Sahih Muslim
...
(50) Kitāb: The Book of Repentance
(50) ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Ala' rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme, Hişâm b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Benim haberim yokken hakkımda söylenenler söylendiği vakit Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hutbe okumak üzere ayağa kalktı da, teşehhüd getirdi. Allah'a ehil olduğu şekilde bamdü senada bulundu. Sonra şunu söyledi: «Bundan sonra! Bana zevcemi itham eden bir takım insanlar hakkında düşüncenizi söyleyin. Allah'a yemin ederim ki, ben ailemden hiç bir kötülük bilmem. Onları kiminle itham ettiler. Vallahi o zât hakkında hiç bîı kötülük bilmem. Benim evime ben yanında olmaksızın hiç girmemiştir. Ne zaman bir sefere gidersem, o da benimle beraber gitmiştir...» Râvî hadîsi kissasıyle nakletmiştir. Bu hadîsde şu da vardır: «Gerçekten Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evime girerek cariyeme sordu. o da: — Vallahi onun hiç bir kusurunu bilmem. Şu kadar var kî, uyuklar. Hattâ koyun girerek hamurunu yerdi. (Râvî Hişam acîn mi dedi, hamîr mi şekketmiştir.) Bunun üzerine cariyeyi arkadaşlarından biri azarladı ve: — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e doğruyu söyle, dedi. Nihayet cariyeye meseleyi açıkladılar. Câriye : — Subhânallah! Vallahi onun namına kuyumcu kırmızı altın külçesi için neyi biliyorsa, ben de onu bilirim, dedi. Bu mesele, hakkında dedikodu edilen adamın kulağına vardı. O da : — Sübhanallah! Vallahi ben hiç bir kadın elbisesi açmadım, dedi. Aişe: Bu zât Allah yolunda şehid olarak öldürüldü, demiş.» Yine bu hadîsde şu ziyâde vardır: «İftirayı dile dolayanlar Mistah, Hımne ve Hassan idiler. Münafık Abdullah b. Ubey'ye gelince bu meseleyi o kurcalıyor, o topluyordu. Onun büyük kısmını üzerine alan kendisi İle Hımne'dir.»
Referans | : | 50 7022 |