Jami At Tirmidhi
...
(41) Kitāb: Chapters on Knowledge
(41) ...
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah kime hayır dilerse dini konularda onu fakih kılar.” Diğer tahric: Muhtelif raviler ve az farklarla Buhari, ilim; Müslim, zekat; İbn-i Mace, mukaddime; Dârimî, Mukaddime Tirmizî: Bu konuda Ömer, Ebû Hureyre ve Muaviye’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN MÜSLİM HADİSLERİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN İBN-İ MACE HADİSİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim din ilmini tahsil için yola koyulur ve her sebebe başvurursa Allah Cennete varan yolu onun için kolaylaştırır.” Diğer tahric: Müslim, Zikir; Ebû Dâvûd, Salat Tirmizî: Bu hadis hasendir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim dini ilimleri tahsil için yola koyulursa dönünceye kadar Allah yolunda cihâdda cihâd etmiş gibidir.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bazıları bu hadisi merfu olmaksızın rivâyet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Sahbere (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim dini ilim tahsili için yola koyulur ve tüm sebeplere sarılarak ilim öğrenirse bu yaptığı iş geçmiş günahlarına keffâret olur.” (Dârimî, Mukaddime: 6) Bu hadisin isnadı zayıftır. Hadisin râvîlerinden Ebû Dâvûd zayıf görülmüştür. Abdullah b. Sahbere ve babasından da hadis konusunda fazla bir rivâyeti bilinmiyor. Ebû Dâvûd’un ismi Nüfey’ olup A’madır. İlim adamlarından pek çok kişi ve Katâde kendisiyle konuşmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Her kime öğrendiği dini ilim sorulursa o da çeşitli sebeblerden dolayı o bilgisini gizlerse kıyamet günü o kimseye ateşten bir gem vurulacaktır.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime; Ebû Dâvûd: İlim Bu konuda Câbir ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Ebû Hureyre hadisi hasendir. EBU DAVUD HADİS’İ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Doğu bölgesinden ilim öğrenmek için size Müslümanlar geleceklerdir. Onlar size geldiklerinde: Onlara iyi tavsiyelerde bulununuz. Ebû Harun el Abdî dedi ki: Ebû Saîd bizi gördüğü zaman Rasûlullah (s.a.v.)’in tavsiyesi gereğince hoş geldiniz dedi.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime; Dârimî, Mukaddime Tirmizî: Bu hadisi sadece Ebû Harun’un, Ebû Saîd’den rivâyetiyle bilmekteyiz
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Amr b. As (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah ilmi insanların kafalarından söküp çıkaracak kaldıracak değildir. Fakat ilmi, ilim adamlarını ortadan kaldırmak suretiyle kaldıracaktır. Sonuda hiç âlim kalmayacak ve insanlar cahil bilgisiz kimseleri kendilerine önder lider ve kurtarıcı seçecekler ve onlara dini ve ilmi meseleler soracaklar onlar da cahilce fetva vererek hem kendileri sapıtmış hem de başkalarını saptırmış olacaklardır.” (Müslim, İlim: 5; İbn Mâce, Mukaddime: 1) konuda Âişe ve Ziyâd b. Lebid’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Aynı hadisi Zührî, Urve’den, Abdullah b. Amr’dan ve Âişe’den benzeri şekilde rivâyet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû’d Derdâ (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bulunuyorduk gözleri semaya dikti ve şöyle buyurdu: “İlim insanlardan aşırılıp kaybolacağı zaman ilim adına hiçbir şeye güçleri yetmeyecektir.” Bunun üzerine Ziyâd b. Lebîd el Ensarî dedi ki: Kur’ân-ı devamlı okuduğumuz halde ilim bizden nasıl aşırılıp yok edilecektir? “Allah’a yemin ederim ki Kur’ân-ı mutlaka okuyacağız kadınlarımıza ve çocuklarımıza da okutacağız.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Ey Ziyâd annen senin hasretinle yansın, Ben de seni Medîne halkının hukukçularından saymakta idim. İşte Tevrat ve İncil Yahudî ve Hıristiyanların elindedir. Onlara ne faydası oluyor Cübeyr diyor ki: Sonra Ubâde b. Sâmit’le karşılaştım ve kardeşin Ebû’d Derdâ nelerden bahsediyor işitmedin mi? Ebû’d Derdâ’nın söylediklerini kendisine haber verdim Ubâde b. Sâmit şu cevabı verdi: Ebû’d Derdâ doğru söylemiştir. İstersen insanlardan kaldırılacak ilk ilmi sana haber vereyim mi? “Huşu`” dur. Belki de büyük bir mescide gireceksin ve orada huşu’ içerisinde bir adam bulup göremeyeceksin.” (Müslim, İlim: 5; İbn Mâce, Mukaddime: 1) Bu hadis hasen garibtir.Muaviye b. Salih hadisçiler yanında güvenilen biridir. Yahya b. Saîd el Kattan’dan başka onun hakkında söz edeni bilmiyoruz. Muaviye b. Salih’den de bu hadisin bir benzerini rivâyet edilmiştir. Bazıları da bu hadisi Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr’den babasından, Avf b. Mâlik’den rivâyet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ka’b b. Mâlik (r.a.)’ın babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu işittim: “Âlimlerle tartışıp boy ölçüşmek veya avam, ayaktakımı kimselerle mücadele etmek veya halkın dikkatini kendine çekmek için ilim tahsil eden kişiyi Allah Cehennemine atacaktır.” Diğer tahric: Dârimî, Mukaddime: 34 Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. İshâk b. Yahya b. Talha hadisçiler yanında sağlam bilinen kimselerden değildir. Hafızası yönünden hakkında söz edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İlmi; Allah rızasından başka gayelerle öğrenen veya ilimle Allah rızasından başka şeyleri isteyen kişi Cehennem’deki yerine hemen hazırlansın.” Diğer tahric: Ebu Davud, İlim (biraz benzeridir) Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle Eyyûb’un rivâyeti olarak bilmekteyiz. EBU DAVUD DAKİ HADİS İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebân b. Osman’dan rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Zeyd b. Sabit günün ortasında Mervan’ın yanından çıktı bu saatte onu kendisine bir şey sormak için çağırmıştır dedik, kalkıp kendisine sorduk evet dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’den işittiğim şeylerden sordu. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu işittim: “Bizden bir hadis işiten ve onu hafızasında tutarak başkasına aktaran kişinin Allah yüzünü ak etsin. Nice illim yüklenen kişiler vardır ki bazen onu kendisinden daha anlayışlı birisine aktarabilir. Çoğu zaman da ilim yüklenen kimse kendisi dirayetli olmaz.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime (230) Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Muâz b. Cebel, Cübeyr b. Mut’ım, Ebû’d Derdâ ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Zeyd b. Sabit hadisi hasendir. İBN-İ MACE HADİSİ İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: “Allah bizden herhangi bir şeyi işiten ve işittiği gibi de tebliğ edip başkalarına aktaran kişinin yüzünü Allah ak etsin. Çünkü tebliğ edilen kişi benden işiterek tebliğ edenden daha anlayışlı ve kavrayışlı olabilir.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime Bu hadis hasen sahihtir. Abdulmelik b. Umeyr bu hadisi Abdurrahman b. Abdullah’tan rivâyet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Benden bir söz işitip onu belleyip başkalarına aktaranın Allah yüzünü ak etsin. Nice bilgili kimseler vardır ki, o bilgisini kendisinden daha bilgili birisine nakleder. Şu üç gurup insan hiç aldanmaz kalbi saf sağlam ve hak üzeredir. Yaptığı her şeyi ihlas ve samimyetle yapan kişi Müslümanların önder ve liderlerine nasihat eden kimse; cemaatin gerekliliğine inanan kişi ki bu üç şeyin hepsi davet kapsamındadır.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim bilerek bana ait imiş gibi bir sözü söylerse Cehennem’deki oturacağı yere hemen hazırlansın.” (Buhârî, İlim; İbn Mâce, Mukaddime)
- Bāb: ...
- باب ...
Ali b. ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bana ait imiş gibi, bir sözde yalan söylemeyin kim benden olmayan bir şeyi bendenmiş gibi yalan olarak söylerse Cehenneme girer.” (Buhârî, İlim: 27; İbn Mâce, Mukaddime: 17) konuda Ebû Bekir, Ömer Osman, Zübeyr, Saîd b. Zeyd, Abdullah b. Amr, Enes, Câbir, İbn Abbâs, Ebû Saîd, Amr b. Abese, Ukbe b. Âmir, Muaviye, Büreyde, Ebû Mûsâ el Gafıkî, Ebû Umâme, Abdullah b. Amr, el Mukanna’ ve Evs es Sekafî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ali hadisi hasen sahihtir. b. Mehdî diyor ki: Mansur b. Mu’temir; Küfelilerin en sağlam kişilerindendir. Vekî’ise şöyle diyor: Rıb’î b. Hıraş İslam konusunda hiçbir yalan söylememiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim benden olmadığı halde bana ait imiş gibi yalan söylerse –zannedersem kasıtlı olarak dedi- Cehennem’deki evine hemen hazırlansın.” Diğer tahric: Buhârî, İlim; İbn Mâce, Mukaddime Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Zührî’nin, Enes’den rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Enes’den değişik biçimde de rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Muğîre b. Şu’be (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim yalan olduğunu bildiği halde benden bir hadis anlatırsa iki yalancıdan biri kendisidir.” (Müslim, Mukaddime: 17; İbn Mâce, Mukaddime: 27) konuda Ali b. ebî Tâlib ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. bu hadisi Hakem’den, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan, Semure’den rivâyet etmiştir. A’meş ve İbn ebî Leylâ ise Hakem’den, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan ve Ali’den rivâyet etmişlerdir. Abdurrahman b. ebî Leylâ’nın Semure’den rivâyeti hadisçiler yanında daha sahihtir. Ebû Muhammed, Abdullah b. Abdurrahman’a Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: “Kim yalan olduğunu bildiği halde benden bir hadis anlatırsa iki yalancıdan birisidir.” Bu hadisi hakkında şöyle sordum: “Bir hadisi senedinin yanlış olduğunu, bildiği halde rivâyet eden kişinin Peygamberin bu hadisine girmesinden korkulur mu? Yahut herkes tarafından mürsel olarak rivâyet edilen bir hadisi müsned olarak rivâyet etse veya senedini değiştirse bu hadisin hükmüne girer mi? Şöyle cevap verdi: “Hayır, fakat bir kimse bir hadis rivâyet ettiği zaman Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den o hadisin aslı bilinmediği halde onu yine rivâyet ederse; bu hadisin hükmüne girmesinden korkarım.”
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Rafî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, -başkaları bu hadisi merfu olarak rivâyet ettiler şöyle demiştir: “Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaşınca koltuğuna yaslanmış durumda iken, bilmiyorum Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız (hadisleri tanımayız derken) bulmayayım.” (İbn Mâce, Mukaddime: 2; Ebû Dâvûd, Sünnet: 17) Bu hadis hasen sahihtir. bu hadisi Sûfyân’dan ve İbn’ül Münkedir’den mürsel olarak Sâlim b. Ebî’n Nadr vasıtasıyla Ubeydullah b. Ebû Rafî’den ve babasından rivâyet etmişlerdir. Sûfyân b. Uyeyne bu hadisi tek olarak rivâyet ettiği zaman Muhammed b. Münkedir’in rivâyetiyle Sâlim b. Ebû’n Nadr’ın rivâyetini birbirinden ayırırdı. Bir arada rivâyet ettiğinde de böylece iki senedi birleştirerek rivâyet ederdi. Ebû Rafî, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in azâd ettiği kölelerdendir ve ismi “Elsem”dir
- Bāb: ...
- باب ...
Mıkdam b. Ma’dikerib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Sizden biriniz koltuğuna kurulduğu halde benden bir hadis kendisine ulaşacak ta o kimse şöyle diyecek: Bizimle sizin aranızda Allah’ın kitabı var. Bu kitapla neyi helal olarak bulursak onu helal sayar haram olan hususları da haram kabul ederiz. Gerçekten Allah Rasûlünün haram kıldığı bir şey Allah’ın haram kıldığı gibidir.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime; Dârimî, Mukaddime Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (s.a.v.)’den hadisleri yazmak hususunda izin istedik fakat (Kur’ân ile karışabilir tehlikesinden dolayı) bize izin verilmedi.” Diğer tahric: Müslim, Zühd Tirmizî: Bu hadis başka bir şekilde de Zeyd b. Eslem’den de rivâyet edilmiş olup Hemmâm da kendisinden rivâyet etmiştir. BU HADİS’İN MÜSLİM RİVAYETİ VE İZAH’I İÇİN BURAYA TIKLAYIN İ
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre; “Ensâr’dan bir adam Peygamberin yanında oturur, Peygamber'den hadislerini dinler, hoşuna gider fakat ezberleyemezdi. Bu durumunu Rasûlullah (s.a.v.)’e şikayet etti ve: Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi. Senden bir hadis işitiyorum hoşuma gidiyor fakat ezberleyemiyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): Elinin yardımına müracaat et buyurdu ve eliyle yazı yazmaya işaret etti.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. Muhammed b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: “Halil b. Mürre’nin hadisleri münkerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) bir hutbe verdi ve hutbesinde bir kıssadan bahsetmişti. Bunun üzerine Ebû Şah: Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi. Bana bu kıssayı yazınız. Rasûlullah (s.a.v.)’de: Ebû Şah için bunu yazınız” buyurdu. Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizi: Bu Hadis Hasen sahihtir. Bu hadis biraz uzuncadır. Şeyban, Yahya b. ebî Kesîr’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Hemmâm b. Münebbih (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Hureyre’nin şöyle söylediğini işittim: “Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından hiçbir kimse benim kadar hadis rivâyet etmiş değildir. Ancak Abdullah b. Amr bunun dışındadır çünkü o yazıyordu ben ise yazmıyordum.” Diğer tahric: Buhârî, İlim; Dârimî, Mukaddime Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Vehb b. Münebbih, Hemmam b. Münebbih’in kardeşidir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e binek hayvanı isteyen biri götürüldü. Fakat Rasûlullah (s.a.v.) yanında onu bindirecek bir binit bulamayınca o kimseye bir başkasını gösterdi. Bu kimse de ona binek temin etti. Adam Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek durumu haber verdi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Hayra vasıta olan hayrı yapmış gibidir.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Bu konuda Ebû Mes’ûd el Bedrî ve Büreyde den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Enes rivâyeti olarak garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Musa el Eş’ari’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sevap kazanmak için her konuda aracı olunuz. Allah, Peygamberinin dilinden dilediği hükmünü verecektir.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Edeb; Müslim: Birr Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Büreyd’in künyesi Ebû Bürde’dir Küfeli olup hadis konusunda güvenilir bir kişidir. Kendisinden Şu’be, Sevrî ve İbn Uyeyne hadis rivâyet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Haksız yere öldürülen hiçbir insan yoktur ki onun kanından günahından suçundan Adem’in ilk oğluna bir pay çıkmış olmasın. Çünkü öldürme işini ilk olarak ortaya çıkaran o’dur.” Abdurrezzak hadiste geçen “esennel katle” yerine “sennel katle” demiştir ki mana aynıdır. Diğer tahric: Buhârî, Enbiya; Müslim, Kasame Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İbn ebî Ömer, Sûfyân b. Uyeyne vasıtasıyla A’meş’den bu senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmış ve “sennel katle” demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim bir hidayete çağırıp o yolda çığır açarsa kendisine uyanların sevâbı kadar sevap ona verilecektir ve onların sevaplarından da hiçbir şey eksiltilmeyecektir. Her kim de bir sapıklığa çağırır ve o yolda bir çığır açarsa kendisine uyanların günahı da aynen kalır eksilmez.” Diğer tahric: Müslim, İlim Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Cerir b. Abdullah (radıyallahü anh)’ın babasından rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim hayırda bir çığır açar ve bu çığırda kendisine uyulursa kendi sevâbı ile birlikte kendisine uyanların sevapları kadar sevap alacaktır bu arada diğer uyan kimselerin sevaplarından da hiçbir şey eksilmeyecektir. Kimde kötü bir çığır açar ve bu çığırda kendisine uyulursa kendi günahı ile birlikte kendisine uyanların günahlarından hiçbir şey eksiltilmeksizin hepsinin günahı kadar günah kazanacaktır.” (Müslim, İlim: 6) konuda Huzeyfe’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. b. Abdullah vasıtasıyla başka bir şekilde buradakine benzer biçimde bu hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis ayrıca Münzir b. Cerir b. Abdullah ve babasından da rivâyet edilmiştir. Aynı şekilde Ubeydullah b. Cerir ve babasından da rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Irbad b. Sariye (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün sabah namazından sonra son derece tesirli bir va’z verdi de bu va’zın tesirinden gözler yaşardı kalpler ürperdi Ashabtan bir kişi: Bu öğütler vedalaşan bir kimsenin öğütleri gibidir o halde bize neyi tavsiye ederseniz Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu: “Allah’a karşı her zaman ve her zeminde sorumluluk bilinci içerisinde olmayı Allah’tan gelen her şeyi dinleyip itâat etmeyi idareciniz durumunda olan kimse Habeşli bir köle bile olsa onu bile dinleyip itâat ediniz. İçinizde yaşayacak olanlar benden sonra pek çok ayrılık ve anlaşmazlıklara şâhid olacaklardır. Dinde yeri olmayan fakat dindenmiş gibi gösterilmeye çalışan şeyleren sakınıp uzak durunuz çünkü onlar sapıklıktır. Sizden kim bu dönemlere ulaşırsa benim sünnetime ve doğru yolda olan Hülefai Raşîdinin sünnetine sıkıca sarılsın. Bu yolda sabredip dişinizi sıkınız.” (İbn Mâce, Mukaddime: 7) Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Bilâl b. Hâris'e: “Bil bakalım” buyurdu. Bunun üzerine Bilâl: “Neyi bileyim? Ey Allah’ın Rasûlü!” dedi, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Benden sonra sünnetimden kaldırılan bir sünneti kim ihya edip ortaya çıkarırsa ona o sünnetle amel edenler kadar sevap vardır. Amel edenlerin sevapları da hiç eksiltilmez ve her kim de, Allah ve Rasûlünün razı olmadığı sonradan çıkan bid’at denilen bir sapıklığı ortaya çıkarırsa o kimseye o bidatle amel edenlerin günahları da birlikte yazılır ve onların günahlarından da hiçbir şey eksiltilmez.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime Tirmizî: Bu hadis hasendir. Muhammed b. Uyeyne, Şamlı ve Mıssîsî’dir. Kesir b. Abdullah ise İbn Amr b. Avf el Müzenî‘dir. İBN-İ MACE HADİSİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurdu: “Evlatçığım hiçbir kimseye karşı kalbinde bir hile ve kin beslemek olmaksızın sabahlamaya ve akşamlamaya gücün yeterse bunu mutlaka yap sonra bana şöyle dedi: Evlatçığım işte benim sünnetim budur kim benim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiş olur kim de beni severse Cennet’te benimle birlikte olur.” (İbn Mâce, Mukaddime: 7) hadis buradakinden daha uzuncadır. Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. b. Abdullah el Ensârî de babası da güvenilir kimselerdir. Ali b. Zeyd doğru kimsedir. Fakat başkalarından mevkuf olarak rivâyet ettiği bir hadisi merfu olarak rivâyet eder. Muhammed b. Beşşâr’dan işittim. Şu’be’den naklederek Ebû’l Velîd’in şöyle dediğini bildirdi: Bize Ali b. Zeyd anlattı bu kimse mevkuf hadisleri merfu yapan bir kimsedir. b. Müseyyeb’in, Enes’den rivâyeti olarak tam metniyle sadece bu hadisi bilmekteyiz ve buradakinden uzuncadır. Abbâd b. Meysere el Mınkarî bu hadisi Ali b. Zeyd’den ve Enes’den rivâyet ederek senedinde “Saîd b. Müseyyeb”i zikretmemiştir. Meseleyi Muhammed b. İsmail’e götürdüm ve sordum, bunu bilmediğini ve Saîd b. Müseyyeb’in Enes’den bu hadisi ve başka herhangi bir hadisi rivâyeti hakkında bilgisi olmadığını söyledi. Enes b. Mâlik hicrî doksan üç yılında vefat etmiştir. Saîd b. Müseyyeb’te ondan iki sene sonra vefat etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizi kendi halinize bıraktığım sürece siz de beni bırakınız. Size bir şeyler duyurduğumda onu benden alınız. Çünkü sizden öncekiler peygamberlerine çok soru sormaları ve peygamberlerinin buyrukları üzerinde ihtilaf etmelerinden dolayı helak olup gitmişlerdir.” Diğer tahric: Buhârî, İ’tisam; Müslim, Hac benzeri; İbn-i Mace Mukaddime Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Pek yakında insanlar develerini koşturarak ilim arayacaklar fakat Medîne âlimlerinden daha bilgili kimseler bulamayacaklardır.” (Müsned: 7639) Bu hadis İbn Uyeyne hadisi olarak hasendir. İbn Uyeyne’den “Medîne âlimi” sözü hakkında şöyle dediği rivâyet edilmektedir. Bu kimse “Mâlik b. Enes” olabilir. b. Mûsâ dedi ki: İbn Uyeyne’den işittim şöyle diyordu: Bu Medîne âlimi: Ömerî Abdulaziz b. Abdullah ez Zahid’tir. Yahya b. Mûsâ’dan işittim şöyle derdi: Abdurrezzak der ki: O kimse Mâlik b. Enes olabilir. Ömerî = Abdulaziz b. Abdullah olup Ömer b. Hattâb’ın oğludur
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bilerek bir işi yapan âlim bir kimseyi aldatmak binlerce Abidi aldatmaktan şeytana daha zordur.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle Velid b. Müslim’in rivâyeti olarak bilmekteyiz
- Bāb: ...
- باب ...
Kays b. Kesîr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Medîne’den Şam’da bulunan Ebû’d Derdâ’nın yanına geldi. O da şöyle dedi. Ey kardeşim seni buraya kadar getiren sebeb nedir? Adam: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyet ettiğini haber aldığım bir hadistir diye cevap verdi. Ebû’d Derdâ sen başka bir iş için gelmedin mi dedi. Adam: “Hayır” dedi. Ebû’d Derdâ ticaret için de mi gelmedin dedi. Adam: “Hayır” dedi. Sadece o hadisi öğrenmek için geldim dedi. Bunun üzerine Ebû’d Derdâ şöyle dedi: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kim ilim elde etmek için bir yol tutarsa Allah’ta onu Cennetine giden yola iletir. Melekler ilim öğrencisinin razı olması için kanatlarını indirirler. Bir âlim için göktekiler ve yerdekiler hatta denizdeki balıklar bile o âlimin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Âlim bilgili bir kimsenin cahillikle ibadet eden bir kimseye karşı üstünlüğü, Ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. peygamberlerin varisleridirler. Peygamberler miras olarak ne dinar ne de dirhem bırakmışlardır; onlar sadece miras olarak ilim bırakmışlardır. Kim ilimden nasibini alırsa çok büyük hayırlara kavuşmuş olur.” (Ebû Dâvûd, İlim: 17; İbn Mâce, Mukaddime: 27) Bu hadisi sadece Âsım b. Reca b. Hayve’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Bence bu hadisin senedi burada olduğu gibi muttasıl değildir. Mahmûd b. Hıdaş aynı senedle bu hadisi bize aktarmıştır. Aynı zamanda bu hadis Âsım b. Reca b. Hayve’den, Velid b. Cemil’den, Kesîr b. Kays’tan ve Ebû’d Derdâ’dan da rivâyet edilmiş olup bu rivâyet Mahmûd b. Hıdaş’ın rivâyetinden daha sahihtir. Muhammed b. İsmail “Bu daha sahihtir” demektedir
- Bāb: ...
- باب ...
Yezîd b. Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! senden pek çok hadisler işittim sonraki öğrendiklerimin öncekilerini unutturacağından endişe ediyorum bana kapsamlı bir şekilde bir şeyler söyleyiniz dedim şöyle buyurdular: “Bildiğin her konuda yolunu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalış.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Bu hadisin senedi muttasıl değildir. Bence bu hadis mürseldir. Bana göre İbn Eşva’, Yezîd b. Seleme’ye ulaşmamıştır. İbn Eşva’ın ismi Saîd b. Eşva’dır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İki özellik bir münafıkta bir araya gelmez: Ahlak güzelliği ve dini konularda anlayışlılık.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis garibtir. Bu hadisin Avf’ın rivâyetinden olduğunu sadece bu ihtiyar Halef b. Eyyûb el Amiri’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Küreyb ve Muhammed b. Alâ’dan başka bu kimseden hadis rivâyet edeni görmedim. Kendisinin nasıl bir kişi olduğunu da bilmiyorum
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Umâme el Bâhîlî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e biri abid diğeri âlim olan iki kimseden bahsedildi de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Âlim kimsenin abid kimseye karşı üstünlüğü benim sizin en aşağı mertebede olanınıza karşı üstünlüğüm gibidir. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle devam etti: Allah ve Melekleri, göklerin ve yerlerin halkı, hatta yuvasındaki karıncalar hatta balıklar, insanlara hayır ve faydalı şeyler öğreten kimseye dua ederler.” (Dârimî, Mukaddime: 17) Bu hadis garibtir. Ebû Ammâr Hüseyn b. Hureys el Huzaî’den işittim şöyle diyordu: Fudeyl b. Iyaz’dan işittim şöyle demişti: “Bilen bildiğiyle amel eden ve başkalarına öğreten kişi gökler aleminde büyük kişi olarak çağrılır.”
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mü’min bir kimse Cennete girinceye kadar kulağına gelen herhangi bir hayırlı işten asla doymaz.” Kütüb-i Sitte’den sadece Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Değerli bilgiler mü’minin yitik malıdır onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (İbn Mâce, Zühd: 17) Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. İbrahim b. Fadl el Medenî el Mahzûmî hadis konusunda hafızası yönünden zayıf kabul edilmiştir