Sahih Muslim
...
(48) Kitāb: The Book Pertaining to the Remembrance of Allah, Supplication, Repentance and Seeking Forgiveness
(48) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız Kuteybe'nindir. (Dedilerki): Bize Cerîr A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Âllah (Azze ve Celle) buyuruyor ki: Ben kulumun bana olan zannının yanındayım. Beni zikrettiği zaman da ben onunla beraberim. O beni gönülden zikrederse, onu gönlümden zikrederim. Cemaat arasında zikrederse, onu o cemaattan daha hayırlı bir cemaat arasında zikrederim. Bana bir karış yaklaşırsa; ben ona bir arşın yaklaşırım. Bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{M-2} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye A'meş'den, bu isnadla rivayet etti. Ama: «O bana bir arşın yaklaşırsa; ben ona bir kulaç yaklaşırım» cümlesini zikretmedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den rivayet etti. Hemmam: Ebû Hureyre'nin Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettikleri şudur... diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Bunlardan biri şudur: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Allah buyurmuştur ki : Kulum bir karışla benim karşıma çıktığı vakit, ben onu bir arşınla karşılarım. O benim karşıma bir arşınla çıkarsa, ben onu bir kulaçla karşılarım. Benim karşıma bir kulaçla çıkarsa, ona daha sür'atle gelirim, ulaşırım.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ümeyye b. Bistam El-Ayşî rivayet etti. (Dedikî): Bize Yezid (yâni İbni Zürey') rivayet etti. (Dedikî): Bize Ravh b. Kasım, Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke yolunda yürüyordu. Derken Cümdan denilen dağın yanından geçti. Ve : «Yürüyün! Bu Cümdan'dır. Müferridler geçmiştir.» buyurdu. Ashab: — Müferridler nedir yâ Resûlallah? dediler. «Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlardır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Amru'n-Nâkıd ile Züheyr b. Harb ve İbni Ebî Ömer, toptan Süfyân'dan rivayet ettiler. Lâfız Amr'ındir. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebu'z-Zînad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Onları kim ezberlerse cennete girer. Hem Allah vitrdir (tektir). Vitri sever.» buyurmuşlar. İbni Ebî Ömer'in rivayetinde: «Onları kim sayarsa...» denilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dedikî): Bize Ma'mer Eyyûb'dan, o da İbni Sirin'den, o da Ebû Hureyre'den, bir de Hemmam b. Münebbih'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar: «Gerçekten Allah'ın doksandokuz ismi vardır. Bir müstesna yüz ismi Bunları kim sayarsa cennete girer.» Hemmâm, Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiği hadîsde : «O tektir, teki sever...» cümlesini ziyâde etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden İbni Uleyye'den rivayet ettiler. Ebû Bekr (Dedikî): Bize İsmail b. Uleyye, Abdü'l-Aziz b. Suheyb'den, o da Enes'den, naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Biriniz dua ettiği zaman duada kesinlik göstersin! Allahım, dilersen bana ver! demesin. Çünkü Allah', zorlayacak yoktur.» buyurdular. İZAH 2679 DA
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbni Hucr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail (yâni İbni Ca'fer) Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz dua ettiği vakit: Allahım, dilersen beni affet! demesin. Lâkin isteği kesinleştirsin ve rağbeti büyültsün. Çünkü Allah'a verdiği bir şey büyük gelmez.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. Musa El-Ensârî rivayet etti. (Dedikî): Bize Enes b. İyaz rivayet etti. (Dedikî): Bize Haris (bu zat İbni Abdirrahman b. Ebî Zübab'dır), Atâ' b. Mînâ'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz kat'iyyen: Allahım, dilersen beni affet! Allahım, dilersen bana rahmet et! demesin. Duada kesinlik göstersin. Çünkü Allah dilediğini yapandır. Onu zorlayacak yoktur.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedikî): Bize İsmail (yâni İbni Uleyye) Abdü'l-Aziz'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Biriniz başına gelen bir zarardan dolayı kat'iyyen ölüm istemesin, istemekten başka çâre yoksa: Allahım, benim için hayat hayırlı ise beni yaşat, vefat daha hayırlı ise beni öldür! desin.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{M-10} Bize İbni Ebî Halef rivayet etti. (Dedikî): Bize Ravh rivayet etti, (Dedikî): Bize Şu'be rivayet etti. H. Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedikî): Bize Affan rivayet etti. (Dedikî): Bize Hammad (yâni İbni Seleme) rivayet etti. Her iki râvi Sâbit'ten, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. Yalnız o burada: «Kendisine isabet eden bir zarardan» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Hâmid b. Ömer rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdü'l-Vâhid rivayet etti. (Dedikî): Bize Âsim, Nadr b. Enes'den rivayet etti. Enes o gün sağ idi. Enes şöyle demiş: Eğer Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sakın biriniz ölümü temenni etmesin...» buyurmasaydı ben onu temenni ederdim, demiş. İzah 2682 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdullah b. İdris, İsmail b. Ebî Hâlid'den, o da Kays b. Ebî Hâzim'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Habbâb'ın yanına girdik, karnına yedi dağlama yapmıştı. Eğer Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizi ölüm duasından nehyetmeseydi ölmek için dua ederdim, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{m-12} Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne ile Cerîr b. Abdi'l-Hamîd ve Vekî' haber verdiler. H. Bize İbni Numeyr de rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. H. Bize Ubeydullah b. Muâz ile Yahya b. Habîb de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Mu'temir rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Râfi' dahi rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Usâme rivayet etti. Bu râvilerin hepsi İsmail'den bu isnadla rivayet etmişlerdir. İzah 2682 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Râü' rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dedikî): Bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den naklen haber verdi. Hemmam: Ebâ Hureyre'nin, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettikleri şunlardır, diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz ölümü temenni etmesin. O kendisine gelmezden önce, onu dua etmesin; çünkü biriniz öldüğü vakit ameli kesilir. Ve çünkü mu'mine ömrü ancak hayır ziyâde eder.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Heddâb b. Hâlid rivayet etti. (Dedikî): Bize Hemmâm rivayet etti. (Dedikî): Bize Katâde, Enes b. Mâlik'den, o da Ubâde b. Sâmit'den naklen rivayet ettiki: Nebîyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) o na kavuşmayı diler. Ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) o na kavuşmayı hoş görmez.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{m-14} Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşar da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedikî): Bize Şube Katâde'den rivayet etti. (Demişki): Ben Enes b. Mâlik'i, Ubâde b. Sâmit'den, o da Nebi (Sallallahu Aleylıi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet ederken dinledim. İZAH 2686 DA
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abdillah Er-Ruzzî rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Haris El-Huceymî rivayet etti. (Dedikî): Bize Saîd Katâde'den, o da Zürara'dan, o da Sa'd b. Hişâm'dan, o da Aişe'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) orsa kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez.» buyurdu. Ben : — Yâ Nebiyyallah! Ölüm'den hoşlanmadığı için mi? O halde hepimiz ölümden hoşlanmıyoruz! dedim. Bunun üzerine : «Öyle değil! Lâkin mü'mine Allah'ın rahmeti, rıdvanı ve canneti müjdelendiği vakit, Allah'a kavuşmayı diler. Allah (da) ona kavuşmayı diler. Kâfir ise Allah'ın azabı ve hışmı ile müjdeiendiği vakit, Allah'a kavuşmaktan hoşlanmaz. Allah (da) ona kavuşmaktan hoşlanmaz.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{m-15} Bize bu hadîsi Muhammed b, Beşşâr rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Bekr rivayet etti. (Dedikî): Bize Saîd Katâde'den bu isnadla rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Ali b. Müshir, Zekeriyya'dan, o da Şa'bi'den, o da Şureyh b. Hânî'den, o da Aişe'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse Allah (da) ona kavuşmayı diler. Ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez, ölüm Allah'a kavuşmaktan öncedir.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{m-16} Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dedikî): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. (Dedikî): Bize Zekeriyya, Âmir'den rivayet etti. (Demişki): Bana Şureyh b. Hâni' rivayet etti. Ona da Âişe haber vermişki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yukarki hadîsin mislini buyurmuşlar. İZAH 2686 DA
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Saîd b. Amr El-Eş'asî rivayet etti. (Dedikî): Bize Abser Mutarrifden, o da Âmir'den, o da Şureyh b. Hâni'den, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez.» buyurdu. Bunun üzerine ben Âişe'ye gelerek: -- Ey mü'minlerin annesi! Ben Ebû Hureyre'yi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bir hadîs rivayet ederken dinledim. Eğer (mesele) öyleyse biz helak olduk demektir, dedim. Âişe : -- Helak olan Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sözüyle helak olmuştur! Ne o? dedi. --Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim Alloh'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah (da) ona kavuşmayı hoş görmez...» buyurmuş. Halbuki bizde ölümden hoşlanan hiç bir kimse yoktur, dedim. Âişe: — Bunu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) söyledi. Ama o senin anladığın mânâda değildir. Lâkin göz yukarıya dikildiği, göğüs alıp vermeye başladığı, tüyler dikenlendiği ve parmaklar yumulduğu zaman, o anda her kim Allah'a kavuşmayı dilerse Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse; Allah (da) ona kavuşmayj hoş görmez mânâsınadır, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{m-17} Bize bu hadîsi İshak b. İbrahim El-Hanzalî de rivayet etti. (Dedikî): Bana Cerir, Mutarrifden bu isnadla Abser'in hadîsi gibi haber verdi. İZAH 2686 DA
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Âmir El-Eş'arî ve Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme Bureyd den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. «Her kim Allah'a kavuşmayı dilerse, Allah (da) ona kavuşmayı diler; ve her kim Allah'a kavuşmayı hoş görmezse, Allah da ona kavuşmayı hoş görmez.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Ala' rivayet etti. (Dedikî): Bize Vekİ', Cafer b. Bürkan'dan, o da Yezid b. Esam'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular: «Şüphesizki Allah: Ben kulumun bana olan zannının yanındayım; bana dua ettiği zamanda ben onunla beraberim buyuruyor.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Beşşâr b. Osman Eİ-Abdî rivayet etti. (Dedikî): Bize Yahya (yani İbni Saîd) ile İbni Ebî Adiy, Süleyman'dan (bu zat Et-Teymî'dir), o da Enes b. Mâlik'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. (Şöyle buyurmuşlar) : «Allah (Azze ve Celle) Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım; bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim, buyurdu.»
- Bāb: ...
- باب ...
{m-20} Bize Muhammed b. Abdil-A'lâ El-Kaysî rivayet etti. (Dedikî): Bize Mu'temir, babasından bu isnadla rivayet etti. Ama: «O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim...» cümlesini anmadı
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kureyb'indir. (Dedilerki): Bize Ebû Muaviye A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet eüi. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: «Allah (Azze ve Celle): Ben kulumun zannının yanındayım. Beni zikrederken de onunla beraberim. O beni gönlünden zikrederse, ben de onu nefsimde zikrederim. Beni bir cemaat içinde zikrederse; ben onu o cemaattan daha hayırlı bir cemaat içinde zikrederim. Bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım; bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim, buyuruyor.» Bu rivayetlerin devamı da var onlar için buraya tıklayabilirsin
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Veki' rivayet etti. (Dedikî): Bize A'meş Ma'rur b. Süveyd'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : «Allah (Azze ve Celle): Her kim bir hayırla gelirse, ona bu hayrın on misli vardır. Ziyade de veririm. Ve her kim bir kötülükle gelirse, onun cezası kötülüğün mislidir. Yahut affederim. Bana kim bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım; bana kim bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Her kim bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim. Ve her kim bana hiç bir şeyi şerik koşmamak şartıyla yer dolusu günahla gelirse, ben kendisini o günahın misli mağfiretle karşılarım, buyuruyor.» İbrahim dediki: Bize Hasen b. Bişr rivayet etti. (Dedikî): Bize bu hadîsi Veki' rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
{m-22} Bize Ebû Kureyb rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den bu isnadla, bu hadîsin mislini rivayet etti. Yalnız o: «Onun için on misli vardır. Yahut ziyade ederim...» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû'l-Hattab Ziyâd b. Yahya El-Hassânî rivayet etti. (Dedikî): Bize Muhammed b. Ebî Adiy, Humeyd'den, o da Sabit'ten, o da Enes'den naklen rivayet ettiki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müslümanlardan zayıflamış da kuş yavrusu gibi olmuş bir zatı dolaştı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: «Allah'a bir şeyle dua ediyor yahut ondan bir şey istiyor muydun?» diye sordu. O zât: — Evet! Allah'ım, bana âhirette ne ile ceza vereceksen, onu bana dünyada peşin ver, diyordum, cevâbını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sübhânellah! Sen buna takat getiremezsin —yahut senin buna gücün yetmez— Allah'ım bize dünyada iyilik, âhirette de iyilik ver. Ve bizi cehennem azabından koru! deseydin ya!» buyurdu. Müteakiben Allah'a onun için dua etti. Allah da şifâsını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
{m-23} Bize bu hadîsi Âsim b. Nadr Et-Teymî rivayet etti. (Dedikî): Bize Hâlid b. Hâris rivayet etti. (Dedikî): Bize Humeyd bu isnadla: «Bizi cehennem azabından koru...» cümlesine kadar rivayet etti, ziyâdeyi anmadı
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedikî): Bize Affân rivayet etti. (Dedikî): Bize Hammâd rivayet etti. (Dedikî): Bize Sabit, Enes'den naklen haber verdiki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dolaşmak üzere ashabından bir zâtın yanına girmiş. (Adamcağız) Kuş yavrusu gibi olmuş... Râvi Humeyd'in hadîsi mânâsında rivayette bulunmuştur. Yalnız o: «Allah'ın azabına sen takat getiremezsin.» demiş. «Müteakiben onun için Allah'a dua etti. Allah da şifasını verdi...» cümlesini anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
{m-24} Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Salim b. Nuh El-Attâr, Saîd b. Ebi Arûbe'den, o da Katâde'den, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsi rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun rivayet etti. (Dedikî): Bize Behz rivayet etti. (Dedikî): Bize Vûheyb rivayet etti. (Dedikî): Bize Süheyl babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar : «Şüphesizki: Allah Tebareke ve Teâla'nın bir takım seyyar fazla melekleri vardır. Bunlar zikir meclislerini araştırırlar. İçerisinde zikir olan bir meclis buldular mı onlarla beraber otururlar. Ve kanatlarıyla birbirlerini kuşatırlar. Ta ki kendileriyle alt semanın arası dolar. Cemaat dağıldıkları vakit yükselir ve gökyüzüne çıkarlar. Allah (Azze ve Celle) onları bildiği halde kendilerine: Nereden geldiniz? diye sorar. Onlar da: Senin yeryüzündeki bazı kullarının yanından (geldik), onlar sana tesbih ediyor, tek bîr, tehlilde bulunuyor, sana hamdediyor ve senden istiyorlar, cevabını verirler. Teâla Hazretleri: Benden ne istiyorlar? diye sorar: Senden cennetini istiyorlar, derler. Onîar benim cennetimi gördü mü? der. Hayır yâ Rabbî! cevabını verirler. Acaba cennetimi görmüş olsalar ne yaparlar? der. Melekler: Senden eman dilerler, derler. Benden neden eman dilerler? Diye sorar. Senin cehenneminden yâ Rabbi! diye cevap verirler. Onlar benim cehennemimi görmüşler mi? der. Hayır! cevabını verirler. Acaba cehennemimi görmüş olsalar ne yaparlar? der. Senden mağfiret dilerler, derler. O da: Ben onları mağfiret ettim, ne diledilerse kendilerine verdim. Ve onları eman diledikleri şeyden kurtardım, buyurur. Bunun üzerine melekler: Ya Rabbi ! İçlerinde filân var, günahı çok bir kul. O ancak oradan geçerken onlarla beraber oturdu, derler. Teâla Hazretleri: Onu da affettim. Onlar öyle bîr cemaat ki, onlarla düşüp kalkan şaki'olmaz, buyurur.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedikî): Bize İsmail (yâni; İbni Uleyye) Abdü'l-Aziz'den (bu zât İbni Suheyb'dir) rivayet etti. (Demişki): Katâde, Enes'e: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ekseriyetle hangi duayı okurdu? diye sordu. Enes : — Ekseriyetle yaptığı duada : «Allahım! Bize dünyada hasene, âhirette de hasene ver. Ve bizi cehennem azabından koru!» diyordu. Râvi demiş ki: Enes dahi bir istek duasında bulunmak murâd ederse bu duayı okur, herhangi bir duâ yapmak isterse, o hususta bununla duâ ederdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muâz rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be, Sâbit'ten, o da Enes'den naklen rivayet etti, (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik, âhirette de iyilik ver! Ve bizi cehennem azabından koru!» derdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedikî): Mâlik'e Sümey'den dinlediğim, onun da Ebû Sâlih'den, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kimse günde yüz defa, لا إله إلا الله وحده لا شريك له، له الملك وله الحمد وهو على كل شيء قدير [La İlahe İllallahu Vahdehu la şerike lehu lehu'l-mulk ve lehu'l-hamd ve huve ala kulli şey'in kadir] (Meali:) Bbir Allah'dan başka İlâh yoktur. Onun şeriki yoktur; mülk onundur, hamd de ona mahsustur. Hem o her şeye kadirdir, derse, o kimse için on köle dengi sevab olur. Ve kendisine yüz hasene yazılır. Yüz günahı da silinir. Bu onun için o gün akşamlayıncaya kadar şeytandan mahfaza olur. Onun yaptığından daha faziletli bir iş kimse yapamaz. Meğer ki, onun yaptığından fazla yapsın. Ve bir kimse günde yüz kere Allah'ı hamdeyle birlikte tenzih ederim derse; günahları denizin köpüğü kadar bile olsa sâktt olur.» buyurmuşlar. İZAH 2698 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Abdi'l-Melik EI-Emevî rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdü'l-Aziz b. Muhtar, Süheyl'den, o da Sümey'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (ŞÖyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kimse sabahladığı ve akşamladığı zaman yüz defa [Sübhanallahi ve bi-hamdihi] = Allah'ı hamdiyle birlikte tenzih ederim, derse; kıyamet gününde hiç bir kimse onun getirdiğinden daha faziletli bîr şey getiremez. Meğer ki; biri onun dediği kadar yahut fazlasını getirmiş ola.» buyurdular. İZAH 2698 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr ile Züheyr b. Harb Ebû Kureyb ve Muhammed b. Tarif El-Beceli rivayet ettiler (Dedilerki): Bize İbni Fudayl Umara b. Ka'ka'dan, o da Ebu Zür'a dan, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «İki kelime vardır ki, dil'e hafif, mizan da ağır, Allah'a makbuldurlar. (Bunlar) [Sübhanallah ve bi hamdihi - Sübhanallahi'l-Azim ] = Allah'ı hamdiyle birlikte tenzih ederim. - Büyük Allah'ı tenzih ederim (kelimeleridir).» buyurdular. İZAH 2698 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şcybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem),: «[Sübhanallah ve'l-Hamdu lillah ve la ilahe illallahu vallahu ekber] = Allah'ı tenzih ederim, hamd Allah'a mahsustur ve Allah'dan başka ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür, demem benim için üzerine güneş doğan her şeyden daha makbuldür.» buyurdular. İZAH 2698 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Ali b. Mûshir ile İbnû Numeyr, Musa El-Cühenî'den rivayet ettiler. H. Bize Muhammed b. Abdıllah b. Numeyr de rivayet etli. Lâfız onundur. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. (Dedikî): lîize Musa El-Cühenî, Mus'ab b. Sa'd'dan, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Bir bedevi Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: — Bana söyleyeceğim bir söz öğret! dedi. [ La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh - Allahu ekber kebira ve'l-hamdu lillahi kesira sübhanallahi rabbi'l-alemin - La havle ve la kuvvete illa billahi'l-azizi'l-hakim ] = «Tek Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Onun şeriki yoktur. Allah en büyüktür. (Onu) büyük olarak anarım. Allah'a çok hamdolsun, âlemlerin Rabbi olan Allah'ı tenzih ederim. Güç ve kuvvet ancak aziz, hakim olan Allah'a mahsustur de!» buyurdu. Bedevi: — Bunlar Rabbim için; ya kendim için ne diyeceğim? diye sordu. «Allahım! Beni affet! Bana acı! Bana hidayet ver! Ve beni rızıklandır! de.» buyurdular. Musa: «Bana afiyet ver kelimesine gelince (bunda) ben tevehhüm ediyorum ve bilmiyorum.» demiş. İbnii Ebî Şeybe kendi hadîsinde Musa'nın sözünü anmamıştır. İZAH 2698 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kâmil El-Cahderî rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdü'l-Vâhid (yâni; İbni Ziyad) rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Mâlik EI-Eşcaî babasından rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müslüman olan bir kimseye: «Allahım! Beni affet; bana acı; bana hidâyet ver ve beni nzıklandır!» demesini öğretirdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Saîd b. Ezber El-Vâsıti rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Mâlik El-Eşcaî babasından rivayet etti. (Şöyle demiş): Bir kimse müslüman olduğu vakit Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona namazı öğretir, sonra şu kelimelerle duâ etmesini emir buyururdu: «Allahım ! Beni affet; bana acı; bana hidâyet ve afiyet ver ve beni nzıklandır!» :
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedikî): Bize Yezîd b. Harun rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Mâlik babasından naklen haber verdi. Ki babası Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den dinlemiş. Ona bir adam gelmiş de : — Yâ Resûlallahî Rabbimden isteyeceğim vakit ne demeliyim? diye sormuş: «Allahım! Beni affet; bana acı; bana afiyet ver ve beni nzıklandır, de!» buyurmuş ve baş parmağından başka parmaklarını toplamış: «İşte bunlar senin için dünyanı ve âhiretini (bir araya) toplar.» buyurmuşlar. İZAH 2698 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Mervân ile Ali b. Müshir, Musa El-Cühenî'den rivayet ettiler. H. Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. (Dedikî): Bize Musa El-Cûhenî Mus'ab b. Sa'd'dan rivayet etti. (Demişki): Bana babam rivayet etti. (Dediki): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanındaydık : «Biriniz her gün bin sevab kazanmaktan âciz midir?» buyurdu. Kendisine beraberinde oturanlardan biri: — Bizden birimiz bin sevabı nasıl kazanır? diye sordu: «Yüz kere tesbih çeker ve kendisine bin sevab yazılır. Yahut üzerinden bin günah indirilir.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ve Muhammed b. Ala' El-Hemdani rivayet ettiler. Lafız Yahya'nındir. (Yahya: Ahberana; ötekilerse: Haddesena tabirlerim kullandılar. Dedilerki): Bize Ebû Muaviyc, A'meş'den, o da Ebu Salih'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet elti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallalluhu Aleyhi ve Sellem): «Bir kimse bir mu'minden dünya sıkıntılarından bir sıkıntı giderirse; Allah ondan ahiret stkınrilanndan bir sıkıntı giderir. Bir kimse başı sıkılana kolaylık gösterirse, Allah ona dünya ve ahirette kolaylık verir. Ve bir kimse bir müslümanı (n günahını) örtbas ederse, Allah da onu dünya ve ahirette örtbas eder. Kul din kardeşinin yardımında oldukça, Allah da kulun yardımındadır. Ve her kim bir yol tutarak, o yolda ilim ararsa, bu sebeple Allah ona cennete götüren bir yol müyesser kılar. Bir kavim Allah'ın evlerinden bir evde toplanarak kitabullahı okurlar ve onu aralarında müzakere ederlerse; üzerlerine sekinet iner. Allah'ın rahmeti onları kaplar. Melekler de etraflarını kuşatırlar. Allah onları kendi nezdindekilere anar. Bir kimseyi ameli yavaşlatırsa, nesebi hızlandıramaz.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{M-38} Bize Muhammed b. Abdillah b. Nuıneyr rivayet etti (Dediki): Bize babam rivayet etti. H. Bize hu hadîsi Nasr b. Alî El-Cehdamî de rivayet etti. (Dedikî): Bize Ehu Üsame rivayet ettiller ikî ravî demişlerki: Bize A'meş rivayet etti. (Dediki); Bize İbni Numeyr, Ebu Salih'den rivayet etti. Ebu Üsamc'nin hadîsinde: «Ebu Muaviye hadisinde olduğu gibi, bize Ebu Salih, Ebu Hureyre'den rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resulullah (Sallalluhu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: ...» ibaresi vardır. Şu kadar var ki, Ehu Usame hadîsinde başı sıkılana kolaylık zikredilmemiştir. İZAH 2701 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebu Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Merhum b. Abdi'l-Aziz, Ebu Neamete's-Sa'dî'den, o da Ebu Osman'dan, o da Ebu Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Muaviye Mescidde bir halkanın yanına çıktı da : — Sizi (buraya) ne oturttu? diye sordu. — Allah'ı zikretmek için oturduk, dediler. — Allah aşkına mı; sizi ancak bu mu oturttu? dedi. — Vallahi bizi ancak bu oturttu, cevabını verdiler. — Beri bakın, ben sizi itham ettiğim için yemin ettirmedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den benden daha az hadîs rivayet etmek hususunda benim mertebemde hiç bir kimse yoktur. Gerçekten Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabından müteşekkil bir halkanın yanına çıktı da : «Sizi (buraya) no oturttu?» diye sordu. Ashab : — Allah'ı zikretmeye, bizi İslam'a hidayet buyurduğu ve onunla bize imtihanda bulunduğu için ona hamdetmeye oturduk, dediler. «Allah aşkına mı? Sizi ancak bu mu oturfiu?» buyurdu. — Vallahi bizi ancak bu oturttu, dediler. «Beri bakın! Ben sizi itham ettiğim için yemin ettirmedim. Lakin şu var ki; bana Cibril geldi de Allah (Azze ve Celle)'nin sizinle meleklere iftihar ettiğini haber verdi.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile Kuteybe b. Saîd ve Ebû'r-Rabi' El-Atekî toptan Hammad'dan rivayet ettiler. Yalıya dediki: Bize Hammad b. Zeyd, Sâbit'ten, o da Ebû Bürde'den, o da Egar El-Müzenî'den —bu zatın sahâbîliği vardı— naklen haber verdi. Ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Gerçek şu ki, bazen kalbime gaflet çöküyor ama ben Allah'a günde yüz defa istiğfar ederim.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Gunder Şu'be'den, o da Amr b. Mûrra'dan, o da Ebû Bürde'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ben Egar'dan dinledim —ki bu zat Peygamber (Sallallnhu Aleyhi ve Sellem)'in aslıabındandı— İbni Ömer'den rivayet ediyordu. İbni Ömer (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ey insanlar, Allah'a tevbe edin! Çünkü ben ona günde yüz defa tevbe ederim.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{M-42} Bize bu hadîsi Ubeydullah b. Muâz rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. H. Bize İbni Müsenna da rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Dâvud ile Abdurrahman b. Mehdî rivayet ettiler. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den bu isnadda rivayette bulunmuşlardır. İzah 2703 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hâlid (yâni; Süleyman b. Hayyan) rivayet etti. H. Bize İbni Numeyr de rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Muaviye rivayet etti. H. Bana Ebû Said El-Eşecc dahi rivayet etti. (Dedikî): Bize Hafs (yani; İbni Gıyas) rivayet etti. Bu râvîlerin hepsi Hişam'dan rivayet etmişlerdir. H. Bana Ebû Hayseme Züheyr b. Harb da rivayet etti. Lâfız onundur (Dedikî): Bize İsmail b. İbrahim Hişâm b. Hassan'dan, o da Muhammed b. Sirin'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş:) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim güneş battığı yerden doğmazdan önce tevbe ederse, onun tevbesini kabul eder.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Muhammed b. Fudayl ile Ebû Muâviye, Âsım'dan, o da Ebû Osman'dan, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet ettiler. (Şöyle demiş): Bir seferde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Cemaat aşikar tekbir almaya başladılar. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne sağıra dua ediyorsunuz; ne de bir gaibe! Muhakkak siz işiten yakın bir zât'a dua ediyorsunuz ki, o sizinle beraberdir.» buyurdu. Ebû Musa (Demişki): Ben onun arkasındaydım ve güç kuvvet ancak Allah'a mahsustur, diyordum. Bunun üzerine de: «Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet definelerinden bir define göstereyim mi?» dedi. Ben: — Hay hay yâ Resûlallah! dedim. [La havle ve la kuvvete illa billah] = «Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur, de!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{M-44} Bize İbni Numeyr ile İshak b. İbrahim ve Ebû Said El-Eşecc toptan Hafs b. Gıyâs'dan, o da Âsım'dan naklen bu isnadla bu hadîsin benzerini rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kâmil Fudayl b. Huseyn rivayet etti. (Dedikî): Bize Yezid (yâni; İbni Zürey') rivayet etti. (Dedikî): Bize Teymi', Ebû Osman'dan, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet etti ki: Ebû Musa ve arkadaşları Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte imişler. Bir dağ yoluna çıkıyorlarmış. Ebû Musa (Demişki): Bir adam bir tepeye çıktıkça: Allah'dan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür, diye nida etmeye başladı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Siz sağır veya gaibe seslenmiyorsunuz.» buyurdu. Ve ilâve etti: «Yâ Ebâ Musa! Yahut yâ Abdellah b. Kays! Sana cennet definelerinden bir kelime göstereyim mi?» Ben : — Nedir o yâ Resûlallah! dedim. [La havle ve la kuvvete illa billah] = «Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur.» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
{M-45} Bize bu hadîsi Muhammed b. Abdi'l-A'lâ da rivayet etti. (Dedikî): Bize Mu'temir babasından rivayet etti. (Demişki): Bize Ebû Osman, Ebû Musa'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Bir defa Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ve râvî yukarki hadîs gibi rivayette bulunmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
{M-45-2} Bize Halef b. Hişâm ile Ebû'r-Rabî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammad b. Zeyd Eyyub'dan, o da Ebû Osman'dan, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Bir gazada Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le beraberdik... ve râvi hadîsi nakletmiştir. Bu hadîste o şunu da söylemiştir : «Sizin dua ettiğiniz zat, birinize devesinin boynundan daha yakındır.» Onun hadîsinde : «Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur.» cümlesi zikredilnıemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshak b. İbrahim rivayet etti. (Dedikî): Sakafî haber verdi. (Dedilerki): Bize Hâlid El-Huzâ Osman'ın babasından, o da Musa'nın babasından şöyle rivayet etti. (Şöyle demiş): Biz bir gazada Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraberdik, diyerek haber verdiği hadîsi zikretmiştir. Burada : «Sizin duâ etmekte olduğunuz (Allah), sizin her birinize binek devesinin boynundan daha yakındır.» demiştir. Bu râvınin hadîsinde : «Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh...» cümlesinin zikri de yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dedikî): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. (Dedikî): Bize Osman (bu zat İbni Gıyas'dır) rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Osman, Ebû Musa'l-Eş'arî'den rivayet etti. (Şöyle demiş): Bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Sana cennet definelerinden bir kelime göstereyim mi? Yahut cennet definelerinden bir define göstereyim mi?» dedi. Ben : — Hay hay! cevâbını verdim. «Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh...»= «Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur.» buyurdular. İZAH 2705 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedikî): Bize Leys rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dedikî): Bize Leys Yezid b. Ebî Habîb'den, o da Ebû'l-Hayr'dan, o da Abdullah b. Amr'dan, o da Ebû Bekr'den naklen haber verdi. Ki: Ebû Bekir Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e : — Bana bir dua öğret ki, onunla namazımda dua edeyim! demiş. «Allahım! Ben nefsime büyük zulmettim —Kuteybe çok zulüm demiş—, günahları ise ancak sen affedersin, imdi bana tarafından mağfiret buyur ve bana acı! Çünkü hakkıyla affeden, acıyan ancak sensin de » buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{M-48} Bana bu hadîsi Ebû't-Tâhir de rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dedikî): Bana bir zat —ismini söylemiştir— ile Amr b. Haris, Yezid b. Ebî Habib'den, o da Ebû'l-Hayr'dan naklen haber verdiler ki: Ebû'1-Hayr, Abdullah b. Amr b. Âs'ı şunu söylerken işitmiş: Ebû Bekri's-Sıddîk, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e : — Yâ Resûlallah! Bana bir duâ öğret ki, onunla namazımda ve evimde duâ edeyim! dedi. Bundan sonra râvi Leys'in hadîsi gibi anlatmıştır. Yalnız o: «çok zulüm...» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bckr'indir. (Dedilerki): Bize İbni Numeyr rivayet etti. (Dedikî): Bize Hişam babasından, o da Âişe'den naklen rivayet ettiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu dualarla duâ edermiş: «Allahım! Ben cehennemin fitnesinden ve cehennemin azabından, kabrin fitnesinden ve kabrin azabından, zenginlik fitnesinin şerrinden ve fakirlik fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Mesih-i Deccal fitnesinin şerrinden de sana sığınırım. Allahım! Benim günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka! Kalbimi beyaz elbiseyi kirden pakladığın gibi günahlardan pakla! Benimle günahlarımın arasını mağrîb ve meşrik arasmı uzaklaştırdsğın gibi uzaklaştır. Allahım! Ben sana tenbellik, ihtiyarlık, günah ve borçtan da sığınırım.»
- Bāb: ...
- باب ...
{M-49} Bize bu hadîsi Ebû Kureyb de rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Muaviye ile Veki', Hişam'dnn bu isnadla rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dedikî): Bize İbni Uleyye rivayet etti. (Dedikî): Bize Süleyman Et-Teymî de haber verdu (Dedikî): Bize Enes b. Mâlik de rivayet etti. Enes (Şöyle demiş). Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allahım! Ben acz'den, tenbellikten, korkaklıktan, ihtiyarlık ve cimrilikten sana sığınırım. Kabir azabmdan ve hayat memat fitnesinden de, sana sığınırım.» derdi
- Bāb: ...
- باب ...
{M-50} Bize Ebû Kâmil de rivayet etti. (Dedikî): Bize Yezid b. Zürey' rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Abdi'l-A'Iâ dahi rivayet etti. (Dedikî): Bize Ma'mer rivayet etti. Her iki râvi Teymî'den, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'âen naklen bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. Şu kadar var ki: Yezid'in hadîsinde: «Hayat memat fitnesinden de» ibaresi yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Alâ' rivayet etti. (Dedikî): Bize İbnû Mübarek, Süleyman Et-Teymî'den, o da Enes h. Mâlik'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den naklen haber verdi ki; zikrettiği şeylerden ve cimrilikten Allah'a sığınmıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Nâfi' El-Abdî rivayet etti. (Dedikî): Bize Behz b. Esed El-Ammî rivayet etti. (Dedikî): Bize Harun El-A'ver rivayet etti. (Dedikî): Bize Şuayb b. Habbâb, Enes'den rivayet etti. (Şöyle demiş): Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu duaları okurdu: «Allahım! Ben cimrilikten, tenbellikten, erzel-i ömürden, kabir azabından ve hayat memat fitnesinden sana sığınırım.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Amru'n-Nâkıd ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Süfyan b. Uyeyne rivayet etti. (Dedikî): Bana Sümey, Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: (Ebu Hureyre r.a. şöyle dedi:) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kötü hükümden şekavet erişmesinden, düşmanların gülmesinden ve kötü hal’den Allah'a sığınırmış Amr kendi hadîsinde şöyle dedi: «Süfyan: Ben bunlardan birini ziyade etmiş olmamdan şüphe ediyorum, dedi.» İZAH 2709 DA
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedikî): Bize Leys rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Rumh da rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb'den, o da Haris b. Ya'kub'dan naklen rivâyet etti. Ona da Yakub b. Abdillah rivayet etmişki: Kendisi Büsr b. Saîd'i şöyle derken işitmiş: Ben Sa'd b. Ebî Vakkas'ı şunu söylerken dinledim: Ben Havle binti Hakim Es-Sülemiyye'yi dinledim. Şöyle diyordu: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ı: [Eauzu bi-kelimati tammati min şerri ma halak] = «Bir kimse bir yere iner de, sonra Allah'ın tam olan kelimeleriyle yarattıklarının şerrinden sığınırım, derse, o yer'den gidinceye kadar ona hiç bir şey zarar vermez.» buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
(Bize Harun b. Ma'ruf ile Ebû't-Tâhir ikisi birden İbn Vehb'den rivâyet ettiler. Lâfız Harun'undur. ki): Bize Abdullah b. Vehb rivâyet etti. ki): Bize de Amr (bu zat İbn Hâris'dir) haber yerdi. Ona da Zeyd b. Ebî Hasib ile Haris b. Ya'kub, Ya'kub b. Abdillah b. Eşec'den, o da Bûsr b. Saîd'den, o da Sa'd b. Ebi Vakkas'dan, o da Havle binti Hakim Es-Sülemiyye'den naklen rivâyet etmişler ki: Havle, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: bir yere indi mi Allah'ı tam olan kelimeleriyle yarattıklarının şerrinden Allah'a sığınırım, desin. Çünkü oradan gidinceye kadar kendisine bir şey zarar vermez.» buyururken işitmiş
- Bāb: ...
- باب ...
{M-55} Bana îsa b. Hammad El-Mısrî de rivayet etti. (Dediki): Leys, Yezid b. Ebi Habib'den, o da Ca'fer'den, o da Ya'kub'dan Bana naklen haber verdiki: Ya'kub kendisine Gatafan'ın azatlısı Ebû Salih'in haber verdiğini söylemiş, o da Ebû Hureyre'yi şöyle derken işitmiş: Bir adam: — Yâ Resûlallah! Beni akreb soktu, dedi... Râvi İbni Vehb'in hadîsi gibi rivayette bulunmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Osman b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim rivayet ettiler. Lâfız Osman'ındır. (İshak: Ahberana; Osman ise: Haddesena tâbirlerini kullandılar, dedilerki): Bize Cerir Mansûr'dan, o da Sa'd b. Ubeyde'den naklen rivayet etti. (Demişki): Bana Bera' b. Âzib rivayet etti ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "إذا أخذت مضجعك فتوضأ وضوءك للصلاة. ثم اضطجع على شقك الأيمن. ثم قل: اللهم! إني أسلمت وجهي إليك. وفوضت أمري إليك. وألجأت ظهري إليك رغبة ورهبة إليك. لا ملجأ ولا منجا منك إلا إليك. آمنت بكتابك الذي أنزلت. وبنبيك الذي أرسلت. واجعلهن من آخر كلامك. فإن مت من ليلتك، مت وأنت على الفطرة". «Döşeğine yattığın vakit namaz için aldığın abdest gibi abdest al; sonra sağ tarafına yat. Sonra, Allah'ım ben yüzümü sana teslim ettim. İşimi de sana havale kıldım. Sırtımı (sevabına) tamaan ve (azabından) korkarak sana dayadım. Senden kurtulup iltica edecek ancak sen varsın. İndirdiğin kitabına iman ettim. Gönderdiğin Nebiine de inandım de! Bunlar son sözün olsun. Şayet o gece ölürsen fıtrat üzere olduğun halde ölürsün.» buyurmuşlar. Bera' demiş ki: Ben bunları hatırlamak için tekrarladım da: Gönderdiğin resulüne iman ettim, dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Gönderdiğin nebiine iman ettim de!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{M-56} Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr de rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdullah (yâni; İbni İdris) rivayet etti. (Dedikî): Husayn'ı Sa'd b. Ubeyde'den, o da Bera' b. Âzib'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsi rivayet ederken dinledim. Şu kadar var ki, Mansur'un hadîsi daha tamamdır. Husayn'ın hadîsinde : «Sabahlarsa bir hayra isabet eder.» ziyadesi vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dedikî): Ebû Dâvud rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be rivayet etti. H. Bize İbni Beşşar da rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdurrahnıan Ebû Dâvud rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Şu'be, Amr b. Murra'dan rivayet etti. (Demişki): Sa'd b. Ubeyde'yi Bera' b. Azîb'den naklen rivayet ederken dinledim. Ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir geceleyin döşeğine yatacağı vakit: «Allahım! Nefsimi sana teslim ettim; yüzümü sana döndüm; sırtımı sana dayadım ve emrini (sevabına) tamaan, (azabından) korkarak havale kıldım. Senden kurtulacak ve sığınacak yer ancak sensin. İndirdiğin kitabına iman ettim. Gönderdiğin Resulüne de inandım.» demesini buyurmuş. Ve ölürse fıtrat üzere öleceğini söylemiş. İbni Beşşâr kendi hadîsinde «geceleyin» sözünü anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû'l-Ahvas, Ebû İshak'dan, o da Bera' b. Azîb'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallalluhu Aleyhi ve Sellem) bir adama : «Ey filân! Döşeğine uzandığın vakit...» buyurdular. Râvî Amr b. Mürra'nın hadîsi gibi rivayette bulunmuştur. Yalnız o: «Gönderdiğin nebiine inandım de! O gece ölürsen fıtrat üzere ölürsün. Sabaha çıkarsan bir hayra isabet edersin...» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
{M-58} Bize İbni Müsenna ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Cafer rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be, Ebû İshak'dan rivayet etti. O da Bera' b. Âzîb'i şöyle derken işitmiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir adama emir buyurdu. Râvî yukarki hadîs gibi rivayette bulunmuş, yalnız: «Sabaha çıkarsan bir hayra isabet edersin...» cümlesini anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muâz rivayet etti. (Dedikî): babam rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be, Abdullah b. Ebî's-Sefer'den o da Ebû Bekr b. Ebî Musa'dan, o da Bera'dan naklen rivayet etti ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) döşeğine yattığı vakit: «Allahsm! Senin isminle yaşar, senin isminle ölürüm.» der; uyanıca da : «Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. Diriltmek ona mahsustur.» dermiş. İZAH 2715 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ukbe b. Mûkrem El-Ammî ile Ebû Bekr b.Nâfi' rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Gunder rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be Hâlid'den rivayet etti. (Demişki): Ben Abdullah b. Hâris'i, Abdullah b. Ömer'den rivayet ederken dinledim ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir adama, döşeğine yatarken: «Allahım! Nefsimi sen yarattın, sen öldüreceksin. Onun hayatı-memâtı senin içindir. Sağ bırakırsan onu koru, öldürürsen onu affeyle. Allahım! Ben senden afiyet dilerim!» demesini emir buyurmuşlar. Derken bir adam Abdullah'a: — Sen bunu Ömer'den mi işittin? diye sordu. Abdullah : __ Ömer'den daha hayırlısından, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den (işittim) cevâbını verdi. İbnû Nâfi' kendi rivayetinde: «Abdullah b. Hâris'den» demiş «işittim» sözünü anmamıştır. İZAH 2715 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedikî): Bize Cerir Süheyl'den rivayet etti. (Şöyle demiş): Birimiz uyumak istediği vakit sağ tarafına yatmasını Ebû Salih bize emreder, sonra şöyle derdi : «Allahım! Ey göklerle yerin ve büyük arşın Rabbi! Ey bizim ve her şeyin Rabbi! Ey taneyi, çekirdeği yaran! Tevrat, İncil ve Türkan'ı indiren! Alnından tuttuğun her şeyin şerrinden sana sığınırım. Allahım! Evvel sensin, senden önce hiç bir şey yoktur. Âhir de sensin! Senden sonra hiç bir şey yoktur. Zahir sensin, senin üstünde hiç bir şey yokfur. Batın da sensin, senden gayri hiç bir şey yoktur. Bizim namımıza borcu öde! Ve bizi fakirlikten zengin kıl!» Ebû Salih bunu Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Selleın)'den naklen rivayet ederdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Abdu'l-Hamid b. Beyan El-Vasıtî rivayet etti. (Dedikî): Bize Hâlid (yâni Tahhân) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) döşeğimize yattığımız vakit Cerir'in hadîsi gibi dememizi bize emir buyururdu. Ebû Hureyre: «Alnından tuttuğun her hayvanın şerrinden...» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kureyb Muhâmmed b. Alâ' da rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Usâme rivayet etti. H. Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeyhe ile Ebû Kureyh dahî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbnû Ebî Ubeyde rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. Her iki râvi A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etmişlerdir. Ebû Hureyre (Şöyle demiş): Fâtime bir hizmetçi istemek üzere Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Selleın)'e geldi de ona şöyle buyurdular : «Allahım! Ey yedi kat göklerin Rabbi... de!» Râvî, Süheyl'in babasından rivayet ettiği hadîs gibi nakletmiştir. İZAH 2715 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshak b. Musa El-Ensârî rivayet etti. (Dedikî): Bize Enes b. Iyâz rivayet etti. (Dedikî): Bize Ubeydullah rivayet etti. (Dedikî): Bana Saîd b. Ebî Saîd El-Makburî babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar: «Biriniz döşeğine uzandığı vakit gömleğinin kenarını tutsun da onunla döşeğini silksin ve besmele çeksin! Çünkü o kendinden sonra döşeğinde ne kalacağını bilmez. Yatmak istediği vakit sağ tarafına yatsın ve: Allahım! Seni tenzih ederim. Ey Rabbim! Yanımı ancak seninle (döşeğe) koydum. Onu ancak seninle kaldırırım. Nefsimi tutarsan onu affeyle! Salarsan onu sâlih kullarını koruduğun şeyle keru! desin.»
- Bāb: ...
- باب ...
{M-64} Bize Ebû Kureyb de rivayet etti. (Dedikî): Bize Abde, Ubeydullah b. Ömer'den bu isnadla rivayet etti ve (Şöyle dedi) : «Sonra, ey Rabbim! Senin isminle yanımı (döşeğe) koydum. Nefsimi sağ bırakırsan ona acı! desin.» İZAH 2715 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Kitapta da bu rakam Mükerrerdir, hadis değil Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Yezîd b. Harun, Hammad b. Seleme'den, o da Sâbit'ten, o da Enes'den naklen rivayet etti ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) döşeğine uzandığı vakit: «Bizi doyurup sulayan, kifayet eden ve sığındıran Allah'a hamdolsun. Nice yeteri ve sığındırıcısı olmayanlar vardır.» dermiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile İshak b. İbrahim rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. (Dedilerki): Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da Hilâl'den, o da Ferve b. Nevfel El-Eşcaî'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Âişe'ye Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)"in Allah'a ne ile duâ ettiğini sordum. Şu cevâbı verdi: «Allahım! Ben bütün yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.» derdi
- Bāb: ...
- باب ...
{M-65} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdullah b. İdris Husayn'dan, o da Hilal'dan, o da Ferve b. Nevfel'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Âişe'ye Resûlullalı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in okuduğu bir duâ sordum da şunu söyledi: «Allahım! Ben bütün yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.» derdi
- Bāb: ...
- باب ...
{M-65-2} Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbni Ebi Adiy rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Amr b. Cebele dahi rivayet etti. (Dedikî): Bize Muhammed yâni İbni Ca'fer rivayet etti. Her iki râvi Şu'be'den, o da Husayn'dan bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. Yalnız Muhammed b. Ca'fer'in hadîsinde: -ma lem amel- denilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Abdullah b. Haşim de rivayet etti. (Dedikî): Bize Vekî' Evzâî'den, o da Abde b. Ebî Lübâbe'den, o da Hilâl b. Yesaf'dan, o da Ferve b. Nevfel'den, o da Âişe'den naklen rivayet ettiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) duasında: «Allahım! Ben bütün yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.» dermiş. İZAH 2717 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Haccâc b. Şâir rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Ma'mer Abdullah b. Amr rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdû'l-Vâris rivayet etti. (Dedikî): Bize El-Hüseyn rivayet etti. (Dedikî): Bana İbni Bûreyde Yahya b. Yamur'dan, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet ettiki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allahım! Ancak sana teslim oldum; sana iman ettim; sana tevekkül eyledim; sana yöneldim ve ancak seninle düşmana karşı mücadele ettim. Allahım! Beni dalâlete düşürmenden, senin izzetine sığınırım. Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Ölmeyen diri ancak sensin. Cinlerle insanlar ölürler.» dermiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû't-Tahir rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dedikî): Bana Süleyman b. Bilâl Süheyl b. Ebî Sâlih'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferde olduğu ve seherde kalktığı vakit: «Bir dinleyen (şu sözümü) başkalarına işittirsin. Biz Allah'a nimetlerinden ve güzel imtihanından dolayı hamdederiz. Ey Rabbimiz, bizi koru! Üzerimize bol nimetlerinin fazlasını ver. Bunu cehennemden Allah'a sığınarak söylüyorum.» dermiş. {69} HEM TÜRK HEP ARAPÇA NÜSHADA YOK
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be, Ebû İshak'dan, o da Ebû Bürde b. Ebî Musa'l-Eş'arî'den, o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiki: Şu duayı okurmuş : «Allahım! Bana günahımı, cehlimi, işimdeki israfımı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla. Allahım! Bana ciddimi, şakamı, hatamı ve kasdimi bağışla. Bunların hepsi bende vardır. Allahım! Peşin yaptığım ve sonraya bıraktığım, gizlediğim veya aşikâr yaptığım ve senin benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bana bağışla! İleri alan ve beri bırakan ancak sensin. Sen her şeye kadirsin.»
- Bāb: ...
- باب ...
{M-70} Bize bu hadîsi Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdû'l-Melik b. Sabbah El-Mismaî rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be bu isnadda rivayette bulundu
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İbrahim b. Dînar rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Katan, Amr b. Heysem El-Kutaî'den, o da Abdü'l-Aziz b. Abdillah b. Ebî Selemete'l-Mâcişûn'dan, o da Kudâme b. Musa'dan, o da Ebû Salih Es-Semman'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allahım! Bana işimin ismeti olan dinimi ıslâh et. Mercüm içinde olan âhiretimi de ıslâh et. Benim için hayatı her hayır hususunda ziyâde kıl ve bana ölümü her şerden rahat kıl!» derdi. İZAH 2725 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Ebû İshak'dan, o da Ebû'l-Ahvas'dan, o da Abdullah'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti ki: «Allahım! Ben senden hidayet, takva, iffet ve (gönül) zenginlik (i) dilerim.» dermiş
- Bāb: ...
- باب ...
{M-72} Bize yine İbni Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdurrahman, Süfyan'dan, o da Ebû İshak'dan naklen bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti, Şu kadar var ki, İbni Müsennâ kendi rivayetinde (afaf) yerine (iffet) dedi. İZAH 2725 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet ettiler. Lâfız İbni Numeyri'ndir. (İshak: Ahberana; ötekiler ise: Haddesena tâbirlerini kullandılar, dedilerki): Bize Ebû Muaviye, Âsım'dan, o da Abdullah b. Haris ile Ebu Osman En-Nehdî'den, onlar da Zeyd b. Erkam'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Size ancak Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in söylediği gibi söylüyorum. O: «Allahım! Ben acz'den, tenbellikten, korkaklıktan. cimrilikten ihtiyarlıktan ve kabir, azabından sana sığınırım. Allahım! Nefsime takvasını ver. Ve onu pâk eyle. Onu pâk edecek yegane sen varsın. Onun velisi ve mevlası sensin! Allahım! Ben fayda vermeyen ilim'den, korkmayan kalb'den, doymayan nefisden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.» derdi. İZAH 2725 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdû'l-Vâhid b. Ziyâd, Hasen b. Ubeydillah'dan rivayet etti. (Demişki): Bize İbrahim b. Sûveyd En-Nahaî rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdurrahman b. Yezîd Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geceye erdiği vakit: «Geceledik. Mülk de Allah'ın olarak geceledi. Hamd Allah'a mahsusdur. Bir Allah'dan başka ilah yoktur. Onun şeriki yoktur.» derdi. Hasan demiş ki: Müteakiben Zübeyd bana rivayet etti ki, kendisi bu hadîsde İbrahim'den şunu bellemiş : «Mülk onundur. Hamd de ona mahsusdur. Hem o her şeye kadirdir. Allahım! Senden bu gecenin hayrını dilerim ve bu gece ile ondan sonrakilerin şerrinden sana sığınırım. Allahım! Ben tenbellikten ve ihtiyarltğın kötülüğünden sana sığınırım. Allahım! Ben cehennemde azab olunmaktan ve kabirdeki azabdan sana sığınırım.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Osman b. Ebî şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Cerir, Hasen b. Ubeydillah'dan, o da ibrahim b. Süveyd'den, o da Abdurrahman b. Yezid'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geceye erdiği vakit: «Geceledik. Mülk de Allah'a mahsus olarak geceledi. Hamd Allah'a mahsusdur. Bir Allah'dan başka ilâh yoktur. Onun şerîki yoktur.» derdi. Abdullah : Zannederim bu kelimelerin içinde şunu da söyledi demiş: «Mülk onundur, hamd de ona mahsusdur. Hem o her şeye kadirdir, Ey Rabbim! Senden bu gecedekinin ve ondan sonrakilerin hayrını dilerim. Bu gecedekilerin şerriyle ondan sonrakilerin şerrinden de sana sığınırım. Ey Rabbim! Tenbellikten ve ihtiyarlığın kötülüğünden sana sığınırım. Ey Rabbim! Cehennemde ve kabirdeki azab'dan sana sığınırım.» Sabahladığı zaman dahi bunu söyler: «Sabahladık. Mülk de Allah'a mahsus olmak üzere sabahladı, derdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Hüseyn b. Alî Zâide'den, o da Hasen b Ubeydillah'dan, o da İbrahim b. Suveyd'den, o da Abdurrahman b. Yezid'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geceye erdiği vakit: «Geceledik. Mülk de A ah'a mahsus o amk geceIedi. Hamd Allah'a mahsustur. Bir Allah'dan t,aşka ilâh yoktur. Onun şeriki yoktur Allahım! Ben senden bu gecenin ve bu gecede bulunan şeylerin hayrmdan dilerim. Bu gecenin şerrıyle ondakîlerin şerrinden de sana sığınırım. Allahım! Ben tenbellik, ihtiyarlık ve yaşlılığın kötülüğünden ve dünyanın fitnesiyle kabrin azabından sana sığınırım.» derdi. Hasen b. Ubeydillah demiş ki: Bana bu hadîsde Zübeyd, İbrahim b. Süveyd'den, o da Abdurrahman b. Yezid'den, o da Abdullah'dan merfu olarak Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu ziyâde etti: «Bir Allah'dan başka ilâh yoktur. Onun şerîki yoktur. Mülk onundur. Hamd de ona mahsustur. Hem o her şeye kadirdir.» İZAH 2725 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedikî): Bize Leys, Saîd b. Ebi Saîd'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resulullah (Sallallahu. Aleyhi ve Sellem): «Bir Allah'dan başka ilâh yoktur. Askerini aziz kılmış, kuluna yardım etmiş. Hiziplere yalnız başına galebe çalmıştır. Ondan başka hiç bir şey yoktur.» dermiş. İZAH 2725 TE
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Alâ' rivayet etti. (Dedikî): Bize İbni İdris rivayet etti. (Dedikî): Ben Âsim b. Kuleybi, Ebû Bürde'den, o da Alî'den naklen rivayet ederken dinledim. Alî şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdular: «Allahım! Bana hidayet ver! Beni doğruya muvaffak kıl de! Hüdâ ile seni yola getirdiğini; doğrulukla da ok'u doğrulttuğunu hatırla.» {M-78} Bize İbni Numeyr de rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdulla! (yâni; İbni İdris) rivayet etti. (Dedikî): Bize Âsim b. Küleyb bu isnadla haber verdi. (Dediki): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şunu söyledi: «Allahtm! Ben senden hidayet ve doğruluğu dilerim...» Sonra yukar ki hadîsin mislini söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd ile Amru'n-Nâkıd ve İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. Lâfız İbni Ebi Ömer'indir. (Dedilerki): Bize Süfyân, Talha oğullarının azadlısı Muhammed b. Abdirrahman'dan, o da Kureyb'den, o da İbni Abbas'dan, o da Cüveyriye'den naklen rivayet etti ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Cüveyriye onun mescidinde iken sabah namazını kıldığı vakit erkenden uyanmış çıkmış. Sonra kuşluk zamanı geçtiğinde dönmüş. Cüveyriye oturuyormuş. Bunun üzerine : «Sen hâlâ benim bıraktığım hal üzere misin?» diye sormuş. Cüveyriye : - Evet! diye cevab vermiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Gerçekten senden ayrıldıktan sonra üç defa dört kelime söyledim ki, bunlar senin bugünden beri söylediklerinle tartılsa, onların ağırlığını tutar: سبحان الله وبحمده، عدد خلقه ورضا نفسه وزنة عرشه ومداد كلماته Allah'ı mahlûkatı sayısınca nefsinin rızasınca, arşının ağırlığınca kelimelerinin mislince hamdiyle birlikte noksanlıklardan tenzih ederim.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{M-79} Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb ve İshak, Muhammed b. Bişr'den, o da Mis'ar'dan, o da Muhammed b. Abdirrahman'dan, o da Ebî Rişdîn'den, o da İbni Abbâs'dan, o da Cüveyriye'den naklen rivâyet ettiler. Cüveyriye, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sabah namazını kıldığı vakit yahut sabah namazını kıldıktan sonra kendisinin yanına uğradığını söylemiş. Ve râvi yukarki hadîs gibi nakilde bulunmuş; yalnız o : «Allah'ı mahlûkatının sayısınca tenzih ederim. Allah'ı kendi rızasınca tenzih ederim. Allah'ı arşının ağırlığınca tenzih ederim. Allah'ı kfelimelerinin mislince tenzih ederim.» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be, Hakem'den rivayet etti. (Demişki): Ben İbni Ebi Leylâ'dan dinledim. (Dedikî): Bize Ali rivayet etti. Ki: Fâtıme elindeki değirmen taşından duyduğu rahatsızlıktan şikâyet etmiş. Derken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e esirler gelmiş. Fâtıme ona gitmişse de bulamamış ve Âişe'ye rastlayarak ona haber vermiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelince Âişe, Fatıme'nin ona geldiğini kendisine haber vermiş. Ali demiş ki: Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi. Biz döşeklerimize yatmıştık. Hemen kalkmaya davrandık. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). «Yerlerinizde kalın!» buyurdu. Ve aramızda oturdu. Hattâ göğsümün üzerinde ayağının soğukluğunu hissettim. Sonra şöyle buyurdular: «Size istediğinizden daha hayırlısını öğreteyim ni? Döşeklerinize yattığınız vakit Allah'a otuz dört defa tekbir, otuz üç defa tesbih, otuz üç defa da tahmid getirmelisiniz. Bu sizin için hizmetçiden daha hayırlıdır.»
- Bāb: ...
- باب ...
{M-80} Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' rivayet etti. H. Bize Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. H. Bize İbni Mûsenna dahi rivayet etti. (Dedikî): Bize İbni Ebi Adiy rivayet etti. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den bu isnadla rivayet etmişlerdir. Muaz'ın hadîsinde : «Geceleyin her ikiniz yatağınıza yattığınızda...» cümlesi vardır
- Bāb: ...
- باب ...
{M-80-2} Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedikî): Bize Süfybn b. Uyeyne, Ubeydullah,b. Ebî Yezîd'den, o da Mücâhid'den, o da İbni Ebî Leylâ'dan, o da Ali b. Ebî Tâlib'den naklen rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr ile Ubeyd b. Yaîş dahi Abdullah b. Numeyr'den rivayet ettiler. (Demişki): Bize Abdû'l-Melik Atâ' b. Ebî Rebah'dan, o da Mücâhid'den, o da İbni Ebî Leylâ'dan, o dal Alî'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Hakem'in, İbni Ebî Leylâ'dan rivayet ettiği hadîs gibi rivayette bulundu. Bu hadîsde o şunu da ziyâde etti: «Ali dediki: Ben bunu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işiteli beri terketmedim. Kendisine: — Sıffın gecesinde de mi? dediler. — Sıffın gecesinde de! cevâbını verdi.» Atâ'nın Mücâhid'den, onun da İbni Ebî Leylâ'dan rivayet ettiği hadîsde: «Eavi dediki: Ona : -- Sıffın gecesinde de mi? dedim...» cümlesi vardır. İZAH 2728 DE
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedikî): Bize Leys, Ca'fer b. Rabia'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Horozun öttüğünü işittiğiniz vakit Allah'dan ihsanını isteyin. Çünkü o bir melek görmüştür. Eşeğin anırmasını işittiğiniz vakit de şeytandan Allah'a sığının! Çünkü o bir şeytan görmüştür.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşar ve Ubeydullah b. Saîd rivayet ettiler. Lâfız İbni Saîd'indir. (Dedilerki): Bize Muâz b. Hişam rivayet etti. (Dedikî): Bana babam, Katâde'den, o da Ebû'l-Âliye'den, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet etti ki: Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sıkıntı anında: "لا إله إلا الله العظيم الحليم. لا إله إلا الله رب العرش العظيم. لا إله إلا الله رب السماوات ورب الأرض ورب العرش الكريم". «Azîm Halîm olan Allah'dan başka ilâh yoktur. Büyük arşın Rabbi olan Allah'dan başka ilâh yoktur. Göklerin Rabbinden, yerin Rabbinden ve kıymetli arşın sahibi olan Allah'dan başka ilâh yoktur.» dermiş. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bu zikirin Türkçesi tam karşılığı değil, bu yüzden Arapça olarak ezberlemeniz daha iyi olacaktır. Eğer Arapça ıkumayı bilmiyorsanız, latin harfleriyle arapçası şöyledir: [La ilahe illallahu'l-Azimu'l-Halim , La ilahe illallahu Rabbu'l-Arşi'l-Azim , La ilahe illallahu Rabbu's-semavati ve Rabbu'l-ardi ve Rabbu'l-Arşi'l-Kerim.} Dikkat Latin harfleri Arapça harfleri telafuza yetmez, bu nedenle en yakın zamanda Arapça okumayı öğrenmeniz menfaatinizedir
- Bāb: ...
- باب ...
{M-83} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Veki' Hişâm'dan bu isnadla rivayet etti. Ama Muâz b. Hişâm'ın hadîsi daha tamamdır
- Bāb: ...
- باب ...
{M-83-2} Bize Abd b. Humeyd de rivayet etti. (Dedikî): Bize Muhammed b. Bişr El-Abdî haber verdi. (Dedikî): Bize Saîd b. Ebî Arûbe, Katâde'den rivayet etti. Onlara da Ebû'l-Âliye Er-Rıyâhî, İbni Abbas'dan naklen rivayet etmişki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu kelimelerle duâ eder; sıkıntı anında onları söylermiş... Râvi, Muâz b. Hişâm'ın babasından, onun da Katâde'den rivayet ettiği hadîs gibi rivayette bulunmuş; yalnız o: «Göklerle yerin Rabbi...» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
{M-83-3} Bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedikî): Bize Behz rivayet etti. (Dedikî): Bize Hammad b. Seleme rivayet etti. (Dedikî): Bana Yûsuf b. Abdillah b. Haris, Ebû'l-Âliye'den, o da İbni Abbas'dan naklen haber verdi ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisini bir şey üzdüğü vakit şöyle buyururmuş... Râvi, Muâz'ın babasından rivayet ettiği hadîs gibi rivayette bulunmuş; o hadîsdeki kelimelerle birlikte: «Kıymetli arşın Rabbi olan Allah'dan başka ilâh yoktur.» cümlesini ziyâde etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki: Bize Habban b. Hilal rivayet etti. (Dedikî): Bize Vüheyb rivayet etti. Bize Saîd El-Cüreyrî, Ebû Abdillah El-Cisrî'den, o da İbni Sâbit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e hangi söz en faziletlidir, diye sorulmuş : «Allah'ın melekleri yahut kulları içirt seçtiği: [Sübhanallahi ve bi-Hamdihi] = Allah'ı hamdiylâ tenzih ederim sözüdür.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedikî): Bize Yahya b. Ebî Bükeyr Şu'be'den, o da Cüreyrî'dcn, o da Aneze kabilesine mensub Ebû Abdillah El-Cisrî'den, o da Abdullah b. Sâmit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allah'a en makbul olan sözü sana haber vereyim mi?» buyurdu. Ben : — Yâ Resûlallah! Allah'a en makbul olan sözü bana haber ver! dedim. Bunun üzerine : «Şüphesiz Allah'a en makbul söz, [Sübhanallahi ve bi-Hamdihi] = Allah'ı hamdiyle tenzih ederim sözüdür.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ahmed b. Ömer b. Hafs El-Vekîi rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Fudayl rivayet etti, (Dedikî): Bize babam, Talha b. Ubeydillah b. Kerîz'den, o da Ümmü Derdâ'dan, o da Ebü Derdâ'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Din kardeşi için gâibâne dua eden hiç bir müslüman kul yoktur ki: Melek sana da bir misli demesin!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dedikî): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. (Dedikî): Bize Musa b. Servan El-Muallim rivayet etti. (Dedikî): Bana Talha b. Ubeydillah b. Keriz rivayet etti. (Dedikî): Bana Ümmü Derdâ rivayet etti. (Dedikî): Bana efendim rivayet etti, O da Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmiş: «Bir kimse din kardeşi için gâibâne dua ederse; ona müvekkel olan melek: Âmin! Sana da bir misli! der.» İZAH 2733 TE
- Bāb: ...
- باب ...
{m-88} Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Harun Abdulmelik b. Ebî Süleyman'dan bu isnadla bu hadîsîn mislini rivayet etti. Ve: «Safvan b. Abdillah b. Safvan'dan.» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İbnİ Numeyr rivayet ettiler. Lâfız İbni Numeyr'indir, (Dedilerki): Bize Ebû Usâme ile Muhammed b. Bişr, Zekeriyya b. Ebî Zâide'den, o da Saîd b. Ebî Bürde'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet ettiler. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz ki, Allah yemeği yedikten sonra, ondan dolayı Allah'a hamd-eden yahut suyu için de ondan dolayı Allah'a hamdeden kuldan razı olur.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{m-89} Bu hadîsi bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedikî): Bize îshâk b. Yûsuf El-Ezrak rivayet etti. (Dediki): Bize Zekeriyya bu isnadla rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedikî): Malik'e, İbni Şihab'dan dinlediğim, onun da İbni Ezher'in azatlısı Ebû Ubeyd'den, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz acele edip: Ben dua ettim ama duam kabul olunmuyor. Yahut kabul edilmedi, demedikçe duası kabul olunur.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Abdü'I-Melîk b. Şuayb b. Lcys rivayet etti. (Dedikî): Bana babam dedemden rivayet etti. (Demişki): Bana Ukayl b. Halid İbni Şihab'dan rivayet ettiki: (Şöyle demiş) : Bana Abdurrahman b. Avf'ın azadlısı Ebû Ubeyd rivayet etti. Bu zat Kurra'dan ve Fıkıh ulemasındandı. (Dedikî): Ebü Hureyre'yî şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz acele edip: Ben Rabbime dua ettim amma duamı kabul etmedi, demedikçe duası kabul olunur.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû't-Tahir rivayet etti. (Dedikî): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedikî): Bana Muaviye (bu zat İbni Salih'dir.) Rabîa b. Yezid'den, o da Ebû İdris El-Havlanî'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdiki: Şöyle buyurmuşlar : «Kul günah veya kat'ı rahim duasında bulunmadıkça, acele etmedikçe duası kabul edilir durur.» — Ya Resûlallah! Acele etmek nedir? demişler. «Dua ettim de kabul edildiğini görmedim der ve o anda vaz geçerek duayı bırakır.» buyurmuşlar. Diğer tahric: Buhari, deavat; Tirmizî, deavât; Ebu Davud, vitr; ibn Mace, dua; Muvatta', kur'an; Ahmed b. Hanbel, II