Jami At Tirmidhi
...
(45) Kitāb: Chapters on The Virtues of the Qur'an
(45) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Übey b. Ka’b namaz kılıyorken onun yanına vardı ve: “Ey Übey” dedi. Übey yüzünü çevirip baktı fakat cevap vermedi. Ama namazını kısa kesip bitirdi ve Rasûlullah (s.a.v.)’e vardı; “Selam sana olsun Ey Allah’ın Rasûlü” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de selamını aldı ve: “Sana seslendiğimde neden niçin cevap vermedin? Übey: Ey Allah’ın Rasûlü, namazdaydım. Rasûlullah (s.a.v.): Allah’ın bana vahyettiği Kur’ânda: “Ey iman edenler size hayat verecek sizi düzeltecek mesajlara çağırdığı zaman, Allah ve elçisinin mesajına uyun!” (8 Enfal: 24) emrini görmedin mi? Übey: “Evet gördüm” dedi ve inşallah bir daha bu hataya düşmem dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Sana ne Tevrat’ta ne İncil’de ne de Zebur’da ne de Kur’ân’da bir benzeri indirilmemiş olan bir sûreyi öğretmemi ister misin? Übey de: Evet Ey Allah’ın Rasûlü dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Namazda nasıl okursun? Buyurdu. Übey: Ümmül Kur’ân olan Fatiha sûresini okudu. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu okuduğun Fatiha sûresinin bir eşi ne Tevrat’ta ne de İncil’de ne de Zebur’da ne de Kur’ân’da indirilmemiştir. O yedi ayetli olup devamlı tekrar edilen bana verilen Kur’ân’dan bir parçadır.” Diğer tahric: Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân; Ebû Dâvûd, Salat Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Enes’den ve Ebû Saîd el Mualla’dan da hadis rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir askerî müfereze göndermek istemişti ve bunlar sayılı kişilerdi onların okumalarını istedi. Herkes Kur’ân’da ezberinde olan yerlerden okuyacaktı derken yaşı en küçük olan birine geldi ve “Ey falan ezberinde ne var” diye sordu. Oda benim ezberimde bu var şu var ve Bakara sûresi var dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), senin ezberinde Bakara sûresi de mi var? Dedi. O kişi de evet dedi. O halde haydi git sen bu müfrezenin emîri (komutanısın) buyurdu. O müfrezeye katılan yaşlılardan biri bu olay üzerine şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bakara sûresini öğrenmeme engel olan şey onun hakkını verememek korkusu idi.” Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kur’ân-ı öğrenin onu okuyun onu okutun. Kur’ân-ı öğrenen ve onu okuyan ve gereğini yapan kimsenin örneği misk ile doldurulmuş bir kaba benzer ki kokusu her yere yayılır. Kur’ân bilgisi olup ta onu çevresine yaymayan onunla yatıp uyuyan kimse ise ağzı bağlanmış misk kutusuna benzer ki çevresi ondan istifade etmez.” (İbn Mâce, Mukaddime: 27) Bu hadis hasendir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Evlerinizi, içersinde namaz kılınmayan kabirler haline çevirmeyiniz. Bir ev ki içersinde Bakara sûresi okunursa o eve şeytan girmez.” Diğer tahric: Müslim, Salat-ül Müsafirin Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her şeyin bir zirvesi Kur’ânın zirvesi ve doruğu da Bakara sûresidir. Bu sûrede bir ayet vardır ki Kur’ân ayetlerinin efendisidir. O ayet, Ayet-el Kürsî’dir.” Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Hakîm b. Cübeyr’in rivâyetiyle biliyoruz. Şu’be, Hakîm b. Cübeyr hakkında ileri geri konuşmuş ve onun zayıf olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim mü’min sûresi ilk üç ayetiyle Bakara sûresi 255. ayeti olan Âyet-el Kürsî’yi sabahleyin okursa akşama kadar muhafaza edilir. Akşam okursa sabaha kadar bu âyetler vasıtasıyla koruma altına alınır.” (Dârimî, Fedail: 27) Bu hadis garibtir. Bazı ilim adamları Abdurrahman b. Ebû Bekir b. Ebû Müleyke el Müleykî’nin hafızası yönünde söz etmişlerdir. Zürare b. Mus’ab ibn Abdurrahman b. Avf’tır ve Ebû Mus’ab el Medenî’nin dedesidir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Eyyûb el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre: “Ebû Eyyûb’un bir hurma deposu vardı. Cin veya şeytan türü birileri gelir ve o depodan hurma alırdı. Ebû Eyyûb durumu Peygamber (s.a.v.)’e şikayet etti. Rasûlullah (s.a.v.)’de şöyle buyurdu: “Git onu tekrar gördüğünde: “Bismillah peygambere icabet et” de buyurdu. Sonra Ebû Eyyûb onu yakaladı bir daha gelmeyeceğine söz verince bıraktı. Sonra Peygamber (s.a.v.)’e geldi. Rasûlullah (s.a.v.): “Esirin ne yaptı” diye sordu. Ebû Eyyûb: Bir daha dönmeyeceğine yemin etti dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Yalan söyledi, O yalan söylemeye alışıktır” dedi. Ebû Eyyûb o kişiyi bir daha yakaladı tekrar gelmeyeceğine yemin edince onu tekrar serbest bıraktı. Rasûlullah (s.a.v.)’e gelince; “Esirin ne yaptı” diye sordu. Ebû Eyyûb: Bir daha dönmemeye ikinci defa yemin etti, dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Yalan söyledi O yalan söylemeye alışıktır” buyurdu. Üçüncü sefer yakalayınca; bu sefer seni Rasûlullah (s.a.v.)’e götürmeden bırakmayacağım dedi. Bunun üzerine o kimse dedi ki: Sana bir şey öğreteceğim “Ayet-el Kürsî”yi evinde bunu oku ne şeytan ne de bir başkası sana yaklaşamaz. Ebû Eyyûb Peygamber (s.a.v.)’e geldi. Rasûlullah (s.a.v.): “Esirin ne yaptı” diye sordu. Ebû Eyyûb olup biteni haber verdi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “O doğru söylemiş, fakat aslında kendisi yalancıdır” buyurdu. Diğer tahric: Müsned: 22488 Bu hadis hasen garibtir. Bu konuda Übey b. Ka’b’tan da hadis rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Mes’ûd el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Bakara sûresinin son iki ayetini okursa o iki ayet ona yeterlidir.” Diğer tahric: Buhârî, Meğazi; Müslim, Salat-ül Müsafirin Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Numân b. Beşîr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah gökleri ve yeri yaratmadan iki bin yıl önce bir kitap yazdı da o kitaptan iki ayet indirerek Bakara sûresini o iki ayetle mühürledi. Bu ayet bir evde üç gün süreyle okunmazsa şeytan o eve yaklaşır.” Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’ân Tirmizî: Bu hadis garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Nevvâs b. Sem’an (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kur’ân ve dünyada Kur’ânla amel edenler kıyamet günü getirilecek Bakara ve Al-i Imrân sûreleri onun önünde olacaklardır.” diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bu iki sûre için üç örnek verdi onları asla unutmadım şöyle demişti: “O iki sûre aralarından ışık sızan iki şemsiye gibi yan yana veya iki kara bulut gibi, veya kanatlarını germiş saf saf kuşlardan oluşan sürüler gibi gelecekler ve Bakara ve Al-i Imrân sûrelerini okuyan adamların Cennete girmeleri için mücadele vereceklerdir.” (Müslim: Salat-ül Müsafirin: 27) konuda Büreyde’den ve Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle garibtir. adamlarınca bu hadisin manası: Kıyamet günü sûre değil sûreyi okumanın sevâbı gelecektir. Bazı ilim adamları bu ve buna benzer hadisleri böylece tefsir etmişlerdir. Yani Kur’ân okumanın sevâbı gelecektir. Nevvâs b. Sem’an’ın hadisinde ilim adamlarının tefsir ettikleri manaya delalet eden delil vardır. Nitekim hadiste Peygamberimiz “Dünyada onunla amel eden Kur’ân ehli... diye buyurmaktadır. Bu ifadede amelin sevâbının geleceğine dair bir delalet vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed b. İsmail (r.a.), Humeydî’den naklen Sûfyân b. Uyeyne’nin Abdullah b. Mes’ûd’un rivâyet ettiği “Allah, Ayet-el Kürsî’den daha büyük yer ve gök yaratmamıştır.” Hadis hakkında şöyle dedi: Çünkü Ayet-el Kürsî Allah kelamıdır. Ve Allah’ın kelamı da yarattığı yer ve gökten daha büyüktür. Tirmizî rivâyet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû İshâk (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Berâ’dan işittim şöyle diyordu: Bir kimse, Kehf sûresini okurken sakin olarak duran binitinin harekete geçtiğini gördü. Bir de baktı ki bulut veya buluta benzeyen bir şey... Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve durumu anlattı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “O Kur’ân okuma üzerine inen veya Kur’ân üzerine inen ilahî bir huzur olan sekinettir.” Diğer tahric: Buhârî, Menakıb; Müslim, Salat-ül Müsafirin Bu konuda Üseyd b. Hudayr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, Nebi (s.a.v.), buyurdu ki: “Her kim Kehf sûresinin başından üç ayet okursa Deccâl fitnesinden korunur.” Muhammed b. Beşşâr, Muâz b. Hişâm vasıtasıyla babam Ebû Katâde’den rivâyet etti diyerek aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize nakletmiştir. Diğer tahric: Müslim, Salat-ül Müsafirin; Ebû Dâvûd, Malahım Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Herşeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi ise Yasin sûresidir. Her kim Yasin sûresini okur ve onun içindekilere göre yaşarsa; Allah o kimseye Kur’ân-ı on kere okumuş kadar sevap yazar.” (Dârimî, Fedail-ül Kur’ân: 27) Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Humeyd b. Abdurrahman’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Basra’da, Katâde’nin hadisleri ancak bu rivâyet zinciriyle bilinir. Harun Ebû Muhammed bilinmeyen bir ihtiyardır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim Hâ-mim Duhan sûresini geceleyin okursa, kendisi için yetmiş bin melek bağışlanma diledikleri halde sabaha kavuşur.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Ömer b. ebî Has’am’ın hadiste zayıf olduğu söylenmiştir. Muhammed onun hadislerinin münker olduğunu söylemektedir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim Cuma gecesi Hâ-mim Duhan sûresini okursa günahları bağışlanır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadisi sadece bu şekliyle biliyoruz. Hişâm, Ebû’l Mikdam’ın hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. Ebû Hüreyre’den hadis işitmemiştir. Eyyûb ta Yunus b. Ubeyd’te ve Ali b. Zeyd’te böyle söylemektedirler
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Nebi (s.a.v.)’in ashabından biri kabir olduğunu bilmediği bir kabrin üzerine çadırını kurmuştu. Birde ne görsün orası mülk süresini sonuna kadar okuyan bir kimsenin kabri değil mi? Bunun üzerine o çadır kuran adam Peygamber (s.a.v.)’e gelerek; Ey Allah’ın Rasûlü! dedi, kabir olduğunu bilmediğim bir yer'e çadırımı kurmuştum, ansızın oradan bir adam belirdi ve Mülk sûresini sonuna kadar okudu... Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Bu sure engelleyici ve kurtarıcıdır okuyan kimseyi kabir azabından kurtarır.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kur’ân’da otuz ayetlik bir sure vardır ki o sure bir adama şefaat etti o adamın günahı bağışlandı o sure Tebarekellezi bi yedihil mülk süresidir.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Salat; İbn Mâce, Edeb Bu hadis hasendir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Her kim Zilzâl sûresini okursa onun için bu sûre Kur’ân’ın yarısına denk tutulur ve her kim de Kâfirûn sûresini okursa bu sûre de onun için Kur’ân’ın dörtte birine denk tutulur. Kimde İhlas sûresini okursa bu sûre de Kur’ân’ın üçte birine denk tutulur.” Diğer tahric: Müsned: 12031 Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadis sadece Şeyh Hasan b. Selm’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Zilzâl sûresi, Kur’ân’ın yarısına denktir. İhlas sûresi, Kur’ân’ın üçte birine denktir. Kâfirûn sûresi ise Kur’ân’ın dörtte birine denktir.” Tirmizî rivâyet etmiştir. Tirmizi: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Yemân İbn’ül Muğîre’nin rivâyetiyle bilmekteyiz
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabından bir adama: “Ey falan kimse evlendin mi? diye sordu. Adam: Hayır Ey Allah’ın elçisi evlenmedim evlenme imkanına da sahip değilim dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Senin ezberinde İhlas sûresi yok mu? Buyurdu. Adam: Evet var dedi. Rasûlullah (s.a.v.), O Kur’ân’ın üçte biridir buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) ezberinde Nasr sûresi yok mu? Buyurdu. Adam: Var dedi. Rasûlullah (s.a.v.): O da Kur’ân’ın dörtte biridir buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), Ezberinde Kâfirûn sûresi var mı? buyurdu. Adam da: Evet deyince Rasûlullah (s.a.v.), Kur’ân’ın dörtte biridir, buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), Ezberinde Zilzâl sûresi yok mu buyurdu. Adam: Evet vardır deyince Rasûlullah (s.a.v.), O da Kur’ân’ın dörtte biridir, buyurdu ve (Sen zengin sayılırsın bunları öğretmeyi mehir olarak kullanıp) evlen evlen buyurdu.” Diğer tahric. Müsned: 12031 Tirmizî: Bu hadis hasendir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabından bir adama: “Ey falan kimse evlendin mi? diye sordu. Adam: Hayır Ey Allah’ın elçisi evlenmedim evlenme imkanına da sahip değilim dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) senin ezberinde İhlas sûresi yok mu? Buyurdu. Adam: Evet var dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o Kur’ân’ın üçte biridir buyurdu. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ezberinde Nasr sûresi yok mu? Buyurdu. Adam: Var dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): O da Kur’ân’ın dörtte biridir buyurdu. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ezberinde Kâfirûn sûresi var mı? buyurdu. Adam da: Evet deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kur’ân’ın dörtte biridir, buyurdu. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ezberinde Zilzâl sûresi yok mu buyurdu. Adam: Evet vardır deyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o da Kur’ân’ın dörtte biridir, buyurdu ve (Sen zengin sayılırsın bunları öğretmeyi mehir olarak kullanıp) evlen evlen buyurdu.” (Müsned: 12031) Bu hadis hasendir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber geldim Rasûlullah (s.a.v.) bir kimsenin İhlas sûresini okuduğunu işitti ve vâcib oldu buyurdu. Ben: Ne vâcib oldu? Dedim; “Cennet” buyurdular. Diğer tahric: Müsned: 7669 Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Mâlik b. Enes’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Huneyn Ubeyd b. Huneyn’dir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim İhlas sûresini her gün ikiyüz kere okursa elli senelik günahları silinir. Ancak üzerindeki kul borcu bunun dışındadır.” Aynı senedle Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu da rivâyet edilmiştir: “Kim uyumak istediğinde yatağı üzerinde sağ yanına yatar sonra İhlas sûresini yüz kere okursa kıyamet günü Rabbi ona şöyle diyecektir: Ey kulum! Sağından Cennete giriver.” Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’ân Tirmizî: Sabit’in, Enes’den rivâyeti olarak bu hadis garibtir. Yine bu hadis Sabit’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İhlas sûresi Kur’ân’ın üçte birine denktir.” Diğer tahric: Müslim, Salat-ül Müsafirin; İbn Mâce, Edeb Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Toplanınız size Kur’ân’ın üçte birini okuyacağım. Bunun üzerine toplanan toplandı. Sonra, Rasûlullah (s.a.v.) odasından çıkarak İhlas sûresini okudu ve odasına girdi. Birbirimize şöyle dedik: Rasûlullah (s.a.v.), size Kur’ân’ın üçte birini okuyacağım buyurmuştu. Ben kuvvetle tahmin etmekteyim ki bu kendisine gökten gelen bir haberdir. Daha sonra Rasûlullah (s.a.v.) çıktı ve şöyle buyurdu: Size Kur’ân’ın üçte birini okuyacağımı söylemiştim, dikkat edin o okuduğum sûre Kur’ân’ın üçte birine denktir.” Diğer tahric: Müslim, Salat-ül Müsafirin; İbn Mâce, Edeb Tirmizî: Bu hadis bu senedle hasen sahih garibtir. Ebû Hazım el Eşcaî’nin ismi Selman’dır
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe b. Âmir el Cühenî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah bana benzeri görülmemiş ayetler indirdi. Sonuna kadar Nâs ve Felak sûrelerini okudu.” Diğer tahric: Müslim, Salat-ül Müsafirin; Nesâî, İftitah Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) her namazın arkasından bana Nas ve Felak sûrelerini okumamı emretti.” Diğer tahric: Nesâî, Sehv; Ebû Dâvûd, Salat Bu hadis hasen garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kur’ân-ı güzel okuyan ve amel eden kişi şerefli ve saygılı olan katip, meleklerle beraberdir.” Kur’ân-ı (Hişâm zorlanarak dedi-Şu’be güçlük çekerek dedi) okuyan kişiyle iki sevap vardır. (biri okumasından diğeri de zorlanmasından dolayı) Diğer tahric: Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân; Müslim, Salat-ül Müsafirin Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim Kur’ân-ı okur ve ezberler, helal kıldıklarını helal sayar, haram kıldıklarını haram kabul edip uzak durur; Allah O Kur’ân sebebiyle onu Cennete koyar ve ailesinden Cehennemlik olan on kişiye de şefaatçi kılar.” Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi de pek sağlam değildir. Hafs b. Süleyman hadiste zayıf sayılmıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Hâris (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mescide uğradım cemaati bazı dedikodulara dalmış buldum ve Ali’nin yanına girerek şöyle dedim: Ey Mü’minlerin emiri! İnsanların lüzümsuz dedikodulara daldıklarını görmüyor musunuz? Bunun üzerine Ali gerçekten böyle yapıyorlar mı? diye sordu; ben de: Evet dedim. Bunun üzerine Ali şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle buyurmuştu: Dikkat edin büyük bir fitne olacaktır! Ben de: Bu fitneden kurtuluş nasıl olacaktır Ey Allah’ın Rasûlü! dedim. Şöyle buyurdular: Allah’ın Kitab’ına sarılmakla çünkü onda sizden öncekilerin haberi, sizden sonrakilerin haberi, aranızdaki meselelerin hükmü ondadır. O hak ile batılı birbirinden ayıran kesin bir hüküm olup saçmalama değildir. Her kim zorbalık yaparak ondan uzaklaşırsa Allah onun işini bitirir. Her kim de doğru yolu o Kur’ân’dan başkasında ararsa Allah onu sapıklığa düşürür. O, Allah’ın sağlam ipidir ve hikmet dolu sözleridir. O Sırat-ı müstakîm’dir. O Kur’ân arzu ve isteklerin bozamadığı dillerin karışıklığa düşüremediği, ilim adamlarının kendisinden doyamadığı fazla tekrarlamakla eskimeyen ve bıkkınlık vermeyen hayranlık veren yönleri, bitip tükenmeyen öyle bir kitaptır ki: Cinlerden bir gurup onu dinleyince şöyle demek mecburiyetinde kalmışlardır: “Biz ne güzel bir Kur’ân dinledik, doğruyu eğriden ayırt etme bilincine ulaştıran bir Kur’ân ve böylece ona iman ettik artık bundan sonra Rabbimizden başkalarına ilahlık yakıştırmayacağız.” (Cin süresi: 1-2) Ona dayanarak konuşan doğru söz söylemiştir. Onunla amel eden sevap kazanır onunla hükmeden adaletli davranmış o'na davet eden doğru yola iletilmiş olur. Ey A’ver bu sözleri iyi dinle! Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’ân Tirmizî: Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi mechuldûr. Harîs’in rivâyeti hakkında söylenti vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Osman b. Afvân (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle buyurdu: “Sizin en hayırlınız Kur’ân-ı öğrenen ve öğretendir.” Diğer tahric: Buhârî, Fedail-ül Kur’ân; İbn Mâce,i Mukaddime Ebû Abdurrahman dedi ki: Beni şu oturduğum yerde oturtan sebeb işte budur. Ebû Abdurrahman, Osman’ın halifeliği döneminde Kur’ân öğretmeye devam etmiş Haccac b. Yusuf’un zamanına kadar bu işe devam etmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. BUHARİ HADİSİ VE AÇIKLAMA İÇİN BURAYA TIKLAYIN İBN-İ MACE HADİSİ VE AÇIKLAMA İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizin en hayırlınız, Kur’ân-ı öğrenen ve öğretendir.” Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’ân Bu hadisin Ali vasıtasıyla rivâyet edildiğini sadece Abdurrahman b. İshâk’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Senedleri farklı olmakla birlikte aynı anlamdaki şu hadisler: BUHARİ HADİSİ VE AÇIKLAMA İÇİN BURAYA TIKLAYIN İBN-İ MACE HADİSİ VE AÇIKLAMA İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kur’ân’dan bir harf okursa kendisine bir sevap yazılacaktır ve her sevap on katıyla karşılık bulacaktır. Elif lam mîm bir harftir demiyorum. Fakat elif bir harf lam bir harf mim de bir harftir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) hadis Abdullah b. Mes’ûd’tan değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Ebû’l Ahvas bu hadisi İbn Mes’ûd’tan bazen merfu bazen da mevkuf olarak rivâyet etmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. işittim şöyle diyordu: Muhammed b. Ka’b el Kurazî’nin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hayatında doğduğu bana ulaşan bilgiler arasındadır. Muhammed b. Ka’b Ebû Hamza diye künyelenir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Umâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah kulunun kıldığı iki rekat namazdan daha üstün olarak hiçbir konuda değer vermemiştir. Kul namaza devam ettiği sürece üzerine iyilik ve sevap saçılır. Kullar Allah’a, Kur’ânla ilgileri arttıkça yaklaşmış olurlar.” Ebû’n Nadr: Kur’ân-ı kastediyor dedi. (Müsned: 21274) Bu hadis garib olup ancak bu şekliyle bilmekteyiz. b. Humeys hakkında İbn’ül Mübarek söz etmiş ve neticede onun rivâyetlerini terk etmiştir. Bu hadis aynı zamanda Zeyd b. Ertae’den, Cübeyr b. Nüfeyr’den mürsel olarak ta rivâyet edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Cübeyr b. Nüfeyr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Siz Allah’a Kur’ân’ın emirlerini yerine getirerek yaptığınız iyiliklerden daha değerli bir şeyle Allah’ın huzuruna dönemezsiniz.” Diğer tahric: Müsned:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yaşantısında Kur’ân’dan hiçbirşey bulunmayan kişi harabe bir ev gibidir.” Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’ân Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kur’ân okuyan kimseye denilecek ki oku ve yüksel. Dünyada okuduğun gibi oku çünkü senin derecen okuduğun ayetlerin son noktasına kadardır.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Salat Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bündar, Abdurrahman b. Mehdî vasıtasıyla Sûfyân’dan, Âsım’dan, aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kıyamet günü Kur’ân getirilecek ve şöyle diyecek: “Ey Rabbim beni okuyup benimle hayatını yaşayan bu kulunu giydir, o kimseye keramet tâc’ı giydirilecek sonra Kur’ân diyecek: artır ya rabbi. İkram olarak elbise de giydirilecek sonra Kur’ân diyecek ki Ey Rabbim ondan razı ol. Allah’ta ondan razı olacak. Denilecek ki: Ey kul oku ve yüksel böylece okuduğu her bir ayetle iyilik, sevap ve mükafatları artırılacaktır.” (Dârimî Fedeil-ül Kur’ân: 27) Bu hadis hasen sahihtir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ümmetimin sevapları bana arzolundu hatta mescidi temiz tutmak için çıkarıp attığı en ufak bir çöp parçasına varıncaya kadar... Ümmetimin günahları da bana arz edildi. Bir insanın Kur’ân’dan öğrenip te unuttuğu bir âyet ve sûreden daha büyük bir günah görmedim.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27) Bu hadis garib olup ancak bu şekliyle bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail ile bu hadisi müzakere ettim bilip tanımadı ve garib buldu. Muhammed şöyle dedi: Muttalib b. Abdullah’ın, peygamberin ashabından hiçbirinden hadis işittiğini bilmiyoruz. Ancak; “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hutbesinde bulunan bir kimse bana rivâyet etti” sözü vardır. Abdullah b. Abdurrahman’ın da şöyle dediğini işittim: Muttalib’in, peygamberin ashabından herhangi birinden hadis işittiğini bilmiyoruz. Abdullah diyor ki: Ali b. el Medinî Muttalib’in, Enes’den hadis işitmiş olmasını reddetmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Kendisi Kur’ân okuyan ve sonra bir bela ve sıkıntı anında okunması gereken; Bakara sûresi 156. ayetini okuyan birine rastladı ve şöyle dedi: Rasulullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini işittim: “Her kim Kur’ân okursa ihtiyacı olan şeyi Allah’tan istesin, çünkü ileride öyle insanlar gelecek ki: Kur’ân okuyacak ve Kur’ân’ı alet ederek insanlardan isteyeceklerdir.” Mahmûd diyor ki: Bu kimse Câbir el Cufî’nin kendisinden hadis rivâyet ettiği Basralı Hayseme’dir. Abdurrahman’ın oğlu Hayseme değildir. Bu Hayseme Basralı bir ihtiyardır. Ebû’n Nasr künyesiyle anılır. Kendisinden Enes birkaç hadis rivâyet etmiştir. Câbir el Cufî’de, Hayseme’den hadis rivâyet etmiştir. Diğer tahric: Müsned: 19029 Tirmizî: Bu hadis hasendir. Senedi bu şekilde değildir
- Bāb: ...
- باب ...
Suheyb (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kur’ân’daki haramları helal kılan kimse; Kur’ân’a iman etmemiştir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. Vekî’a rivâyetinde Muhalefet edilmiştir. Muhammed diyor ki: Ebû Ferve, Yezîdb. Sinan er Rehavî’nin hadislerinde zarar yoktur ama oğlunun kendisinden yaptığı rivâyetler böyle değildir. Çünkü oğlu kendisinden münker hadisler rivâyet etmektedir. Muhammed b. Yezîd b. Sinan bu hadisi babasından rivâyet ederek senede “Mûcâhid’den, Saîd b. Müseyyeb’den ve Suheyb’den” sözünü ilave etmiştir. Muhammed b. Yezîd rivâyetine pek uyulmamış olup o rivâyet zayıftır. Ebû’l Mübarek ise mechul bir kişidir
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe b. Âmir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle buyurduğunu işittim demiştir: “Kur’ân-ı açıktan okuyan açıktan sadaka vermiş gibidir. Kur’ân’ı gizli okuyan ise gizli sadaka vermiş gibidir.” (Nesâî, Kıyam-ül Leyl: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17) Bu hadis hasen garibtir. hadisin manası Kur’ân-ı gizli olarak okuyan kimsenin açık olarak okuyan kimseden üstün olduğudur. Çünkü gizli sadaka vermek, ilim adamlarınca açıktan vermekten daha değerli görülmüştür. Bunun tefsirini de şöyle yapmışlardır: Kişi gizli vermek suretiyle kendisini beğenmişlikten kurtarmış olur. Gizli verilen sadaka ve gizli yapılan ibadetlerde kendini beğenmişlik hastalığına yakalanması açıktan yapılan kadar korkuyu gerektirmez
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre: “Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Benî İsrail (İsra ve Zümer) sûrelerini okumadan yatağına yatıp uyumazdı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Bu hadis hasen garibtir. Ebû Lübabe, Basralı bir ihtiyardır. Hammad b. Zeyd kendisinden pek çok hadis rivâyet etmiştir. Adının Mervan olduğu söylenmektedir. Bu Ebû Lübabe’nin durumunu Muhammed b. İsmail, Kitab-ül Tarih isimli kitabında bize anlatmıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Irbad b. Sariye (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), Müsebbihat denilen sûreleri yatmazdan evvel okur bu sûreler içinde bir ayet vardır ki bin ayetten daha hayırlıdır” buyururdu. Diğer tahric: Ebu Davud, Edeb (Bu süreler: S.B.H. kökünden gelen kelimelerle başlayan yedi sûredir; İsra, Hadid, Haşr, Saff, Cuma, Teğabün ve A’lâ’ sûreleri) Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Ma’kıl b. Yesâr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim sabah olduğunda üç kere Eûzû billahissemiil âlimi minşeytanirracim (Allah’ın rahmetinden kovulan taşlanmış şeytanın şerrinden her şeyi bilen Allah’a sığınırım) diyerek; Haşr sûresinin sonundan üç ayet okursa, Allah o kimseye yetmiş bin melek vekil eder de o melekler akşama kadar o kimseyi duâ ve istiğfar ederler. Eğer o gün ölürse şehîd olarak ölür. Akşam olunca okuyan kimse de sabaha kadar aynı durumdadır.” Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’an Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz
- Bāb: ...
- باب ...
Ya’la b. Memlek (radıyallahü anh), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından Ümmü Seleme’ye Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazı ve kıratından sordu. Bunun üzerine Ümmü Seleme; O’nun namazını niçin soruyorsunuz? O namaz kılar sonra namaz kıldığı süre kadar uyur sonra uyuduğu kadar tekrar namaz kılar sonra tekrar namaz kıldığı kadar uyur ve böylece sabah olurdu. Sonra Ümmü Seleme kıldığı namazlardaki okuyuşunu tarif etti ve dedi ki: “Açıkça ve harf harf okurdu.” (Nesâî, İftitah: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17) Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Leys b. Sa’d’ın, İbn ebî Müleyke’den, Ya’la b. Memlek’den ve Ümmü Seleme’den yapılan rivâyetle bilmekteyiz. Cüreyc bu hadisi ibn ebî Müleyke vasıtasıyla Ümmü Seleme’den rivâyet ederek: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), okurken âyetlerin sonunda durarak okurdu, birbirine bağlamazdı.” Leys’in rivâyeti daha sağlamdır
- Bāb: ...
- باب ...
Basralı olan Abdullah b. ebî Kays (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe (r.anha)’ya, Rasûlullah (s.a.v.)’in kıldığı vitr namazını sordum; gecenin ilk vaktin de mi yoksa sonunda mı kılardı diye... Bunun üzerine şöyle dedi: “Her iki şekilde de yapmıştır; bazen vitiri gecenin öncesinde kılar, bazen de gecenin sonunda kılardı.” Bunun üzerine ben Allah’a hamdolsun ki din ve ibadet işinde kolaylık kılmıştır, dedim. Sonra, Rasûlullah (s.a.v.); namazında gizli mi yoksa açıktan mı okurdu diye sordum. O da: “Her iki şekilde de okurdu; bazen gizli bazen açık okuduğu olurdu.” Ben de Allah’a hamdolsun ki din işinde kolaylık ve genişlik istemiştir dedim. Ben tekrar sordum: “Cünüplük halinde ne yapardı? Uyumadan önce yıkanır mıydı? Yoksa yıkanmadan önce uyur muydu?” Âişe: “Bu iki şekilde de yaptığı olurdu dedi; bazen yıkanıp uyur, bazen de namaz abdesti gibi abdest alıp uyur uyanınca guslederdi” dedi. Ben de Allah’a hamdolsun ibadet ve tüm kulluk işlerinde kolaylık ve genişlik için böyle yapmıştır dedim.” Diğer tahric: Müslim, Hayz; Nesâî, Tahara Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) hac mevsiminde kendisini hac için gelen insanlara takdim eder ve şöyle derdi: “Beni kendi kavmime götürecek bir kimse yok mu? Çünkü Kureyş Rabbimin sözlerini tebliğ etmemden beni alıkoydular.” Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Sünnet; İbn Mâce, Mukaddime) Tirmizî: Bu hadis garib sahihtir. EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rab Azze ve Celle şöyle buyurdu: Benim Kitabımı okumak ve beni zikretmekten dolayı kim benden bir şey isteyecek durumda olmazsa; ben o kimseye isteyenlere verdiğimin en üstününü veririm. Allah’ın sözlerinin diğer sözlere karşı üstünlüğü: Allah’ın yarattıklarına karşı üstünlüğü gibidir.” Diğer tahric: Dârimî, Fedail-ül Kur’ân Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir