Jami At Tirmidhi

...

(4) Kitāb: The Book on the Day of Friday

(4) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün; Cuma günüdür. Adem o günde yaratıldı, Cennete o gün girdi ve o gün Cennet’ten çıkarıldı, kıyamette Cuma günü kopacaktır.” Diğer tahric: Nesai, Cuma; Buhârî, Cuma Tirmîzî: Bu konuda Ebû Lübabe, Selman, Ebû Zerr, Sa’d b. Ubâde, Evs b. Evs’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebû Hureyre hadisi hasen sahihtir. İBN-İ MACE’NİN BENZER HADİS’İ VE AÇIKLAMASI İÇİN BURAYA TIKLAYIN

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü bir saat vardır ki; Kul Rabbinden ne isterse Allah mutlaka ona o isteğini verir.” Ey Allah’ın Rasûlü o saat hangi saattir dediler: Buyurdular ki: “Cuma namazı için kamet getirilmesinden başlayıp namazdan çıkma zamanına kadardır.” Diğer tahric: Muvatta, Cuma Bu konuda Ebû Musa, Ebû Zerr, Selman, Abdullah b. Selam, Ebû Lübabe, Sa’d b. Ubade ve Ebû Ümâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Amr b. Avf hadisi hasen garibtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem o gün yaratıldı o gün Cennete konuldu o gün Cennet’ten çıkarıldı. O günde bir saat vardır ki; Müslüman bir kul o saati namaz kılarak denk getirir ve o anda Allah’tan her ne hayır dilerse Allah o isteğini ona hemen verir. Ebû Hureyre diyor ki: Abdullah b. Selam’la karşılaştım ve bu hadisi ona hatırlattım dedi ki: Ben o saati bilirim. Ben de o saati bana haber ver benden gizleme dedim. Dedi ki: O saat ikindiden sonra güneş batıncaya kadardır, dedi. Ben de; ikindiden sonra nasıl olabilir çünkü Rasûlullah (s.a.v.) “Müslüman kul o saati namaz kılarken denk getirir” buyurmuştur. Halbuki o vakitler namaz kılma vakti değildir dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Selam şöyle dedi: “Rasûlullah (s.a.v.) bir yerde oturup namazı bekleyen namazdadır buyurmadı mı? Evet dedim. Dedi ki: İşte bu o demektir.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis uzuncadır, buraya ilgili bölümü alınmıştır. Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Hadisteki “O saati bana haber ver benden gizleme” sözünün manası: “Cimri ve hasis olma” demektir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sâlim (r.a.)’ın babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’i şöyle derken işitmiştir: “Cumaya gelen boy abdesti alsın gelsin.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Ebû Saîd, Câbir, Berâ, Âişe ve Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Ömer (r.a.)’in babasından bu (492 nolu) hadisin benzerini Kuteybe, Leys b. Sa’d, İbn Şihâb, Abdullah b. Ömer ve babasından bu hadisin benzerini rivâyet etmiştir. Muhammed el Buhârî dedi ki: Zührî’nin, Sâlim’den, babasından rivâyet ettiği hadis ile Abdullah b. Abdullah’ın babasından rivâyet ettiği her iki hadis de sahihtir. Zührî’nin arkadaşlarından bazıları Zührî’den naklederek diyorlar ki: Abdullah b. Ömer’in ailesi İbn Ömer’den bize aktarmışlardır. Tirmîzî: İbn Ömer’in, Ömer (r.a.)’den rivâyetine göre, bu hadisin bir benzerini bize nakletmiştir. Cuma günü gusül abdesti alma konusundaki hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sâlim (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir Cuma günü Ömer (r.a.) hutbe okurken Peygamber (s.a.v.)’in ashabından bir kimse mescide girdi Ömer hutbe esnasında o kimseye niçin bu saate kaldın dedi, o kimse ezanı işitir işitmez hemen abdest aldım ve geldim dedi. Ömer’de sadece abdest mi? Rasûlullah (s.a.v.)’in gusletmeyi emrettiğini bildiğin halde mi?” Buyurdular. Diğer tahric: Buhârî, Cuma; Müslim, Cuma Aynı şekilde bu hadisi bize Ebû Bekir, Muhammed b. Ebân’dan, Abdurrazzak, Ma’mer ve Zührî’den de rivâyet etmişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Evs b. Evs’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Cuma günü her türlü temizliğini yapar ve boy abdesti alırsa Cuma namazı için camiye erkenden gider imâma yakın olur hutbeyi susup dinlerse bu yolda attığı her bir adıma karşılık gündüzü oruçlu gecesi ibadetle geçirilen bir yıllık amelin sevâbı kazanılmış olur.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma Tirmîzî: Abdullah b. Mübarek’den rivâyet edildiğine göre hadiste geçen “Gasselevağtesele” sözünün manası başını yıkar ve guslederse demektir. Tirmîzî: Bu konuda Ebû Bekir, Imrân b. Husayn, Selman, Ebû Zerr, Ebû Saîd, İbn Ömer ve Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Evs b. Evs hadisi hasendir. Ebûl Eş’as es Sanâni’nin ismi Şerahîl İbn-ü Âde’dir. Ebû Cenap ise: Yahya b. Habib el Kassab el Kufî’dir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim güzelce abdestini alır Cum'a için camiye gelerek imâma yakın oturur, susar ve imâmı dinlerse iki Cuma arasındaki işlediği küçük günahları üç gün fazlasıyla affedilir. Kim de hutbe esnasında çakıl taşları ve benzeri şeylerle meşgul olursa boş iş yapmış olacağından sevâbını azaltmış olur.” Diğer tahric: Buhari, Cuma; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim Cuma günü cünüplük yıkanması gibi yıkanarak mescide ilk vakitlerde giderse; deve kurban etmiş sevâbı gibi sevap kazanır, İkinci saatte giderse; inek kurban etmiş gibi sevap kazanır, üçüncü saatte giderse; büyük bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır, dördüncü saatte giderse; tavuk tasadduk etmiş gibi sevap kazanır, beşinci saatte giderse; bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap kazanır. imâm minbere çıkınca melekler hazır olur ve hutbeyi dinlerler.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Amr ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebû Hureyre hadisi hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Muhammed b. Amr (r.a.), tarafından sahabe olduğu söylenen Ebûl Ca'd Ed-Damrî’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim ihmal edip özürsüz olarak cuma'yı üç kere bırakırsa, Allah o kimsenin kalbini mühürler.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma; Müslim, Cuma Tirmîzî: Bu konuda İbn Ömer, İbn Abbâs ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebûl Ca'd hadisi hasendir. Tirmîzî: Muhammed’e Ebûl Ca'd Eddamrî’nin adını sordum, bilemedi ve şöyle dedi: “O’nun Peygamber (s.a.v.)’den rivâyeti olarak sadece bu hadisi biliyoruz.” Bu hadisi sadece Muhammed b. Amr’ın rivâyetinden bilmekteyiz

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Kubâ’lı Süveyr (radıyallahü anh)’in babasından -ki bu kimse Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabındandı- rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize Kubâ’dan Cumaya katılmamızı emrederdi.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Hüreyre’den bu konuda yine bir hadis rivâyet edilmiştir ve sahih değildir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sahih bir hadis rivâyet edilmemiştir. Hüreyre’den şu şekilde de bir rivâyet vardır: “Cuma için mescide gitmek, gece olmadan evine dönebilen kimseye gereklidir.” Bu hadisin senedi zayıftır, çünkü Abdullah b. Sa’d el Makburî’den, Muarik b. Abbâd yoluyla gelmektedir. Yahya b. Saîd el Kattan: Abdullah b. Saîd el Makburî’nin hadisinde zayıf bir kimse olduğunu söylemektedir. İlim adamları Cuma’ya gidilebilecek mesafe konusunda değişik görüşler ortaya koymuşlardır. Bir kısmı gece olmadan evine dönebilecek uzaklıkta olanlar gelebilir derken, bir kısmı da ezanı duyabilen kimselerin üzerine vâcibtir derler. Ahmed ve İshâk’ta bu görüşte olanlardandır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ahmed b. Hasen (r.a.)’den işittim, şöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel’in yanında idik, Cuma'ya gitmek kimlere vacibtir konusu geçti. Ahmed b. Hanbel bu konuda hiçbir şeyden bahsetmedi. Ahmed b. Hasan dedi ki: Ahmed b. Hanbel’e bu konuda Ebû Hureyre’den hadis rivâyet edilmiştir dedim. Ahmed b. Hanbel, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den mi? Dedi. Bende evet diyerek, Haccac b. Nusayr, Muarik b. Abbâd, Abdullah b. Saîd el Makburî, babasından ve Ebû Hureyre’den “Cuma’ya gitmek gece olmadan evine dönebilecek kadar uzaklıkta olan kimseye gereklidir” rivâyetini aktardım. Bunun üzerine Ahmed b. Hanbel kızdı ve bana böyle bir rivâyet aktardığımdan dolayı, işlediğin günahtan dolayı “Rabbinden bağışlanma iste, Rabbinden bağışlanma iste” buyurdu. Tirmîzî rivâyet etmiştir. Tirmîzî: Ahmed b. Hanbel’in böyle yapması; bu hadisi hadis olarak kabul etmemesi ve senedinden dolayı zayıf kabul etmesindendir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre “Nebi (s.a.v.) güneş batıya meylettiği zaman, Cuma’yı kılardı.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma; Nesâî, Cuma

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes’den (503 nolu hadis'in) benzeri bir rivâyet daha vardır. Tirmîzî: Bu konuda Seleme b. Ekvâ’, Câbir, Zübeyr b. Avvam’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Enes hadisi hasen sahihtir. İlim adamlarının çoğunluğu bu hadis üzerinde birleşmişler. Cuma’nın öğle vakti gibi kılınacağını söylemişlerdir. Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Kimi ilim adamları da güneş batıya meyletmeden önce de kıla bilir demektedirler. Ahmed: “Güneş batıya meyletmeden önce kılan kimseye namazı yeniden kılması gerekir” demiyor

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlullah (s.a.v.) bir hurma kütüğüne dayanarak hutbe okurdu, bir minber edinince o kütük inledi. Rasûlullah (s.a.v.) gelip ona sarılınca iniltisi kesildi.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma Bu konuda Enes, Câbir, Sehl b. Sa’d, Übey b. Ka’b, İbn Abbâs ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: İbn Ömer hadisi hasen garib sahihtir. Muâz b. Alâ Basralı olup Amr b. Alâ’nın kardeşidir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, “Rasûlullah (s.a.v.) Cuma günü hutbe okurdu sonra oturur, sonra kalkar ve hutbesini sürdürürdü. İbn Ömer: “Bugünkü yapıldığı gibi” dedi. Diğer tahric: Buhârî, Cuma; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu konuda İbn Abbâs, Câbir b. Abdillah, Câbir b. Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. İlim adamları iki hutbe arasının bir oturuşla ayrılması görüşündedirler

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber namaz kılardım, O’nun hutbesi de namazı da orta uzunlukta olurdu.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu konuda Ammâr b. Yâsir, İbn ebî Evfâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Câbir b. Semure hadisi hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ya'la b. Ümeyye (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i minberde: “O Cehennemlikler, Cehennem bekçisine Ey Mâlik diye seslenecekler. “Rabbin hükmünü verip işimizi bitiriversin, böyle yanmaktansa ölüp kül olmak iyidir. Görevli de diyecek ki: Hayır siz burada ölmeden bu şekilde ebedî olarak yanacaksınız.” Zuhruf sûresi: 77. ayetini okurken işittim. Diğer tahric: Nesâî, Cuma Tirmîzî: Ya'la b. Ümeyye hadisi hasen sahih garibtir. Bu hadisi İbn Uyeyne’nin hadisidir. İlim adamları imâm'ın hutbede Kur’ân’dan ayetler okuması gerektiğini söylemişlerdir. Şâfii: “İmâm hutbesinde Kur’ân okumaz ise hutbesini iade etmesi gerekir.” demektedir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) minberin üzerinde cemaate yöneldiği an bizler de yüzümüzü ona çevirirdik.” Tirmîzî rivâyet etmiştir. Tirmîzî: Bu konuda İbn Ömer’den de rivâyet vardır. Bu hadisi Mansur’dan sadece Muhammed b. Fadl b. Atıyye’nin rivâyet ettiğini biliyoruz. Muhammed b. Fadl b. Atıyye hadisçiler yanında zayıftır ve tüm hadisleri zayıftır. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından ve sonraki dönemlerden pek çok ilim adamları imâm hutbe verirken ona dönmelidir derler. Sûfyân es Sevrî, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Tirmîzî:Bu konuda Peygamber (s.a.v.)’den sahih bir rivâyet yoktur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Cabir b. Abdillah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Cuma günü Nebi (s.a.v.), hutbe okurken bir adam çıkageldi. Peygamber (s.a.v.) ona, “Namaz kıldın mı?” buyurdu. O da: “Hayır” deyince: “O halde kalk ve namaz kıl” buyurdu. Diğer tahric: Nesâî, Cuma; Buhârî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. (Bu konuda en sahih olan)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah b. Ebî Serh (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Ebû Saîd el Hudrî bir Cuma günü Mervan hutbe okurken mescide girdi ve namaza durdu. Görevliler onu oturtmak için geldiler fakat o oturmadı, diretti ve namazını kıldı. Namazını bitirince yanına vardık dedik ki: Allah seni esirgedi neredeyse görevliler seni namaz kılmaktan engelliyeceklerdi. Bunun üzerine şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den gördüğüm bu iki rek’at namazı asla terk edecek değilim. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma günü hutbe okurken pejmürde kıyafetle bir kişinin geldiğini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hutbe esnasında ona iki rek’at kılmayı emrettiğini ve onunda kıldığını hatırlattı.” (Buhârî, Cuma: 31) ebî Ömer der ki: Sûfyân b. Uyeyne, imâm hutbe okurken gelirse iki rek’at namaz kılar ve böyle yapılmasını emrederdi. Kur’ân öğretmeni Ebû Abdurrahman da aynı görüşte idi. İbn Ömer’den işittim İbn Uyeyne’den naklen demiştir ki: Muhammed b. Aclân hadis konusunda güvenilir ve emin bir kişidir. Bu konuda Câbir, Ebû Hüreyre, Sehl b. Sa'd’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Saîd el Hudrî hadisi hasen sahihtir. ilim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Bir kısım ilim adamları ise şöyle diyor: “İmam hutbe okurken mescide girerse oturur namaz kılmaz.” Sûfyân es Sevrî ve Küfelilerin görüşü böyledir. Fakat birinci görüş daha sahihtir. Alâ b. Hâlid el Kureşî’den aktararak dedi ki: “Hasan el Basrî’yi gördüm imâm hutbe okurken mescide girdi iki rek’at namaz kıldı ve sonra oturdu.” Hasan el Basrî bu hadise uymuş olmak için böyle yapmıştır. Bu hadisi Câbir yoluyla rivâyet eden o’dur

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Cuma günü imâm hutbe okurken arkadaşına sus derse boş iş yapmış olur.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma; Muvatta, Cuma Tirmîzî: Bu konuda İbn ebî Evfâ ve Câbir b. Abdillah’tan hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebû Hureyre hadisi hasen sahihtir. İlim adamları bu hadise göre amel etmişler ve kişinin imâm hutbe okurken konuşmasını hoş karşılamamışlar bir başkası konuşursa onu işaretle susturabileceğini söylemişlerdir. Hutbe okunduğu esnada selam almak ve aksırana “Yerhamukallah” demek konusunda da ayrı görüşler benimsemişlerdir. Bir kısmı hutbe okunurken selam almaya ve aksırana karşılık vermeye ruhsat vermişlerdir. Ahmed ve İshâk bunlardandır. Tabiin ve sonraki dönem alimlerinden bir kısmı da hoş karşılamamışlardır. Şâfii gibi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Muâz b. Enes el Cühenî (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Kim Cuma günü Müslümanların omuzlarından aşarak öne geçerse Cehenneme giden bir köprü kurmuş olur.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma; Muvatta, Cuma Tirmîzî: Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Sehl b. Muâz b. Enes el Cuhenî’nin hadisi garibtir. Çünkü bu hadisi sadece Rişdîn b. Sa’d rivâyetinden bilmekteyiz. İlim adamları bu hadisle amel etmişler ve Cuma günü omuzlardan atlayarak ön saflara geçmeyi hoş karşılamamışlar ve bu konuda sert davranmışlardır. Bazı hadisçiler Rişdîn b. Sa’d hakkında söz etmiş hafızası yönünden zayıflığını söylemişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Muâz b. Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: “Nebi (s.a.v.) Cuma günü imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmayı yasakladı.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Salat Tirmîzî: Bu hadis hasendir. Ebû Mercûm’un ismi Abdurrahim b. Meymun’dur. Bazı ilim adamları imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmayı hoş görmemişler bir kısmı da böyle oturuşa ruhsat vermişlerdir. Abdullah b. Ömer ve başkaları gibi Ahmed ve İshâk imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmakta bir sakınca görmezler

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Umâra b. Rûveybe’den işittim, Bişr b. Mervan hutbe okuyordu dua ederken ellerini kaldırınca Umâra şöyle dedi: Allah senin o iki zayıf ve kısa ellerini hayırdan mahrum etsin çünkü Rasûlullah (s.a.v.)’i gördüm hutbe esnasında işaret parmağıyla işaretten başka bir ilavede bulunmazdı. Hadisi rivâyet edenlerden Hüşeym bu olayı tarif etmek için işaret parmağını gösterdi. (Bazı alimler burada el kaldırmanın dua için olmayıp jest ve mimik şeklindeki hareketler de olabileceğini söylemişlerdir.) Diğer tahric: Buhârî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sâib b. Yezîd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Cuma günü ezan, Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer zamanlarında imâm minbere çıktığı anda okunurdu. Osman (r.a.)’ın halifeliği döneminde cemaat çoğalıp mescidde okunan ezanı işitemez hale gelince Medîne çarşısında zevra denilen yerde kamet ve ezandan başka üçüncü bir ezanın okunmasını emretti.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma hutbesini bitirip minberden inince bir ihtiyaç olduğu takdirde konuşur, görüşür sonra Cuma namazını kılardı.” (Nesâî, Cuma: 36) Bu hadisi sadece Cerir b. Hazim’in rivâyetinden bilmekteyiz. Muhammed’den işittim diyor ki: Cerir b. Hazim bu hadiste vehme düşmüştür. Sahih olan rivâyet yine Enes’den gelen rivâyettir ki şöyledir: “Namaz için kamet getirildi bu arada cemaatten bir kişi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elini tuttu ve cemaatten bir kısmını uyku bastırıncaya kadar konuştu.” Muhammed dedi ki: “İşte hadisin aslı budur.” Cerir b. Hazim bazen bir konuda vehme düşer fakat kendisi doğru bir kimsedir. diyor ki: Cerir b. Hazim, Sabit’in, Enes vasıtasıyla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiği “Namaz için kamet getirildiğinde beni görmeden ayağa kalkmayın” hadisinde de vehme kapılmıştır. Muhammed yine diyor ki: Hammad b. Zeyd’den şöyle rivâyet edilmiştir: “Sabit el Bünanî’nin yanındaydık Haccac es Savvaf, Yahya b. ebî Kesir’den, Abdullah b. ebî Katâde’den, babasından ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den: “Namaz için kamet getirildiğinde beni görmeden kalkmayın” hadisini aktardı ki Cerir vehme kapılıp bu hadisi Sabit’in Enes yoluyla Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiğini zannetti

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i namaz için kamet getirildikten sonra cemaatten biri kıble ile Peygamber (s.a.v.) arasına dikilerek konuşurdu. Konuşma o kadar uzardı ki: Bu uzun süre içerisinde cemaatten bir kısmının uyuklayacak hale geldiklerini görmüşümdür.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma; Ebû Dâvûd, Salat Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Rasulullah (s.a.v.)’in azat ettiği Ebû Rafi (r.a.)’in oğlu Ubeydullah’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Mervan, Ebû Hureyre (r.a.)’i kendi yerine Medîne’de vekil bırakarak Mekke’ye gitmişti, Ebû Hureyre bize Cuma namazını kıldırdı birinci rek’atta Cuma sûresini ikinci rek’atta da münafıkun sûresini okudu. Ubeydullah diyor ki: Ebû Hureyre’ye vardım Ali’nin, Küfe’de ki okuduğu iki sûreyi okuyorsun dedim. Bunun üzerine Ebû Hureyre dedi ki: “Rasûlullah (s.a.v.)’i bu iki sûreyi okurken işitmiştim.” Diğer tahric: Nesâî, Cuma Bu konuda İbn Abbâs, Numân b. Beşîr ve Ebû Inebe-t el Havlanî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebû Hureyre hadisi hasen sahihtir. Yine Nebi (s.a.v.)’in Cuma namazında A’la sûresi ile Gaşiye sûresini okuduğu da rivâyet edilmiştir. Ubeydullah b. ebî Rafî, Ali b. ebî Tâlib’in katibidir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) Cuma gününün sabah namazında Secde sûresi ile İnsan sûresini okurdu.” Diğer tahric: Buhârî, Cum’a Tirmîzî: Bu konuda Sa’d, İbn Mes’ûd ve Ebû Hureyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Sûfyân es Sevrî, Şu’be ve pek çok kimse bu hadisi Muhavvel’den rivâyet etmişlerdir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sâlim (r.a.)’in babasından rivâyetine göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), Cuma’dan sonra iki rek’at sünnet kılardı.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Aynı şekilde bu hadis Nafi’ ve İbn Ömer’den de rivâyet edilmiştir. Bazı ilim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. Şâfii ve Ahmed gibi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre; İbn Ömer Cuma namazından sonra evinde iki rek’at namaz kılardı ve şöyle derdi: “Rasûlullah (s.a.v.) aynı şekilde iki rek’at namaz kılardı.” Diğer tahric: Ebû Daud, Salat; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cuma’dan sonra namaz kılmak isteyen dört rek’at kılsın.” (Ebû Dâvûd, Salat: 236; Nesâî, Cuma: 44) Bu hadis hasen sahihtir. b. Ali, Ali b. el Medinî ve Sûfyân b. Uyeyne’den naklederek şöyle demişlerdir: Süheyl b. ebî Salih’i hadis konusunda sabit ve sağlam bir kimse olarak kabul ederdik. Bazı ilim adamları da bu hadisle amel etmişlerdir. b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den, Cuma’dan önce dört, Cuma’dan sonra dört rek’at kıldığı rivâyet edilmiştir. b. ebî Tâlib’in Cuma’dan sonra iki rek’at ve dört rek’at kılınmasını emrettiği de rivâyet edilmiştir. es Sevrî ve İbn’ül Mübarek, İbn Mes’ûd’un görüşündedirler. Cuma’dan önce dört rek’at sonra dört rek’at sünnet kılarlar. diyor ki: Bir kimse Cuma’dan sonraki sünneti evinde kılarsa iki, mescidde kılarsa dört kılmalıdır, demekte ve bunu şu iki hadise dayandırmaktadır; “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma’dan sonra evinde iki rek’at sünnet kılardı.” “Kim Cuma’dan sonra namaz kılacaksa dört rek’at kılsın.”

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim namazın bir rek’atına yetişirse o namaza yetişmiş olur.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Salat; Nesâî, Cuma Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu hadise göre amel etmişler ve şöyle demişlerdir. “Kim Cuma namazının bir rek’atına yetişirse bir rek’at daha ilave eder ve Cuma namazını kılmış olur. Kim de ikinci rek’atın oturuşuna yetişirse Cuma’ya yetişmemiş olacağından dört rek’at kılması gerekir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sehl b. Sa’d (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) zamanında yemeğimizi Cuma’dan sonra yer, istirahatımızı da yine Cuma’dan sonra yapardık.” Diğer tahric: Buhârî, Cuma Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Sehl b. Sa’d hadisi hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinize Cuma esnasında uyku galip gelirse bulunduğu yeri değiştirsin.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Salat Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), Abdullah b. Revaha’yı bir müfreze başında komutan olarak göndermişti de bu Cuma gününe rastlamıştı. Askerler sabah erkenden yola çıktılar. Abdullah b. Revaha ise geri kalır Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber Cuma’yı kılar ve arkadan yetişirim dedi. Namazdan sonra Rasûlullah (s.a.v.) onu gördü ve, - Sabah erkenden arkadaşlarınla beraber niçin çıkmadın? Dedi. Bunun üzerine dedi ki: - Sizinle beraber namaz kılayım sonra arkalarından yetişirim istedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Yeryüzü dolusu para harcasan bile onların erken çıkışlarının değer ve kıymetini elde edemezsin.” Diğer tahric: Müsned: 2203 Tirmîzî: Bu hadis garibtir, sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Ali b. el Medînî, Yahya b. Saîd yoluyla Şu’be’den naklederek şöyle demiştir; El Hakem, Mıksem’den sadece beş hadis işitmiştir. Şu’be o hadisleri saymıştır, bu o hadislerden değildir. dolayısıyla el Hakem’in bu hadisi Şu’be’den işitmediği anlaşılıyor. İlim adamları bu konuda değişik görüşler ortaya koymuştur. Kimi Cuma vakti girmeden savaş için yola çıkılabileceğini söylerken kimi de sabah olmuş ise Cuma kılınmadan çıkılmaz demektedirler

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü Müslüman’ın gusül abdesti alması hakkıdır. Evinden kokulanarak çıkması da güzeldir, koku bulamayanların ise sadece su ile yıkanıp temizlenmeleri yeterlidir.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Salat Tirmîzî: Bu konuda Ebû Saîd ve Ensâr’dan bir şeyh tarafından da hadis rivâyet edilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ahmed b. Menî’, Hüşeym’den, Yezîd b. ebî Ziyâd’tan aynı senedle bu (yani 528 nolu) hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Tirmîzî: Berâ hadisi hasendir. Huşeym’in rivâyeti İsmail b. İbrahim et Teymî’nin rivâyetinden daha güzeldir. İsmail b. İbrahim et Teymî’nin hadiste zayıf olduğu söylenmiştir