Jami At Tirmidhi
...
(47) Kitāb: Chapters on Tafsir
(47) ...
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudilerden bazı kişiler Nebi ashabından bazı kişilere: “Sizin Nebiiniz Cehennem bekçilerinin sayısını bilir mi?” dediler. Onlar da: “Nebiimize sormadan bilemeyiz” dediler. Bunun üzerine bir adam Nebi (s.a.v)’e geldi ve şöyle dedi: “Ey Nebi! Bugün senin ashabın mağlub oldular.” Rasûlullah (s.a.v.): “Hangi şeyden dolayı mağlub oldular” dedi. Adam: “Yahudiler; Nebiiniz, Cehennem bekçilerinin sayısını bilir mi?” dediler. Biz de: “Nebi (s.a.v)’e sormadan bilemeyiz” dedik. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir topluma bilmediği bir şey sorulunca; Nebie sormadan bilemeyiz demekle mağlub mu olunurmuş? Fakat Yahudiler Nebilerine sormuşlardı hatta Allah’ı apaçık bize göster demişlerdi. Allah’ın düşmanını bana getiriniz ben onlara Cennetin toprağından sarayım ki o “Dermek” tir. (İnce toprak veya has un demektir.) Yahudiler, Rasûlullah (s.a.v.)’in yanına geldiklerinde şöyle dediler: “Ey Ebe’l Kâsım! Cehennem bekçilerinin sayısı kaçtır?” Rasûlullah (s.a.v.) bir seferinde on diğer seferinde dokuz olmak üzere şu kadar ve şu kadar buyurdu. Onlarda “Evet” dediler. Sonra Nebi (s.a.v) onlara: “Cennetin toprağı nedir?” dedi. Biraz sustular ve Ey Eb’el Kâsım! “Ekmektir” Rasûlullah (s.a.v.) de şöyle dedi: “Ekmek: “Dermek” tendir.”
Referans | : | 47 3327 |