râsibî'den, o da Ebû Berzete'l-Eslemî'den naklen haher verdi ki: Ebû Berze şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — Yâ Resûlallah! Ben bilmiyorum. Olur da sen (dünyadan) gidersin, ben senden sonraya kalırım. İmdi bana bir şey lütfet ki, onunla Allah bana fayda versin! dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'. «Şöyle şöyle yap! (Ebû Bekr bunu unutmuştur.) Bir de yoldan ezâ (veren şeyi) gider!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Abdullah b. Muhammed b. Esma' b. Ubeyd Ed-Dubaî rivayet etti. (Dediki): Bize Cüveyriye (yâni İbni Esma) Nâfi'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'. «Bir kadın, bîr kedi sebebiyle azab olundu. Onu ölünceye kadar hapsetti. Ve bundan dolayı cehenneme girdi. Onu hapsettiğinde ne doyurdu, suladı; ne de yerin haşeratından yemesine müsaade etti buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-133} Bana Harun b. Abdullah ile Abdullah b. Ca'fer b. Yahya b. Hâlid hep birden Ma'n b. İsa'dan, o da Mâlik b. Enes'den, o da Nâfi'den, o da îbni Ömer'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Cüveyriye'nin hadîsi mânâsında rivayette bulundular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana bu hadîsi Nasr b. Alî El-Cehdamî de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdu'l-A'lâ, Ubeydullah b.. Ömer'den, o da Nâfi'den, o da İbni Ömer'den naklen rivayet etti. Şeyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kadın, bir kedi sebebiyle azab olundu. Onu bağlamış; doyurup sulamamiş; yerin haşeratından yemesine de müsaade etmemişti.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-134} Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivayet etti, (Dediki): Bize Abdü'l-A'lâ, Ubeydullah'dan, o da Saîd El-Makburî'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. İzah 2619 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b, Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmâm b. Münebbih'den rivayet etti. (Demişki): Bize Ebû Hureyre'nin, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettikleri budur. Hemmâm bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kadın kendisinin bîr dişi veya erkek kedisi sebebiyle cehenneme girdi. Onu bağlamış; ne doyurmuş, ne de yerin haşeratmdan yemeye bırakmıştı. Nihayet hayvan zayıflıktan öldü.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ahmed b. Yûsuf El-Ezdî rivayet etti. (Dediki): Bize Ömer b. Hafs b. Giyas rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû İshâk, Ebû Müslim El-Egar'dan rivayet etti. Ona da Ebû Saîd-i Hudrî ile Ebû'Hureyre rivayet etmişler. Demişlerki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «İzz onun gömleği, kibriya da kaftanıdır. Benimle kim münazaa ederse, onu azab ederim.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Süveyd b. Saîd, Mu'temir b. Süleyman'dan, o da babasından naklen rivayet etti. (Demişki): Bize Ebû Imran El-Cevnî, Cündeb'den naklen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar : «Bir adam: Vallahi fülânı Allah affetmez, dedi. Halbuki Allah Teâlâ: Kimdir o? Benim filânı affetmeyeceğime yemin eden! Ben gerçekten filânı affettim; senin amelini de mahvettim, buyurdu.» Yahut Resûlullah'ın buyurduğu gibidir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Süveyd b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bana Hafs b. Meysera Alâ' b. Abdirrahman'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Nice kapılardan kovulmuş pejmurde insan vardırki, Allah'a yemin etse Allah onu yemininde sadik çıkarır.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme, Süheyl b. Ebî Sâlih'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Demişki): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular. H. Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e Süheyl h. Ebî Sâîih'den dinlediğim, onun da babasından, onun da Ebû Hureyre'den naklettiği şu hadîsi okudum. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kimse İnsanlar helak oldu derse, kendisi onların en ziyâde helak olanıdır.» buyurmuşlar. Ebû İshak: «Ehleke kelimesi mansub mu okunacak, merfu mu bilmiyorum...» demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-139} Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Zürey' Ravh b. Kaâsim'den naklen haber verdi, H. Bana Ahmed b. Osman b. Hakim de rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Mahled, Süleyman b. Bilâl'den rivayet etti. Her iki râvi Süheyl'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd, Mâlik b, Enes'den rivayet etti. H. Bize Kuteybe ile Muhammed b. Rumh dahi Leys b. Sa'd'dan rivayet ettiler. H. Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Abde İle Yezid b. Harun rivayet ettiler. Bu râvilerin hepsi Yahya b. Saîd'den rivayet etmişlerdir, H. Bize Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti: Lâfız onundur. (Dediki): Bize Abdü'l-Vahhab (yâni Sekâfî) rivayet etti. (Dediki): Ben Yahya b. Saîd'den dinledim. (Dediki): Bana Ebû Bekr (bu zât İbni Muhammed b. Amr b. Hazm'dır) haber verdi. Ona da Amra rivayet etmiş ki: Kendisi Âişe'yi şöyle derken işitmiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Cibril bana komşuyu o derece tavsiyede bulundu ki, onu mutlaka bana mirasçı yapacak sandım.» buyururken işittim

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-140} Bana Amru'n-Nâkıd rivayev etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Aziz b, Ebî Hâzim rivayet etti. (Dediki): Bana Hişâm b. Urve, babasından, o da Âişe'den, o da Nebi ISatlallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. İzah 2625 te

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey', Ömer b. Muhammed'den, o da babasından naklen rivayet etti. (Demişki): Ben İbni Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Cibril bana komşuyu o derece tavsiyede bulundu ki, onu bana mirasçı yapacak sandım.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kamil El-Cahderî ile İshâk b. İbrâhjm rivayet ettiler. Lâfız İshâk'ındır. Ebû Kamil: Haddesenâ; İshâk ise: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Abdü'l-Aziz b. Abdî's-Samed El-Ammî haber verdi. (Dediki): Bize Ebû Imrân El-Cevnî, Abdullah b. Sâmit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Yâ Ebâ Zer'! Çorba pişirdiğin vakit suyunu çok koy ve komşularını gözet!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize İbni İdris rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be haber verdi. H. Bize Ebû Kureyb de rivayet etti. (Dediki): Bize İbni İdris rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Ebû Imran El-Cevnî'den, o da Abdullah b. Sâmit'den, o da Ebû Zer'den naklen haber verdi. Ebû Zer' şöyle demiş: Gerçekten dostum (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana: «Çorba pişirdiğin vakiî suyunu çok koy, sonra komşularından bir ev halkına bak ve kendilerine ondan ma'ruf üzere ver!» diye vasiyette bulundu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû Gassan El-Mismaî rivayet etti. (Dediki): Bize Osman b. Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Âmir (yâni El-Hazzâz) Ebû İmran El-Cevni'den, o da Abdullah b. Samit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Bana Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sakın maruftan hiç bir şeyi hakir görme! Velev din kardeşini güier yüzle karşılaman olsun!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ali b. Müshir ile Hafs b. Gıyâs, Büreyd b. Abdillah'dan, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet ettiler. Ebû Musa şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine bir hacet isteyen geldiği vakit yanında oturanlara döner ve : «Şefaat edin! Ecir kazanın! Allah Nebisinin dilinden dilediğini hükmetsin!» buyururdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Büreyd b. Abdillah'dan, o da dedesinden, o da Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellemj'den naklen ri­vayet etti. H. Bize Muhammed b. Ala' El-Hemdânî de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Ebû Usâme Büreyd'den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar: «İyi arkadaşla kötü arkadaşın misâli misk taşıyanla, körük üfüren gibidir. Misk taşıyan ya sana (ondan) verir yahut satın alırsın yahut da o miskden güzel bîr koku duyarsın. Körük üfüren ise: Ya senin elbiseni yakar; yahut ondan pis bir koku duyarsın!»

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b, Abdillah b. Kuhzâz rivayet etti. (Dediki): Bize Seleme b. Süleyman rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer İbni Şihab'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana Abdullah b. Ebî Bekr b. Hazm, Urve'den, o da Âişe'den naklen rivayet etti. H. Bana Abdullah b. Abdirrahman b. Behram ile Ebû Bekr b. İshâk da rivayet etkiler. Lâfız her ikisinindir. (Dedilerki); Bize Ebûl-Yeman haber verdi. (Dediki): Bize Şuayb Zührî'den naklen haber verdi. (Demişki): Bana Abdullah b. Ebî Bekr rivayet etti. Ona da Urve b. Zübeyr haber vermişki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe şunu söylemiş: Bana bir kadın geldi. Beraberinde de iki kızı vardı. Benden bir şeyler istedi. Ama yanımda bir tek kuru hurmadan başka bir şey bulamadı. Onu kendisine verdim. Kadın onu alarak iki kızına taksim etti. Kendisi ondan bir şey yemedi. Sonra kızlarıyla birlikte kalktı, gitti. Arkacığından yanıma Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) girdi. Kadının hikâyesini ona anlattım. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). «Bir kimse kız evlâdından bir şeyle iptilâ olunur da, onlara iyi bakarsa kızlar kendisine cehenneme perde olur.» buyurdular. İZAH 2631 DE

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Bekr (yâni İbni Mudarj İbni Had'dan rivayet etti. Ona da İbni Ayyaş'ın azatlısı Ziyad b. Ebî Ziyad, Irak h. Mâlik'ten naklen rivayet etmiş. (Irak demişki): Ben bu hadîsi Âişe'den naklen Ömer b. Abdi'l-Aziz rivayet ederken dinledim. Âişe (Şöyle demiş): Fakir bir kadın, iki kızını yüklenmiş bana geldi. Ben de kendisine üç kuru hurma verdim. Kızların her birine birer hurma verdi. Yemek için bir hurma da ağzına attı. Derken kızları onu da yemek istediler. Kadın yemek istediği hurmayı hemen ikisinin arasında pay etti. Onun bu hâli benim hoşuma gitti. Yaptığını Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlattım da: «Muhakkak bu hurma sebebiyle Allah ona cenneti vâcib kılmıştır. Yahut bu hurma sebebiyle onu cehennemden azad etmiştir.» buyurdular. İZAH 2631 DE

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Amru'n-Nakıd rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Ahmed Ez-Zübeyı-î rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ahdi'l-Aziz Ubeydullah b. Ebî Bekr b. Enes'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kimse iki kız'a bulûğa erinceye kadar bakarsa, kıyamet günündo benimle beraber (şöyle) gelir.» buyurdu. Ve parmaklarını bir araya getirdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Malik'e İbni Şihab'dan dinlediğim. Onun da Saîd b. Müseyyeb'den, onun da Ebû Hureyre'den, onun da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Müslümanlardan bîrinin üç çocuğu ölsün de, kendisine (cehennem) ateş (İ) dokunsun olamaz. Yalnız yemini bozmayacak kadarı müstesna!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-150} Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Amru'n-Nâkid ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti. H. Bize Abd b. Hunıeyd ile İbni Râfi' dahi Abdürrezzâk'dan rivayet ettiler. (Demişki): Bize Ma'mer haber verdi. Her iki râvi Zührî'den Mâlik'in isnadı ile onun hadîsi mânâsında rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki, Süfyân'ın hadîsinde: «Cehenneme girsin olamaz. Yalnız yemini bozmayacak kadarı müstesna!» ibaresi vardır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Aziz (yâni İbni Muhammed) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ensardan bazı kadınlara: «Sizden birinizin üç tane oğlu ölür de, onların sevabını dilerse mutlaka cennet'e girer.» buyurmuşlar. Bunun üzerine kadınlardan bîri: — Yahut iki yâ Resûlallah! demiş. (O da): «Yahut iki!» buyurmuşlar. İzah 2636 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Kâmil El-Cahderî Fudayl b. Hüseyn rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Abdurrahman b. Esbahânî'den, o da Ebû Salih Zekvan'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Bir kadın Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: — Yâ Resûlallah! Erkekler senin hadîsini götürdü. Sen bize kendinden bir gün ayır da, onda sana gelelim. Bize Allah'ın sana öğrettiğinden öğretirsin, dedi. (O da): «Filân ve filân gün toplanın!» buyurdu. Ve kadınlar toplandılar. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de yanlarına gelerek Allah'ın kendisine bildirdiğinden onlara (bir şeyler) öğretti. Sonra şöyle buyurdu : «Sizden hiç bir kadın yoktur ki: (Gözü) 'Önünde çocuklarından üç tanesini (âhirete) göndersin de, bu çocuklar ona cehennemden bir perde olmasınlar.» buyurdu. Bunun üzerine bir kadın : — İkiyi de, ikiyi de, ikiyi de! dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dahi: «ikiyi de, ikiyi de, ikiyi de!» buyurdular. İzah 2636 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbnl Beşşâr rivayet eltiler (Dedilerki): Bize Muhanımed b. Ca'fer rivayet etti H. Bize Ubeyduİlah b. Muâz da rivayet etti. (Dediki): Bize habam rivâyet etti (Dediki): Bize Şu'be, Abdurrahman b. Esbahânî'den bu isnadda yukarki hadîsin mânâsı gibi rivayette bulundu. İki râvi hep hırden Şu'be'den, o da Abdurrahman b. Esbahânî'den naklen şunu ziyade ettiler: Dediki Ben Ebû Hâzimi, Ebu Hureyre'den naklen rivayet ederken dinledim. O bulûğa ermemiş üç çocuğunu, dedi.» Not : Bu hadis 2633'ün devamı gibidir, onu okumadan buradaki ziyadenin ne olduğunu anlayamazsınız .Ki o hadiste 3 yada 2 evladı ölen Müslüman’ın cehennemden korunacağı bildirilmektedir. İzah 2636 da

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Abdillah ve Ebû Saîd E!-Eşec rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dedilerki): Bize Hafs (yâni İbni Gıyas) rivayet etti. H. Bize Ömer b. Hafs b. Giyâs da rivayet etti. (Dediki): Bize babam dedesi Talk b. Muaviye'den, o da Ebû Zûr'a b. Amr b. Cerîr'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Bir kadın Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir çocuğunu getirerek: — Yâ Nebiyyallah! Bunun için Allah'a dua et! Gerçekten üç tanesini (toprağa) gömdüm, dedi. «Üç çocuk mu gömdün?» — Evet! «Muhakkak cehennemden kuvvetli bir mâni ile korundun!» buyurdular. Râviler arasından Ömer: «Dedesinden dedi. Geri kalanlar «Talk'dan» dediler. Dede lâfzını anmadılar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Cerîr Ebû Gıyas Talk b. Muaviye En-Nehaî'den, o da Ebû Zûr'a b. Amr b. Cerîr'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş); Bir kadın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir oğlunu getirerek : — Yâ Resûlallah! Bu çocuk rahatsızdır. Ben ondan korkuyorum. Gerçekten (toprağa) üç tane gömdüm, dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Muhakkak cehennemden kuvvetli bir mânı ile korundun!» buyurdular. Züheyr: Talk'dan, dedi. Künyeyi anmadı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Şüphesiz ki, Allah bir kulu sevdiği vakit, Cibril'i çağırır da: Ben filânı seviyorum, onu sen de sev! der. Ve onu Cibril de sever. Sonra semâda seslenerek: Gerçekten Allah filânı seviyor; onu sîz de sevin! der. Artık onu semâ ehli de severler. Sonra onun için yeryüzüne kabul konur. Bir kuta da buğzetti mi Cibril'i çağırarak: Ben filâna buğzediycrum, ona sen de buğzet! der. Ve Cibril ona buğzcder. Sonra semâ ehli arasında: Allah filâna buğzediyor, ona sîz de buğzedin! diye seslenir. Onlar da kendisine buğzederler. Sonra o kul için yeryüzüne buğz konur.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-157} Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kub (yâni İbni Abdirrahrnan El-Kaâri) rivayet etti. Yine Kuteybe dediki: Bize Abdu'l-Aziz (yâni Ed-Derâverdî) rivayet etti. H. Bize bu hadîsi Saîd b. Anır El-Eş'asî de rivayet etti. (Dediki): Bize Abser, Alâ' b. Müseyyeb'den naklen haber verdi. H. Bana Harun b. Saîd El-Eylî dahi rivayet etti. (Dediki): Bize îbni Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Mâlik (bu zat İbni Enes'dir) rivayet etti. Bu râvilerin hepsi Süheyl'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki: Alâ' b. Müseyyeb'in hadîsinde buğz zikredilmemiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun rivayet etti. (Dediki): Bize Abdu'l-Aziz b. Abdillah b, Ebi Selemete'I-Mâcişun, Süheyl b. Ebî Sâlih'den naklen haber verdi. Süheyl şöyle demiş: Arafat'da idik. Derken Ömer b. Abdi'l-Aziz geçti. Kendisi hac emîri idi. İnsanlar ona bakmaya kalktılar. Ben babama : — Babacığım! Görüyorum ki, Allah Ömer b. Abdi'l-Aziz'i seviyor, dedim. (Babam): — Ne o? diye sordu. — Çünkü insanların kalblerinde onun sevgisi ver, dedim. Bunun üzerine babam ; — Baban hakkı için yemin ederim ki, ben Ebû Hureyre'yi Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ederken dinledim, dedi. Sonra Cerîr'in Süheyl'den rivayet ettiği hadîs gibi anlattı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'I-Aziz (yâni İbni Muhammed) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resülul\ah (Sallailahu Aleyhi ve Sellem): «Ruhlar toplu cemaatlardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar da ayrılırlar.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Kesir b. Hişâm rivayet etti. (Dediki): Bize Ca'fer b. Burkan rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Esam, Ebû Hureyre'den merfu bir hadîs rivayet etti. Resûlullah (Sallailahu Aleyhi ve Sellem): «insanlar gümüş ve altın madenleri gibi madenlerdir. Câhilivye devrinde hayırlı olanları fakih olmak şarfiyle İslâm'da da hayırlılarıdır. Ruhlar da toplu cemaatlardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşır; tanışmayanlar ayrılırlar.» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Mâlik, İshak b. Abdillah b. Ebî Talha'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti ki: Bir bedevi Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e __ Kıyamet ne zaman kopacak? diye sormuş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona : «Sen kıyamet için ne hazırladın?» demiş. Bedevi: — Allah ile Resulünün sevgisini! cevâbını vermiş, «Sen sevdiklerinle berabersin!» buyurmuşlar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bana Ebû'r-Rabî' El-Atekî rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad (yâni İbni Zeyd) rivayet etti. (Dediki): Bize Sabit El-Bûnânî, Enes b. Mâlik'den rivayet etti. Enes şöyle demiş: Bir adam Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek : — Yâ Resûlallah! Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. (O da); «Sen kıyamet için ne hazırladın!» dedi. Adam: — Allah ile Resulünün sevgisini! cevâbını verdi. «O halde sen sevdiklerinle berabersin!» buyurdular. Enes demiş ki; İslâm'dan sonra artık Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in «O halde sen sevdiklerinle berabersini» sözünden daha çok hiç bir şeye sevinmedik, Enes şöyle demiş: İşte ben de Allah ile Resulünü ve Ebû Bekir'le Ömer'i seviyorum! Onların amelleri gibi amel etmediysem de, onlarla beraber olmayı ümid ediyorum

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-163} Bize bu hadîsi Muhammed b. Ubeyd El-Guberî rivayet etti. (Dediki): Bize Ca'fer b. Süleyman rivayet etti. (Dediki): Bize Sabit El-Bûnânî, Enes b. Malik'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Ama Enes'in: «Ben de Allah ve Resulünü seviyorum» sözünü ve ondan sonrasını anmadı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Osman b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. İshâk: Ahberanâ, Osman ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Cerîr Mansur'dan, o da Salim b. Ebi'l-Ca'd'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Bize Enes b. Mâlik rivayet etti. Enes şunu söylemis: Bir defa ben ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescidden çıkıyorduk. Bize mescidin eşiğinde bir adam rastladı. Ve : — Yâ Resûlallah! Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Sen onun için ne hazırladın?» dedi. Galiba adam tevazu gösterdi. sonra : — Yâ Resûlallah! Ben onun için çok namaz, oruç ve sadaka hazırlamadım. Lâkin ben Allah'ı ve Resulünü severim, dedi. «O halde sen sevdiklerinle berabersin!» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-164} Bana Muhammed b. Yahya b. Abdi'l-Aziz El-Yeşkûrî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Osman b. Cebele rivayet etti. (Dediki): Bana babam, Şu'be'den, o da Amr b. Murra'dan, o da Salim b. Ebi'l-Ca'd'dan, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-164-2} Biae Kuteybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Katâde'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. H. Bize İbni Müsennâ ile İbni Beşşâr da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Katâde'den rivayet etti. Katâde, ben Enes'den dinledim, demiş. H. Bize Ebû Gassan El-Mismaî ile Muhammed b. Müsennâ dahî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muâz (yâni îbni Hişam) rivayet etti. (Dediki): Bana babam Katâde'den, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsi rivayet etti. İzah 2641 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Osman b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. İshak: Ahberanâ; Osman ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar, (Dedilerki): Bize Cerîr, A'meş'den, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. Abdullah şöyle demiş: Bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelevek : — Yâ Resûlallah! Bir kavmi onlara yetinmediği halde seven bir adam hakkında ne buyurursun? dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Kişi sevdikleriyle beraberdir.» buyurdular

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-165} Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize îbnü Ebî Adiy rivayet etti. H. Bana bu hadîsi Bişr b. Hâlid de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni İbni Ca'fer) haber verdi. Her İkr râvi Şu'be'den rivayet etmişlerdir. H. Bize İbni Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'l-Cevvâb rivayet etti (Dediki): Bize Süleyman b. Karm rivayet etti; Bu râviler toptan Süleyman'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan, o'da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini riyâyet etmişlerdir. Sened'e dair: Süleyman b. Karm, zayıf bir ravidir. Müslim onun hadisini itibar için burada zikretmiştir. İzah 2641 de

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muaviye rivayet etti. H. Bize îbni Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye ile Muhammed b. Ubeyd, A'meş'den, o da Şakık'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet ettiler. Ebû Musa şöyle demiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir adam geldi.,. Ve Cerîr'in A'meş'den rivayet ettiği hadîs gibi rivayette bulundu. Bahis konusu Cerir’in A’meş’ten rivayeti 2640 / 165 dır. (bir önceki sayfa)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî ile Ebû'r-Rabi' ve Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyn rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. Yahya, Ahberanâ; ötekiler Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Hammad b. Zeyd, Ebû İmran El-Cevnî'den, o da Abdullah b. Sâmit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e : — Bir adam hayr nâmına bir iş yapar da bunun üzerine halk onu överse ne buyurursun? dediler. «Bu mü'minin âcil müjdesidir.» buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

{m-166} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim Vekî'den rivayet ettiler. H. Bize Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Müseıınâ dahi rivayet etti, (Dediki): Bana Abdilssamcd rivayet etti. H. Bize İshâk dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Nadr haber verdi. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den, o da Ebû İmran El-Cevnî'den naklen Hammad b. Zeyd'in isnadiyle onun hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki: Ahdüssamed'den maada hepsinin Şu'be'den rivayet ettikleri hadîsde: «Bundan dolayı halk onu severse...» cümlesi vardır. Abdüssamed'in hadîsinde ise: Hamınad'ın dediği gibi: «Halk onu överse» denilmiştir