Sahih-i Buhari
...
(4) Kitāb: Abdest (Vudu')
(4) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resulullâh sallallahu aleyhi ve sellem: "Kendisinde hades vâkı` olan kimsenin namazı (o kimse) abdest almadıkça kabul olunmaz." buyurdu. Hadramevt ahâlîsinden biri: "Ya Eba Hureyre, hades nedir?" diye sordu. "Sessiz veya sesli yel." cevâbını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Nuaym el-Mücmir şöyle demiştir: Ebu Hureyre ile birlikte mescidin üzerine çıktık. Ebu Hureyre abdest aldı ve şöyle dedi: Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: Ümmetim kıyamet gününde bedenlerindeki abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları sekililer olarak çağrılacaklardır. Ebu Hureyre şöyle dedi: "Kim bu parlaklığı daha çok artırabilirse arttırsın
- Bāb: ...
- باب ...
Abbâd İbn Temîm'in amcasından rivayet ettiğine göre, namazda kendisine abdesti bozulmuş gibi gelen ancak bir şey bulamayan kişi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bunu sormuş, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de şöyle buyurmuştur: "Bîr ses veya koku duymadıkça namazını terk etmesin. Tekrar: 177, 2056 Diğer tahric: Bu Hadis-i şerif’i Müslim, Hayz; Ebu Davud, Nesai ve İbni Mace «Kitabü't Tahare» de muhtelif ravilerden tahric etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şunu rivayet etmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) horlayacak derecede uyudu, sonra kalkarak namaz kıldı. Süfyan bu hadisi bize tekrar tekrar Amr, Kureyb, İbn Abbas yoluyla rivayet etmiştir. Bu rivayete göre İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir gece teyzem Meymûne'nin yanında kaldım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geceleyin kalktı. Gecenin bir kısmı geçince duvara asılı bir tulumdaki su'dan hafif bir abdest aldı, sonra da kalkıp namaz kıldı. Ben de onun gibi abdest aldım ve onun sol tarafına durdum. O beni sağına geçirdi. Sonra bir süre namaz kıldı. Daha sonra yatarak uyudu ve horladı. Ardından münadi / müezzin gelerek kendisine namaz vaktinin girdiğini bildirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onun haberi üzerine namaza kalkarak yeniden abdest almaksızın namaz kıldı." (Süfyan dedi ki): Biz Amr'a "İnsanlar, Resulullah'ın gözü uyur ancak kalbi uyumaz" diyorlar, dedik. Amr şöyle cevap verdi: Ubeyd İbn Umeyr'in şöyle dediğini duydum: "Nebiin rüyası vahiydir". Daha sonra şu âyeti okudu: Ben rüyamda seni boğazladığımı görüyorum, dedi.[Saffât]
- Bāb: ...
- باب ...
Usâme İbn Zeyd r.a. şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'tan dönerken dağdaki yolda inip su döktü. Sonra hafif bir abdest aldı. Ben: "Namaz (mı) ey Allah'ın Resulü?" diye sordum. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Namaz ileride kılınacak" dedi. Sonra tekrar bineğine bindi. Müzdelife'ye gelince bineğinden indi ve daha uzunca bir abdest aldı. Sonra namaz için kamet getirildi, akşam namazını kıldırdı. Sonra herkes devesini durduğu yere çökertti Sonra yatsı için kamet getirildi, Hz. Peygamber yatsıyı kıldırdı. Bu iki namaz arasında başka bir namaz kılmadı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Rivayet edildiğine göre İbn Abbas r.a. abdest alırken yüzünü yıkadı. Şöyle ki; bir avuç su alıp ağzını çalkaladı ve burnuna çekti. Sonra bir avuç su alıp bu avucu ile diğerini birleştirerek yüzünü yıkadı. Yine bir avuç su alıp sağ kolunu yıkadı, bir avuç su alıp sol kolunu yıkadı. Sonra başını mesnetti. Sonra bir avuç su alıp sağ ayağını iyice yıkayacak şekilde döktü. Yine bir avuç su alıp sol ayağını yıkadı. Sonra da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bu şekilde abdest alırken gördüm" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a., Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şunu rivayet etmiştir: "Sizden biri eşi ile cinsel ilişkide bulunacağı zaman: Bismillah, Allahümme cennibne'ş-şeytâne ve cennibi'ş-şeytâne mâ razaktenâ (Bismillah, Allah'ım bizi şeytandan uzak tut, şeytanı da bize rızık olarak vereceğin (çocuktan) uzak tut) derse ve o İlişki sebebiyle bir çocuklarının olması takdir edilirse şeytan ona zarar veremez. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Nebiyy-i Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem, helaya girdiği zaman Allahumme inni auzu bike minel hubsi vel hebaisi diye duâ buyurdu. Tekrar: 6322 Diğer tahric edenler: Tirmizi Tahare; Müslim, Hayz Duanın Meali: Allah'ım, gözle görülmeyen kötülüklerden, erkek ve dişi şeytanlardan Sana sığınırım
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem (Bir kere) Helaya girdi. Kendisine (yıkanacak ve abdest alacak) su (götürüp) bıraktım. ''Bunu (buraya) kim koydu?'' diye sordu. Haber verdiler. "Allah'ım onu dinde fakîh / derin anlayış sahibi kıl
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Eyyub el-Ensâri r.a. şöyle demiştir; Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz tuvaletini yapacağı zaman kıbleye önünü ve arkasını dönmesin. Doğuya veya batıya dönün. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Vâsi' İbn Hibban'ın rivayet ettiğine göre Abdullah İbn Ömer şöyle söylerdi: İnsanlar "Tuvalet yapmak için oturduğunda kıbleye ve Beytü'l-Makdis'e önünü dönme" diyorlar. Oysa ben birgün evlerimizden birinin üzerine çıktım. Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i tuvalet ihtiyacını görmek üzere iki tuğla üzerine oturmuş ve önünü Beytü'l-Makdis'e dönmüş olarak gördüm. (İbn Ömer, Vâsi'a şöyle dedi): "Belki de sen de karnını dizlerine yapıştırarak namaz kılanlardansın." Vâsi: "Vallahi bilmiyorum", dedi Mâlik, İbn Ömer'in burada namaz kılarken yerden uzakta durmayan, yere yapışık olanları kasdettiğini söylemiştir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (radiyallahu anha validemiz)'den rivayet edilmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımları geceleyin tuvalet İhtiyaçlarını görmek üzere menâsı' denilen yere (ki burası geniş bir arazi idi) çıkardı. Ömer, Hz. Peygamber'e "Hanımlarını ört" diyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise bunu yapmıyordu. Nihayet bir gece Hz. Peygamber'in hanımlarından Sevde binti Zem'a yatsı namazı vaktinde çıktı. Sevde uzun bir kadındı. Hz. Ömer örtü konusunda âyetin gelmesini şiddetle arzuladığı için ona "Ey Sevde biz seni tanıdık" dedi. Bunun üzerine Allah hicab (örtü) âyetini indirdi. Hicab ayeti: Ahzab suresi 53. ayettir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha) Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'den şunu rivayet etmiştir: "ihtiyaçlarınız için çıkmanıza izin verildi". Hişam "yani tuvalet ihtiyacı için" demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: "Bir ihtiyacım için Hafsa'nın evinin damına çıktım. Orada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kıbleye arkasını, Şam tarafına önünü dönmüş bir şekilde tuvalet ihtiyacını giderdiğini gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer şöyle demiştir: "Bir gün evimizin damına çıktım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in Beytü'I-Makdise önünü dönmüş bir şekilde tuvalet ihtiyacını görmek için iki tuğla üzerinde oturduğunu gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Mâlik r.a. şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem tuvalet ihtiyacını görmek üzere çıkınca ben ve benimle birlikte bir çocuk -tuvalet temizliği için- yanımızda bir su kırbası götürürdük. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacını görmek için çıktığında ben ve bizden bir çocuk, yanımızda bir kırba su ile onu izledik
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Mâlik r.a. şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem helaya girdiğinde benimle birlikte bir çocuk bir kırba su ile bir harbe götürürdük, Resulullah su ile tuvalet temizliğini yapardı." Aneze, ucunda keskin demir bulunan bir asadır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Katâde'nin oğlu Abdullah babasının şöyle söylediğini rivayet etmiştir: Resuiullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz bir şey içeceği zaman nefesini su kabına vermesin. Tuvaletini yaptığında cinsel organını sağ eli ile tutmasın, (ön ve arkasını) sağ eli ile silmesin (istinca yapmasın). Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Katâde, babasından naklen Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Biriniz küçük abdestini yaparken sağ eli ile cinsel organını tutmasın, sağ eli ile istinca yapmasın. Bir şey içtiğinde kab’a nefesini vermesin
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacını görmek için çıktığında onun peşinden gittim. O, sağ'a sol'a bakmıyordu. Kendisine yaklaştım. Bana: "Temizlik yapmak İçin bana taş ara. Ancak kemik ve tezek getirme" dedi. Ben elbisemin bir kenarında taşlar getirerek onun yan tarafına bıraktım, sonra geriye döndüm. Tuvalet İhtiyacını görünce o taşları kullandı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman İbn Esved, babasının Abdullah şu sözü söylerken duyduğunu rivayet etmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacını görmek için geldi. Kendisine üç taş getirmemi emretti. Ben iki taş buldum, üçüncüye baktım bulamadım. Bir tezek bularak onu getirdim, Nebi s.a.v. iki taşı aldı, tezeği fırlattı ve: "Bu pistir" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas (r.a.) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest organlarını birer kere yıkayarak abdest aldı" demiştir. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi Tahare; İbn Mâce, Tahara de tahric etti
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Zeyd r.a.'den rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu aleyhi ve Sellem abdest organlarını ikişer kere yıkayarak abdest almıştır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab, Atâ İbn Yezidin kendisine Hz. Osman'ın azatlısı Humran'in şunu rivayet ettiğini söylemiştir: Humran Osman İbn Affan r.a.'ın bir kap getirilmesini istediğini gördü. Osman üç kere avuçlarına su boşaltarak onları yıkadı. Sonra sağ elini kab'a sokarak ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti. Sonra yüzünü üç kere ve dirseklere kadar kollarını üç kere yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra ayaklarını topuklara kadar üçer kere yıkadı. Sonra şöyle dedi; Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu; 'Benim aldığım gibi bu şekilde abdest alarak, hatırına bir vesvese getirmeksizin nefsinin, sesine kulak vermeden iki rekat namaz kılan kişinin geçmiş günahları affolunur. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder. Ancak teube edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar bundan müstesna tutulmuştur. Zira ben onlann tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim. [Bakara, 159-160] Hz. Osman'ın kasdettiği şudur: Bu âyet tebliği teşvik etmektedir. Âyet ehli kitap (Yahudi ve Hıristiyanlar) hakkında indirilmiş olsa bile, dikkate alınacak olan husus ifadenin genel olmasıdır. Bunun benzeri İlim bölümünde Ebu Hureyre hakkında da söz konusu olmuştur. Yukarıdaki âyet olmasaydı Hz. Osman'ın bu hadisi tebliğ etmeyeceğini söylemesi ise hadisi duyan insanların (onu doğru anlamamak suretiyle) aldanmalarıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şunu rivayet etmiştir: Abdest alan kimse istinsar yapsın (sümkürsün), taş ile istinca yapan kimse tek sayıda taş kullansın
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'in rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri abdest alırken burnuna su çeksin sonra da sümkürsün. Taş ile tuvalet temizliği (istinca) yapan kişi de tek sayıda taş kullansın. Sizden biri uykusundan uyandığında elini abdest kabına sokmadan önce yıkasın. Çünkü hiçbiriniz (uyku esnasında) elinin nereye değdiğini bilmez". Diğer tahric: Bu hadîsi bütün kütübü sitte sahipleri yani Buharî Müslim Ebu Davud, Tirmîzî, Nesaî ve İbni Mace muhtelif ravîlerden muhtelif lafızlarla tahriç ettikleri gibi» Ayrıca İmam Ahmed b. Hanbel de Müsnedinde yer vermiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Amr (r.a.) şöyle demiştir: Bir yolculukta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizden arkada kalmıştı. ikindi vakti girdiğinde bize yetişti. Biz abdest alırken ayaklarımıza mesh yapıyorduk. Nebi s.a.v. en yüksek sesi ile iki veya üç kere şöyle bağırdı: "Ateşte yanacak topukların vay haline
- Bāb: ...
- باب ...
Osman r.a.'ın azadlısı Humran'dan rivayet edildiğine göre Hz. Osman abdest almak için su istedi. (Su gelince) kab'dan ellerine su dökerek ellerini üç kere yıkadı. Sonra sağ elini kaba soktu ağzını çalkaladı, burnuna su verdi ve sümkürdü. Sonra üç kere yüzünü yıkadı. Sonra üç kere dirseklere kadar kollarını yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra her bir ayağını üçer kere yıkadı. Sonra şöyle dedi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in benim aldığım gibi abdest aldığını gördüm. O şöyle buyurdu: "Kim benim bu aldığım abdest gibi abdest alır, sonra içinden bir şey geçirmeksizin iki rek'at namaz kılarsa Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed İbn Ziyad şöyle demiştir: Biz abdest kabındaki su'dan abdest alırken Ebu Hureyre bize uğrar ve şöyle derdi: Abdestinizi tam alın. Çünkü Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Ateşten dolayı vay topukların haline
- Bāb: ...
- باب ...
Ubeyd ibn Cüreyc, Abdullah İbn Ömer'e şöyle dedi: "Ey Ebu Abdurrahman! Arkadaşlarından hiç kimsenin yapmadığı dört şeyi senin yaptığını görüyorum" dedi. Abdullah İbn Ömer: "Bunlar nedir ey İbn Cüreyc?" dedi. İbn Cüreyc: "Ka'benin rükünlerinden yalnızca Yemanî rükünlerine el sürdüğünü, deri sandalet giydiğini ve sarı boya kullandığını görüyorum. Görüyorum ki sen Mekke'de iken insanlar hilali gördüğünde telbiye getirdikleri halde sen terviye gününe kadar telbiye getirrniyorsun". Abdullah İbn Ömer şöyle dedi: "Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yemanî rükünlerinden başkasına dokunduğunu görmedim. Deri sandalet giymeme gelince; Ben Hz. Peygamber'in kılsız deriden sandalet giydiğini ve (ayakları) onların içindeyken abdest aldığını gördüm. Bu yüzden ben de onları giymeyi seviyorum. Sarı boyaya gelince; Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sarı boya ile boyadığını gördüm. Ben de onunla boyamayı seviyorum. Telbiye getirmeye gelince; Ben Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in bineği hareket için hazır olmadıkça telbiye getirdiğini görmedim. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Atıyye r.anha şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (vefat eden) kızının yıkanması sırasında kadınlara şöyle buyurdu: "Sağ tarafından ve abdest azalarından başlayın. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakkabı giymede, saçını-sakalını taramada, abdest almada, (hasılı) bütün İşlerde sağdan başlamayı severdi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik (r.a.) şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bir ikindi vakti girdiğinde gördüm. İnsanlar su arıyorlardı ancak bulamadılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e abdest suyu getirildi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kabın içine elini koydu ve insanların bu kaptan abdest almalarını emretti. Suyun onun parmaklarının arasından kaynadığını gördüm. Bu su ile hiçbir kimse dışarıda kalmaksızın herkes abdest aldı. Tekrar: 195, 200, 3573, 3574, 3575. Diğer tahric; Tirmizi Menakib; Müslim, Fedail
- Bāb: ...
- باب ...
(Muhammed) ibni Sîrîn şöyle demiştir: Abîde'ye şöyle dedim: "Elimizde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (saç veya sakal) kıllarından var. Biz Enes (veya Enes'in ailesi) aracılığı ile bunu elde ettik". Abide şöyle dedi: "Benim elimde O'ndan şefe bir kılın bulunması benim için dünyadan ve dünyadakilerden daha sevimlidir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a.'in bildirdiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem başını tıraş ettirince onun saçının kıllarından alan ilk kişi Ebu Talha oldu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Birinizin kabından köpek su içerse o kabı yedi kere yıkasın
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şunu rivayet etmiştir: "Bir adam, susuzluktan ıslak toprağı yalayan bir köpek gördü. Ayakkabısı ile (kuyudan) köpeğe su çıkarıp, susuzluğunu giderinceye kadar köpeğe su içirdi. Allah da onun bu yaptığını kabul ederek kendisini cennete koydu
- Bāb: ...
- باب ...
Hamza İbn Abdullah, babasının (ibn-i Ömer’in) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında köpekler işerdi, mescide girer çıkardı da bundan dolayı (mescidi yıkamak için) hiç su serpmezlerdi
- Bāb: ...
- باب ...
Adiy İbn Hatim r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e soru sordum o da bana şöyle cevap verdi: (Av için) eğitilmiş köpeğini ava gönderirsen ve köpek avı öldürürse o avı ye. Şayet köpek o avdan yerse sen yeme, çünkü (bu durumda) köpek, avı kendisi için tutmuştur". Ben şöyle dedim: "Ben köpeğimi gönderdiğimde yanında başka bir köpek daha bulursam (ne yapayım)?" Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): O avı yeme. Çünkü sen yalnızca kendi köpeğin için (onu gönderirken) besmele çektin, başka bir köpek için besmele çekmedin. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.,) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Kişi mescidde namazı beklediğinde, hades vaki olmadığı sürece namazdaymış gibi sevap alır. Yabancı bir adam: "Hades nedir ey Ebu Hureyre?" dîye sordu. Ebu Hureyre de rediyallahu anh: "Sesli yellenmektir" dedi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abbad İbn Temîm, amcasından (r.a.) o da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şunu rivayet etmiştir: "Kişi bir ses veya koku duymadıkça namazını terk etmesin
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed İbnü'l-Hanefiyye, Hz. Ali r.a.'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ben kendisinden çok mezi gelen bir kimseydim. Bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sormaktan utandım. Mikdad İbnü'l-Esved'e sormasını emrettim. O da Nebi s.a.v.'e bunu sordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ondan (meziden) dolayı abdest gerekir" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd İbn Hâlid r.a. şöyle demiştir: Osman İbn Affan r.a.'a: "Kişi eşiyle ilişkide bulunduğunda kendisinden meni gelmezse (ne olur)?" diye sordum. Osman şöyle dedi: "Namaz abdesti gibi abdest alır, ayrıca cinsel organını yıkar". Hz. Osman "Bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den duydum" dedi. Bunu Ali, Zübeyr, Talha ve Ubey İbn Kâ'b'a r.a.'a sordum onlar da böyle (aynı şeyi) söylediler. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd el-Hudrî radiyallahu anh şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar'dan bir adam'ı çağırttı. Adam başından sular damlayarak geldi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Galiba seni aceleye getirdik" buyurdu. Adam: "Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İşin aceleye gelirse (yahut meni gelmezse) abdest alman gerekir (bu yeterlidir)' buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Usâme İbn Zeyd r.a.'den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem,Arafattan dönerken dağdaki yolda inip tuvalet ihtiyacını gördü. Ben ona su döktüm o da abdest aldı. Ben; "Namaz mı kılacaksın Ey Allah'ın Resulü?" diye sordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Namaz ileride kılınacak" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Muğîre İbn Şu'be r.a.'den rivayet edildiğine göre o bir yolculukta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteydi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacını görmek için gitti. Muğîre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in eline su döküyor, o da abdest alıyordu. Nebi s.a.v. yüzünü ve kollarını yıkadı, mestleri üzerine ise mesh etti. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas r.a.'ın azatlısı Kureyb'in rivayet ettiğine göre Abdullah Ibn Abbas bir gece Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eşi -kendisinin de teyzesi Meymûne'nin yanında kaldı. (İbn Abbas r.a.şöyle anlatmaktadır): "Başımı yastığın enine koyarak uzandım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile hanımı (Meymüne) ise yastığın boyuna koyarak uzandılar. Gece yarısı, yahut biraz önce veya biraz sonra uyandı. Uykuyu gidermek için eliyle yüzünü silmeye başladı. Sonra Al-i İmran sûresinin son on ayetini okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük kırbaya uzandı. Ondaki sudan güzelce abdest aldı. Sonra namaza durdu." (İbn Abbas r.a. diyor ki): "Ben de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım. Sonra gittim, sol yanına durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı tutup büktü. Sonra iki rek'at, sonra iki rekat, bir daha iki rekat, ardından iki rekat, iki rekat, iki rekat daha kıldı, sonra da tek rekat (vitir) kıldı. Ardından müezzin gelinceye kadar uzandı. Sonra yine kalktı, hafif iki rekat kıldıktan sonra çıkıp sabah namazını kıldırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Hz. Ebu Bekir r.a.'in kızı Esma' r.anha şöyle demiştir: "Güneş tutulduğunda Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in eşi Aişe'nin yanına geldim. Bir de baktım ki insanlar ayakta namaz kılıyorlar. Baktım ki Aişe de kalkmış namaz kılıyor." Ona: "İnsanlara ne oluyor?" diye sordum. Eliyle gökyüzünü gösterdi. Aişe 'Sübhanallah" dedi. Ben "Bu bir ayet (işaret) midir?"diye sordum, başıyla "Evet" diye işaret etti. Bunun üzerine ben de namaza durdum. Üzerime baygınlık çökünce (yanımdaki kırbadan) başıma su dökmeye başladım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince Allah'a hamd-ü sena edip şöyle buyurdu: Daha önce bana gösterilmemiş her şey, hatta cennet ve cehennem bile bana burada gösterildi. Bana kabirlerinizde Mesih Deccal'in fitnesine benzer (veya yakın) bir şekilde imtihan edileceğiniz vahyedildi." Hadisi rivayet eden ravi, Hz. Esma'nın "benzer" kelimesini mi ."yakın" kelimesini mi kullandığında şüphe ederek ikisini de zikretmiş ve "Esma hangisini zikretti tam olarak hatırlamıyorum" demiştir. Kabre giren kişiye sorulacak: - Bu adam (Hz. Muhammed) hakkında ne biliyorsun? Mu'min (veya kesin inançlı bir) kişi: "O, Muhammeddir, Allah'ın resulüdür. Bizlere apaçık deliller ve hidayeti getirdi. Biz de onun davetine icabet ettik ve ona tabi olduk. O Muhammeddir (üç kere)" diyecek. O kişiye: "Rahat bir şekilde uyu. Senin ona kesin olarak inandığını anladık" denilecek. Münafık (veya kalbinde şüphe bulunan) kişi ise: "Bilmiyorum. İnsanların bir şeyler söylediğini duydum, ben de aynısını söyledim" diyecek
- Bāb: ...
- باب ...
Amr İbn Yahya el-Mazini'nin babasından rivayet ettiğine göre bir adam Abdullah İbn Zeyd'e -yani Amr İbn Yahya'nın dedesine- "Bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in nasıl abdest aldığını gösterebilir misin?" diye sordu. Abdullah İbn Zeyd "Evet" dedi ve (abdest almak İçin) su istedi. Eline su dökerek iki kere yıkadı. Sonra üç kere ağzını çalkaladı ve burnuna su verdi. Sonra yüzünü üç kere yıkadı, sonra kollarını dirseklere kadar ikişer ikişer yıkadı. Sonra başını iki eliyle meshetti. Ellerini bir öne bir arkaya götürdü. Şöyle ki: Başının ön kısmından başlayarak ensesine kadar götürdü, sonra başladığı yere getirdi. Sonra ayaklarını yıkadı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Amr İbn Ebu Hasen'den rivayet edildiğine göre, Abdullah Ibn Zeyd'e Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in nasıl abdest aldığı sordu. Abdullah İbn Zeyd de bir kap su istedi. Sonra onlara Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in abdest aldığı gibi abdest aldı. Şöyle ki: Kaptan eline su alarak ellerini iki kere yıkadı. Sonra elini kaba soktu, üç avuç su ile ağzına su verdi, burnuna su çekti ve sümkürdü. Sonra elini kaba soktu ve yüzünü üç kere yıkadı. Sonra kollarını dirseklere kadar yıkadı. Sonra elini kaba soktu ve başını meshetti. Ellerini bir kere öne ve arkaya götürdü. Sonra ayaklarını topuklara kadar yıkadı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Cuhayfe radiyallahu anh şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğlenin sıcak zamanında yanımıza çıkıp geldi. Kendisine abdest alması için su getirildi, o da abdest aldı. İnsanlar abdestinden artan suyu alıp, vücutlarına sürmeye başladılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğleni de, ikindiyi de iki rekat kıldırdı. Onun önünde de (sütre olarak) bir harbe duruyordu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Musa r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su dolu bir kap getirilmesini istedi. Bu kab da ellerini ve yüzünü yıkadı ve kabın içine ağzından su püskürttü. Sonra kab'ı getirenlere (Ebu Musa ve Bilal'e) şöyle buyurdu: "Bu sudan için ve yüzleriniz ile göğüslerinize sürün. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab şöyle demiştir: Bana Mahmud İbnü'r-Rebî' -ki bu çocukluğunda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bir kuyu'dan içtiği suyu yüzüne püskürttüğü sahâbîdir bildirdi; Urve de Misver ve diğer bir kimseden rivayet etmiştir (ki bunların her biri diğerini doğrulamaktadır): "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldığında onun abdestînden artan suyu almak için insanlar nerede ise birbiri ile kavgaya tutuşacaklardı
- Bāb: ...
- باب ...
Ca'd şöyle demiştir: Saib İbn Yezîd'in şöyle dediğini duydum: Teyzem beni Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürerek: "Ey Allah'ın Resulü! Kız kardeşimin oğlunun ayakları ağrıyor" dedi. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem başını okşayarak benim için bereket duası etti. Sonra abdest aldı, onun abdsst suyundan içtim. Sonra arkasında durdum. İki kürek kemiği arasında keklik yumurtası büyüklüğünde Nübüvvet mührünü gördüm. Tekrar: 354, 3541, 5670, 6352. Diğer Tahric: Tirmizi Menakib; Müslim, Fedail
- Bāb: ...
- باب ...
Rivayet edildiğine göre Abdullah İbn Zeyd su kabından ellerine su dökerek onları yıkadı. Sonra avucundaki su ile ağzına ve burnuna su verdi. Bunu üç kere tekrarladı. Sonra kollarını dirseklerine kadar ikişer kere yıkadı. Sonra başını meshetti. Ellerini öne ve arkaya götürdü. Sonra topuklarına kadar ayaklarını yıkadı. Sonra "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in abdesti işte böyledir" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Vüheyb, Amr İbn Yahya'dan o da babasından şunu rivayet etmiştir: Amr İbn Ebu Hasan, Abdullah İbn Zeyd'e, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in nasıl abdest aldığını sorarken gördüm. Abdullah bir kap su İstedi, sonra da onlar(a göstermek) için abdest aldı. Şöyle ki: Bir avuç su alarak ellerine döktü ve ellerini üç kere yıkadı. Sonra elini kaba soktu, üç avuç su ile ağzını çalkaladı, burnuna su verdi ve sümkürdü. Sonra elini kaba soktu ve yüzünü üç kere yıkadı. Sonra elini kaba soktu ve ikişer kere kollarını dirseklere kadar yıkadı. Sonra elini kaba soktu ve başını meshetti. Ellerini başının üzerinde bir öne bir arkaya götürdü. Sonra elini kaba soktu ve ayaklarını yıkadı. Bize Musa Vüheyb'den; Başını bir kere meshetti, diye rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer radiyallahu anh şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında erkekler ve kadınlar birlikte abdest alırlardı
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed İbnü'l-Münkedir şöyle demiştir: Câbir r.a.'in şöyle dediğini duydum: Ben hasta olduğum sırada, aklım başımda değil iken Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni ziyaret etti. Abdest alarak üzerime abdest suyundan döktü, derhal kendime geldim. Bunun üzerine şöyle dedim: "Ey Allah'ın Resulü! Ben ölürsem mirasım kime aittir? Bana yalnızca kelâle mirasçı olur". Bunun üzerine miras paylarını açıklayan (ferâiz) [Nisa 176.] âyeti indirildi. Tekrar: 4577, 5651, 5664, 5676, 6723, 6743, 7309. Diğer tahric edenler: Tirmizî, Feraiz; Dârimî, Feraiz
- Bāb: ...
- باب ...
Enes radiyallahu anh şöyle demiştir: (İkindi) Namaz(ının) vakti girdi. Evi yakın olanlar (abdest almak için) evine gittiler. Bir grup kaldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e içinde su bulunan taştan bir leğen getirdiler. Leğen içine avuç daldırmak için küçüktü. Oradakilerin tümü bu sudan abdest aldı. (Enes'e sorduk): "Kaç kişiydiniz?. Enes: "Seksen küsur kişiydik" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Musa r.a.'dan rivayet edilmiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içinde su bulunan bir kap getirilmesini istedi. Bu kabın içinde ellerini ve yüzünü yıkadı, ardından içine ağzından su boşalttı
- Bāb: ...
- باب ...
Amr İbn Yahya babasından o da Abdullah İbn Zeyd'den şunu rivayet etmişlerdir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Biz de ona tunç bir kap içinde su getirdik. O bununla abdest aldı. Yüzünü üç kere, kollarını ikişer kere yıkadı. Başını meshetti. Ellerini başının üzerinde öne ve arkaya götürdü. Ayaklarını yıkadı
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe r.anha şöyle demiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hastalığı ağırlaşıp ağrısı şiddetlendiğinde benim evimde bakılması için diğer eşlerinden izin istedi, onlar da izin verdiler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir tarafında Abbas diğer tarafında da başka bir adam olduğu halde ayaklarını yerde sürüyerek çıktı. Hz. Âişe'nin belirttiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evine girip ağrısı şiddetlendikten sonra "Üzerime bağları çözülmemiş yedi kırba su dökün. Belki biraz halka vasiyette bulunurum" dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinden Hafsa'ya ait olan bir leğene oturtuldu. Üzerine kırbaların suyunu dökmeye başladık. Sonunda Tamam, yeter" diye işaret etti. Daha sonra da ashabının karşısına çıktı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Amr İbn Yahya, babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Amcam çok abdest alırdı. O, Abdullah İbn Zeyd'e: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in nasıl abdest aldığını bana anlat" dedi. Bunun üzerine Abdullah bir kap su istedi. İki avucu ile su alarak ellerini üç kere yıkadı. Sonra elini kaba soktu, tek bir avuçla ağzına ve burnuna su verdi. Bunu üç kere yaptı. Sonra eli ile bir avuç su alarak yüzünü üç kere yıkadı. Sonra kollarını dirseklere kadar ikişer kere yıkadı. Sonra eline su alarak başını meshetti. Ellerini bir arkaya bir öne getirdi. Sonra ayaklarını yıkadı ve "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in işte böyle abdest aldığını gördüm" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a.'den rivayet edilmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kap su istedi. Kendisine içinde biraz su bulunan ağzı geniş, dibi dar bir kap getirildi. Parmaklarını kabın içine soktu. (Enes dedi ki): Ben parmaklarının arasından kaynayan suya bakmaya başladım. O sudan abdest alanlar tahminen yetmiş ile seksen kişi arasındaydı
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Cebr, Enes r.a.'den şunu duyduğunu söylemiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sa' ile beş müd miktarı arasındaki su ile gusleder, bir müd su ile abdest alırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Sa'd İbn Ebî Vakkas r.a. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mestler üzerine meshettiğini rivayet etmiştir. Abdullah İbn Ömer'e bu konuyu (babası Hz. Ömer'e) sormuş o da "Evet öyledir. Sana Sa'd, Nebi s.a.v.'den bir şey rivayet ettiğinde artık bunu başkasına sorma" demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Urve İbnü'l-Muğire babası el-Muğire İbn Şu'be'den o da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şunu rivayet etmiştir: "Resûiullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacını gidermek için çıktı, Muğîre de su dolu bir kırba ile onu takip etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihtiyacını görünce Muğîre bu su'dan eline döktü, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldı, mestleri üzerine mesh etti
- Bāb: ...
- باب ...
Ca'fer İbn Amr İbn Ümeyye ed-Damrî babasının Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i mestleri üzerine meshederken gördüğünü rivayet etmiştir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ca'fer İbn Amr babasından şunu rivayet etmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sarığına ve mestleri üzerine mesh yaptğını gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Urve İbnü'l-Muğîre babasından şunu rivayet etmiştir: Bir yolculukta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteydim. Mestlerini çıkarmaya davrandım, ancak bana: "Onları bırak. Çünkü ben ayaklarım temiz olarak ben abdestli iken mestleri giydim" dedi ve mestleri üzerine meshetti
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyun'un küreğinden yedi, sonra abdest almaksızın namaz kıldı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Cafer İbn Amr İbn Ümeyye babasından şunu rivayet etmiştir: Amr, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in koyun küreğinden et kesip yediğini görmüş, namaz için çağırıldığında bıçağı bırakıp namaz kıldığını, abdest almadığını söylemiştir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Benî Hârise'nin azatlısı Büşeyr İbn Yesâr, Süveyd İbnü'n-Nu'man'ın kendisine şunu haber verdiğini söylemiştir: Süveyd, Hayber yılında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıkmıştı, es-Sahbâ denilen Hayber'e yakın bir yere vardıklarında Nebi s.a.v. ikindiyi kıldı, sonra azıkların getirilmesini istedi. Kavuttan başka bir şey getirilmedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emretti de kavut su ile ıslatıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan yedi, biz de yedik. Sonra akşam namazını kılmak için kalktı. O ağzını çalkaladı, biz de çalkaladık. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Meymune r.anha'dan rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanında iken et yedi, sonra da abdest almaksızın namaz kıldı
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a.'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içip ağzını çalkaladıktan sonra şöyle buyurdu: "Onun (sütün), yağı vardır. Tekrar: 5609. Diğer tahric edenler: Tirmizi Tahare; Nesâî, Tahara:
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe r.anha Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle dediğini söylemiştir: "Siz'den birinizin namaz kılarken uykusu gelirse, uykusu geçinceye kadar uyusun. Sizden biriniz uykulu olarak namaz kıldığında ne yaptığını bilmez, istiğfar ettiğini zannederken kendisine söver (de haberi olmaz)
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle dediğini belirtmiştir: "Siz'den birisi namazda uyuklarsa, ne okuduğunu bilinceye kadar uyusun
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a."Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her namaz için abdest alırdı" dedi. Enes'e: "Siz nasıl yapıyordunuz?" diye soruldu. O şöyle dedi: "Bizden biri abdestini bozmadıkça abdesti ona yeterli olurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Süveyd İbn Nu'man şöyle demiştir: "Hayber fethi için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yola çıktık. es-Sahbâ' denilen yere gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize ikindi namazını kıldırdı. Namazdan sonra yiyeceklerin getirilmesini emretti, ancak kavuttan başka bir şey getirilmedi. Biz de yedik ve içtik. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) akşam namazı için kalktı, ağzını çalkaladıktan sonra abdest almaksızın bize akşam namazını kıldırdı
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'deki (veya Mekke'deki) bahçelerden birine uğradı. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "ikisi azap görüyorlar. (Kendilerince) büyük bir günah sebebiyle azap görmüyorlar. Oysa ki bu büyük bir günahtır. Birisi idrarından sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf getirip götürürdü (koğuculuk yapardı)". Sonra bir dal istedi. Dalı ikiye ayırarak her birinin kabrinin başına bir parçasını koydu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü bunu niçin yaptın" diye soruldu. şöyle buyurdu: "Umulur ki bu dallar kurumadıkça onların azabı hafifletilir". Tekrar: 218, 1361, 1378, 6052, 6055. Diğer tahric: Tirmizi Tahare; Nesâî, Tahara, Cenaiz
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Mâlik r.a. şöyle demiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacını görmek için uzaklaştığında ben ona su getirirdim, o da su ile temizliğini yapardı
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas radiyallahu anh şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki kabre uğrayarak şöyle buyurdu: "Bu ikisine azap ediliyor. Büyük bir günahtan dolayı azap edilmiyor. Birisi idrardan sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf getirip götürürdü". Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra yaş bir hurma dalı alarak ortasından kırdı ve her bir kabre bir parçasını dikti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Ey Allah'ın Resulü! Bunu niçin yaptın?" diye soruldu. O, "Bunlar kurumadıkça umulur ki azapları hafifletilir" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Mâlik r.a. rivayet etmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescide idrarını yapan bir bedeviyi gördü. Bunun üzerine (diğer insanlara): "Onu bırakın" buyurdu. Bedevî tuvalet yapmayı bitirince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kova su istedi ve idrarın üzerine döktü. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ubeydullah İbn Abdullah İbn Utbe İbn Mesud, Ebû Hureyre r.a.'den şunu rivayet etmiştir: Bir bedevi kalkıp mescide idrarını yaptı. Bunun üzerine insanlar söylenmeye başladılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oradakilere şöyle buyurdu: "Onu bırakın. İdrarının üzerine bir kova su dökün. Siz kolaylaştırıcılar olarak gönderildiniz, zorlaştırıcılar olarak değil" Diğer tahric: Nesai, Tahara; Tirmizi, Tahara
- Bāb: ...
- باب ...
Mu'minlerin annesi Âişe r.anha'nın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir erkek çocuk getirildi. Çocuk, onun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerine idrarını yaptı. Bunun üzerine Hz. Nebi su istedi, çocuğun idrarını yaptığı yere döktü. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Kays binti Mıhsan r.anha'dan rivayet edildiğine göre o henüz yemek yeme çağına gelmemiş olan küçük çocuğunu Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem 'e getirdi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem çocuğu kucağına oturttu. Çocuk, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem 'in elbisesine İdrarını yaptı. Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem su istedi, suyu çocuğun idrarını yaptığı yere döktü, o. burayı yıkamadı. Tekrar; 5693. Diğer tahric: Tirmizi Tahare; Müslim, Tahara
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyfe radiyallahu anh şöyle demiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ailenin çöplüğüne geldi, ayakta idrarını yaptı. Sonra su istedi. Ben de O'na su getirdim, o da abdest aldı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyfe r.a. şöyle demiştir; Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yürüdük bir ailenin duvarın arkasında olan çöplüğüne doğru çekildi. Sizden birinizin ayakta durduğu gibi ayakta durarak tuvaletini yaptı. Ben ondan uzaklaştım. Bana işaret etti ben de yanına gittim. O işini görünceye kadar ben arkasında durdum
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Vâil şöyle demiştir: Ebu Musa el-Eş'arî r.a. idrar yapma konusunda şiddetli davranır ve şöyle derdi: "İsrailoğulları'ndan birinin elbisesine idrar bulaşsa bunu keserdi". Bunun üzerine Huzeyfe şöyle dedi: "Keşke Ebû Musa bu sözü söylemeseydi. Çünkü Resulullah (sallallahu aleyhi ve Sellem) bir topluluğun süprüntülüğüne uğradı da ayakta su döktü
- Bāb: ...
- باب ...
Esma' r.anha şöyle demiştir: Bir kadın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek: "Bizden birisinin elbisesi üzerine âdet kanı bulaşırsa ne yapsın?" diye sordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Elbisesinin kan bulaşan yerini eliyle ovalasın, su dökerek tırnaklarıyla kazısın ve sonra su ile yıkayıp o elbiseyle namazını kılsın. Tekrar: 307. Diğer tahric: Tirmizi Tahare: Müslim, Hayz:
- Bāb: ...
- باب ...
Hişâm İbn Urve babasından o da Âişe r.anha'dan şunu rivayet etmişlerdir: Fâtıma binti Ebî Hubeyş Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben istihazaya mübtela bir kadınım (kanım hiç durmaz), temizlenemem. Bu durumda namazı terk edeyim mi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hayır (namazı bırakma). Bu yalnızca damar kanıdır, âdet kanı değildir. Âdet günlerine rastlayan günlerde namaz kılma, fakat o günler bitince kanı yıka sonra namaz kıl. Ondan sonra o vakit (yani âdet dönemin) gelinceye kadar her namaz için abdest al. Tekrar: 306, 320, 325, 331. Diğer tahric: Tirmizi Tahare; Ebû Dâvûd, Tahara
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe r.anha şöyle demiştir: "Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elbisesinden cünüplüğü yani meninin isabet ettiği yeri yıkardım, sonra elbisesinin yıkanan yerlerinde yıkama izi göründüğü halde namaza çıkardı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Süleyman İbn Yesâr şöyle demiştir: Hz. Âişe'ye elbiseye bulaşan meni hakkında sordum. Bana şöyle dedi: "Ben onu (meniyi) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elbisesinden yıkardım. O, elbisesinin üzerinde yıkama izi, yani suyun ıslaklığı bulunduğu halde namaza çıkardı
- Bāb: ...
- باب ...
Amr İbn Meymûn şöyle demiştir: Süleyman İbn Yesar'ın, cünüplük bulaşan bir elbise hakkında Hz. Aişe'den şunu rivayet ettiğini duydum: "Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elbisesinden meniyi yıkardım. O da daha sonra yıkama izi, yani suyun ıslaklığı elbisede olduğu halde namaza çıkardı
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe r.anha Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elbisesinden neniyi yıkardı sonra onda yıkamanın ıslaklığı görülürdü
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Ukl (veya Ureyne) kabilelerinden bazı kimseler Medine'ye geldiler. Medine'nin (havası onlara iyi gelmediğinden) karınları ağrıdı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara, yeni yavrulamış develerin süt ve İdrarlarından İçmelerini tavsiye etti. Onlar da (zekat) develerinin bulunduğu yere giderek Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emrini aynen yaptılar, zamanla iyileştiler. İyileştikten sonra, Hz. Peygamber'in bu hayvanlara bakan görevli çobanını öldürerek ümmetin beytü'I-malına ait zekat develerini alıp kaçtılar. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu haber gündüzün hemen ilk saatlerinde kendisine ulaşınca onları takip etmek üzere adam gönderdi. Bu kişiler güneş yükselince, adamları yakalayıp getirdiler. Hz. Peygamber el ve ayaklarının kesilmesini emretti. Bunların gözlerine mil çekildi. "Harre" denilen sıcak yere atıldılar, su istemelerine rağmen kendilerine su verilmedi. Ebu Kılabe şöyle demiştir: Bunlar hırsızlık yaptılar, adam öldürdüler, iman ettikten sonra inkar ettiler, Allah ve Resulü'ne karşı harp ilan ettiler. Tekrar: 1501, 3018, 4192, 4193, 4610, 5685, 5686, 6727, 6802, 6803, 6805, 6899. Diğer tahric: İbn Mâce: Hudûd; Nesâî: Tahara
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Mescid inşa edilmeden önce Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyun ağıllarında namaz kılardı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Meymune'nin rivayet ettiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e katı yağ içine fare'nin düşmesi soruldu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Fareyi ve etrafındaki yağı atın. (Geriye kalan) yağınızı yiyin. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Meymune'nin rivayet ettiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e katı yağ içine düşen fare hakkında soruldu, O şöyle buyurdu: "Fareyi ve etrafındaki yağı alarak atın." Önemli Bilgi Âlimlerin çoğunluğu, katı yağ ile sıvı yağın birbirinden ayrıldığını gösteren Ma'mer rivayetini esas almışlardır. İbn Abdiiber, katı yağa ölü hayvan düştüğünde, hayvanın başka herhangi bir parçasının yağın diğer bölümlerine bulaşmadığı kesin olarak bilindiğinde bu hayvanın ve etrafındaki yağın atılmasının yeterli olacağı konusunda âlimler arasında ittifak bulunduğunu nakletmiştir. Sıvı yağ konusunda ise ihtilaf edilmiştir. Çoğunluk necasetin yağa temas etmesiyle yağın tümünün necis olacağını kabul etmiştir. İçlerinde Zührî ve Evzâî'nin bulunduğu bir grup âlim ise buna muhalif görüş belirtmişlerdir. Bunun izahı Kesilecek Hayvanlar bölümünde gelecektir. Yine orada necis olan veya sonradan necis hale gelen yağdan yararlanma konusu da ele alınacaktır. İbnü'l-Münzir şöyle demiştir: Yağ ile ilgili hadisin, konu başında verilen sahabe ve tabiin görüşleri İle ilgisi şudur: Buhârî, bir şeyin necis hale gelmesinde o şeyin niteliklerinin değişmesinin dikkate alınacağını kabul etmiştir. Ölen hayvanın tüyü, hayvanın ölümle değişmesi durumunda değişmemektedir, kemiği de böyledir. Ölü hayvanın düştüğü yerden uzaktaki katı yağın niteliği değişmediğinde de hüküm böyledir. Bundan şu sonuç çıkar: Suya necaset karışsa, bu necaset suyun niteliğini değiştirmediğinde su necis olmaz
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şu sözünü rivayet etmiştir: "Müslümanın Allah yolunda aldığı her yara, kıyamet gününde yeni açıldığı andaki şekli üzere kan fışkırıyor gibi olur; rengi kan rengi, kokusu misk kokusudur. Tekrar;
- Bāb: ...
- باب ...
Rivayet edildiğine göre Ebu Hureyre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şu sözünü duymuştur: "Biz (bu dünyada) son, (âhirette ise) öncüleriz. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Bu, geçen hadîsin isnadıyla: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: biriniz, akmayan durgun suya bevletmesin. Sonra ondan (su alıp) yıkanır
- Bāb: ...
- باب ...
Amr İbn Meymûn, Abdullah İbn Me'sud'un kendisine şunu anlattığını söylemiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kabe'de namaz kılıyordu. Ebu Cehil ve arkadaşları Kabe'nin yakınında oturuyorlardı. Kendi aralarında "Hanginiz falan oğullarının deve kestikleri yerden bir işkembe getirip secdeye vardığı zaman Muhammed'in sırtına koyacak?" dediler. Bu konuşma üzerine içlerinden en şaki (kötü) olan birisi (Ukbe İbn Ebî Muayt) kalkarak işkembeyi getirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) secdeye yattığında o işkembeyi sırtına, iki kürek kemiği arasına koydu. (İbn Mes'ud dedi ki): "Ben bunu gördüğüm halde bir şey yapamıyordum. Ah ne olurdu o zaman bunu önleyecek gücüm olsaydı!" Onlar (katıla katıla) gülmeye başladılar, gülmekten birbirlerinin üzerine yıkılıyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) secde ediyoı, başını kaldırmıyordu. Nihayet Fâtıma Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi ve işkembeyi onun sırtından attı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını kaldırdıktan sonra üç kere "Allah'ım Kureyşl sana havale ediyorum" dedi. Nebi s.a.v.'in beddua etmesi onlara ağır geldi. Çünkü onlar, bu beldede yapılan duanın kabul edileceğine inanırlardı. Daha sonra Nebi s.a.v. birer birer isim sayarak şöyle dedi: "Allah'ım! Ebu Cehil'i sana havale ediyorum. Utbe ibn Rebîayı sana havale ediyorum. Şeybe İbn Rebîa'yı sana havale ediyorum. Velîd ibn Utbe'yi sana havale ediyorum. Ümeyye İbn Halefi sana havale ediyorum. Ukbe ibn Ebî Muayt'ı sana havale ediyorum". İbn Mes'ud diyor ki: Yedinci bir kişinin daha adını söyledi, ancak ben onun adını hatırlamıyorum. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki Resûlullah s.a.v.'ın, ismini saydığı kişilerin (Bedir savaşında öldürülerek) Bedir çukuruna atılmış olduklarını gözlerimle gördüm. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a.'den rivayet edildiğine göre (Enes r.a. dediki) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (namazda iken) elbisesin (in için)e tükürdü. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Sarhoş eden her içecek haramdır. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hazim, Sehl İbn Sa'd es-Sâidî'nin, İnsanlar kendisine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yarasının ne ile tedavi edildiğini sorduklarında, şöyle söylediğini duymuştur: "Bunu benden iyi bilen kimse kalmadı. Ali, (r.a.) Uhud günü kalkanına su doldurarak getiriyordu. Fâtıma da Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in yüzünden kanı silîyordu. Bir hasır alınarak yakıldı ve yarasına bastırıldı. Tekrar: 2903, 2911, 3037, 4075, 5248, 5722 Diğer tahric: Tirmizî, Tıp
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bürde r.a. babasından şunu aktarmıştır: Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'e geldim. "Elindeki bir misvak ile dişini temizlerken bir yandan da kusuyor gibi ö' ö' diye ses çıkardığını gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyfe (bin el-Yeman r.a.) şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kalkınca ağzını misvakla temizlerdi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ibn Ömer, radiyallahu anh, Nebi s.a.v.'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Rüyamda misvak kullandığımı gördüm. Biri diğerinden daha büyük bir adam geldi. Ben misvağı küçük olanına verdim. Bana "büyük olanına ver" denildi. Ben de büyük olanına verdim
- Bāb: ...
- باب ...
Berâ' bin A'zib r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yatmak istediğinde namaz abdesti gibi abdest al. Sonra sağ tarafına doğru yat ve şöyle de: