Jami At Tirmidhi

...

(42) Kitāb: Chapters on Seeking Permission

(42) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; İman etmeden Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi göstereyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız.” (Müslim, İman: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 27) konuda Abdullah b. Selam’dan, Şüreyh b. Hanî’den ve babasından Abdullah b. Amr’dan, Berâ’dan, Enes’den ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İmrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve “Esselamü Aleyküm” Allah’ın selamı üzerine olsun, dedi. Peygamber (s.a.v.) de “On” buyurdu. Bir başka adam daha geldi “Esselamü aleyküm ve rahmetüllahi.” = Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) “Yirmi” dedi. Bir başka adam daha geldi ve “Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatü” = Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun dedi. Rasûlullah (s.a.v.) de “Otuz” buyurdu. Diğer tahric: Dârimî, İstizan Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Bu konuda Ali, Ebû Saîd ve Sehl b. Huneyf’den de hadis rivâyet edilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Âişe’ye: “Cibril sana selam ediyor buyurdu. Âişe de: “Aleyhisselamu ve rahmetullahi ve berekatühü” (Ona da Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi olsun) dedi.” Diğer tahric: Buhârî, İsti’zan; Müslim, Fedailü-üs Sahabe Bu konuda Nümeyr oğullarından bir kişi babası vasıtasıyla hadis rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Zührî’de bu hadisi Ebû Seleme vasıtasıyla Âişe’den rivâyet etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü! denildi iki adam karşılaşıyorlar bunlardan hangisi önce selam verecektir? Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “O iki adamdan Allah’a en yakın olanı.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Edeb Tirmizî: Bu hadis hasendir. Tirmizî: Muhammed diyor ki: Ebû Ferve er Rehâvî’nin rivâyeti orta yolludur. Ancak oğlu Muhammed b. Yezîd kendisinden münker hadisler rivâyet etmektedir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Amr b. Şuayb’ın dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bizden başkalarına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyin çünkü Yahudilerin selamlaşmaları parmak işaretiyledir. Hıristiyanların selamlaşmaları ise el ile işaret etmekten ibarettir.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadisin senedi zayıftır. İbn Mübarek bu hadisi İbn Lehîa’dan merfu olmaksızın rivâyet etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Yesâr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sabit el Bünânî ile birlikte yürümekte iken çocukların yanından geçti ve onlara selam verdi ve Sabit şöyle dedi: Enes ile beraberdim çocuklara uğradı ve onlara selam verdi. Enes de dedi ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber idim çocuklara uğradı ve onlara selam vermişti.” (Buhârî, İstizan: 17; Müslim, Selam: 27) Bu hadis sahihtir. Pek çok kimse bu hadisi Sabit’den rivâyet etmektedir. Enes’den de değişik şekilde rivâyet edilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) bana şöyle buyurmuştur: “Evladım ailenin yanına girdiğin zaman selam ver bu, senin ve ev halkın için bereket olur.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yahudî ve Hıristiyanlara önce siz selam vermeyin. Yolda onlarla karşılaştığınızda onları yolun en kenarından geçmeye mecbur ediniz.” Diğer tahric: Müslim, Selam; Ebû Dâvûd, Edeb Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudilerden bir gurup, Rasûlullah (s.a.v.)’in yanına girerek “Essamü aleyk = ölüp geberesin” diyerek selam verdiler. Peygamber (s.a.v.)’de “Ve aleyküm = aynı şekilde sizler geberin” karşılığını verdi. Âişe diyor ki: Ben de ölüm ve la'net sizin üzerinize olsun dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Ey Âişe! buyurdu, Allah her işte yumuşak davranılmasını sever. Âişe: Ey Allah’ın Rasûlü! onların ne söylediklerini işitmedin mi? dedi. Rasûlullah (s.a.v.), Ben de sizin üzerinize de dedim ya, buyurdular. Diğer tahric: Buhârî, Edeb; Müslim, Selam Bu konuda Ebû Nadra el Gıfârî, İbn Ömer, Enes ve Ebû Abdurrahman el Cühenî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Âişe hadisi hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Usâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Nebi (s.a.v.), Müslüman ve Yahudilerden karışık bir topluluğa uğradı da onlara selam verdi.” Diğer tahric: Buhârî, Edeb; Müslim, Cihâd Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Binitli yürüyene, yürüyen oturana, az olan guruba selam verir.” İbn’ül Müsenna kendi rivâyetinde şunu da ilave etmektedir: “Küçükler büyüklere selam verir.” (Buhârî, İstizan: 17; Müslim, Selam: 27) konuda, Abdurrahman b. Şibl, Fedâle b. Ubeyd ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Eyyûb es Sahtiyanî, Yunus b. Ubeyd ve Ali b. Zeyd şöyle demektedirler: “Hasan, Ebû Hüreyre’den hadis işitmemiştir.”

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Küçük, büyüğe; geçen oturana; az olan çok olan guruba selam verir.” Diğer tahric: Buhârî, İstizan; Müslim, Selam Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Binitli yürüyene yürüyen ayakta dikilene, az olanlar çok olanlara selam verirler.” Diğer tahric: Müsned: 22814 Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Ali el Cühenî’nin ismi Amr b. Mâlik’tir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir toplantı yerine vardığında oraya selam versin ve oturmak gerekiyorsa oraya otursun. Daha sonra kalktığında yine selam verip ayrılsın çünkü önceki selam sonrakinden daha gerekli değildir. Yani her ikisi de gereklidir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 122) Bu hadis hasendir. Bu hadis aynı zamanda İbn Aclan’dan, Saîd el Makburî’den babasından ve Ebû Hüreyre’den de rivâyet edilmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim örtüyü kaldırarak yani kapı ve benzeri şeyleri açarak kendisine izin verilmeden gözüyle eve dalarsa ve görünmemesi gereken bir kimseyi veya yeri de görürse helal olmayan ve cezayı gerektiren bir suç işlemiş olur. Gözünü daldırdığı zaman bir adam onun gözlerini patlatsa o kimse ayıplanmaz. Bir adam kapalı olmayan ve perdesi olmayan bir kapıdan geçerken baksa suçlu sayılmaz bu durumda suç ev sahibine aittir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) konuda Ebû Hüreyre ve Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garib olup bu hadisi bu biçimde sadece İbn Lehia’nın rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Abdurrahman el Hubelî’nin ismi Abdullah b. Yezîd’tir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) evde idi derken bir adam kapının deliğinden ona baktı da Rasûlullah (s.a.v.) ucu sivri bir aleti ona uzattı da o kimse de geri çekildi.” Diğer tahric: Buhârî, İstizan; Müslim, Edeb Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sehl b. Sa’d es Sâidî (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: “Adamın biri Peygamber (s.a.v.)’in hücresindeki bir delikten Rasûlullah (s.a.v.)’e baktı Rasûlullah (s.a.v.)’in elinde başını kaşıdığı bir demir çubuk vardı ve şöyle buyurdu: Baktığını bilseydim bu demiri senin gözüne saplardım. Çünkü izin istemek gözün haram olan şeyleri görmemesi için meşru kılınmıştır.” Diğer tahric: Buhârî, Libas; Müslim, Edeb

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Kilde b. Hanbel (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Safvân b. Ümeyye bir miktar süt, ağız ve küçük cins salatalıkla Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gönderdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vadinin yukarısında bulunmakta idi Kilde b. Hanbel şöyle dedi: İzin almadan ve selamda vermeden Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına girdim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Geri dön selam ver ve girebilir miyim de” buyurdu. Bu olay Safvân’ın Müslüman oluşundan sonradır. Amr dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvân bildirdi Kilde’den işittim demedi. (Ebû Dâvûd, Edeb: 17) Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece İbn Cüreyc’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Âsım’da bu hadisi aynı şekilde İbn Cüreyc’den rivâyet etmiştir. geçen, sağabîs: Yenen bitki çeşidi de olabilir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamın bir borcundan dolayı Rasûlullah (s.a.v.)’in yanına girmek için izin istedim Rasûlullah (s.a.v.): “Kim o” buyurdu. Ben de: “Benim” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bu sözden pek hoşlanmamış olacak ki “Ben, ben” buyurdu. Diğer tahric: (Buhârî, İstizan; Müslim, Edeb Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir)

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri evlerin kapılarını çalmayı bazı gerekçelerden dolayı yasakladı.” (Buhârî, Hac: 17) konuda Enes, İbn Ömer ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis Câbir vasıtasıyla değişik şekillerde rivâyet edilmiştir. İbn Abbâs rivâyetine göre: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), erkekleri geceleyin gelerek hanımlarının kapılarını çalmaktan yasakladı. İbn Abbâs diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yasaklamasından sonra iki adam geceleyin hanımlarının kapılarını çaldılar da onlardan her biri kendi karısıyla bir adam buldu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir mektup yazdığı zaman onu anlaşılır ve okunaklı yazsın çünkü bu ihtiyacın giderilmesi için en başarılı bir yoldur.” Diğer tahric: İbn Mâce, Edeb Tirmizî: Bu hadis münkerdir. Bu hadisin Ebû’z Zübeyr’in rivâyeti olduğunu sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Hamza, İbn Amr en Nusaybî’dir ve hadis konusunda zayıf sayılır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in yanına girdim yanında bir katip vardı, o'na şöyle söylediğini işittim Kalemi kulağının üzerine koy yazan kimseye daha iyi hatırlatır.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz bu hadisin senedi zayıftır. Hadisin râvîlerinden Anbese b. Abdurrahman ile Muhammed b. Zazan’ın hadiste zayıf oldukları söylenmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana Yahudilerin yazısından bir şeyler öğrenmemi bana emretti ve mektuplarım konusunda Yahudilere güvenemiyorum buyurdu. Zeyd b. Sabit dedi ki: Yarım ay geçmeden Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emrettiği dili öğrendim. Zeyd dedi ki: Bu dili öğrenince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Yahudilere mektup yazacağı zaman onu ben yazardım ve Yahudiler Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e yazdıkları vakit onların mektubunu da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ben okurdum.” (Ebû Dâvûd, İlim: 17) Bu hadis hasen sahihtir. hadis başka şekillerde de Zeyd b. Sabit’den rivâyet edilmiştir. A’meş, Sabit b. Ubeyd el Ensarî’den, Zeyd b. Sabit’den şöyle dediğini rivâyet etmektedir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana Süryanice öğrenmemi emretti.”

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) ölümünden önce Kisraya, Kaysere, Necaşi’ye ve her zâlim hükümdara mektup yazarak onları Allah’a davet etti. Bu Necaşi; Rasûlullah (s.a.v.)’in cenaze namazını kıldığı Necaşi değildir.” Diğer tahric: Müslim, Cihâd Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Necaşi isim değil ünvandır. Ruz kralına Çar, İran kralına Kisra, Yemen kralına Tubba, Mısır kralına Fir'avn dendiği gibi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, kendisine Ebû Sûfyân b. Harb haber vermiştir. Hırakl, Kureyş’den birkaç kişiyle birlikte Ebû Sûfyân’ı çağırdı o sırada Şam’da ticaret maksadıyla bulunuyorlardı. Hırakl’ın yanına girdiler Ebû Sûfyân konuyu uzun uzun anlattı. Ebû Sûfyân dedi ki: Hırakl sonra Rasûlullah (s.a.v.)’in mektubunu getirtti. Mektup kendisine okundu mektupta şöyle deniyordu: Bismillahirrahmanirrahim Allah’ın kulu ve peygamberi Muhammed’den Rum büyüğü Hırakl’e; hidayete tabi olanlara selam olsun... Bundan sonra...” Diğer tahric: Buhârî, Bed-il Vahy; Müslim, Cihâd Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Sûfyân’ın ismi Sahr b. Harb’tir. Bu hadis'in tamamı Müslim 1773 te var

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) diğer devletlere mektup yazmak istediği zaman; acemler mühürsüz mektubu kabul etmezler denildi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), bir mühür yaptırdı. Enes dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in avucunda o mührün beyazlığını adeta görür gibiyim.” Diğer tahric: Buhârî, İlim; Müslim, Libas Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Mıkdad b. Esved (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “İki arkadaşımla birlikte gelmiştim. Yorgunluk ve açlıktan neredeyse kulaklarımız duymaz, gözlerimiz görmez hale gelmişti. Durumumuzu Peygamber (s.a.v.)’in ashabına arzetmeye başladık. Fakat hiç kimse bizi kabul etmedi, bunun üzerine Peygamber (s.a.v.)’e geldik. Bizi evine götürdü, birde ne görelim üç keçi... Peygamber (s.a.v.), bu üç keçiyi sağınız... Biz de o üç keçiyi sağardık ve herkes kendi payına düşeni içerdi. Rasûlullah (s.a.v.)’in payını da kendisi için ayırırdık sonra Rasûlullah (s.a.v.) geceleyin gelir, uyuyanı uyandırmayacak uykuda olmayana da duyuracak şekilde selam verir sonra mescide gelerek namaz kılar sonra içeceğine gelir ve süt içerdi.” Diğer tahric: Müslim, Eşribe Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre: “Nebi (s.a.v.) küçük abdestini bozmakta iken bir adam ona selam verdi. Fakat Rasûlullah (s.a.v.) onun selamını almadı.” Muhammed b. Yahya en Neysabûrî, Muhammed b. Yusuf vasıtasıyla Sûfyân’dan ve Dahhâk’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Diğer tahric: Müslim, Hayz; Nesâî, Tahara Bu konuda Alkame b. Fağva’, Câbir, Berâ ve Muhâcir b. Kunfüz’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Câbir b. Süleym (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Nebi (s.a.v.)’e geldim ve “Aleykesselam” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Aleykesselam deme fakat “esselamü aleyküm” de” dedi ve uzun bir kıssa anlattı. Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Edeb Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) selam verdiğinde üç kere verir bir şey konuştuğunda da iyi anlaşılsın diye üç sefer tekrar ederdi.” Diğer tahric: Buhârî, İlim Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Vakîd el Leysî (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde bazı kimselerle oturmakta iken üç kişi geldi ikisi Rasûlullah (s.a.v.)’in meclisine yöneldi diğer kimse ise uzak durdu. Bu iki adam Rasûlullah (s.a.v.)’in önünde durunca selam verdiler birisi boş bir yer buldu ve oraya oturdu diğeri cemaatin arkasına oturdu, üçüncü kimse ise dönüp gitmişti. Rasûlullah (s.a.v.), sohbetini bitirince şöyle buyurdu: Bu üç kişinin durumlarını size haber vereyim mi? Biri Allah’a sığındı da Allah’ta onu barındırdı. Diğeri haya etti (insanların arasına girmekten utandı ve geriye oturdu) Allah da ondan haya etti (Allah onu bu utanmasından dolayı mükafatlandırdı), diğeri ise yüz çevirdi, Allah’ta ondan yüz çevirdi.” Diğer tahric: Müslim 4/1713 (2176), Buhari 1/156 (66) ve Müsned-i Hanbel 604 (sahih) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Vakîd el Leysî’nin ismi Hâris b. Avf’tır. Ebû Mürre ise Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hânî’nin azâdlı kölesidir. İsmi Yezîd olup Akîl b. ebî Tâlib’in azâdlı kölesi olduğu söylenir. BU HADİS’İN BUHARİ RİVAYETİ VE AÇIKLAMA İÇİN BURAYA TIKLAYIN

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Nebi (s.a.v.)’in yanına geldiğimizde her birimiz kalabalığın bittiği yere otururduk.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Edeb Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Züher b. Muaviye bu hadisi aynı şekilde Simak’den rivâyet etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû İshâk (r.a.) vasıtasıyla Berâ’dan -ancak Ebû İshâk bu hadisi Berâ’nın kendisinden işitmemiştir- rivâyet edildiğine göre: Rasûlullah (s.a.v.), Ensâr’dan yolda oturmakta olan bazı kişilere uğradı ve onlara şöyle buyurdu. Yolda oturma işini mutlaka yapacaksanız “Selamı alın, mazluma yardım edin ve yol gösterin” buyurdular. Diğer tahric: Müsned: 17752 Bu konuda Ebû Hureyre ve Ebû Şüreyh el Huzaî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Berâ b. Âzib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İki Müslüman karşılaştıklarında tokalaşırlarsa birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar.” (İbn Mâce, Edeb: 27) Ebû İshâk’ın Berâ b. Âzib’den rivâyet ettiği bu hadis hasen garibtir. hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir adam Ey Allah’ın Rasûlü! birimiz bir kardeşi ve dostu ile karşılaşınca ona eğilebilir mi? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.)’de: Hayır dedi. Adam: O'nu kucaklar ve öper mi diye sordu, Rasûlullah (s.a.v.)’de: Hayır dedi. Adam: Elini tutup musafaha = toka yapabilir mi? deyince, Evet buyurdular.” Diğer tahric: İbn Mâce, Edeb Tirmizî: Bu hadis hasendir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Enes’e Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabında tokalaşmak var mıydı diye sordum. Evet dedi.” Diğer tahric: Buhârî, İstizan Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Selamın mükemmeli el ile sıkışmaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) konuda Berâ ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis garibtir. Yahya b. Süleym’in, Sûfyân’dan rivâyeti olarak bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail’e bu hadisi sordum. Pek makbul saymadı ve şöyle dedi: Bana göre Sûfyân’ın, Mansur’dan, Hayseme’den, İbn Mes’ûd’tan işiten bir kişiden rivâyet ettiği hadis: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gece sohbeti ancak geceleyin namaz kılan yolculuk eden içindir. Hadisini kastetmektedir. Muhammed b. İsmail sözlerine şöyle devam etti: “Selamın mükemmeli el ile sıkışmaktır” hadisi Mansur’dan, Ebû İshâk’tan, Abdurrahman b. Yezîd’den ve başkalarından rivâyet edilmiştir ve şöyledir: “selamlaşmanın mükemmeli el ile sıkışmaktır.”

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebû Umâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Hasta ziyaretinin tamamlayıcı unsurlarından bazıları şunlardır: Hastanın eline veya alnına elinizi koyarsanız ve nasıl olduğunu sorarsanız. Birbirinizle selamlaşmanın mükemmelliği ise el sıkışmaktır.” (Müsned: 21207) Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. diyor ki: Ubeydullah b. Zahr güvenilir bir kişidir. Ali b. Yezîd ise zayıftır. Kâsım b. Abdurrahman ise Ebû Abdurrahman diye künyelenir kendisi güvenilir bir kişi olup Abdurrahman b. Hâlid b. Yezîd b. Muaviye’nin azâdlı kölesidir. Kâsım ise Şamlıdır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) benim odamda iken Zeyd b. Hârise ona geldi ve kapıyı çaldı. Rasûlullah (s.a.v.)’de belden yukarısı çıplak olduğu halde elbisesini sürüyerek kalktı. Rasûlullah (s.a.v.)’i ne bundan önce ne de bundan sonra bu şekilde çıplak vaziyette görmemiştim. Rasûlullah (s.a.v.), onun boynuna sarıldı ve onu öptü.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Zührî’nin rivâyeti olarak ancak bu şekilde bilmekteyiz

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Safvân b. Assâl (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir Yahudi arkadaşına dedi ki: Bizi şu peygambere götür. Arkadaşı dedi ki: O'na peygamber deme çünkü senin o'na peygamber dediğini işitmiş olsa sevinir ve gözü dört açılır. Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek, Musa’ya verilen dokuz ayeti sordular. Rasûlullah (s.a.v.)’de onlara şöyle buyurdu: 1)- Hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmayın, 2)- hırsızlık etmeyin, 3)- zina yapmayın, 4)- Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın, 5)- suçsuz bir kimseyi öldürülmesi için idarecilerin yanına götürmeyin, 6)- sihirle uğraşmayın, 7)- faiz yemeyin, 8)- iffetli bir kadına zina iftirasında bulunmayın, 9)- savaş günü cepheden kaçmayın, yalnız siz Yahudilere mahsus olmak üzere Cumartesi günü yasağına tecavüz etmeyin. Bunun üzerine o Yahudiler senin peygamber olduğuna şâhidlik ederiz dediler ve peygamberin elini ve ayağını öptüler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “O halde bana uymaktan sizi engelleyen nedir? Safvân dedi ki: Yahudiler şöyle dedi ler: Davut, zürriyetinden daima bir peygamber bulunması için duâ etmiştir. Şayet sana uyacak olursak Yahudilerin bizi öldürmelerinden korkarız.” Diğer tahric: İbn Mâce, Edeb Bu konuda Yezîd b. Esved, İbn Ömer ve Ka’b b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ümmü Hani (r.anha)’dan rivâyete göre şöyle demiştir: Mekke: fethi yılında Peygamber (s.a.v)’e gittim, yıkanır durumda buldum. Fatıma bir örtü ile o’nu örtmekte idi. Ümmü Hanidedi ki: Selam verdim, Rasûlullah (s.a.v.): “Kimdir o” buyurdu. Ben de: “Ümmü Hani” dedim. Bunun üzerine: “Merhaba Ümmü Hani” buyurdular. Tirmizî rivâyet etmiştir. Bu hadis buradakinden daha uzuncadır. Bu hadis hasen sahihtir