Sunan an Nasai
...
(4) Kitāb: The Book of Ghusl and Tayammum
(4) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Adiy b. Dinar (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ümmü Kays binti Mıhsan’ın, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e; Elbiseye bulaşan hayız kanından sorduğunu ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de: su ve sabunla yıka) buyurduğunu işittim. (Ebû Dâvûd, Tahara: 132; Buhârî, Hayz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Yine Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: durgun suya idrarını yapıp sonra da oradan gusül ve abdest almasın.) (Buhârî, Vudu’’: 73; Tirmizî, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: durgun suda gusletmesin) (Ebû Dâvûd, Tahara: 36; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa hamama çıplak vaziyette girmesin, peştamal kullansın.) (Buhârî, Gusül: 20; Müslim, Hayz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Ebî Evfa (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi: Beni günah ve hatalarımdan temizle. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi beni de günahlarımdan temizle. Allah’ım! Beni günahlarımdan kar, dolu ve soğuk su ile temizle.) (Buhârî, Deavat: 40; İbn Mâce, Dua:)
- Bāb: ...
- باب ...
İbn ebi Evfa (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi: Beni kar, dolu ve soğuk su ile temizle. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlenişi gibi beni de günahlardan temizle.) (İbn Mâce, Dua: 3; Buhârî, Deavat:)
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. ebî Kays (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe (radıyallahü anha)’ya: sallallahü aleyhi ve sellem) cünüp olduğu zaman yatmadan önce mi gusleder yoksa gusletmeden mi yatardı) diye sordum. Âişe (radıyallahü anha): ikisinide yapardı yani bazen gusleder yatar bazen de abdest alır ve uyurdu.) (Müslim, Hayz: 6; Ebû Dâvûd, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Gudayf b. el Haris (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe (radıyallahü anha)’nın yanına geldim ve: sallallahü aleyhi ve sellem)’in gecenin önünde mi yoksa sonunda mı cünüplükten guslederdi) dedim. Âişe: ikisini de yapardı bazen gecenin önünde bazen da sonunda guslederdi) dedi. Ben de: işlerimizde bize kolaylık veren Allah’a hamdolsun dedim.) (Müslim, Hayz: 6; Ebû Dâvûd, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ya’la (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) açıkta gusleden bir adam gördü, minbere çıktı. Allah’a hamdedip sena ederek şöyle dedi: halimdir, haya sahibidir, ayıp ve kusurları örter. Haya ve örtünmeyi sever, sizden biriniz gusledeceğinde kapalı yerde gusletsin.) (Ebû Dâvûd, Hamam: 2; Müsned:)
- Bāb: ...
- باب ...
Safvan b. Ya’la (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ayıpları ve kusurları örter. Sizden biriniz gusledeceğinizde çevresini bir şeyle örtsün.) (Ebû Dâvûd, Hamam: 2; Müsned:)
- Bāb: ...
- باب ...
Meymune (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem)’e gusledeceği suyu hazırladım ve bir perde çektim. -Meymune, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in guslünü anlattı- Sonra silinmek için kendisine bir hırka getirdim, kabul etmedi.) (İbn Mâce, Tahara: 113; Buhârî, Gusül:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Peygamber çıplak olarak guslediyordu. Yukarıdan üzerine altın bir çekirge düştü, elbisesiyle onu yakalamaya çalıştı. Bunun üzerine Rabbi: Eyyûb! Ben, seni zengin kılmadım mı?) buyurdu. Eyyûb (aleyhisselâm)’da: Ya Rabbi! Fakat senin bereket ve lütfuna her zaman muhtacım) dedi. (Buhârî, Gusül: 20; Müsned:)
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), Farak denilen bir kapta guslederdi. O ve ben bir kaptan guslederdik.) (Buhârî, Gusül: 2; Müslim, Hayz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Hani (radıyallahü anha) anlatıyor: fethi günü, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldim, guslediyordu. Önüne bir perde gerdim, yanında hamur bulaşığı olan bir leğen vardı. Kuşluk namazını kıldı, gusül yaptıktan sonra kaç rekat kıldı bilmiyorum.) (Buhârî, Gusül: 21; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha) anlatıyor: sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte şu kaptan -yaklaşık olarak bir sa’ kadar bir kap- guslederdik: Gusletmeye beraber başlar ellerimle başıma üç sefer su dökerdim. Saçımın örgüsünü de çözmezdim.) (İbn Mâce, Tahara: 108; Müslim, Hayz:)
- Bāb: ...
- باب ...
(Muhammed b. Münteşir, babasından aktarıyor ve şöyle diyor: İbn Ömer’den işittim şöyle diyordu: başıma katran sürerek ihrama girmem; üzerimde güzel koku kokarak ihrama girmemden daha hayırlıdır.) Bu sözleri duyar duymaz hemen Âişe (radıyallahü anha)’nın yanına gittim, kendisine İbn Ömer’in bu sözlerini naklettim. Bunun üzerine o da şöyle buyurdu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e güzel koku sürmüştüm, bu kokusuyla hanımlarını teker teker dolaştı. Sonra da ihrama girdi. (Buhârî, Gusül: 13; Müslim, Hac:)
- Bāb: ...
- باب ...
Meymune (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), namaz abdesti gibi abdest aldı fakat ayaklarını yıkamadı. Avret yerini ve meni bulaşabilecek yerlerini yıkadı sonra baştan ayağa üzerine su döktü. Sonra bir kenara çekilip ayaklarını yıkadı.) Meymune diyor ki: kimsenin yıkanma şekli budur.) (Müslim, Hayz: 9; Ebû Dâvûd, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), abdest, gusül gibi temizlik işlerinde ayakkabı giymede, saçını taramada mümkün olduğu kadar sağdan başlamayı severdi.) (Buhârî, Salat: 47; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e cünüplükten dolayı nasıl gusledileceğini sordu. (Bu konudaki tüm hadisler şu mana üzerinde birleşirler) Gusül yapacak kimse önce sağ eline iki veya üç kere su döker sonra sağ elini su kabına sokarak sol eline su döküp, avret yerlerini tertemiz oluncaya kadar yıkar. Sonra dilerse sol elini toprağa sürer sonra sol eline iyice temizleninceye kadar su döker sonra iki elini de üç sefer yıkar. Ağzına ve burnuna su verir. Yüzünü ve kollarını üçer sefer yıkar. Başına gelince meshetmez su dökerdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in böyle guslettiği rivâyet edilir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 98; Müslim, Hayz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Yine Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), cünüplükten dolayı gusledeceğinde, süt sağılacak bir kap dolusu su ister, avucuyla suyu alıp başından sağ tarafına doğru döker sonra da sol tarafına döker sonra avucuyla suyu alır başına dökerdi.) (Buhârî, Gusül: 4; Tirmizî, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Cübeyr b. Mut’ım (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında gusülden söz edilince: guslederken başıma üç defa su dökerim) buyurdu. (Buhârî, Gusül: 4; Ebû Dâvûd, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem), guslederken başına üç sefer su dökerdi.) (Buhârî, Gusül: 4; Ebû Dâvûd, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, bir kadın Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e: Allah’ın Rasûlü! aybaşından temizlendiğimde nasıl gusledeceğim) diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu: bir bez parçası al ve onunla temizlen) Kadın: bez parçasıyla nasıl temizleneyim?) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): temizlen) buyurdu. Kadın tekrar: nasıl temizleneceğim) deyince; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): deyip kadından yüzünü çevirdi.) Bu sefer ben (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in ne demek istediğini anladım o kadını tutup bir tarafa çektim ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ne demek istediğini kendisine anlattım.) (Buhârî, Hayz: 15; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Cafer b. Muhammed (radıyallahü anh), babasından aktararak şöyle demiştir: Câbir b. Abdullah’ın yanına giderek veda haccına dair sorular sorduk. O da bize şunları anlattı: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Zilkade ayının bitmesine beş gün kala hac için yola çıkmıştık. Zulhuleyfe denilen yere vardığımızda Umeysin kızı Esma, Muhammed b. ebi Bekri doğurdu. Bunun üzerine Esma; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber göndererek ne yapması gerektiğini sordu. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cevap olarak: sonra kan gelecek yere bez koy ve ihrama gir) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Menâsik: 10; Müslim, Hac:)
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), gusülden sonra abdesti bozulmadıkça namaz için abdest almazdı. (Ebû Dâvûd, Tahara: 99; Tirmizî, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem)’e koku sürerdim, o kokuyla tüm hanımlarını dolaşır ve gusleder sabahleyin de ihrama girer ve o koku çevresine yayılırdı.) (Buhârî, Gusül: 1; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: önce hiçbir peygambere verilmeyen beş özellik bana verilmiştir; 1- Bir aylık mesafedeki düşmana bile korku salmak, 2- Yeryüzü benim için temiz ve 3- Mescid kılındı, ümmetime namaz vakti nerede gelirse orada namazı kılar. 4- Hiçbir peygambere verilmeyen şefaat hakkı bana verildi. 5- Her peygamber kendi toplumuna gönderildiği halde ben bütün insanlara gönderilmiş bir peygamberim.) (Müslim, Mesacid: 1; Dârimi, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Said (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: kişi teyemmüm ederek namazlarını kılmışlardı. O namaz vakti çıkmadan da su bulmuşlardı. Onlardan biri su ile abdest alıp namazını tekrar kıldı. Diğeri ise namazını tekrar kılmadı. İkisi birden durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), namazı tekrar etmeyen kimseye şöyle buyurdu: uyup doğruyu yapmışsın, namazın tamamdır.) Diğer kimseye de: da kıldığın namaz kadar sevap vardır) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Tahara: 128; Dârimi, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali, Mikdad ve Ammar kendi aralarında konuşurken Ali diyor ki: Benden çok mezi geliyor, kızı hanımım olduğu için bunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sormaya utanıyorum. Biriniz benim için sorsanız ve bana anlatsanız. -Hangisi sormuştu onu unuttum- birisi sorduğunda; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: mezidir, sizden birinden mezi gelirse organını yıkasın, namaz abdesti gibi abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Çok mezi gelen bir kimseyim, bir kimseye bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sormasını emrettim. O da şöyle buyurmuştu: dolayı abdest almak yeterlidir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Fatıma hanımım olduğu için Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mezi’nin hükmünü sormaya utanmıştım. Mıkdad’a emrettim. O sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: almak yeterlidir.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mıkdad’ı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mezinin hükmünü sorması için göndermiştim de, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: organını yıka ve abdest al.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Süleyman b. Yesar (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali b. ebi Talib, Mıkdad’ı, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mezi gelen adamın ne yapması gerektiği hakkında soru sormaya göndermişti de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: organını yıka ve abdest al.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mıkdad’ı, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e karısının yanında kendisinden mezi gelen adamın ne yapması gerektiğini sormak üzere göndermiştim. Çünkü kızı fatıma benim hanımım olduğu için bunu sormaya utanmıştım. Mıkdad, bunu sormuştu da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu: böyle bir durum meydana gelirse tenasül organını yıkasın, namaz abdesti gibi abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: uykudan uyanınca elini iki veya üç defa yıkamadan su kabına sokmasın. Çünkü elinin uykuda nereye dokunduğunu bilemez.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 82; İbn Mâce, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir gece namaz kılmak için sol tarafına durmuştum beni sağ tarafına çekti, namaz kıldıktan sonra yatıp uzandı. Müezzin gelip çağırınca abdest almadan namaz kıldı.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 80; Tirmizî, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: uyuklayan kimse namazını bıraksın ve yatsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 80; Müslim, Hayz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Büsre (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: organına dokunan abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Müslim, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Büsre binti Safvan (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: eliyle tenasül organına dokunursa abdest alsın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Müslim, Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Mervan b. Hakem (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: almak tenasül organına dokunmaktan dolayıdır.) Mervan diyor ki: Büsre bana böyle bildirdi: Urve mürsel olarak bu hadisi aktardı ve şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): organına dokunmadan dolayı abdest gerekir) buyurmuştu.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Muvatta', Tahara:)
- Bāb: ...
- باب ...
Yine Büsre binti Safvan (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: organına dokunan kimse abdest almadan namaz kılmasın.) (Ebû Dâvûd, Tahara: 70; Muvatta', Tahara:)