Jami At Tirmidhi
...
(29) Kitāb: Chapters On Inheritance
(29) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim mal bırakırsa o mal varislerindir. Kim de yoksul ve muhtaç kişiler bırakırsa o kişilerin bakımı bana aittir.” Diğer tahric: Müslim, Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. ZührÎ bu hadisi Ebû Seleme’den, Ebû Hüreyre’den buradakinden daha uzun ve tam olarak rivâyet etmiştir. “Zayaan” kelimesinin manası hiçbir şeyi olmayan kimse demektir. Onun bakımını ben üstlenip geçimini ben sağlarım
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Usame bu hadisi Avf’tan, bir adamdan, Süleyman b. Câbir’den ve İbn Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Aynı şekilde Hüseyin b. Hureys; Ebû Usame’den ve Avf’tan mana olarak bu hadisin bir benzerini aktarmıştır. Muhammed b. Kâsım el Esediyyi: Ahmed b. Hanbel ve başka hadisçiler zayıf saymışlardır
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sa’d b. Rabî’in karısı Sa’d’tan olan iki kızıyla beraber Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek; Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi. Bunlar Sa’d. b. Rabî’in kızlarıdır. Babaları Uhud da şehîd olmuştu. Bu kızların amcası malın tamamını aldı bunlara hiçbir mal bırakmadı. Malları olmadığı için bu çocuklar evlenemezler dedi. Rasûlullah (s.a.v.), bu konuda Allah hükmünü verecektir buyurdu ve sonunda miras ayeti nazil oldu. Rasûlullah (s.a.v.), kızların amcasına haber göndererek şöyle buyurdu: “İkisini Sa’d’ın iki kızına ver sekizde biri annelerinindir, geri kalan ise senindir.” Diğer tahric: Buhârî, Feraiz; İbn Mâce: Feraiz Tirmizî: Bu hadis sahih olup sadece Abdullah b. Muhammed b. Ukayl’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu hadisi aynı zamanda Şerik’te; Abdullah b. Muhammed b. Ukayl’dan rivâyet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyl b. Şurahbil (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Ebû Mûsâ ve Süleyman b. Rabia’ya geldi ve Kızın, oğlun kızın ve ana baba bir kızkardeşin mirastaki hisselerini sorduğunda ikisi birden şöyle dediler: “Yarısı kızındır, geri kalanı ana baba bir olan kız kardeşindir.” Yinede sen, Abdullah’a git ona da sor onun söylediği de bizimkiyle uyuşacaktır dediler. Adam, Abdullah’a gelerek durumu anlattı ve o iki şahsın söylediklerini de ona anlattığında Abdullah dedi ki: “Onların söylediklerine uyacak olursam yanlış yapmış olurum ve doğru yoldan ayrılmış olurum dedi. Fakat bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in verdiği hüküm gibi hüküm vereceğim: “Yarısı kızındır, oğlun kızına ise altıda bir düşer böylece üçte ikinin tamamlanması olarak oğlun kızınındır, geri kalan ise kızkardeşindir.” (Buhârî, Feraiz: 7; Ebû Dâvûd, Feraiz: 4) Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Kays el Evedî’nin ismi Abdurrahman b. Servan’dır ve Küfelidir. Şu’be bu hadisi Ebû Kays’den rivâyet ediyor
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Sizler Nisa süresi 12. ayeti olan: “Yapacağınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra…” ayetini okuyorsunuz Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), vasiyetten önce borcun ödenmesine hüküm vermiştir. Ana baba bir kardeşler mirastan pay alırlar. Kişi anne baba bir olan kardeşinden miras alır. Babadan bir olan kardeşlerinden değil.” (İbn Mâce Vesâyâ: 46; Dârimî, Feraiz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), babadan bir olan kardeşlerin değil ana ve babası bir olan kardeşlerin birbirlerinden miras almalarına hükmetmiştir.” Diğer tahric: Dârimî, Feraiz Tirmizî: Bu hadisi sadece Ebû İshâk’ın, Hâris vasıtasıyla Ali’den yaptığı rivâyetle bilmekteyiz bazı ilim adamları Hâris hakkında söz etmişlerdir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göredir
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Seleme oğullarına ben hasta iken Rasûlullah (s.a.v.), beni ziyarete gelmişti. Ben de Ey Allah’ın Peygamberi dedim. Malımı çocuklarım arasında nasıl bölüştüreyim? Bana hiçbir cevap vermedi sonra Nisa sûresi 11. ayet nazil oldu: “Allah size çocuklarınızın alacağı miras hakkında şunu emreder: Erkek, iki kadının hissesine eşit bir miktar alacaktır, kadın mirascılar ikiden fazla iseler, onlara ana babanın geride bıraktıklarının üçte ikisi verilecektir. Kadın sadece bir tane ise, onun yarısını alacaktır. Ölenin anne ve babasına gelince, geride çocuk bırakması durumunda her birinin altıda bir hissesi vardır. Ama hiç çocuk bırakmamışsa ve anne babası da mirascısı ise, annesi üçte birini alacaktır, geri kalan ise babanın olacaktır. Eğer ölenin erkek ve kız kardeşleri varsa, o zaman annesine altıda bir verilecektir. Bütün bu paylaştırmalar, ölenin yaptığı vasiyyet ve borçların ödenip yerine getirilmesinden sonra olacaktır. Ana-babalarınıza ve çocuklarınıza gelince, hangisinin sizin bırakacağınız fayda ve imkanlara daha layık olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından kararlaştırılmış paylardır. Şüphesiz Allah herşeyi bilen, yaptığını yerli yerince yapandır.” Diğer tahric: Dârimî, Feraiz; Buhârî, Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Şu’be, İbn Uyeyne ve başkaları bu hadisi Muhammed b. Münkedir’den ve Câbir’den rivâyet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle diyor: “Hastalandım Rasûlullah (s.a.v.), beni ziyarete geldiğinde beni baygın durumda buldu. Sonra beraberinde Ebû Bekir ve Ömer olduğu halde bana yaya olarak geldiler. Rasûlullah (s.a.v.) abdest aldı abdest suyundan bana bir miktar döktü, hemen ayırdım. Sonra Ey Allah’ın Rasûlü! Dedim. Malım konusunda ne karar vereyim veya malımı ne yapmalıyım? Bana hiçbir cevap vermedi. O anda Câbir’in dokuz kızkardeşi vardı. Nihayet Nisa sûresi 176. ayeti indi: “Onlar senden cevap isterler. De ki: Allah size babasız ve çocuksuz kişinin mirası hakkındaki hükmünü şöyle açıklıyor: Ölen kişinin çocuğu yok bir kız kardeşi varsa, bıraktığı malın yarısı o kız kardeşinindir. Ama ölen kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, yani erkek kardeşi ona mirasçı olur. Eğer kız kardeşi iki ise, geride bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır. Ama mirasçılar erkek veya kız kardeşler olarak çok iseler, bu durumda erkek için kadının iki payı vardır. Allah şaşırıp sapmayasınız diye size her konuda hükmünü açıklıyor. Allah herşeyi bilendir.” Câbir diyor ki: Bu ayet benim hakkımda nazil oldu. Diğer tahric: Buhârî, Feraiz; Dârimî, Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Mirastan payı olanların hisselerini sahiplerine ulaştırın, artanını en yakın erkek kişinindir.” (Dârimî, Feraiz: 28; İbn Mâce: Feraiz:)
- Bāb: ...
- باب ...
Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Adamın biri Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek şöyle demişti: “Oğlum öldü onun mirasından bana ne düşer? Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Senin hissen altıda birdir” buyurdu. Adam dönüp giderken çağırdı ve; “Sen asabe olduğun için sana altıda bir daha vardır” buyurdu. Yine adam dönüp giderken; “Sonuncu altıda bir verilen bahşiş falan olmayıp oda senin hakkındır, onu da yiyebilirsin buyurdular.” Diğer tahric: Darimî, Feraiz; Ebû Dâvûd: Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Ma’kıl b. Yesâr’dan da hadis rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Kabîsa b. Zûeyb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir nine; annenin annesi veya babanın annesi Ebû Bekir’e gelerek; Oğlumun oğlu ve kızımın oğlu öldü, Kur’ân’da ölen torunumdan miras hakkım olduğu bana bildirildi dedi. Ebû Bekir (radıyallahü anh) şöyle konuştu: Kur’ân’da senin hakkın olan bir pay göremiyorum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de sana bir pay verdiğini işitmedim. Bazı kimselerden bu konuyu soruşturacağım ve sana cevap vereceğim dedi. Sorduğu kimselerden Muğîre b. Şu’be: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nineye altıda bir verdiğine şâhidlik edince, senden başka bunu kim işitti diye sordu. Muğîre: Muhammed b. Mesleme dedi. Bunun üzerine Ebû Bekir, Nineye altıda bir hisse verilmesine karar verdi, daha sonraları başka bir nine Ömer’e bu konuda fetva sormak üzere gelmişti.” (Ebû Dâvûd, Feraiz: 5; Dârimî Feraiz: 19) diyor ki: Ma’mer bu hadiste Zührî’den bana ilave olarak rivâyet etti. Ben bu ilaveyi Zührî’nin kendisinden ezberlemedim. Fakat Ma’mer’den ezberlemiş bulunuyorum o ilave şudur: Ömer şöyle demiştir: “O altıda bir hisse iki nine birlikte bulunursanız ikinizin; tek kişi olursa o kişiye aittir.”
- Bāb: ...
- باب ...
Kabîsa b. Zûeyb (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir nine Ebû Bekir’e gelerek ondan mirasını sordu. Ebû Bekir: Allah’ın kitabında sana bir hisse yok Peygamber (s.a.v.)’in sünnetinde de sana bir hisse yok. Sen şimdilik git ben meseleyi bir soruşturayım dedi. Ebû Bekr, bazı kimselere soruştururken Muğîre b. Şu’be Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında bulundum nineye altıda bir hisse verdi dedi. Bunun üzerine Ebû Bekir; bu konuyu senden başka bilen var mı? dedi. Muhammed b. Mesleme ayağa kalkarak mesele Muğîre b. Şu’be’nin dediği gibidir. Dedi. Ebû Bekir de o gelen kadın için altıda bir hükmünü uyguladı. Sonra başka bir nine Ömer b. Hattâb’a gelerek ondan mirasını sordu. Ömer’de ona şöyle dedi: “Allah’ın kitabında sana bir pay yok fakat senin alacağın o altıda birdir. Eğer iki nine bir arada olursanız o altıda birde ortaksınız tek başınıza olursanız altıdabir sizindir.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Feraiz; Dârimî Feraiz Tirmizî: Bu konuda Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis İbn Uyeyne’nin hadisinden daha sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.); Oğlu ile beraber bulunan nine hakkında şöyle dedi: “Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in, oğlu ile bulunan ve oğlu sağ olduğu halde kendisine altıda bir verdiği ilk ninedir.” Diğer tahric: Ebu Davud, Feraiz; Dârimî Feraiz) Tirmizî: Bu hadisi merfu olarak sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bazıları oğlu ile beraber nineye miras tanımışlar bazıları ise miras tanımamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Umâme b. Sehl b. Huneyf (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb, Ubeyde’ye şöyle yazıp göndermişti: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah ve onun Peygamberi, varisi olmayan kimsenin varisidir. Dayı da varisi olmayan kimsenin varisidir.” Diğer tahric: İbn Mâce, Feraiz Tirmizî: Bu konuda Âişe ve Mıkdam b. Madi’kerib’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (r.anha)’dan rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.)’in azâd ettiği kölelerden biri hurma dalından düşüp ölmüştü. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bakınız bu kimsenin bir varisi var mıdır? Onlar da “Hayır” dediler. Rasûlullah (s.a.v.): ”Onun mallarını köyünün halkından bir kısmına verin” buyurdular. Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Feraiz; Dârimî, Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasendir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) zamanında bir adam öldü azâd ettiği köleden başka da varîs bırakmadı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) onun mirasını azâd ettiği o kölesine verdi.” Diğer tahric: Dârimî, Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu konuda ilim adamlarının görüşü şöyledir: Bir kişi ölür, geride mirasçısı kalmaz ise o kişinin mirası Müslümanların devlet hazinesine intikal eder
- Bāb: ...
- باب ...
Usame b. Zeyd (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Müslüman, kafire; kafir de Müslüman’a mirasçı olamaz.” (Dârimî, Feraiz: 29; Buhârî, Feraiz: 25) Ömer, Sûfyân vasıtasıyla Zührî’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır. Bu konuda Câbir’den, Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. hadis hasen sahihtir. Ma’mer ve pek çok kişi Zührî’den bu hadisin benzerini rivâyet etmişlerdir. Mâlik; Zührî’den, Ali b. Husayn’dan, Ömer b. Osman’dan, Üsâme b. Zeyd’den bu hadisin benzerini rivâyet etmiştir. Mâlik’in hadisinde Mâlik vehme kapılmıştır. Mâlik’den rivâyet ederek “Amr b. Osman’dan” demişlerdir. Mâlik’in adamlarının çoğu ise “Mâlik’den ve Ömer b. Osman’dan” diyorlar. b. Osman b. Affân, Osman’ın çocuklarından meşhur olanıdır. Ömer b. Osman’ı tanımıyoruz. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. İlim adamları dinini değiştiren kişinin mirası hakkında ihtilaf ettiler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabından ve sonrakilerden pek çok ilim adamı: “Onun mirasını Müslüman varislerine verirken; Bir kısmı da: “Müslüman varisleri ondan miras alamazlar” demektedirler. Bunlar: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in, “Müslüman, kafirden miras alamaz” hadisini delil olarak alırlar. Şâfii’de bu görüştedir
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Dinleri ayrı olan toplumlar birbirlerinden miras alamazlar.” Diğer tahric: Dârimî Feraiz; Ebû Dâvûd, Feraiz Tirmizî: Bu hadisin Câbir’in hadisi olduğunu sadece İbn Leylâ rivâyetiyle bilmekteyiz
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Katil miras alamaz.” (Dârimî, Feraiz: 41; İbn Mâce, Feraiz: 8) Bu hadis sahih değildir. Sadece bu şekliyle bilinir. Hadisin râvîlerinden İshâk b. Abdullah b. ebî Ferve’yi aralarında Ahmed b. Hanbel’in de bulunduğu bazı hadisçiler terk etmişlerdir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup, “Öldürme işi hataen de olsa bile bilede olsa katil miras alamaz. Bazı ilim adamları öldürme işi hataen olursa miras alabilir” derler ki imamı Mâlik bunlardandır
- Bāb: ...
- باب ...
Saîd b. Müseyyeb (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ömer; şöyle demişti: “Diyet baba tarafından akraba üzerinedir. Dolayısıyla kadın kocasının diyetinden miras olarak hiçbirşey alamaz.” Bunun üzerine Dahhâk b. Sûfyân el Kilâbî, Rasûlullah (s.a.v.)’in “Üşeym ed Dababî’nin karısına kocasının diyetinden miras ver” diye kendisine mektupla bildirdiğini Ömer’e bildirdi. Diğer tahric: Dârimî, Feraiz Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Lıhyan oğullarından hamile bir kadından ölü olarak düşürülen cenîn için diyet bedeli olarak bir erkek köle veya cariye verilmesine hüküm vermişti. Sonra bu köle verme cezasına çarptırılan kadın da öldü bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), O kadının mirasının çocuklarına ve kocasına aid olduğu ödeyeceği diyet yükünün ise asabesi=baba tarafından erkek akrabalarına yüklenmesine hüküm vemişti. (İbn Mâce, Feraiz: 10; Ebû Dâvûd, Feraiz: 7) Yunus; bu hadisi Zührî’den, Saîd b. Müseyyeb’den, Ebû Seleme’den ve Ebû Hüreyre’den benzeri şekilde rivâyet etmiştir. Yine bu hadisi Mâlik; Zührî’den, Ebû Seleme’den, Ebû Hüreyre’den rivâyet ettiği gibi ayrıca Zührî’den Saîd b. Müseyyeb’den de mürsel olarak rivâyet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Temim-i Dâri (radıyallahü anh)’den rivâyet edilmiştir dedi ki: “Müslümanlardan birinin vasıtasıyla Müslüman olan bir müşrik hakkında uygulanacak yol nasıldır diye sormuştum da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: O kimsenin dirisine ve ölüsüne en yakın olan onun Müslüman olmasına sebep olan kimsedir.” (Ebû Dâvûd, Feraiz: 11; Dârimî, Feraiz: 42) Bu hadisi sadece Abdullah b. Vehb’in rivâyetiyle bilmekteyiz. İbn Mevhib ve Temimi Darî’den de rivâyet edildiği söylenmiştir. Bazıları bu hadisi rivâyet ederken Abdullah b. Vehb ile Temimî Dâri arasına Kabîsa b. Zûeyb’i koymuşlardır ki bu sahih değildir. Yahya b. Hamza, Abdulaziz b. Ömer’den rivâyet ederek Kabîsa b. Zûeyb’i râvîler arasına ilave etmiştir. ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Bana göre bu hadis muttasıl değildir. ilim adamları ise mirası devlet hazinesine intikal eder demektedirler ki Şâfii bu görüştedir. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in “Vela hakkı=varis olabilme durumu azâd eden kişinindir” hadisini delil olarak getirmektedir
- Bāb: ...
- باب ...
Amr b. Şuayb (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim hür veya köle olan bir kadınla zina ederse ve birde çocuk olursa o çocuk ne miras alır nede onun mirası alınır.” Diğer tahric: Dârimî, Feraiz Tirmizî: İbn Lehia’dan başkası bu hadisi Amr b. Şuayb’ın kendisinden rivâyet etmektedir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup “Zinadan doğan çocuk babasından miras alamaz” demektedirler
- Bāb: ...
- باب ...
Amr b. Şuayb (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mal'a varis olan vela’ya da varis olur.” Diğer tahric: Dârimî, Feraiz Tirmizî: Bu hadisin senedi pek sağlam değildir
- Bāb: ...
- باب ...
Vasile b. Eskâ (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bazı durumlarda kadın üç mirası birden alabilir. Azâd ettiği kölenin mirasını, sokakta bularak büyüttüğü öksüz yetim çocuğun mirasını ve doğurduğu çocuğun babası tarafından kabul edilmemesi üzerine lanetleşerek kendi üzerinde kalan çocuğun mirasını.” Diğer tahric: İbn Mâce, Feraiz; Dârimî Feraiz Bu hadis hasen garibtir. Sadece Muhammed b. Harbi’in rivâyetiyle bilmekteyiz