Sahih Muslim
...
(36) Kitāb: The Book of Drinks
(36) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya Et-Temimî rivayet etti. (Dediki): Bize Haccâc b. Muhammed, İbn-i Cüreyc'den naklen haber verdi. (Demişki): Bana İbn-i Şihâb, Ali b. Hüseyn b. Ali'den, o da babası Hüseyin b. Ali'den, o da Alî b. Ebî Tâlib'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Bedir (Harbi) günü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte ganimetden bana yaşlı bir deve isabet etti. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana bir yaşlı deve daha verdi. Bîr gün ben bunları ensardan bir zât'ın kapısı önünde çöktürdüm. Satmak için üzerlerine boya otu yüklemek istiyordum. Yanımda Benî Kaynûkaa' kabilesinden bir kuyumcu vardı. Ondan Fâtime'nin düğün daveti hususunda yardım görüyordum. Hamza b. Abdil Muttalip de bu evde içki içiyordu. Yanında şarkı söyleyen bir cariye vardı. Câriye : — Yâ Hamza, semiz yaşlı develere dikkat!., dedi. Hamza hemen kılıcıyla onlara sıçrayarak hörgüçlerinî kesti, böğürlerini yardı. Sonra karaciğerlerinden (birer parça) aldı. (İbn-i Cüreyc diyorki): Ben İbn-i Şihâb'a : — Hörgüçten de mi? diye sordum. — Her ikisinin hörgüçlerini kesti ve götürdü, dedi. ibn-i Şihâb demişki: Ali şunu söyledi : — Beni çileden çıkaran bir manzara görmüştüm. Bunun üzerine Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldim. Yanında Zeyd b. Harise vardı. Kendisine haberi ilettim. O da beraberinde Zeyd olduğu halde (dışarı) çıktı. Onunla ben de gittim. Derken Hamza'nın yanına girerek ona öfkelendiğini belli etti. Hamza başını kaldırdı ve : — Siz benim babalarımın kölelerinden başka bir şey misiniz? dedi. ResûlulIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de gerisin geriye giderek yanlarından çıktı
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Abd b. Humeyde rivayet etti. (Dediki): Bana Abdürrezzâk haber verdi. (Dediki): Bana İbn-i Cüreyc bu isnadla bu hadîsin mislini haber verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû Bekr b. İshâk da rivayet etti. (Dediki): Bize Said b. Kesir b. Ufeyr Ebû Osman EI-Mısrî haber verdi. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Yûnus b. Yezid, İbn-i Şihab'dan rivayet etti. (Dediki): Bana Ali b. Hüseyn b. Ali haber verdi. Ona Hüseyn b. Ali haber vermişki: Ali şöyle demiş : — Benim Bedir günü alınan ganimetten hisseme düşen yaşlı bir devem vardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o gün ganimetin beşte birinden bir yaşlı deve (daha vermişti. Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızı Fâtime ile evlenmek isteyince Benî Kaynukaâ kabilesinden kuyumcu bir adamdan benimle beraber geleceğine söz aldım. Boya otu getirecektik. Onu kuyumculara satarak zifaf davetimde menfaatlanmak istiyordum. Ben develerim için ip çuval ve semerlerden müteşekkil eşyayı toplarken, develerim ensardan bir adamın evinin yanı başına çökmüşlerdi. Toplayacağımı topladım, bir de baktım develerimin hörgüçleri kesilmiş; böğürleri delinmiş ve ciğerlerinden bir şeyler alınmış. Onların bu manzarasını görünce göz yaşlarımı tutamadım. — Bunu kim yaptı? dedim. — Onu Hamza b. Abdilmuttalip yaptı. Hamza şu evde ensardan içkiciler arasında bulunmaktadır. Ona ve arkadaşlarına bir cariye şarkı okudu ve şarkısı esnasında : — Yâ Hamza, semiz yaşlı develere dikkat! dedi. Hamza hemen kılıçla kalkarak onların hörgüçlerini kesti ve böğürlerini delerek, ciğerlerinden (birer parça) aldı, dediler. Ali demiş ki: — Bunun üzerine ben gittim hattâ Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girdim. Yanında Zeyd b. Harise vardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yüzümden ne ile karşılaştığımı anladı. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sana ne oldu?» dedi. — Yâ Resûlallah! Vallahi bugünkü gibi (şimdiye kadar) hiç görmedim. Hamza benim iki deveme tecavüz ederek hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini de delmiş. İşte kendisi bir evde bulunuyor. Yanında içkiciler var, dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaftanını isteyerek onu örtündü. Sonra yürümeye koyuldu. Kendisini Zeyd b. Harise ile ben takib ettik. Nihayet Hamza'nın bulunduğu evin kapısına geldi. Ve izin istedi. Kendisine izin verdiler. Bir de ne görsün hep îçkiciler. Derken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yaptığından dolayı azarlamaya başladı. Birden Hamza'nın gözleri kızarmıştı. Hamza. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e baktı. Sonra gözünü onun dizlerine kaldırdı. Sonra gözünü daha kaldırarak göbeğine baktı. Sonra daha kaldırarak yüzüne baktı. Arkacığından Hamza şunu söyledi : — Siz benim babamın kölelerinden başka bir şey misiniz? Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun sarhoş olduğunu anladı artık, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) döndü, gerisin geriye giderek dışarı çıktı. Biz de onunla beraber çıktık
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bu hadîsi bana Muhammed b. Abdillah b. Kuhzâz da rivayet etti. (Dediki): Bana Abdullah b. Osman, Abdullah b. Mübârek'den, o da Yûnus'dan, o da Zührî'den naklen bu isnadîa bu hadîsin mislini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb da rivayet etti, (Dediki): Bize İbni Uleyye rivayet etti. (Dediki): Bize Abdulaziz b, Suhayb haber verdi. (Dediki): Enes b. Mâük'e Fadîh'i sordular da şu cevâbı verdi : — Sizin Fadıh ismini verdiğiniz şu Fadıh'ımzdan başka bizim bir şarabımız yoktu. Ben ayakta olduğum haîde Ebû Talha ile Ebû Eyyüb'a ve evimizde Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir takım adamlara onu sunuyordum. Aniden bir adam gelerek: — Haber size ulaştı mı? dedî. — Hayır! dedik. — Gerçekten şarab haram kılınmış, dedi. Bunun üzerine (Ebû Talha) : — Yâ Enes! Bu küpleri akıt, dedi. Bu adamın haberinden sonra artık ne ona döndüler, ne de Sordular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize yine Yahya b. Eyyub rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Uleyye rivayet etti! (Dediki): Bize Süleyman Et-Teymî de haber verdi. (Dediki): Bize Enes b. Mâlik rivayet etti. (Dediki): — Ben cemaata, amcalarıma hizmet ediyordum. Kendilerinin fadıhım'dan onlara sunuyordum. Yaşça en küçükleriydim. Derken bir adam gelerek : — Hiç şüphesiz şarap haram kılınmıştır, dedi. Bunun üzerine cemâat : — Onu dök yâ Enes! dediler. Ben de onu döktüm. (Süleyman demiş ki) : Enes'e: — O nedir? dedim. — Koruk ve yaş hurmadır! dedi. Bunun üzerine Ebû Bekr b. Enes : — Bu o gün onların şarabıydı, dedi. Süleyman demiş ki: — Bana bir adam dahi Enes b. Mâlik'ten rivayet etti ki, Enes bunu söylemiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abdi'1-a'lâ rivayet etti. (Dediki): Bize Mu'temir babasından rivayet etti. (Demişki): Enes şunu söyledi: Ben cemâatin hizmetinde idim, onlara sunuyordum... Râvİ İbni Uleyye hadîsi gibi rivayet etmiştir. Yalnız o şöyle demiştir: «Ebû Bekr b. Enes: Bu o gün onların şarabıydı, dedi. Enes de mevcuttu. Ama Enes bunu inkâr etmedi.» İbni Abdi'la'lâ dedi kî : «Bize Mu'temir babasından rivayet etti. (Demişki): Bana benimle birlikte bulunanlardan bîri anlattı ki, kendisi Enes'i: Bu o gün onların şarabıydı, derken işitmiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb da rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Uleyye rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd b. Ebi Arûbe dahî Katâde'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş) : — Ben Ebû Talha ile Ebû Dücâne'ye ve Muâz b. Cebel'e ensardan Birkaç kişi içinde bade sunuyordum. Bizim yanımıza giren, girip de : Yeni bir haber çıktı» deyince şarabın tahrimi indi. Biz de o gün şarabları devirdik. Bunlar, koruk ile kuru hurmanın karışımı idiler. Katâde demiş ki: Enes b. Mâlik şunu söyledi. Gerçekten şarab haram kılındı. O gün ashabın umumiyetle şarapları koruk ve kuru hurma karışımı idi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ebû' Gassân El-Mismaî ile Muhammed b. Mügennâ ve İbni Beşşar da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muâz b. Hişâm haber verdi. (Dediki): Bana babam, Katâde'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. Enes (şöyle demiş): Ben Ebû Talha ile Ebû Dücâne'ye ve Süheyl b. Beydâ'ya içinde koruk ve kuru burma karışımı bulunan bir kabdan bâde sunuyordum... Râvi Saîd hadîsi gibi rivayette bulunmuştur. İzah 1982 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Şerh rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Amr b. Hâris haber verdi. Ona da Katâde b. Diâme rivayet etmişki, kendisi Enes b. Mâlik'i şöyle derken işitmiş : — Gerçekten Resûlullah {Saliallahu Aleyhi ve Sellem) kuru hurma ile renkli koruğu karıştırıp içmekten nehy buyurdu. Şarap haram kılındığı giin umumiyetle Arapların şarabı buydu. İzah 1982 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bana yine Ebu't-Tahir rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Mâlik b. Enes, İshâk b. Abdillah b. Ebî Talhâ'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdi ki (şöyle demiş) : — Ben Ebû Ubeyde b. Cerrah ile Ebû Talha'ya ve Übeyy b. Ka'b'a fadıh ile kuru hurmadan şerbet sunuyordum. Derken onlara gelen gelerek: — Gerçekten şarab haram kılındı, dedi. Bunun üzerine Ebû Talha : — Yâ Enes! Kalk şu küpü kırıver, dedi. Ben de taştan oyma küpümüze vararak onu dibi ile yere vurdum. Nihayet kırıldı. İzah 1982 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müseanâ rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Bekr (yâni Hanefi) rivayet etti. (Dediki): Abdu'l-Hamid b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bana babam rivayet etti ki; kendisi Enes b. Mâlik'i şunu söylerken işitmiş : — Allah içerisinde şarabı haram kıldığı âyeti indirdi. Medine'de kuru hurmadan başka içilen bir içki yoktu
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdî haber verdi. H. Bize Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman, Süfyan'dan, o da Süddî'den, o da Yahya b. Abbâd'dan, o da Enes'den naklen rivayet etti ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi re Sellem)'e şarabdan sirke yapılır mı? diye sorulmuş da : «Hayır!» diye cevap vermiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammet! b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbn-i Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki); Bize Şu'be, Simak b. Harb'den, o da Alkame b. Vâil'den, o da babası Vâil El-Hadramînden naklen rivayet etti ki, Târik b. Süveyd El-Cu'fî, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şarabın hükmünü sormuş; o da kendisini men etmiş. Yahut onu yapmasını kerih görmüş. Bunun üzerine Târik : — Ben onu ancak ilâç için yapıyorum, demiş. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «— O ilâç değildir Lâkin derddir,: buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Hafb rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Haccâc b. Ebî Osman haber verdi. (Dediki): Bana Yahya b. Ebî Kesir rivayet etti. Ona da Ebû Kesir, Ebû Hureyre'den naklen rivayet etmiş. Ebû Hureyre şöyle demiş. ResuluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Şarab şu iki ağaçtandır ; Hurma ve üzüm!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Evzâî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Kesir rivayet etti. (Dediki): Ebû Hureyre'yi şunu söylerken işittim: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Şarab şu iki ağaçtandır, Hurma ve üzüm!» buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Züheyr b. Harb ile Ebû Kureyb de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki', Evzâî ile İkrime b. Ammar ve Ukbe b. Tev'em'den, onlar da Ebû Kesir'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şarab şu iki ağaçtandır: Bağ ve hurma!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Şeyban b. Ferrûh rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir b. Hâzim rivayet etti. (Dediki): Ata' b. Ebî Rebah'dan dinledim. (Dediki): Bize Câbir b. Abdillah El-Ensârî rivayet ettiki, Nebi (Sallallahu Akyni ve Sellem) kuru üzümle kuru hurmanın ve korukla kuru hurmanın karıştırılmasını yasak etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys Ata' b. Ebî Rebah'tan, o da Câbir b. Abdillah El-Ensârî'deıı, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti ki Kuru hurma ile kuru üzümden beraberce nebiz yapılmasını ve olgun hurma ile koruk hurmanın beraberce nebiz yapılmasını yasak etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Saîd İbn-i Cüreyc'den rivayet etli, H. Bize îshâk b. İbrahim ile Muhammed b. Râfi' dâhi rivayet ettiler. Lâfız İbıı-i Râfiî'ndir. (Dedilerki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dediki): Ata' bana şunu söyledi; Ben Câbir b. Abdillâh'ı şöyle derken işittim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Nebîz yapmak için olgun hurma ile koruk hurmayı ve bunu üzümie kuru hurmayı bîr yere toplamayın buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize rivayet etti. H. Bize Muhammed b. Rumh dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Hakim b. Hizâm'ın azatlısı Ebû'z-Zübeyr El-Mekkî'den, o da Câbir b. Abdillâh El-Ensârî'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdiki: Kuru üzümle kuru hurmanın beraberce nebiz yapılmasını ve koruk hurma ile olgun hurmanın beraberce nebiz yapılmasını yasak etmiştir. İzah 1991 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey', Teymî'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den, naklen haber verdi ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Seilem) kuru hurma ile kuru üzümün bîr araya karıştırılmasını ve kuru hurma ile koruk hurmanın bir araya karıştırılmasını yasak etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd b. Yezîd Ebû Mesleme, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivayet etti. Ebû Saîd : — ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Seilem) bize kuru üzümle kuru hurmayı ve koruk hurma ile kuru hurmayı karıştırmamızı yasak etti, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Nasr b. Alî El-Cehdami de rivayet etti. (Dediki): Bize Bişr (yâni İbn-i Mufaddal) Ebû Mesleme'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize Veki', İsmail b. Müslim EI-Abdî'den, o da Ebû'I-Mütevekkil En-Nâci'den, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Seilem): «Sîzden her kim nebîz içecekse, onu tek başına kuru üzüm olarak yahut tek başına kuru hurma veya tek başına koruk olarak içsin!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bu hadîsi bana Ebû Bekr b. İshak dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubade rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail b. Müslim EI-Abdî, bu isnadla rivayet etti. (Dediki): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Seilem) korukla kuru hurmayı yahut kuru üzümle kuru hurmayı veya kuru üzümle koruk hurmayı karıştırmayı bize yasak etti. Bu hadîste : «Sizden onu kim içerse...» buyurmuş, Râvi hadîsi Vekî'in hadisi gibi rivayet etmiştir. İzah 1991 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Uleyye rivayet jetti. (Dediki): Bize Hişam-ı Destevâî, Yahya b. Ebî Kesir'den, o da Abdullah b. Ebî Katade'den, o da babasından naklen haber verdi. (Şöyle demiş): ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Koruk ile olgun hurmadan beraberce nebiz yapmayın! Kuru üzümle kuru hurmadan da beraberce nebiz yapmayın! Bunların her birinden yalnız başına nebiz yapın!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Bişr El-Abdi, Haccâc b. Ebî Osman'dan, o da Yahya b. Ebî Kesîr'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Osman b, Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Ali (Bu zat İbn-i Mübarek'tır.) Yahya'dan, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Katâde'den naklen haber verdi ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Koruk hurma ile olgun hurmadan, beraberce neblz yapmayın! Olgun hurma ile kuru üzümden de beraberce nebiz yapmayın! Lâkin bunların her birinden yalnız başına nebîz yapsn!» buyurmuşlar. Yahya Abdullah b. Ebî Katâde'ye rasladığını, o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bunun gibi rivayette bulunduğunu söylemiş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bu hadîsi bana Ebû Bekr h. İshâk da rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubade rivayet etti. (Dediki): Bize Hüseyin El-Muallîm rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Ebî Kesir bu iki isnadla rivayette bulundu. Şu kadar var ki, o olgun hurma ile koruk hurmadan ve kuru hurma ile kuru üzümden» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana yine Ebû Bekr b. îshâk rivayet etti. (Dediki): Bize Affân b. Müslim rivayet etti. (Dediki): Bize Eban El-Attâr rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Ebî Kesir rivayet etti. (Dediki): Bana Abdullah b. Ebî Katâde. babasından naklen rivayet etti ki, Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kuru hurma ile koruk hurma karışımı içkiden, kuru üzümle kuru hurma karışımından ve koruk hurma ile olgun hurma karışımı içkiden men etmiş ve : «Her birinden yalnız başına nebiz yeptni» buyurmuşlardır
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Ebû Seleme b. Abdirrahman dahi Ebû Katâde'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. İzah 1991 de
- Bāb: ...
- باب ...
{M-2} Bize Züheyr b. Harb ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Lâfız Züheyr'in dir. (Dedilerki): Bize Veki', İkrime b. Ammar'dan, o da Ebû Kesîr El-Hanefî'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kuru üzümle kuru hurmayı ve koruk hurma ile kuru hurmayı yasak etti de : «Bunların her birinden yalnız başına nebiz yaptlır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bu hadîsi bana yine Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Haşim b. Kasım rivayet etti. (Dediki): Bize İkrime b. Ammâr rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Abdirrahman b. Üzeyne —ki hu zât Ebû Kesir El-Guberî'dir— rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû Hureyre rivayet etti. (Dediki): ResûIullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular...» Râvi yukarki hadîsin mislini rivayet etmiştir. İzah 1991 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Alî b. Mushir, Şeyb'ânî'den, o da Habîb'den, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kuru hurma ile kuru üzümün bir araya karıştırılmasını ve koruk hurma ile kuru hurmanın bir araya karıştırılmasını yasak etti. Ve Curaş ahâlisine mektup yazarak onları kuru hurma ile kuru üzümü karıştırmaktan men etti
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana bu hadîsi Vehb b. Bakiyye de rivayet etti. (Dediki): Bize Halid (yâni Tahhan) Şeybânî'den bu isnadla kuru hurma ile kuru üzüm hakkında haber verdi. Ama koruk hurma ile kuru hurmayı anmadı. İzah 1991 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen haber verdi ki, şöyle diyormuş: Gerçekten koruk hurma ile olgun hurmanın beraberce ve kuru hurma ile kuru üzümün beraberce nebiz yapılması yasak edildi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû Bekr b. İshak dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc rivayet etti. (Dediki); Bana Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den, naklen haber verdi ki, şöyle demiş : Gerçekten koruk hurma ile olgun hurmanın beraberce ve kuru hurma ile kuru üzümün beraberce nebiz yapılması yasak edildi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Amr'un-Nakıd da rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Enes b. Mâlik'den nakîen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), dubbs' ve müzeffet'de nebiz yapılmasını yasak etmiş. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
(Bana Amr'un-Nakıd da rivâyet etti. ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cîübbs' ve müzellelde nebiz yapılmasını yasak etmiş. ki: Ona Ebû Seleme de haber vermiş ki, Ebû Hüreyre'yi şunu söylerken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ile müzeffefte nebîz yapmayın!» buyurdular. Sonra Ebû Hüreyre: «Hantemlerden de sakının!» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Dediki: Ona Ebû Seleme de haber vermiş ki, Ebû Hureyre'yi şunu söylerken işitmiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Dübbâ' ile müzeffet'de nebîz yapmayın!» buyurdular. Sonra Ebû Hureyre: «Hantemlerden de sakının!» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
(Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivâyet etti. ki): Bize Nuh b. Kays haber verdi. ki): Bize İbn-i Avn, Muhammed'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Abdul-Kays heyetine: dübbâ', hanîem, nekîr ve mukayyer'den men ediyorum. Hantem ağzı kesilmiş küptür. Lâkin tulumundan iç ve ağzını bağla!» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Nasr b. Alî El-Cehdamî rivayet etti. (Dediki): Bize Nuh b. Kays haber verdi. (Dediki): Bize İbn-i Avn, Muhammed'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Abdul-Kays heyetine : «Sizi dubbâ', hantem, nekîr ve mukayyer'den men ediyorum. Hantem ağzı kesilmiş küptür. Lâkin tulumundan iç ve ağzını bağla!» buyurmuşlar. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Said b. Amr El-Eş'asî rivayet etti. (Dediki): Bize Abser haber verdi. H. Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir rivayet etti. H. Bana Bişr b. Hâlid dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni, Ibn-i Ca'fer) Şu'be'den naklen haber verdi. Bu râvilerin hepsi A'meş'den, o da İbrahim Et-Teymî'den, o da Haris b. Süveyd'den, o da Ali'den naklen rivayet etmişlerdir. Ali şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ' ile müzeffet de nebiz yapılmasını yasak etti. Bu Cerir'in hadîsidir. Abser ile Şu'be'nin hadîslerinde ise: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ' ile müzeffet’den nehiy buyurdu.» ifadesi vardır. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim ikisi birden Cerir'den rivayet ettiler. Züheyr (Dediki): Bize Cerir Mansûr'dan, o da İbrahim'den naklen rivayet etti. İbrahim şöyle demiş. Esved'e: Sen Ümmü'l-Mü'minin'e hangi kab içinde nebiz yapmanın mekruh olacağını sordun mu? Dedim. — Evet! dedim ki: Ey Mu'minlerin Annesi! Bana Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in hangi kabın içinde nebiz yapmaktan nehiy buyurduğunu haber ver! — Biz ehî-i beyti dubba' ile müzeffet de nebiz yapmaktan men etti, dedi. İbrahim demiş ki : Esved'e, Hantem'Ie Cerri anmadı mı? diye sordum. — Ben sana ancak işittiğimi söylüyorum. İşitmediğim şeyi de sana söyüyeyim mi? dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Saîd b. Amr El-Eşasîde rivayet etti. (Dediki): Bize Abser, Ameş'den, o da İbrahim'den, o da Esved'den, o da Âişe'den naklen haber verdi ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ' ile müzeffet'den nehiy buyurmuş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Muhammed b. Hatim dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya (Bu zât Kattandır) rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân ile Şu'be rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Mansûr ile Süleyman ve Hammâd, İbrahim'den, o da Esved'den, o da Âişe'dcıı, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Şeyban b. Ferrûh rivayet etti. (Dediki): Bize Kaasım (yâni İbn-i Fadl) rivayet etti. (Dediki): Bize Sümame b. Hazn EI-kuşeyrî rivayet etti. (Dediki): Aişe'ye rastladım da, ona mebizi sordum. O da bana rivayet etti kî, Abdu'l-Kays hey'eti Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek kendisine nebizin hükmünü sormuşlar da onlara dubbâ', nekîr, müzeffet ve hantem de nebiz yapmaktan nehiy buyurmuş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ya'kub b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dediki): Bize İshâk b. Süveyd, Muâze'den, o da Aişe'den, naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ', hantem, nekîr ve müzeffet'den nehiy buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim dalıi rivayet etti. (Dediki): Bize Abdül Vehhab Es-Sekafî haber verdi. (Dediki): Bize İshâk b. Süveyd bu isnadla rivayette bulundu. Yalnız o, müzeffet'in yerine mukayyer'i koydu. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Abbâd b, Abbâd, Ebû Cemre'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen haber verdi. H. Bize Hanef b. Hişâm da rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd b. Zeyd, Ebû Cemre'den rivayet etti. (Demişki): İbn-i Abbâs'ı şunu söylerken işittim. Abdul Kays hey'eti Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi de Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara: «Sizi dübbâ', hantem, nekîr ve mukayyer'den nehy ediyorum!» buyurdular. Hammad'ın hadîsinde mukayyer'in yerine müzeffet'i koymuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Alî b. Müshir, Şeybânî'den, o da Habîb'den, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ' ile hantem, müzeffet ve nekîr'den nehiy buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize yine Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Fudayl, Habib b. Ebî Amra'dan, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ' ile hantem, müzeffet ve nekîr'den, bir de koruk hurma ile olgunlaşmaya başlamış hurmayı karıştırmaktan nehiy buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdî Şu'be'den, o da Yahya El-Behrânî'den naklen rivayet etti. (Demişki): Ben İbn-i Abbâs'dan işittim. H. Bize Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Cafer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Yahya b. Ebî Ömer'den, o da İbn-i Abbas'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ', nekîr ve müzeffet'den nelıîy buyurdu. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey', Teymî'den nakien haber verdi. H. Bize Yahya b. Eyyûb da rivayet etîi. (Dediki): Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dediki):. Bize Süleyman Et-Teymî Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küplerde nebîz yapılmasını yasak etmiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb rivâyeL etti. (Dediki): Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd b. Ebî Arûbe Katâde'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen haber verdiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dubbâ', hantem, nekîr ve müzeffet'den nehiy buyurmuş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Muâz b. Hişam rivayet etti. (Dediki); Bana babam, Katâde'den bu isnadla rivayet etti ki, NebiyyuIlah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nebiz yapılmasından nehiy buyurmuş. Râvi yukarki hadîsin mislini söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Nasr b. Ali El-Cehdami dahi rivayet etti. (Dediki): Bana babam rivayet etti. (Dediki): Bana El-Müsennâ (yâni İbn-i Saîd) Ebû'I-MütevekkîI'den, o da Ebû Saîd'den, naklen rivayet etti. Ebû Saîd şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hantem'le, dübbâ' ve nekîrden içmeyi yasak etti. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Süreye b. Yûnus rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dedilerki): Bize Mervan b. Muaviye, Mansur b. Hayyan'daıı, o da Saîd b. Cübeyr'den naklen rivayet etti. (şöyle demiş): İbn-i Ömer'le İbn-i Abbâs'a şehadet ederim ki, bunlar Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in dubbâ'. hantem, müzeffet ve nekîr'den nehiy buyurduğuna şahit olmuşlardır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Şeyban b. Ferrûh rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir (yâni İbn-i Hazim) rivayet etti. Dediki): Bize Ya'la b. Hakim, Saîd b. Cübeyr'den rivayet etti. Saîd şöyle demiş: İbni Ömer'e küp nebizini sordum da : — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp nebizini haram kıldı, dedi. Bunun üzerine İbn-i Abbâs'a geldim. Ve İbn-i Ömer'in ne dediğini işitmiyor musun? dedim. — Ne diyor? dedi. — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in küp nebizini haram kıldığını söyledi, dedim. O da : — İbn-i Ömer doğru söylemiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp nebizini haram kıldı, dedi. Ben : — Bu küp nebizi nedir? dîye sordum. — Çamurdan yapılan her şeydir, cevabını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim. Onun da İbn-i Ömer'den rivayet ettiği şu hadîsi okudum : Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gazalarının birinde cemaate hutbe okumuş... İbn-i Ömer (Demişki): Ben ona doğru geldim. Fakat ben yanına varmadan oradan ayrıldı. (Oradakilere) : — Ne söyledi? diye sordum. — Dubba' ile müzeffet'de nebiz yapılmasını yasak etti, dediler
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe ile İbn-i Rumh, Leys b. Sa'd'dan rivayet ettiler. H. Bize Ebû'r-Rabî ile Ebû Kâmil de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammad rivayet etti. H. Bana Züheyr b. Harb dahî rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail rivayet etti. Bunların hepsi Eyyûb'dan rivayet etmişlerdir. H. Bize İbn-i Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah rivayet etti. H. Bize İbn-i Müsennâ ile İbn-i Ebî Ömer dahî Sekafî'den, o da Yahya b. Saîd'den naklen rivayet ettiler. H. Bize Muhammed b. Râfi' dahi rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Ebî Füdeyk rivayet etti. (Dediki): Bize Dahhâk (yâni İbn-i Osman) haber verdi. H. Bana Harun El-Eyli de rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Usâme haber verdi. Bu râvilerin hepsi Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen Mâlik'in (19887/48.) hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Ama «gazalarının birinde» ifâdesini Malik i!e Usâme'den başkaları anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd b. Zeyd, Sabit'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): İbn-i Ömer'e Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp nebizini yasak etti mi? diye sordum. — Öyle söylerler, dedi. — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu yasak etti mi? dedim. — Öyle söylerler, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Uleyye rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman Et-Teymi Tâvüs'dan rivayet etti. (Demişki): Bir adam İbn-i Ömere Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp nebizini yasak etti mi? diye sordu. İbn-i Ömer: —- Evet! cevâbını verdi. Bundan sonra Tavus : Vallahi ben bunu ondan işittim, demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Râfi de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdûrrezzak rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana İbn-i Tavus, babasından, o da İbn-i Ömerden naklen haber verdiki: İbn-i Ömer'e bir adam gelerek: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp ile dubbâ'da nebiz yapılmasını yasak etti mi? diye sormuş. İbn-i Ömer: — Evet! cevâbını vermiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Tavus, babasından, o da İbn-i Ömer'den naklen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp ve dubbâ'dan nehiy buyurmuş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Amru'n-Nâkid rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, İbrahim b. Meysera'dan naklen rivayet etti ki: Kendisi Tâvus'u şöyle derken işitmiş: îbn-i Ömer'in yanında oturuyordum. Derken ona bir adam gelerek: — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp, dubbâ' ve müzeffet nebizini yasak etti mi? diye sordu. İbn-i Ömer : — Evet! cevâbını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn-i Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Muharîb b. Disar'dan rivayet etti, (Demişki): Ben İbn-i Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hantem, dubbâ' ve müzeffet'den nehiy buyurdu. Ben onu birkaç defa dinledim
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Said b. Amr El-Eş'asî de rivayet etti. (Dediki): Bize Abser, Şeybânî'den, o da Muharip b. Disar'dan, o da İbn-i Ömer'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadisin mislini haber verdi. İbn-i Disar: «Zannederim İbn-i Ömer nekîr'den de dedi.» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn-i Beşşar rivayet ettiler. (Dedilerki); Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Ukbe b. Hureys'den rivayet etti. (Demişki): Ben İbni Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) küp, dubbâ' ve müzeffet'den nehiy buyurdu da: «Tulumlarda nebiz yapın!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize yine Muhammed o. Müsenna rivayet etti, (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be; Cebele'den rivayet etti. (Demişki): Ben İbn-i Ömer'i şunu rivayet ederken dinledim. (Dediki): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanteme'den nehiy buyurdu. Ben: — Bu hanteme nedir? dedim. — Küptür, cevâbını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muâz rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Amr b. Mürre'den rivayet etti. (Demişki): Bana Zâzân rivayet etti. (Dediki): İbn-i Ömer'e: Bana Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in meşrubat'tan senin dilinle neyi yasak ettiğini söyle! Ve bunu bana bizim dilimizle açıkla! Çünkü sizin bizim dilimizden başka bir diliniz var, dedim. Bunun üzerine şunu söyledi: — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hantem'den nehiy buyurdu. Bu küptür. Dubbâ'dan da nehiy buyurdu. Bu kabaktır. Müzeffet'den de nehiy buyurdu. Bu ziftli kabdır. Nekîr'den de nehiy buyurdu. Bu da iyice kabuğu soyulan ve güzelce içi oyulan hurma ağacıdır. Ve tulumlarda nebiz yapmayı emir buyurdu, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile îbn-i Beşşâr da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Dâvud rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be bu isnâdla rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun rivayet etti. (Dediki): Bize Abdulhahk b. Seleme haber verdi. (Dediki): Saîd b. Müseyyeb'i şunu söylerken işittim. Ben Abdullah b. Ömer'i şu minberin yanında —Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’în minberine işaret etmiş— şöyle derken işittim; Abdü'l-Kays'ın hey'eti Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek ona meşrubatı sordular. O da kendilerini dubbâ', nekîr ve hantem'den nehiy buyurdular. (Râvi Abdûl Hâlık diyor ki) : Bunun üzerine ben Saîd'e: Yâ Ebâ Muhammed Müzeffet'den nehiy buyurmadı mı? dedim. Zannetti ki onu unuttu. Said: O gün bunu ben Abdullah b. Ömer'den işitmedim, dedi. Gerçekten (Abdullah da müzeffetde nebiz yapmaktan) hoşlanmıyordu. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Elbu'z-Zübeyr rivayet etti. H. Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hayseme Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbır ile İbn~i Ömer'den naklen haber verdi ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nekîr, müzefiet ve dübbâ'dan nehiy buyurmuş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Râfi' de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrezaâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki, İbn-i Ömer'i şunu söylerken işitmiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i küp, dubbâ' ve müzeffet'den nehiy buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e taştan bir çanak içinde nebiz yapılır mış
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ahmed b. Yûnus da rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'z-Zübeyr rivayet etti. H. Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hayseme, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Câbir şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için tulumda nebiz yapılırdı. Tulum bulamazlarsa kendisine taştan bir çanak içinde nebiz yapılırdı. Cemâat'tan biri Ebû'z-Zübeyr'e — Ben de işittiğim halde— : — Taştan mı? dedi. Ebû'z-Zübeyr: — Taştan! cevâbını verdi. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Veki', Mutarrif b. Vâsıl'dan, o da Muharib b. Disar'dan, o da İbn-i Büreyde'den, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ben sizi deri kaplardan meşrubat içmekten nehy etmiştim. Artık her kabdan için! Elverir ki, sarhoşluk veren bir şey içmeyin!:) buyurdular. İzah 2000 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile İbn-i Ebi Ömer de rivayet ettiler. Lâfız İbn-i Ebî Ömer'indir. (Dedilerki): Bize Süfyân, Süleyman Ahvel'den, o da Mücahid'den, o da Ebû ivazdan, o da Abdullah b. Amr'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaplardan nebizi yasak edince ashab : (Deriden tulumu) herkes bulamaz ki!., dediler. Bunun üzerine müzeffet'ten gayri küpler hakkında kendilerine ruhsat verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, İbn-i Şihab'dan dinlediğim, onun da Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan, onun da Âişe'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudu: Âişe demişki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bal şerbetinin hükmü soruldu da: «Sarhoşluk veren her içki haramdır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Harmele b. Yahya Et-Tücîbî de rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbn-i Şihâb'dan, o da Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan naklen haber verdiki: Ebû Seleme Âişe'yi şunu söylerken işitmiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bal şerbetinin hükmü soruldu da, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sarhoşluk veren her içki haramdır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile Saîd b. Mansûr, Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Amr'un-Nâkıd ve Züheyr b. Harb hep birden İbn-i Uyeyne'den rivayet ettiler. H. Bize Hasan El-Hulvânî ile Abd b. Humeyd de Yakub b. İbrahim b. Sa'd'dan rivayet ettiler. (Demişki): Bize babam Sâlih'den rivayet etti. H. Bize İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd dahi rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdürezzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer haber verdi. Bu râvilerin hepsi Zührî'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Süfyân'la Salih'in hadîslerinde «Bal şerbeti soruldu» cümlesi yoktur. Bu cümle Ma'mer'in hadîsinde vardır. Salih'in hadîsinde Âişe'nin Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in : «Her sarhoşluk veren içki haramdır.» buyururken işitmesi vardır. İzah 2003 te
- Bāb: ...
- باب ...
(Bize Muhammed b. Abbad rivâyet etti. ki): Bize Süfyân b. Amr'dan rivâyet etti. O da Saîd b. EH Bürde'den, o da babasından, o da dedesinden dinlemiş ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) dedesi ile Muâz'i Yemen'e göndermiş ve kendilerine: edin ve kolaylaştırın; öğretin, nefret ettirmeyin!» buyurmuşlar. Zannederim «Uyuşun» da buyurmuş. Râvi diyor ki: O gittiği zaman Ebû Mûsa dönerek: Yâ Resûlüllah! Onların baldan yapma bir içkisi var ki, tutununcaya kadar pişirilir. Bir de bira vardır ki, arpadan yapılır, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ı sarhoş eden her şey haramdır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim İle Muhammed b. Ahmed b. Ebî Hanef de rivayet ettiler. Lâfız îbn-î Ebî Hanefindir. (Dedilerki): Bize Zekeriyya b. Adiyy rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah —Bu zât İbn-i Amr'ındır.— Zeyd b. Ebî Üleyse'den, o da Saîd b. Ebî Bürde'den naklen rivayet etti. (Demişki): Bize Ebû Bürde babasından rivayet etti. Babası şöyle demiş: ResûluIlah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni Muaz'la birlikte Yemen'e gönderdi de : «İnsanları davet edin ama tebşir edin, nefret ettirmeyin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin!» buyurdular. Ben : — Yâ Resûlallah! Bize iki içki hakkında fetva ver. Biz bunları Yemen'de yapıyorduk. Biri bit'dir. Bu baldandır. Şiddetlenînceye kadar nebiz yapılır. Diğeri biradır. Bu darıdan ve arpadandır. Şiddetleninceye kadar nebîz yapılır, dedim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e Cevâmiu'I-Kelim mühürleriyle verilmişti. «Ben namazdan sarhoş eden her müskiri yasak ediyorum:: buyurdular. İzah 2003 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyei etti. (Dediki): Bize Abdülaziz (yâni Deraverdi) Umara b. Gaziyye'den, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen rivayet etti ki, Bir adam Ceyşan'dan gelmiş. (Ceyşan Yemen'dedir) ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e, memleketlerinde içtikleri darıdan yapılan bira denilen bir içkinin hükmünü sormuş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: «Sarhoşluk verir mi o?» diye sormuş. Adam: — Evet! cevâbını vermiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her sarhoşluk veren şey haramdır. Müskirat içene Tıynetu'l-Habâl sunacağına Allah (Azze ve Celle)'nin ahdi vardır.» buyurmuşlar. Ashâb : — Ya Resûlallah! Bu Tiynetü'l-Habâl nedir? diye sormuşlar. «Cehennemliklerin teridir. Yahut Cehennemliklerin usaresidir.» buyurmuşlar. İzah 2003 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû'r-Rabî' El-Atekî ile Ebü'I-Kâmil rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammad b. Zeyd rivayet etti. (Dediki): Bize Eyyûb, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her sarhoşluk veren şey şarabdır. Ve her sarhoşluk veren şey haramdır. Bir kimse şarabı dünyada içerde ona devam ederek tevbe etmeden ölürse; âhirette onu içmez.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim ile Ebû Bekr b. İshâk ikisi birden Ravh b. Ubade'den rivayet ettiler. (Demişki): Bize İbn-i Cüreye rivayet etti. (Dediki): Bana Musa b. Ukbe Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen haber verdi ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Her sarhoşluk veren şey şarabdır ve her sarhoşluk veren şey haramdır.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Salih b. Mismar Es-Sülemî de rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'n rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Aziz b. Muttalib, Musa b. Ukbe'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Hatim dahi rivayet ettiler. (Dedilerki) : Bize Yahya —Bu zât Kattan'dir— Ubeydullah'dan rivayet etti. (Demişki): Bize Nâfi', Ibn-i Ömer'den naklen haber verdi. İbn-i Ömer bunu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Seilem)'den başka hiç bir kimseden işittiğimi bilmiyorum. «Her sarhoşluk veren şey şarabdır ve her şarab haramdır.» buyurdular, demiş. DİKKAT İZAH’TAN SONRA BAŞKA RİVAYETLER VE İZAHAT DAHA VAR
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İhn-i Ömer'den rivayet ettiği şu hadîsi okudum. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim şarabı dünyada içerse, âhirette ondan mahrum bırakılır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Mâlik, Nâfi'den, o da İbn-İ Ömer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): «Her kim şarabı dünyada içer de ondan tevbe etmezse, âhirette ondan mahrum bırakılır. Ve kendisine sunulmaz.» Mâlik'e : Bunu ref etti mi? diye sordular. — Evet! cevâbını verdiler
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullalı b. Numeyr rivayet etti. H. Bize İbn-i Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Her kim şarabı dünyada içerse, âhirette onu içmez. Meğer ki, tevbe ede!» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize İbn-i Ebî Ömer dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Hişâm (yâni İbtı-i Süleyman El-Mahzumî) İbn-i Cüreyc'den rivayet etti. (Demişki): Bana Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den Ubeydullah hadîsi gibi rivayette bulunmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muaz El-Anberî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Yahya b. Ubeyd Ebi Ömer El-Behranî'den rivayet etti. (Demişki): Ben İbn-i Abbâs'ı şunu söylerken işittim : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için akşamın evvelinde nebiz (hoşaf) yapılır. Sabahladığı zaman o günü ve gelecek akşam, ertesi günü ve ertesi gece tâ daha ertesi gün ikindiye kadar onu içerdi. Bir şey kalırsa onu hizmetçiye içirir yahut emir buyurur da dökülürdü
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Beşşâr rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Yahya Ei-Bebrâ'den rivayet etti. (Demişki): İbn-i Abbâs'ın yanında nebiz'in lâfını ettiler de şunu söyledi: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için bir tulum'a nebiz yapılırdı. Şu'be şöyle demiş: Pazartesi gecesinde yapılır, artık onu pazartesi ile salı günü ikindiye kadar içerdi. Şayet ondan bîr şey artarsa onu hizmetçiye içirir yahut dökerdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebü Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb ve İshâk b. İbrahim de rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekir'le Ebû Kureyb'indir. (İshâk «Ahberenâ» tâbirini kullandı. Ötekiler «haddesenâ» dediler.) (Dedilerki): Bize Ebû Muaviye A'meş'den, o da Ebû Ömer'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için kuru üzüm ıslatılır. Onu o gün, ertesi gün, daha ertesi gün (yâni) üçüncü günün akşamına kadar içerdi. Sonra emir buyurur da başkasına içirilir yâbut dökülürdü
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir, A'meş'den, o da Yahya b. Ebî Ömer'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için tulumda kuru üzüm ıslatılır. Artık onu o gün, ertesi gün ve daha ertesi gün içerdi. Üçüncü günün akşamı oldumu onu içer ve içirirdi. Şayet bir şey kalırsa onu dökerdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebî Halef de rivayet etti. (Dediki): Bize Zekeriyya b. Adiyy rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah, Zeyd'den, o da Yabyâ Ebû Ömer Nehâi'den naklen rivayet etti. Yahya şöyle demiş: Bir cemâat İbn-i Abbas'a şarab alıp satmanın ve o hususta ticaret yapmanın hükmünü sordular. İbn-i Abbâs : — Müslüman mısınız siz? diye sordu. — Evet! dediler. — Öyle ise o ahp satmaya ve ticaret yapmaya yaramaz, dedi. Bu sefer kendisine nebizi sordular. O da şunu söyledi: — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir sefere çıktı. Sonra döndü. Ashabından bâzı kimseler küplere, hurma oymalarına ve kabaklara nebiz kurmuşlardı. O emir vererek bunları döktürdü. Sonra bir tulum hazırlanarak içine kuru üzüm ve su konmasını emir buyurdu. Ve geceden konularak sabahladı. Artık ondan o günü ve gelecek akşam, ertesi günü de ta akşama kadar içti. (Kalanı da) içti ve içirdi. Sabahlayınca emir verdi ve kalanı döküldü. İzah 2005 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Şeyban b. Ferrûh rivayet etti. (Dediki): Bize Kâsim (yâni İbn-i Fadl El-Huddânî) rivayet etti. (Dediki): Bize Sümâme (yâni İbn-i Hazn El-Kuşeyrî) rivayet etti. (Dediki): Âişe'ye rastladım da kendisine nebizin hükmünü sordum. Âişe hemen Habeşli bir câriye çağırarak: — Buna sor! Çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e nebizi o yapıyordu, dedi. Bunun üzerine Habeşli câriye : — Ben ona geceden bir tulum içinde nebiz yapar ve ağzını bağlar onu asardım. Sabahladığı vakit ondan içerdi, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ Ei-Anesî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdulvehhab Es-Sekati, Yûnus'dan, o da Hasan'dan, o da annesinden, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Biz Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir tulum içinde nebiz yapardık. Yukarısı bağlanırdı. Tulumun alt deliği vardı. Biz sabahleyin nebiz yapar, onu akşamleyin içerdi; akşamleyin nebiz yapar, onu sabahleyin içerdi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdûlaziz (yâni İbn-i Ebî Hâzim) Ebû Hazım'dan, o da Sehl b. Sa'd'dan naklen rivayet etti. Sehl şöyle demiş: Ebû Useyd Es-Sâid-i zifafında ReSûluilah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i davet etti. Karısı o gün hizmetçileri idi. Gelin de girdi. Sehl şöyle demiş: — Biliyor musunuz Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ne sundu? Onun için geceden bir çanağın içine birkaç hurma ıslattı. Yemeği yeyince kendisine bunu sundu
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Kuteybe b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kub (yâni İbn-i Abdurrahman) Ebû Hazim'den rivayet etti. (Demişki): Sehl'i dinledim. (Şöyle diyordu) : Ebû Useyd-i Sâid-i Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek onu davet etti... Râvi yukarki hadîs gibi rivayette bulunmuş. Ama «Yemek yedikten onra onu kendisine sundu» dememiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Sehl Et-Temîmî dahî rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Ebî Meryem rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni Ebû Gassan) haber verdi. (Dediki): Bana Ebû Hazim, Sehl b. Sa'd'dan bu hadîsi rivayet etti. (Ve şöyle dedi): «Taştan bir çanak içinde (nebiz yaptı) Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yemekten kalkınca onu çalkaladı ve kendisine sundu. Bu ona has idi. İzah 2008 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bana yine Muhammed b. Sehl EI-Temİmî ve Ebü Bekr b. İshâk rivayet ettiler. (Ebû Bekr: Bize haber verdi tâbirini kullandı. İbn-i Sehl ise: Bize İbn-i Ebî Meryem rivayet etti, dedi.) (Demişki): Bize Muhammed —Bu zat Ebû Gassân İbn-i Mutarrifdir.— haber verdi. (Dediki): Bana Ebû Hazım, Sehl b. Sa'd'dan naklen haber verdi. Sehl (şöyle demiş) : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e Arablardan bir kadının lâfını ettiler. O da Ebû Useyd'e kadına haber göndermesini emir buyurdu. Ebû Useyd kadına haber gönderdi. Ve kadın gelerek Benî Sâide'nin kal'asına misafir indi. Derken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çıktı ve kadının yanma gelerek içeri girdi. Bir de ne görsün, kadın boynunu eğmiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisi ile konuşunca kadın: — Ben senden Allah'a sığınırım, dedi. O da: — «Ben seni kenefimden sığındırdım.» dedi. Bunun üzerine ashab kadına : — Bu kim, biliyor musun? dediler. Kadın : — Hayır! cevâbını verdi. — Bu Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'dir* Seni istemeye geldi, dediler. Kadın : — Ben bu işe yaramaz çıktım, cevâbını verdi. Sehl demiş ki: O gün Resûlullah (Saliallahu Aleyhi ve Sellem) geldi. Hattâ kendisi ve ashabı Benî Sâide'nin çatısı altında oturdular. Sonra Sehl'e: «Bizi sula!» buyurdular. Sehl: Ben de kendilerine su tası çıkararak ondan sundum. Ebû Haşim şöyle demiş: «Onun üzerine Sehl o tası bize çıkardı ve ondan su içtik. Bundan sonra Ömer h. Abdîlaziz onu hediyye olarak istedi. O da kendisine onu hediyye etti.» Ebû Bekr b. İshak'ın rivayetinde: «Bize su ver yâ Sehl!» cümlesi vardır. İzah 2008 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Affân rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme, Sabit'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şu tasımla bütün meşrubatı, balı, nebizi, suyu ve sütü sundum
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Ebû İshâk'dan, o da Berâ'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demişki): Ebû Bekri Siddik şunu söyledi. Nebi (SallalLahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte Mekke'den Medine'ye müteveccihen çıktığımız vakit bir çobanın yanına uğradık. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) susamıştı. Ben kendisine biraz süt sağarak getirdim. Onu içti, ben de razı oldum
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn-i Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbn-i Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Ebû İshâk El-Hemdâni'yi şöyle derken işittim. Berâ'ı dinledim. Şunları söylüyordu. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke'den Medine'ye yöneldiği ve kendisini Suraka b. Mâlik b. Cu'şun takib ettiği vakit Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona beddua etti. Bu sebeple atının ayakları yere battı. Bunun üzerine Sürâka : — Allah'a benim için dua et! Sana zarar vermiyeceğim, dedi. O da Allah'a dua etti. Derken Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) susadi. Ve bir koyun çobanının yanına uğradılar. Ebû Bekr Sıddîk diyor ki: Ben bir tas alarak ona Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için biraz süt sağdım da kendisine getirdim. O içti, ben de rahat oldum
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abbâd ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız İbni Abtâd'ındır. (Dedilerki): Bize Ebû Saffan rivayet etti. (Dediki): Bize Yûnus, Zührî'den naklen haber verdi. (Demişki): İbn-i Müseyyeb şunu söyledi. Ebû Hureyre (Dediki): İsrâ' gecesi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ilyada şarabla sütten iki kadeh getirildi. O bunlara bakarak sütü aldı. Bunun üzerine Cibril (Aleyhisselâm) kendisine şunu söyledi. Seni fıtrata hidayet buyuran Allah'a hanıd olsun. Şarabı almış olsaydın ümmetin sapardı
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Seleme b. Şebib de rivayet etti. (Dediki): Bize Hasen b. A'yen rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'kıl, Zührî'den, o da Saîd b. Müseyyeb'den naklen rivayet etti ki, Ebû Hureyre'yi şöyle derken işitmiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e... getirildi. Râvi y'ukarki hadîsin mislini rivayet etmiş. Yalnız İlya'yı anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Müsennâ ve Abd b. Humeyd hep birden Ebû Âsım'dan rivayet ettiler. îbn-i Müsennâ dediki: Bize Dahhâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki, kendisi Câbir b. Abdillah'i şunu söylerken işitmiş. Bana Ebû Humeyd'i Sâid'i haber verdi. (Dediki): Nebi (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'e Nakî'den örtülmemiş olduğu halde bir bardak süt getirdim. Bunun üzerine : «Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydîn ya!» buyurdular. Ebû Humeyd : «Tulumların bağlanması ancak geceye mahsus emredilmiş; kapıların kapanması da geceye mahsus emir buyurulmuştur» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana İbrahim b. Dinar da rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubade rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc ile Zekeriyya b. İshâk rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. AbdilIah'ı şunu söylerken işitmiş: Bana Ebû Humeydi Sâid'i haber verdiki Nebi (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'e bir tas süt getirmiş... Râvi yukarki hadîsin mislini zikretmiştir. Yalnız Zekeriyya Ebû Humeyd'in «Geceleyin» dediğini anmamıştır. İzah 2011 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kureyb'indir. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye, Â'meş'den, o da Ebû Salih'den, o da Cabir b. AbdilIah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte idik. Su istedi ve bir adam: — Yâ Resûlallah! Sana nebiz sunmayalım mı? dedi. Bunun üzerine: «Hay hay!» buyurdular. Adam hemen koşarak çıktı ve içinde nebiz bulunan bir tas getirdi. Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem): «Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydin ya!» buyurdu ve içti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Osman b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir Â'meş'den, o da Ebû Süfyân ile Ebû Salih'den, onlar da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir (şöyle demiş): Ebû Humeyd denilen bir adam Naki'den bir tas süt getirdi de Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem) kendisine : «Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydin ya!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Ebû'z-Zübeyr'den dinlediğim. Onun da Câbir'den, onun da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiği bu hadîsi okudum. Yalnız o: «Kapları devirin! Yahut kapları örtün!» demiş; Kapların üzerine aykırı çırpı koymayı anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ahmed b. Yûnus dâhi rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'z-Zübeyr, Câbir'den rivayet etti. (Demişki): Resûlullah (Saliallahu Aleyhi ve Sellem): «Kapıyı kapayın!..» buyurdular. Râvi, Leys'in hadîsi gibi nakletmiştir. Yalnız o: «Kapları örtün!» demiş. Bir de: «Ev halkının üzerine elbiselerini yakar!» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Bana Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman rivâyet etti. ki): Bize Süfyân Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen yukarkilerin hadîsi gibi rivâyette bulundu ve: fâsık evi sahiplerinin üzerine yakar.» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen yukarkilerin hadîsi gibi rivayette bulundu ve : «Küçük fâsık evi sahiplerinin üzerine yakar.» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana İshâk b. Mansûr da rivayet etti, (Dediki): Bize Ravh b. Ubâde haber verdi. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana Atâ' haber verdiki: Câbir b. Abdillah'ı şunu söylerken işitmiş. Resûlullah (Saliallahu Aleyhi ve Seilem). «Gece karanlığı bastığı —yahut gecelediğiniz— vakit çocuklarınızı (çıkmaktan) men edin. Çünkü Şeytanlar o zaman dağılır. Gecenin bir kısmı gitti mi onları salın. Kapıları kapayın ve Besmele çekin. Çünkü Şeytan kapalı kapı açamaz. Tulumlarınızı bağlayın ve Besmeie çekin! Kaplarınızı örtün ve Besmele çekin! Kaplarınızın üzerine aykırı bir şey olsun koyun. Kandillerinizi de söndürün!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana yine İshâk b. Mansûr rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubade haber verdi. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana Amr b. Dinar haber verdi. Kendisi Câhir b. Abdillâh'ı Atâ'nın haber verdiği gibi söylerken işitmiş. Yalnız o : «Allah (Azze ve Celle)'nin ismini anın.» dememiştir
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ahmed b. Osman En-Nevfelî dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Asım rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc bu hadîsi Atâ' ile Amr b. Dinar'dan Ravh'ın rivayeti gibi haber verdi. İzah 2016 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'z-Zübeyr, Câbir'den rivayet etti. H. Bize Yahya b. Yahya dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hayseme Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Câbir şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Güneş kavuştuğu vakit yatsının koyu karanlığı gidinceye kadar çocuklarınızla hayvanlarınızı salmayın! Çünkü şeytanlar güneş kavuştuğu zaman yatsının koyu karanlığı gidinceye kadar yayılırlar.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdurrahman rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Züheyr'in hadîsi gibi rivayette bulundu. İzah 2016 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Amr'un-Nâkid rivayet etti. (Dediki): Bize Hâşim b. Kasım rivayet etîi. (Dediki): Bize Leys b. Sa'd rivayet etti. (Dediki): Bana Yezid b. Abdillah b. Usâme b. Hâd EI-Leysî, Yahya b. Saîd'den, o da Ca'fer b. Abdillah b. Hakem'den, o da Ka'kaa' b. Hakîm'den, o da Câbir b. AbdilIah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Kabı örtün! Tulumu da bağlayın! Çünkü senede bir gece veba iner. Kapağı olmayan hiç bir kabın yahut üzerinde bağı olmayan hiç bir tulumun yanından geçmez ki, içine bu vebadan bir şey İnmesin.» buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî de rivayet etti. (Dedikî): Bana babam rivayet etti. (Dediki): Bize Leys b. Sa'd bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti. Yalnız o: «Çünkü senede bir gün vardır. O günde veba iner,» demiş; hadîsin sonuna şunu ziyade etmiştir: «Leys dedi ki: Bizde yabancılar bundan Aralık ayında korunurlar.» İzah 2016 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nâkid ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Sâlîm'den, o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Uyuduğunuz zaman ateşi evlerinizde bırakmayın!» buyurmuşlar. İzah 2016 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Saîd b. Amr EI-Eş'asî ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Muhammed b. Abdillah b. Numeyr, EBû Amir EI-Eş'arî ve Ebû Kureyb rivayet ettiler. Lâfız Ebû Âmir'indir. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme, Kureyb'den, o da Ebû Bürde'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet etti. şŞöyle demiş): Medine'de bir ev geceleyin sâhiblerinîn üzerine yandı. Bunların hali Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlatılınca: «Şüphesiz ki bu ateş size ancak düşmandır. O halde uyuduğunuz zaman onu yanınızdan söndürün!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye Â'meş'den, o da Hayseme'den, o da Ebû Huzeyfe'den, o da Huzeyfe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte bir yemekte bulunduğumuz vakit, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) başlayıp elini sürünceye kadar biz ellerimizi sürmezdik. Bir defa onunla birlikte bir yemekte bulunduk, derken koğuluyor gibi (süratle) bir câriye geldi. Ve elini yemeğe sürmeğe kalkıştı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hemen onun elini tuttu, sonra koğuluyor gibi bir bedevi geldi, onun da elini tuttu. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Üzerine besmele çekilmeyen yemeği şüphesiz ki, şeytan helâl sayar. O bu cariyeyi yemeği onunla helâl etmek için getirdi. Ben de elini tuttum. Bu Bedeviyi dahi yemeği onunla helâl yapmak için getirdi. Ben de elini tuttum. Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki, onun eli cariyenin eliyle birlikte benim elimdedir.»
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi İshâk b, İbrahim El-Hanzalî de rivayet etti. (Dediki): Bize îsa b. Yûnus haber verdi. (Dediki): Bize A'meş Hayseme b. Abdirrahman'dan, o da Ebû Huzeyfe El- Erhahî'den, o da Huzeyfe b. Yeman'dan naklen haber verdi. (Şöyle demiş): «Biz Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte bir yemeğe davet olunduğumuz vakit...» Ve râvi, Ebû Muâvîye hadîsi mânâsında rivayette bulunmuştur. O cariye ile bedevinin her ikisi hakkında «tard olunuyor gibi» demiş, hadîsinde bedevinin gelişini cariyenin gelişinden önceye almıştır. Hadîsin sonuna da şunu ziyade etmiştir: «Sonra besmele çekti ve yedi.»
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bu hadîsi bana Ebû Bekr b. Nâfi' dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân A'meş'den bu isnadla rivayette bulundu ve cariyenin gelişini bedevinin gelişinden önce zikretti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ El-Anezî rivayet etti. (Dediki): Bize Dahhâk (yâni Ebû Asım) İbnü Cüreyc'den rivayet etti. (Demişki): Bana Ebû'z-Zübeyr, Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdi Cabir, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmiş: «Bir adam evine gireceği zaman, girerken ve yemek yerken Allah'ı anarsa şeytan (yardımcılarına) sizin için ne mesken var, ne akşam yemeği! der. Ama evine girerken Allah'ı anmazsa, şeytan : Meskene yetiştiniz, der. O adam yemeğine başlarken besmele çekmezse, şeytan: Hem meskene, hem akşam yemeğine yetiştiniz, der.»
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bu hadîsi bana İshâk b. Mansûr da rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubâde haber verdi. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc rivayet elti. (Dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki, Câbir b. Abdillâh'i Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den işittiğini söylerken dinlemiş: Şöyle buyurmuşlar... Râvi Ebû Âsım'ın hadîsi gibi rivayet etmiştir. Şu kadar var ki o : «Yemeğine başlarken Allah'ın ismini anmazsa, eve girerken Allah'ın İsmini anmazsa...» demiştir. Ahmed Davudoğlu İzah’ı bu eserde 2023 nolu hadis te. İBN-İ MACE RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H, Bize Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi : «Sol elle yemeyin; çünkü şeytan sol eliyle yer» buyurmuşlar. İzah 2023 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebû Şeybe ile Muhammed b. Abdillâh b. Numeyr, Züheyr b, Harb ve İbn-i Ebî Ömer rivayet ettiler. Lâfız İbn-i Numeyr'indir. (Dedilerki): Bize Süfyân, Zühri'den, o da Ebû Bekr b. Ubeydîllah b. Abdillah b. Ömer'den, o da dedesi İbn-i Ömer'den naklen rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Bîriniz yemek yediği zaman sağ eliyle yesin; su içtiği zaman da sağ eliyle içsin! Çünkü şeytan sol eliyle yer; sol eliyle içer.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Kuteybe b. Saîd, Mâlik b. Enes'den ona okunanlar meyanında rivayet etti. H. Bize İbn-i Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. H. Bize İbn-i Müsennâ dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya rivayet etti. (Bu zât Kattân'dır.) Her iki râvi Ubeydullah'dan ve bunların hepsi Zührî'den, Süfyân'ın isnadıyla rivayette bulunmuşlardır
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû't-Tahir ile Harmele de rivayet ettiler. (Ebû't-Tâhir: Bize haber verdi tâbirini kullandı. Harmele ise: Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti, dedi.) (Demişki): Bana Ömer b. Muhammed rivayet etti. (Dediki): Bana Kaasım b. Ubeydillah b. Abdillah b. Ömer, Kasım ona Sâlim'den, o da babasından naklen rivayet etmişki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Sakın sizden biriniz sol eliyle yemesin ve onunla içmesin, çünkü şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer.» buyurmuşlar. Ravi demiş ki: Nâfi' bu rivayette şunu da ziyade ederdi: «Sol eliyle alıp vermesin» -----(Bu cümlenin yukarıya atfedilerek meczum olması gerekirdi. Lâkin ele geçen bütün nüshalarda merfu olarak yazıldığı görülmüştür.)---- Ebû't-Tahir'in rivayetinde: (Sizden bîriniz...) yerine: «Sakın biriniz...»İfadesi vardır. İzah 2023 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Zeyd b. Hubab, İkrime b. Ammar'dan rivayet etti. (Demişki): Bana İyâz b. Seleme b. Ekva' rivayet etti. Ona da babası rivayet etmişki, Bir adam Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında sol eliyle yemek yemiş de : «Sağ elinle ye!» buyurmuşlar. Adam: — Beceremiyorum, demiş. Efendimiz: «Beceremiyesin! Onu ancak kibir men etti !» buyurmuşlar. Râvi demiş ki: Bir daha onu ağzına kaldıramadı. İzah 2023 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İbn-i Ebî Ömer hep birden Süfyân'dan rivayet ettiler. Ebû Bekr (Dediki); Bize Süfyân b. Uyeyne, Velid b. Kesîr'den, o da Vehb b. Keysân'dan, o da Ömer b. Ebî Seleme'den işitmiş olmak üzere rivayet etti. Ömer şöyle demiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in terbiyesi altındaydım. (Yemekte) elim tasın içinde dolaşıyordu. Bunun üzerine bana : «Ey çocuk, besmele çek; sağ elinle ye; ve önünden ye!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Hasen b. Ali El-Hulvâni ile Ebû Bekr b. İshâk da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbn-i Ebî Meryem rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer haber verdi. (Dediki): Bana Muhammed b. Amr b. Halhale, Vehb b. Keysan'dan, o da Ömer b. Ebî Seleme'den naklen haber verdi ki, şöyle demiş: Bir gün Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le beraber yemek yedim de, sahan'ın kenarındaki etten almağa başladım. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «önünden ye!» buyurdular. İzah 2023 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Amru'n-Nâkid rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Ubeydullah'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivayet etti. Ebû Saîd : Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tulumların hünsalaştırilmasım yasak etti, demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Harmele b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus ibni Şihâb'dan, o da Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den, naklen haber verdi ki, şöyle demiş : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tulumların hünsalaştırilmasını, ağızlarından içilmesini yasak etti
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Abd b. Humeyd de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer, Zührî'den bu isnadla bu hadîsin mislini haber verdi. Yalnız o: «Tulumların hünsalaştırılması ağzı aşağı çevrilerek o sudan içmektir.» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Heddâb b Hâlid rivayet etti. (Dediki): Bize Hemmam rivayet etti. (Dediki): Bize Katâde, Enes'den rivayet etti ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayakta su içmekten men etmiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b, Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-A'lâ rivayet etti. (Dediki): Bize Saîd, Katâde'den, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen onun bir kimseyi ayakta su içmekten nehiy buyurduğunu rivayet etti. Katâde (Demişki): (Biz Enes'e: Ya yemek ne olacak?) dedik. «O daha beter yahut daha kötüdür» cevâbını verdi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Kuteybe b. Saîd ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki' Hişâm'dan, o da Katâde'den, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bu hadîsin mislini rivayet etti ama Katâde'nin sözünü (Hişâm) anmadı. İzah 2026 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Heddâb b. Hâlid rivayet etti. (Dediki): Bize Hemmâm rivayet etti. (Dediki): Bize Katâde, Ebû îsa El-Üsvârî'den, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayakta su içmekten men etmiş. {115} Bize Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Müsennâ ve İbn-i Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız Züheyr ile İbn-i Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Yahya b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Bize Katâde Ebü İsa El-Üsvarî'den, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti ki: Ayakta su içmekten nehiy buyurmuşlar. İzah 2026 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Abdu'l-Cebbâr b. Ala' rivayet etti. (Dediki): Bize Mervân (yâni El-Fezârî) rivayet etti. (Dediki): Bize Ömer b. Hamza rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû Gatafan El-Mürrî haber verdi ki, kendisi Ebû Hureyre'yi şöyle derken işitmiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sakın biriniz ayakta su içmesin! Her kim unutursa kusuversin!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kâmil El-Cahderî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Âsim'dan, o da Şa'bî'den, o da îbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e zemzem sundum; ayakta olduğu halde içti
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân, Âsım'dan, o da Şa'bî'den, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kova zemzemden ayakta olduğu halde zemzem içmiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Süreye b. Yûnus dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Hüşeym rivayet etti. (Dediki): Bize Asım El-Ahvel haber verdi. H. Bana Yâkub Ed-Devrakî ile İsmail b. Salim de rivayet ettiler. (İsmail: Bize haber verdi tâbirini kullandı. Ya'kub ise bize Hüşeym rivayet etti dedi.) (Demişki): Bize Âsım-ı Ahvel ile Muğıre, Şa'bî'den, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet ettiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zemzemden ayakta olduğu halde içmiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ubeydullah b. Muâz dahî rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Âsım'dan rivayet etti. O da Şa'bî'yi, Şa'bî de İbn-i Abbâs'ı dinlemiş. İbn-i Abbâs (şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e zemzemden sundum da ayakta içti. Beyt-i Şerifin yanında iken su istedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. H. Bana bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Vehb b. Cerir rivayet etti. Her iki râvi Şu'be'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. İkisinin hadîsinde de: «Ona bir kova getirdim» cümlesi vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İbn-i Ebi Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Sekafî Eyyûb'dan, o da Yahya b. Ebî Kesir'den, o da Abdullah b. Ebî Katâde'den, o da babasından naklen rivayet etti ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kab'ın içine solumaktan nehiy buyurmuş. İzah 2028 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saıd ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki' Azra b. Sabit El-Ensârî'den, o da Sümâme b. Abdillah b. Enes'den, o da Enes'den naklen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kab'ın İçine üç defa şolurmuş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Abdül-Vâris b. Saîd haber verdi. H. Bize Şeyban b. Ferrûh da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-Vâris Ebû İsâm'dan, o da Enes'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içtiği şeyin içine Üç defa solur ve: «Bu daha kandırıcı, daha salim ve afiyetlidir.» buyururdu. Enes : «İşte ben de içilen şeyin içine üç defa soluyorum,» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize bu hadîsi Kuteybe b. Saîd ile Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivâyeî ettiler. (Dedilerki): Bize Vekİ', Hişâmı Destevâî'den, o da Ebû İsâm'dan, o da Enes'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den naklen bu hadîsin mislini rivayet etmiştir. O «Kabın içine» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, İbn-i Şihab'dan dinlediğim, onun da Enes b. Mâlik'den rivayet ettiği şu hadîsi okudum: «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e su ile karıştırılmış süt getirdiler. Sağında bir bedevi, solunda da Ebû Bekr vardı. Sütü içti, sonra bedeviye verdi. Ve: Evvelâ sağ, sonra onun sağı... buyurdular.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Amr'un-Nâkid, Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet ettiler. Lâfız Züheyr'indir. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş: — Ben on yaşında iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldi. Yirmi yaşında iken de vefat etti. Annelerim beni ona hizmete teşvik ediyorlardı. Derken evimize (gelerek) yanımıza girdi. Biz de kendisine evde beslediğimiz bir koyundan süt sağdık, süte evdeki bir kuyudan su katıldı ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içti. Bunun üzerine Ömer ona — Ebû Bekr solunda olduğu halde —: — Yâ Resûlallah! Ebû Bekr'e ver! dedi. Fakat Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu sağındaki bedeviye verdi. Ve : «Evvelâ sağ, sonra onun sağı!..» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve Alî b. Hucr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail (Bu zât İbn-i Cafer'dir) Abdullah b. Abdirrahman b. Ma'mer b. Hazm Ebû Turâlete'l-Ensârî'den rivayet etti. O da Enes b. Mâlik'dcn dinlemiş, H. Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Süleyman (yâni İbn-i Bilâl) Abdullah b. Abdirrahman'dan rivayet etti. O da Enes b. Mâlik'i rivayet ederken dinlemiş. Enes şunu söylemiş: Bize Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evimize geldi. Az sonra su istedi. Biz de onun için bir koyun sağdık. Sonra o süte şu kuyunun suyundan kattım da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e verdim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (sütü) içti. Ebû Bekr solunda, Ömer karşısında, bir bedevi de sağında bulunuyordu. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içmesini bitirdikten sonra, Ömer kendisine Ebû Bekr'i göstererek: — İşte Ebû Bekr ya Resûlallah! dedi. Fakat Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bedeviye verdi. Ebû Bekr'Ie Ömer'i bıraktı. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Sağdakiler, sağdakiler, sağdakiler!» buyurdu. Enes: «Şu halde bu sünnettir; şu halde bu sünnettir; şu halde bu sünnettir!» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd Mâlik b. Enes'den —ona okunanlar meyanında— o da Ebû Hâzim'den, o da Sehl b. Sa'd Es-Sâidî'den naklen rivayet etti ki,: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e içecek bir şey getirmişler, o da ondan içmiş. Sağında bir çocuk solunda ise yaşlılar, bulunuyormuş. Resûlullah çocuğa: «Bunlara vermeme bana izin verir misin?» diye sormuş. Çocuk: — Hayır! Vallahi senden gelen nasibime kimseyi tercih edemem! demiş. Râvi diyor ki: «Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu çocuğun eline bıraktı.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahyâ rivâyet etti. (Dediki): Bize Abdül Aziz b. Ebî Hazim haber verdi. H. Bize bu hadîsi Kuteybe b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize Yâkub, yâni İbn-i Abdirrahman El-Kaarî rivayet etti. Her iki râvi Ebû Hâzim'den, o da Sehl b. Sa'd'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)*den bu hadîsin mislini rivayet etmişler. Ama «Onu bıraktı» dememişlerdir. Lâkin Yâkub'un rivayetinde: «Onu ona verdi dedi» cümlesi vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Amru'n-Nâkıd İshâk b. İbrahim ve İbn-i Ebî Ömer rivayet ettiler. (İshâk: Ahberanâ Ötekiler ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar.) (Dedilerki): Bize Süfyân, Amr'dan, o da Atâ'dan, o da İbn-i Abbâs'dan naklen rivayet etti, (Şöyle demiş); Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Birinin bir yemek yediği vakit elini yalamadıkça yahut yalatmadıkça onu silmesin!» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Harun b. Abdillah rivayet etti. (Dediki): Bize Haccâc b. Muhammed rivayet etü. H. Bize Abd b. Humeyd de rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû Asım haber verdi. Bunlar toptan İbn-i Cüreyc'den rivayet etmişlerdir. H, Bana Züheyr b. Harb da rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Ravh b. Ubâde rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Ata' şunu söylerken işittim. İbn-i Abbâs'ı dinledim, §unu söylüyordu : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Biriniz yemekten yediği vakit yalamadıkça veya yalatmadıkça elini silmesin!» buyurdular. İzah 2035 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Hatim rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbn-i Mehdî, Süfyân'dan, o da Sa'd b. İbrahim'den, o da İbn-i Ka'b b. Mâlik'den, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i yemekten (kalkarken) üç parmağını yalarken gördüm. İbni Hatim: «Üç'ü zîkretmemiştir. İbni Ebî Şeybe kendi rivayetinde Abdurrahman b. Ka'b'dan, o da babasından» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye, Hişam b. Urve'den, o da Abdurrahman b. Sa'd'dan, o da İbn-i Ka'b b. Mâlik'den, o da babasından naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç parmakla (yemek) yer; elini silmeden önce yalardı
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Hişâm Abdurrahman b. Sa'd'dan rivayet ettiki, ona da Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik — yahut Abdullah b. Kâ'b— babası Ka'b'dan naklen haber vermiş. Babası kendilerine anlatmış ki : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç parmakla yemek yermiş. Yemekten kalktı mı parmaklarını yalarmış
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadisi Ebû Kureyb de rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Hişam, Abdurrahman b, Sa'd'dan rivayet etti. Ona da Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik'Ie, Abdullah b, Kâ'b — yahut bunlardan biri— babası Kâ'b b. Mâlik'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etmiştir İzah 2035 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân h. Uyeyne Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen rivayet etti ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) parmaklarla sahanın yıkanmasını emir buyurmuş : «Çünkü siz bereketin hangisinde olduğunu bilmezsiniz;) demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Mnhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân Ebû'z-Zübeyr-den, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Birinizin lokması düştüğü vakit hemen onu alsın ve üzerindeki bulaşığı gidererek yesin, onu şeytana bırakmasın! Parmaklarını yalamadıkça elini mendile silmesin çünkü bereket yemeğinin hangisinde olduğunu bilmez.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Dâvud El-Hâferi haber verdi. H. Bana bu hadîsi Muhammed b. Râfi' de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. Her iki râvi Süfyân'dan b« isnadla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. Her ikisinin hadîsinde de : «Elini yalamadıkça yahut yalatmadıkça mendille silmesin.» ibaresi ve ondan sonrası vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Osman b, Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir, A'meş'den, o da Eibû Süfyân'dan, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: «Şüphesiz şeytan her hal-u sânında sizden birinize gelir. Hattâ yemeği esnasında da gelebilir. İmdi birinizden lokma düşerse hemen ondaki bulaşığı gidersin, sonra onu yesin! Onu şeytana bırakmasın. Yemekten ayrıldığı zaman parmaklarını yalasın. Çünkü bereketin yiyeceğinin hangisinde olduğunu bilmez.»
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Ebû Kureyb ile İshâk b, İbrahim de hep birden Ebû Muâviye'den, o da A'meş'den bu isnadla : «Birinizin lokması düşerse ilah...» şeklinde rivayet ettiler. Râvi hadîsin başını : «Şüphesiz şeytan bîrinize gelir.» cümlesini anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. FudayI, A'meş'den, o da Ebû Salih ile Ebû Süfyân'dan, onlar da Câbir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den parmak yalama hakkında... Bir de Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den lokmayı da zikrederek yukarkilerin hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. İzah 2035 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Hatim ile Ebû Bekr b. Nâfi' El-Abdî rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme rivayet etti, (Dediki): Bize Sabit, Enes'den rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yemek yediği vakit üç parmağını yıkar ve şöyle buyururmuş : «Birinizin lokması düştüğü vakit hemen ondan bulaşığı gidersin ve onu yesin, onu şeytana bırakmasın!» buyururdu. Bîr de bize sahanı silmemizi emir buyurdu : «Çünkü siz bereketin hangi yiyeceğinizde olduğunu bilmezsiniz.» dedi. İzah 2035 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (Dediki): Bize Süheyl babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Biriniz yemek yediği vakit parmaklarını yalasın. Çünkü bereketin bunların hangisinde olduğunu bilmez.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bana bu hadîsi Ebû Bekr b. Nâfi de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman (yâni İbn-i Mehdi) rivayet etti. Her iki râvi demişlerdirki: Bize Hammad bu isnadla rivayette bulundu. Yalnız o: «Biriniz sahanı silsin» dedi. Bir de: «Bereket yemeğinizin hangisinde olduğunu yahut size bereket verildiğini» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd ile Osman b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. Ve lâfızda birbirlerine yaklaştılar. (Dedilerki): Bize Cerir, A'meş'-den, o da Ebû Vâil'den, o da Ebû Mes'ud-u Ensârî'den nakİen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Ensardan bir adam vardı. Kendisine Ebû Şuayb denilirdi. Bu zâtın kasab bir kölesi vardı. Ebû Şuayb Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i görerek yüzünden aç olduğunu anladı ve kölesine : — Vah sana! Bize beş kişilik yemek yap, çünkü ben beş kişinin beşincisi olarak Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i da'vet etmek istiyorum, dedi. O da yaptı. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi ve onu beş kişinin beşincisi olarak davet etti. Bunların arkasına bir adam takıldı. Kapıya vardığında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu zât bizim arkamızdan geldi. İstersen ona izin verirsin, dilersen geri döner.» buyurdular. Ebû Şuayb: — Hayır! Bilâkis ona izin veriyorum yâ Resûlallah! dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile İshak b. İbrahim hep birden Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. H. Bize bu hadîsi Nasr b. Ali El-Cehdamî ile Ebû Saîd Eî-Eşecc dahî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. H. Bize Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. H. Bana Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Yûsuf, Süfyân'dan rivayet etti. Bu râvilerin hepsi A'meş'den, o da Ebû Vâil'den, o da Ehû Mesûd'dan bu isnadla Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den Cerir'in hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Nasr b. Alî bu hadîsin kendi rivayetinde: Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş rivayet etti. (Dediki): Bize Şekik b. Seleme rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Mes'ud-u Ensârî rivayet etti diyerek hadîsi nakletmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebî Revvâd da rivayet etti, (Dediki): Bize Ebû'I-Cevvâb rivayet etti. (Dediki): Bize Ammar, (bu zat İbn-i Züreyk'dir.) A'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den naklen rivayet etti. H. Bana Seleme b. Şebib dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Hasen b. A'yen rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş, Şekîk'den, o da Ebû Mes'ud'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den nakJen rivayet etti. Bir de A'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den naklen bu hadîsi rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme, Sâbit'den, o da Enes'den naklen haber verdi ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in îranlı bir komşusu güzel çorba yaparmış. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e de yapmış. Sonra onu davete gelmiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Âişe için: «Bunu da davet ediyor musun?» demiş. Komşusu: — Hayır! cevâbını vermiş. Onun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Hayır! (Gidemem!)» cevabını vermiş. Komşusu tekrar davete gelmiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (yine) : «Bunu da da'vet ediyor musun?» diye sormuş. O zât: — Hayır! cevâbını vermiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Hayır! (Gidemem!)» demiş. Sonra tekrar dönerek onu davet etmiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (yine) : «Bunu da davet ediyor musun?» diye sormuş. Komşusu üçüncüde: — Evet! cevâbını vermiş. Bunun üzerine kalkarak peşpeşe yürümüşler ve komşunun evine varmışlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Halef b. Halîfe, Yezid b. Keysân'dan, o da Ebû Hâzım'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün yahut bir gece (dışarı) çıktı. Ve birden Ebû Bekir'le Ömer'e rastladı. «Sizi bu saatte evlerinizden çıkaran nedir?» diye sordu. — Açlık yâ Resûlallah! dediler. «Ben de. Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, beni de sizi çıkaran çıkarmıştır. Kalkın!» dedi. Hemen onunla birlikte kalktılar ve Ensâr'dan bir zâtın evine vardı. Bir de baktı ki, o zât evinde yok. Kadın onu görünce: — Hoş geldiniz, safa geldiniz! dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de ona: «Fülân nerede?» diye sordu. Kadın : — Bize tatlı su getirmeğe gitti, dedi. O anda ensâri geldi. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile iki arkadaşını gördü. Sonra: — Allah'a hamd olsun bugün benden misafirleri daha şerefli olan kimse yoktur, dedi. Hemen giderek onlara bir hurma salkımı getirdi ki, içinde koruk, kuru ve olgun hurmalar vardı. — Bundan buyurun! dedi ve bıçağı aldı. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona : «Sakın sağmal koyuna dokunma!» buyurdu. Fakat o, onlar için kesti ve hem koyundan, hem o hurma salkımından yediler, içtiler. Yemeğe doyup, suya kandıkları vakit Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebû Bekir'le Ömer'e : «Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, kıyamet gününde bu nimetlerden mutlaka sorulacaksınız! Sizi evlerinizden açlık çıkardı. Sonra şu nimetlere kavuşmadan dönmediniz.» buyurdular. {…} Bana İshâk b. Mansûr da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hişâm (yâni Muğıre b. Seleme) haber verdi. (Dediki): Bize Abdulvâhid b. Ziyad rivayet etti. Bize Yezid rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hazım rivayet etti. (Dediki): Ebû Hureyre'yi şunu söylerken işittim. Bir defa Ebû Bekir, Ömer yanında olduğu halde otururken, ansızın yanlarına Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geliverdi ve: «Sizi burada oturtan nedir?» dîye sordu. — Bizi evlerimizden açlık çıkardı. Seni hakla gönderen Allah'a yemin ederiz... dediler. Sonra râvi Halef b. Halîfe'nin hadîsi gibi rivayette bulundu
- Bāb: ...
- باب ...
(Bana İshâk b. Mansûr da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hişâm (yani Muğıre b. Seleme) haber verdi. ki): Bize Abdulvâhid b. Ziyad rivâyet etti. Bize Yezid rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hazım rivâyet etti. ki): Ebû Hüreyre'yi şunu söylerken işittim. Bir defa Ebû Bekir, Ömer yanında olduğu halde otururken, ansızın yanlarına Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geliverdi ve: burada oturtan nedir?» diye sordu. Bizi evlerimizden açlık çıkardı. Seni hakla gönderen Allah'a yemin ederiz... dediler. râvi Halef b. Halîfe'nin hadîsi gibi rivâyette bulundu. (sallallahü aleyhi ve sellem) ile iki arkadaşını misafir eden en sârinin ismi Ebûl-Heysem Mâlik b. Teyyihan'dır
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Haccâc b. Şâir rivayet etti. (Dediki): Bana Dahhâk b. Mahled bir kâğıttan —ki onunla evvelâ bana çatmış, sonra onu bana okumuştur— rivayet etti. (Dediki): Bize bunu Hanzala b. Ebî Süfyân haber verdi. (Dediki): Bize Saîd b. Mînâ' rivayet etti. (Dediki): Câbir b. Abdillah'ı şunu söylerken işittim : «Hendek kazıldığı vakit Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem) de açlık gördüm. Hemen karıma dönerek ona: — Sende bir şey var mı? Çünkü ben Resulullah (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem) de şiddetli açlık gördüm, dedim. Bana içinde bir ölçek arpa bulunan bir dağarcık çıkardı. Evimizde beslediğimiz bir de kuzucuğumuz vardı. Ben onu kestim. Kadın da arpayı öğüttü. Ve benimle beraber o da işini bitirdi. Kuzuyu onun çömleğine parçaladım. Sonra Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem)'e döndüm. Kadın: — Beni Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem)'le beraberindekilere karşı rezil etme! dedi. Ben Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem)'e gelerek (vaziyeti) gizlice kendisine söyledim. Ve : — Yâ Resûlallah! Biz bir kuzucuğumuzu kestik. Kadın da evimizde bulunan bir ölçek arpayı öğüttü. İmdi sen beraberinde birkaç kişiyle beraber gel! dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem) seslendi. Ve : «Ey hendek ahalisi! Câbir sizin için davet tertib etmiş. Hemen buyrun!» dedi. (Bana da) : «Ben gelinceye kadar sakın çömleğinizi ateşten indirmeyin! Hamurunuzdan da ekmek yapmayın!» buyurdular. (Eve) geldim. Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem) de cemaatın önünde geldiler. Karımın yanma vardım : — Seni gidi seni! dedi. Ben de : — Bana söylediğini yaptım, dedim. Kadın, Nebi (Sallaliahu Aleyhi \e Sellem)'e hamurumuzu çıkardı, ona tükürdü ve bereketlendirdi. Sonra çömleğimize giderek onun da içine tükürdü ve bereketlendirdi. Sonra (Kadına) : «Bir ekmekçi çağır da seninle beraber ekmek yapsın! Çömleğinizden de kepçeyle al, onu (ateşten) indirmeyin!» buyurdu. Ordu bin kişi idi. Allah'a yemin ederim! Bir güzel yediler hattâ (doyarak) onu bırakıp gittiler. Çömleğimiz de olduğu gibi fıkırdıyordu. Hamurumuz dahi —yahut Dahhak'ın dediği gibi— ekmek yapılıyor (fakat) olduğu gibi duruyordu
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik b. Enes'e, İshâk b. Abdillah b. Ebî Talha'dan dinlediğim, onun da Enes b. Mâlik'den dinlediği şu hadîsi okudum: Enes şöyle diyormuş: Ehû Taİha Ümmü Süleym'e dediki: Ben ResûlulIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sesini zayıf işittim. Onda açlık olduğunu biliyorum. Senin yanında bir şey var mı? Ümmü Süleym: — Evet! dedi ve arpa ekmeğinden birkaç parça çıkardı. Sonra kendisinin bir baş örtüsünü alarak bir kısmına ekmeği sardı, sonra onu benim elbisemin altına tıktı. Bir kısmıyla da beni sardı. Sonra beni Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. Ben ekmeği götürdüm ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescidde otururken buldum. Beraberinde cemaat vardı. Başlarında durdum. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Seni Ebû Talha mı gönderdi?» diye sordu. — Evet! dedim. «Yemek için mi?» dedi. — Evet! cevâbını verdim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beraberindekilere ; «Kalkın!» dedi ve yürüdü. Ben de önlerinde yürüdüm ve Ebû Talha'ya gelerek ona haber verdim. Ebû Talha: — Ey Ümmü Süleym! Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cemaatla geldi. Halbuki bizde onları doyuracak bir şey yoktur, dedi. Ümmü Süleym : — Allah ve Resulü bilir, cevâbını verdi. Derken Ebû Talha giderek, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzuruna çıktı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de onunla beraber gelerek eve girdiler. Müteakiben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), «Nen varsa getir, ya Ümmü Süleym!» dedi. O da bu ekmeği getirdi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) emir buyurarak ekmeği parçalattı. Üzerine de Ümmü Süleym tulumundan yağ sıkarak onu katıklattı. Sonra bu ekmek hakkında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah ne dilediyse onu söyledi. Sonra : «On kişiye izin ver!» dedi. Ebû Talha da onlara izin verdi. Ve yediler. Nihayet doydular, sonra çıktılar. Sonra (tekrar) ; «On kişiye izin ver!» buyurdu. Böylece cemaatın hepsi yediler ve doydular. Bu cemâat yetmiş yahut seksen kişi idi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Numeyr rivayet etti. H. Bize İbn-i Numeyr de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Sa'd b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bana Enes b. Mâlik rivayet etti. (Dediki): Beni Ebû Talha davet için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. Yemek yapmıştı. Ben de gittim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cemaatla birlikte idi. Bana bir baktı, ben de utanarak: Ebû Talha'ya icabet buyur! dedim. Bunun üzerine cemaata : «Kalkın!» emrini verdi. Ebû Talha: — Yâ Resûlallah! Ben ancak senin için bir şey yapmıştım, dedi. Arkacığından Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yiyeceğe dokundu ve onun hakkında bereket duasında bulundu. Sonra : «Ashabımdan on kişiyi içeriye al!» buyurdu. Ve: «Yeyin!» dedi. Onlara parmaklarının arasından bir şey de çıkardı. Cemâat yediler, doydular ve çıktılar. (Yine) : «içeriye on kişi al!» buyurdu. Onlar da doyuncaya kadar yediler. İçeriye on kişi alıp, dışarıya on kişi çıkara çıkara, nihayet onlardan girmeyen ve doyuncaya kadar yemeyen tek bir kişi kalmadı. Sonra sofrayı hazırladı. Bir de ne görelim, sofra cemâatin yedikleri andaki gibidir
- Bāb: ...
- باب ...
{m-1} Bana Saîd b. Yahya El-Ümevî de rivayet etti. (Dediki): Bana babam rivayet etti. (Dediki): Bize Sa'd b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Enes b. Mâlik'i dinledim. Şunu söyledi: «Beni Ebû Talha Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gönderdi...» Râvi hadîsi İbn-i Numeyr hadîsi gibi nakletmiştir. Yalnız o sonunda: «Sonra kalanı aldı da topladı. Sonra ona bereket duasında bulundu. Ve sofra evvelki haline döndü. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: «Bunu alın!» buyurdular.»
- Bāb: ...
- باب ...
{m-2} Bana Amru'n-Nâkıd da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Ca'fer Er-Rakkî rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Amr, Abdülmelik b. Umeyr'den, o da Abdurrahman b. Ebî Leylâ'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş : «Ebû Talha, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kendisine has olmak üzere yemek yapmasını Ümmü Süleym'e emretti. Sonra beni ona gönderdi...» Ve râvi hadîsi nakletmiştir. Bu hadîste şöyle de demiştir: «Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini koydu ve onun üzerine besmele çekti. Sonra : «On kişiye izin ver!» dedi. Ebû Talha da onlara izin vererek girdiler. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Yeyin ve besmele çekin!» dedi. Onlar da yediler. Bunu seksen kişiye yaptı. Bundan sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile ev sahipleri yediler. Ve artık bıraktılar.»
- Bāb: ...
- باب ...
{m-3} Bize Abd b. Humeyd dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Mesleme rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülaziz b. Muhammed, Amr b. Yahya'dan, o da babasından, o da Enes b. Mâlik'den bu kıssa ile Ebû Talha'nın yemeği hakkında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayette bulundu. O bu hadîste şunu da söyledi: «Bunun üzerine Ebû Talha kapıya durdu Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelince ona: __ Yâ Resûlallah! (Hazırlığımız) ancak az bir şeydi, dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Getir onu! Çünkü Allah onda bereket halkedecektir!»
- Bāb: ...
- باب ...
{m-4} Bize yine Abd b. Humeyd rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Mahled El-Becelî rivayet etti. (Dediki): Bana Muhammed b. Musa rivayet etti. (Dediki): Bana Abdullah b. Abdillah b. Ebî Talha, Enes b. Mâlik'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsi rivayet etti. Bu hadîste şöyle de demiştir: «Sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yedi. Ev sahipleri de yedi. Ve komşularına yetecek kadarını arttırdılar
- Bāb: ...
- باب ...
{m-5} Bize Hasen b. Alî El-Hulvâni dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Vehb b. Cerir rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Cerir b. Zeyd'i dinledim: Amr b. Abdillah b. Ebî Talha'dan, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivayet ediyordu. Enes şöyle demiş: Ebû Talha, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i mescidde uzanmış yüz üstü, arka üstü dönerken görmüş. Bunun üzerine Ümmü Süleym'e gelerek: — Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i mescidde uzanmış yüz üstü, arka üstü dönerken gördüm. Aç olduğunu zannederim, dedi...» Ve râvi hadîsi nakletmiştir. Bu hadîste şunu da söylemiştir: «Sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile Ebû Talha, Ümmü Süleym ve Enes b. Mâlik yediler. Fazla da arttı. Onu komşularımıza hediyye ettik
- Bāb: ...
- باب ...
{m-6} Bana Harmele b. Yahya Et-Türîbî de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Usame haber verdi. Ona da Ya'kub b. Abdillah b. Ebî TalhateI-Ensârî rivayet etmiş. O da Enes b. Mâlik'i şunu söylerken işitmiş : Bir gün Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldim. Onu ashabiyle birlikte oturmuş. Onlarla konuşurken buldum. Karnına taş üzerine bir sargı sarmıştı. —Usâme: Ben de şüphe ediyorum, demiş.— Ashabından bâzılarına : — Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) karnını niçin sardı? Diye sordum. — Açlıktan, dediler. Bunun üzerine Ebû Talha'ya gittim. Bu zat Ümmü Süleym binti Milhan'ın kocasıdır. (Dedimki): — Babacığım! Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'\ karnına bir sargı sarmış gördüm de ashabından bazılarına sordum. Açlıktan! dediler. Ebû Talha hemen annemin yanına girerek: — Bir şey var mı? dedi. O da : — Evet! Ben de bir parça ekmekle birkaç kuru hurma var. Eğer bize Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yalnız başına gelirse onu doyururuz. Onunla beraher başka biri gelirse, onlara az gelir, dedi. Sonra râvi hadîsin geri kalan yerlerini kıssasıyle nakletmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
{m-7} Bana Haccâc b. Şâir dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Yûnus b. Muhammed rivayet etti. (Dediki): Bize Harb b. Meymûn, Nadr b. Enes'den, o da Enes b. Mâlik'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen Ebû Talha'nın yemeği hakkında yukarkilerin hadîsi gibi rivayette bulundu
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Said, Mâlik b. Enes'den, ona İshâk b. Abdillah b. Ebi Talha'dan naklen okunanlar meyanında rivayet etti. İshâk, Enes b. Mâlİk'İ şunu söylerken işitmiş : Bir terzi, yaptığı bir yemeğe Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem)'i davet etti. Enes b. Mâlik (Demişki): Bu yemeğe Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte ben de gittim. Yemek sahibi Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem)'e arpa ekmeği ile içinde kabak ve pastırma bulunan bir çorba takdim etti. Ben Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem)'in kabağı tasın kenarından araştırdığını gördüm. Artık o günden sonra kabağı sevmekteyim
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Alâ' ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Usame, Süleyman b. Muğire'den, o da Sabit'ten, o da Enes'den naklen rivayet etti. Enes (Şöyle demiş): Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem)*i bir adam davet etti. Onunla birlikte ben de gittim. Derken içinde kabak bulunan bir çorba getirdiler. Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem) bu kabaktan yemeğe başladı. Hoşuna gidiyordu. Ben bunu görünce kabağı yemeyip ona vermeye başladım. Râvi diyor ki: Enes, ondan sonra artık kabak benim de hoşuma gider oldu, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bana Haccâc b. Şâir ile Abd b. Humeyd hep birden Abdurrezzâk'tan rivayet ettiler. (Demişki): Bize Ma'mer, Sabit El-Bûnânî ile Âsim El-Ahvel'den, onlar da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdiler ki: Terzi bir adam Resûlullah (Sailallahu Aleyhi ve Sellem)'i davet etmiş... Şunu da ziyâde etti: «Sabit (Dediki): Arkacığından Enes'i şunu söylerken işittim. Bundan sonra benim için içerisine kabak koydurabileceğim hiç bir yemek yapılmamıştır ki, kabak konmamış olsun.» Diğer tahric: Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü'l-Buyu'» ve «Kitâbu'l-Et'ime»'de; Ebû Dâvud, Tirmizî ve Nesâî «Velime» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Tirmizî onu «Şemail» bahsinde de tahrîc etmiş ve: «Bu hadîs hasen şahindir.» demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Müsennâ El-Anezî rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Vezîd b. Humeyr'den, o da Abdullah b. Büsr'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) babama misafir oldu. Biz de kendisine yemek ve çorba takdim ettik. Onlardan yedi. Sonra kuru hurma getirildi. Onu yiyor ve çekirdeğini iki parmağının arasına koyuyordu. Şehadet parmağı ile orta parmağını bir yere topluyordu (Şu'be demiş ki, bu benim zannımdır. Bu söz hadîsdedir inşallah, yâni çekirdeği iki parmak arasına koymak.) Sonra içecek getirildi, onu da içti. Ve sağındakine verdi. Onun üzerine babam hayvanının geminden tutarak : « Bize dua buyur,» dedi. O da : «Allahım! Bunlara verdiğin rızıklarda bereket ihsan et! Kendilerine mağfiret ve rahmet eyle!» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Muhammed b. Beşşâr da rivayet etti. (Dediki): Bize îbni Adiyy rivayet etti. H. Bana bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Hammad rivayet etti. Her iki nevi Şu'be'den bu isnadla rivayette bulunmuşlar; fakat çekirdeği iki parmak arasına koyma hususunda şekketmemişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî ile Abdullah b. Avn El-Hilâlî rivayet ettiler. (Yahya Ahberenâ İbni Avn ise haddesena tâbirini kullandılar.) (İbni Avn Dediki): Bize İbrahim b. Sa'd, babasından, o da Abdullah b. Ca'fer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i acurla hurma yerken gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Ebû Saîd El-Eşecc ikisi birden Hafs'dan rivayet ettiler. Ebû Bekr (Dediki): Bize Hafs b. Gıyâs, Mus'ab b. Süleym'den rivayet etti. (Demişki): Bize Enes b. Mâlik rivayet etti. (Dediki): Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i dizlerini dikerek oturmuş hurma yerken gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Züheyr b. Harb ile İbni Ebî Ömer de hep birden Süfyân'dan rivayet ettiler. İbni Ebî Ömer (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne Mus'ab b. Süleym'den, o da Enes'den naklen rivayet etti. Enes (Şöyle demiş) : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e kuru hurma getirdiler de, onu çömelmiş olduğu halde taksim etmeye başladı. Ondan acele diyordu. Züheyr'in rivayetinde Zeri' yerine Hasis denilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti, (Dediki): Cebele b. Sühaym'ı şunu söylerken işittim. İbni Zübeyr bize kuru hurma yediriyordu. O gün insanlara kıtlık isabet etmişti. Biz yerken yanımızdan İbni Ömer geçiyordu: — Çifter yemeyin! Çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çift yemeden nehiy buyurdu. Meğer ki kişi, dîn kardeşine izin vermiş ola! dedi. Şu'be, izin kelimesini kaydederek: «Bu kelimenin ancak ibni Ömer'in sözünden olduğunu zannederim.» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti, H, Bize Muhammed b. Beşşâr dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdi rivayet etti. Her iki râvi Şu'be'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Onların hadisinde Şu'be'nin sözü yoktur. «O gün insanlara kıtlık isabet etmişti» cümlesi dahî yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Müsennâ rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdurrahman, Süfyân'dan, o da Cebele b. Suhaym'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Ben İbni Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Sahiplerinden izin almadıkça iki hurmayı beraber yemekten nehiy buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Hassan haber verdi. (Dediki): Bize Süleyman b. Bilâl, Hişâm b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ellerinde kuru burma bulunan ev halkı aç kalmaz.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kub b. Muhammed b. Tahlâ', Ebû'r Rical Muhammed b. Abdirrahman'dan, o da annesinden, o da Âİşe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş); Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Yâ Âişe! İçinde kuru hurma olmayan evin halkı açtırlar. Yâ Âişe! içinde kuru hurma olmayan evin halkı açtırlar. —Yahut halkı aç kalmıştır.—» buyurdu. Bunu iki veya üç defa söyledi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman (yâni İbni Bilâl) Abdullah b. Abdirrahman'dan, o da Âmir b. Sa'd b. Ebî Vakkas'dan, o da babasından naklen rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her kim sabahladığı vakit Medine'nin iki taşlığı arasında yedi hurma yerse, akşamlayıncaya kadar ona zehir zarar vermez.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti, (Dediki): Bize Ebû Usâme Hâşim b. Hâşim'den rivayet etti. (Demişki): Âmir b. Sa'd b. Ebî Vakkâs'ı dinledim, şöyle diyordu. Ben Sa'd'î şunu söylerken işittim: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i; «Her kim acve olarak yedi hurma ile sabah kahvaltısı yaparsa, o kimseye o gün ne zehir zarar verir, ne sihir!» buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
Bize bu hadîsi İbni Ebî Ömer de rivayet etti. (Dediki): Bize IMervan b. Muaviyete'I-Fezârî rivayet etti. H. Bu hadîsi bize İslıak b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Bedr Şûca' b. Velîd haber verdi. Her iki râvi Hâşim b. Hâşim'den bu isnadla Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. Ama ikisi de: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim» dememişlerdir. İzah 2048 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. EyyÛb ve İbni Hucr rivayet ettiler. (Yahya b. Yahya: Bize haber verdi tâbirini kullandı, ötekiler: Bize İsmail —Bu zat İbnİ Ca'fer'dir— rivayet etti, dediler.) O da Şerik'den —Bu zat İbni Ebî Nemr'dir—, o da Abdullah b. Ebî Atik'den, o da Âişe'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Yaylanın acvasinde şifa vardır. Yahut o, sabahın ilk zamanında tiryaktır.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd rivayet eîti. (Dediki): Bize Cerîr rivayet etti. H. Bize İshâk b. İbrahim da rivayet etti, (Dediki): Bize Cerîr ile Amr b. Ubeyd, AbdülMelik b. Umeyr'den, o da Amr b. Hureys'den, o da Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i : «Mantar mendendir. Onun suyu göze şifadır.» buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
(Bize Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Abdül-Melik b. Umeyr'den rivâyet etti. ki): Ben Amr b. Hureys'den dinledim. ki): Ben Saîd b. Zeyd'den dinledim. (Şöyle dedi): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: mendendir. Soyu âa göze şifadır.::- buyururken işittim
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize (yine) Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bana Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Bana Hakem b. Uteyhe de Hasen-i Urenî'den, o da Amr b. Hureys'den, o da Saîd b. Zeyd'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi. Şu'be şöyle demiş : «Hakem bana bu hadîsi rivayet edince, onu Abdül-Melik'in hadîsinden yadırgamadım.»
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Saîd b. Amr El-Eş'asî rivayet etti. (Dediki): Bize Abser, Mutarrif den, o da Hakem'den, o da Hasen'den, o da Amr b. Hureyre'den, o da Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mantar Allah Tebâreke ve Teâlâ'nın Benî İsrail'e indirdiği menden'dir. Onun suyu da göze şifadır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, Mutarrif den, o da Hakem b. Uteyhe'den, o da Hasen-i Urenî'den, o da Amr b. Hureys'den, o da Saîd b. Zeyd'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi: «Mantar, Allah'ın Musa'ya İndirdiği mendendir. Onun suyu da göze şifadır.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
(Bize İbn Ebî Ömer rivâyet etti. ki): Bize Süfyân, Abdül-Melik b. Umeyr'den rivâyet etti. ki): Ben Amr b. Hureys'i şunu söylerken işittim. ki): Ben Saîd b. Zeyd'i şöyle derken dinledim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah (azze ve celle)'nin Benî İsrail'e indirdiği mendendir. Onun suyu da göze şifadır.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Habib El-Hârisi de rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Zeyd rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Şebib rivayet etti, (Dediki): Ben bu hadîsi Şehr b. Havşeb'den dinledim ve kendisine sordum da, ben onu Abdü'l-Melik b. Umeyr'den dinledim, dedi, Onun üzerine AbdülMelik'Ie görüştüm. O da bana Amr b. Hureys'den, o da Saîd b. Zeyd'den naklen rivayette bulundu. (Demişki): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Mantar mendendir. Onun soyu da göze şifadır.» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ebû't-Tahir rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb, Yûnus'dan, o da İbni Şihab'dan, o da Ebû Seleme b. Abdırrahman'dan, o da Câbir b. Abdillnh'dan naklen haber verdi. Câbir şöyle demiş; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte Merru'z-Zahran'da idik, Erak yemişi topluyorduk. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Onun siyahını toplamağa bakın!» buyurdular. Bunun üzerine biz: — Yâ Resûlallah! Galiba sen koyun gütmüşsün, dedik. «Evet, onu gütmedik Hiç bir Nebi var mı?t buyurdu yahut bunun gibi bir söz söyledi
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya h. Hassan haber verdi. (Dediki): Bize Süleyman b. Bilâl, Hişam b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den naklen haber verdiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sirke ne güzel katıklardır. Yahut katıktır.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize bu hadîsi Musa b. Kureyş b. Nâfi' Et-Temîmi de rivayet etti. (Dediki); Bize Yahya b. Salih El-Vuhazî rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Bilâl bu isnadla rivayette bulundu ve : «Ne güzel katıklardır.» dedi; şekketmedi. İzah 2052 de
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Avâne, Ebû Bişr'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen haber verdiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ailesi efradına katık sordu. Onlar da : — Bizde sirkeden başka bir şey yok, dediler. Onu istedi ve onunla yemeye başladı. Hem : «Sirke ne güzel katıklardır; sirke ne güzel katıklardır!» diyordu
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Ya'kub b. İbrahim Ed-Devrakî rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail (yâni İbni Uleyye), Müsennâ b. Said'den rivayet etti. (Demişki): Bana Talha b, Nâfi' rivayet etti ki, kendisi Câbir b. Abdillah'ı şunu söylerken işitmiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün benim elimden tutarak evine götürdü. (Hizmetçi) ona ekmek parçaları çıkardı. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Katık namına bir şey yok mu?» diye sordu. (Evdekiler) : — Hayır! Yalnız biraz sirke var, dediler. Gerçekten sirke ne güzel katıklardır. buyurdu. Câbir demiş ki: Bunu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işiteli beri sirkeyi severim. Talha dahi: «Ben bunu Câbir'den işiteli beri sirkeyi severim.» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Nasr b. Alî El-Cahdemî rivayet etti. (Dediki): Bana babam rivayet etti. (Dediki): Bize Müsennâ b. Saîd, Talha b. Nâfi'den rivayet etti. (Demişki): Bize Câbir b. Abdillah rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun elinden tutarak evine götürmüş: Râvi, îbni Uleyye'nin hadîsi gibi : «O halde sirke ne güzel katıklardır...» cümlesine kadar rivayette bulunmuş; ondan sonrası almamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun rivayet etti. (Dediki): Bize Haccâc b. Ebî Zeyneb haber verdi. (Dediki): Bana Ebû Süfyân Taîha b. Nâfi' rivayet etti. (Dediki): Câbir b. AbdiIIah'i dinledim, şunu söyledi: Evimde oturuyordum, bana Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uğrayarak işaret etti. Hemen kendisine ayağa kalktım. Elimden tuttu ve yürüdük. Nihayet kadınlarının evlerinden bîrine gelerek içeri girdi. Sonra bana izin verdi. Ben de perdeye kadının yanına girdim. Derken ResûIullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Yiyecek bîr şey var mı?» diye sordu. (Evdekiler) : — Hayır! cevâbını verdiler. Ve kendisine üç parça ekmek getirdiler. Bunları bir sofranın üzerine koydular. Müteakiben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir parça alarak onu kendi önüne koydu. Başka bir parça daha alarak onu da benim önüme koydu. Sonra üçüncüyü alarak onu ikiye kırdı ve yarısını kendi önüne, yarısını da benim önüme koydu. Sonra : «Katık namına bir şey var mı?» diye sordu. — Hayır! Yalnız biraz sirke var, dediler. — «Getirin onu! Ne güzel katıklardır ol» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Muhammed b. Müsennâ ile Ibni Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındir. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Simak b. Harb'den, o da Câbir b. Semûra'dan, o da Ebû Eyyûb EI-Ensârî'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir yiyecek getirildiği vakit ondan yer; fazlasını da bana gönderirdi. Bir gün bana bir fazla göndermişti ki, ondan yememişti. Çünkü içerisinde sarımsak vardı. Kendilerine : — Bu haram mıdır? diye sordum. «Hayır! Lâkin ben kokusundan dolayı ondan hoşlanmıyorum.» buyurdular. Ebû Eyyûb: —Öyleyse senin hoşlanmadığından ben de hoşlanmıyorum, demiş
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Saîd, Şu'be'den bu isnadla rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Haccâc b. Şâir ile Ahmed b. Saîd b. Sahr dahi rivayet etti. Lâfızları birbirine yakındır. (Dedilerki): Bize Ebû'n-Nu'man rivayet etti. (Dediki): Bize Sabit rivayet etti. (Haccâc b. Yezid'in rivâyetinde: Ebû Zeyd El-Ahvel'dir) (Dediki): Bize Asım b. Abdillah b. Haris, Ebû Eyyûb'un azatlısı Eflah'dan, o da Ebû Eyyûb'dan naklen rivayet ettiki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona misafir olmuş ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) alt kata Ebû Eyyûb da üst kata yerleşmişler. Derken Ebû Eyyûb bir gece intibaha gelmiş ve: Biz Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in başının üzerinde yürüyoruz, demiş. Bunun üzerine çekilerek bir kenarda gecelemişler. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e söylemiş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). «Alt kat daha yarayışlı.» buyurmuş.» Ebû Eyyûb : — Sen altında bulundukça ben bir çatının üstüne çıkamam, demiş. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Üst kata, Ebû Eyyûb da alt kata değişmişler. Ebû Eyyûb Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e yemek yaparmış. Sofra (dönüp) getirildiği vakit onun parmaklarının yerini sorar, parmaklarının yerini araştırırmış. Bir gün ona sarımsaklı bir yemek yapmış. Sofra geri getirildiği vakit Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in parmak yerlerini sormuş. Kendisine: — O yemedi, demişler. Bundan ürkmüş ve hemen yanına çıkarak : — Sarmısak haram mıdır? diye sormuş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Değildir! Lâkin ben ondan hoşlanmıyorum.» buyurmuş. Ebû Eyyûb : — Öyle ise senin hoşlanmadığından yahut senin kerih gördüğünden ben de hoşlanmam, demiş. Ebû Eyyûb: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelinirdi.» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir b. Abdul Hamid, FudayI b. Gazvan'dan, o da Ebu Hazım EI-Eşcaî'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle, demiş) : Bîr adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: — Ben muhtacım! dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınlarından birine haber gönderdi. O da : — Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin olsun ki, evimde sudan başka bir şey yok, dedi. Sonra başka bir hanımına haber gönderdi, bu da bunun gibi söyledi. Hatta bütün hanımları böyle söylediler. — Hayır! Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin olsun ki, evimde sudan başka bir şey yok, dediler. Bunun üzerine : «Bu zatı bu gece kim misafir edecek? Allah ona rahmet eylesin!» buyurdu. Hemen ensardan bir zat ayağa kalkarak: — Ben ya Resulallah! dedi. Ve onu evine götürdü. Karısına evinde bir şey var mı diye sordu. Kadın: — Hayır! Yalnız çocuklarımın yiyeceği var, cevabını verdi. — Sen onları bir şeyle oyala! Misafirimiz girdiği vakit kandili söndür ve ona biz de yermişiz gibi göster. O yemeğe eğildi mi sen hemen kandile kalk ve onu söndür, dedi. Böylece oturdular ve misafir yemeğini yedi. Sabahlayınca Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e vardı. O da (kendisine) : «Bu akşam (karı koca) her ikinizin misafirinize yaptığınıza Aliah teaccub buyurdu.» dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebu Kureyb Muhammed b. Ala' rivayet etti. (Dediki); Bize Veki', FudayI b. Gazvan'dan, o da Ebu Hazim'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti ki, Ensardan bir adama bir gece misafir gelmiş. Evinde kendi yiyeceği ile çocuklarının yiyeceğinden başka bir şey yokmuş. Karısına : — Sen çocukları uyut; kandili söndür ve ne yemeği varsa misafire takdim et! demîş. Ravi diyor ki, arkacığından şu ayet indi : «Onlar başkalarını kendi nefislerine tercih ederler, velev ki kendileri muhtaç olsunlar.» [Haşr]
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize bu hadîsi Ebu Kureyb de rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Fudayl, babasından, o da Ebu Hazim'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş); Bir adam misafir olmak için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi. Fakat evinde onu misafir edecek bir şey yoktu. Bunun üzerine: «Bu zatı misafir edecek kimse yok mu? Allah ona rahmef eylesin!» dedi. Hemen ensardan Ebu Talha denilen bir zat kalkarak onu evine götürdü... Ravi hadîsi Cerir'in hadîsi gibi nakletmiş; bu hadîste Vekî'in zikrettiği gibi ayetin inişini de anmıştir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Efaû Bekr b- Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Şebâbe b. Sevvâr rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Muğîre Sabitten, o da Abdurrahman b. Ebî Leylâ'dan, o da Mikdad'dan naklen rivayet etti. Mikdâd (şöyle demiş); Ben ve iki arkadaşım yoldan geldik. Açlıktan gözlerimiz, kulaklarımız gitmişti. Kendimizi Resûlullah ($allallahu Aıeyhi ve Sellenı)'in ashabına arzetmeye başladık. Ama onlardan hiç biri bizi kabul etmiyordu. Derken Nebi ($allallahu Aıeyhi ve Sellenı)'e geldik, bizi hanesine götürdü, bîr de baktık üç keçi!.. Nebi ($allallahu Aıeyhi ve Sellenı): «Şu sütü aramızda (paylaşmak üzere) sağın!» buyurdu. Artık sütü sağıyor ve bizden her birimiz nasibini içiyordu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e de nasibini takdim ediyorduk. O geceleyin gelerek öyle bîr selâm veriyordu ki. uyuyanı uyandırmak, fakat uyanık olana îşîttirirdi. Sonra mescide gelir. Namaz kılar. Sonra sütünün başına gelerek içerdi. Derken bir gece hana şeytan geldi. Tam nasibimi içmiştim. (Dediki): — Muhammed ensâra geliyor, ona hediye veriyorlar, onların yanında hissemend oluyor. Onun bu bir yudum süte ihtiyacı yoktur! Bunun üzerine ben sütün başına gelerek onu içtim. Karnıma yerleştiği ve onu çıkarmaya bir çare olmadığını anladığım vakit şeytan bana pişmanlık verdi. Ve : — Yazık sana! Ne yaptın seni Muhammed'in sütünü nıü içtin? Bir gelir de onu bulamaz ve sana beddua ederse helak olursun, dünyan da, âhirelin de (heba olup) gider, dedi. Üzerimde bir peştemal vardı, onu ayaklarıma koyarsam Başım meydana çıkar; başıma koyarsam ayaklarım meydana çıkardı. Uykum gelmemeye başladı. İki arkadaşım ise uyudular; onlar benim yaptığımı yapmadılar. Derken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geıerek eskiden verdiği gibi selâm verdi. Sonra mescide geldi ve namaz kıldı. Sonra sütünün başına gelerek onu açtı. Ama kabın içinde bir şey bulamadı. Bunun üzerine başını semaya kaldırdı. Ben (içimden): Şimdi bana beddua ediyor ve helak oluyorum, dedim, (Halbuki) O: «Allahıml Bana yiyecek verene, sen de yiyecek ver! Su verene, sen de su ver!» dedi. ben peştemala dönerek onu üzerime bağladım. Ve bıçağı alarak keçilerin yanına gittim. Hangisi semiz ise onu Resülullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e kesecektim. Bir de baktım keçinin sütü toplanmış. Baktım hepsinin sütleri toplanmış. Bunun üzerine Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ailesinin bîr kabını ele geçirdim. Onun içine süt sağmaya tama' etmezlerdi, İçine sağdım. Hattâ südün üzerine köpük çıktı. Sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldim. «Bu akşam sütünüzü içtiniz mi?» dedi. Ben; — Yâ Resûlallah iç! dedim. İçti, sonra bana verdi. Ben (yine) : — Yâ Resûlallah iç! dedim, içti, sonra bana verdi. Nebi ((Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kandığını ve duasına nail olduğumu anlayınca güldüm. Hattâ yere düştüm. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu senin yaramazlıklarından biri (olacak) yâ Mikdad!» dedi. Ben de — Yâ ResûlalIah! Halim şöyle idi, ben de şöyle yaptım, dedim. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu Allah'ın rahmetinden başka bir şey değildir. Sen benden izin istesen de arkadaşlarımızı uyandırsak. onlar da bu sütten nasibedâr olsalardı ya!» buyurdu. Ben: — Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin olsun ki, ondan sen ve seninle beraber ben de nasibedar olduktan sonra, insanlardan kimin ondan nasibedar olacağına aldırış etmem, dedim
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize İshâk b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. (Dediki): Bize Süleyman b. Muğîre bu isnadla rivayette bulundu
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ubeydullah b. Muaz El-Anberî ile Hamid b. Ömer EI-Bekrâvî ve Muhammed b. Abdi'l-A'lâ toptan Mu'temir b. Süleyman'dan rivayet ettiler. Lâfız İbni Muaz'ındir. (Dedilerki): Bize Mu'temir rivayet etti. (Dediki): Bize babam Ebû Osman'dan ve bir de Abdurrahman b. Ebî Bekr'den naklen rivayet etti. Abdurrahman şöyle demiş : Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte yüz otuz kişi bulunuyorduk. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sizden hiç birinizin yanında yiyecek var m;?» diye sordu. Bir de baktık, bir adamın yanında bir ölçek zahire veya bunun gibi bir şey bulunuyormuş. Hemen hamur karıldı. Sonra saçları dağılmış uzun boylu müşrik bir adam bir sürü koyun sürerek (yanımıza) geldi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (ona) : «Satılık mı, hediyye mi? —Yahut hibe mi?—» diye sordu. Adam: — Hayır! Bilâkis satılık, dedi. Ve ondan bir koyun satın aldı. Koyun hasıllandi. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ciğerinin kızartılmasını emir buyurdu. Allah'a yemin ederim yüz otuz kişiden hiç bir kimse yoktur ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o koyunun ciğerinden bir parça vermemiş olsun. Mevcut ise kendisine verdi. Gaibse onun için sakladı. Abdurrahman: «Akide çanak doldurdu, bunlardan hepimiz yedik ve doyduk. Kaplarda yemek de arttı da, ben onu deveye yükledim.» demiştir. Yahut dediği gibidir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize UbeyduIIah b. Muâz El-Anberî i!e Hâmîd b. Ömer Eİ-Bekrâvi ve Muhammed b. Abdi'l-A'lâ El-Kaysî hepsi Mu'temirden rivayet ettiler. Lâfız İbni Muâz'ındır. (Dedilerkij: Mu'temir b. Süleyman rivayet etti. (Dediki): Bana babam şunu söyledi. Bize Ebû Osman rivayet etti. Ona da Abdurrahman b. Ebî Bekr rivayet etmişki: Eshab-i Suffe. fakir insanlarmış. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir defa: «Kimde iki kişilik yemek varsa, üç kişi götürsün! Kimde dört kişilik yemek varsa beşinciyi, altıncıyı götürsün.» buyurmuşlar. Yahut buyurduğu gibidir. Gerçekten Ebû Bekr üç kişi getirmiş. Nebiyyuliah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) on kişi (yine) Ebû Bekr üç kişi götürmüş. Râvi şöyle demiş : — Şan şu ki: Annem, babam ve ben — bilmiyorum karım da dedi mi — bizim evimizle Ebû Bekr'in evinin arasında bir hizmetçi vardı. Ebû Bekr Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında akşam yemeği yedi. Sonra yatsı kılmıncaya kadar durdu. Sonra döndü ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uyuklayıncaya kadar yanında durdu. Gecenin Allah'ın dilediği kadarı geçtikten sonra geldi. Hanımı ona : — Misafirlerinin yanına gelmekten yahut misafirinin yanına gelmekten seni alıkoyan nedir? dedi. Ebû Bekr : — Sen onlara akşam yemeği vermedin mi? diye sordu. Kadın : — Sen gelinceye kadar yemek istemediler. Onlara yemek (evdekiler) arzettiler. Fakat onlar galebe çaldı, dedi. Abdurrahman demiş ki: Ben giderek gizlendim. Ebû Bekr: — Ey alçak! dedi. Beddua ve sitem etti. Ve : — Yeyin, afiyet olmasın! dedi. Bir de: — Vallahi ben bu yemekten ebediyyen tatmam! dedi. Abdurrahman diyor ki: Biz bu yemekten hiç bir lokma almıyorduk ki, altından o lokmadan daha fazla artmasın. Nihayet doyduk ve yemek öncekinden daha fazla oldu. Ebû Bekr ona baktı, ne görsün, olduğu gibice yahut daha Çok!..Hanımına : — Ey Benî Firâs'ın kız kardeşi! Bu ne? dedi. Hanım : — Hayır iki gözüm! Şimdi o öncekinden üç kere daha çoktur, dedi. Bunun üzerine Ebû Bekr ondan yedi. Ve yeminini kasdederek : — Bu ancak şeytandandı, dedi. Sonra yemekten bîr lokma yedi. Ve yemeği Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e götürdü. Yemek onun yanında sabahladı. Bizimle bir kavim arasında akid vardı. Müddet geçti. Biz de on iki adamı reis yaptık. Her adamla birlikte onlardan bir takım insanlar bulunuyordu. Her adamla kaçar kişi bulunduğunu Allah bilir. Şu kadar var ki, onlarla beraber gönderdi ve yemekten toptan yediler. Yahut dediği gibidir
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Salim b. Nuh EI-Attâr, Cüreyrî'den, o da Ebû Osman'dan, o da Abdurrahman b. Ebî Bekir'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Bize bir takım misafirlerimiz geldi. Babam geceleri Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le konuşuyordu, hemen geldi ve: — Ey Abdurrahman! Misafirlerine akşam yemeği ver, dedi. Akşamlayınca biz misafirleri ağırlamaya geldik, fakat onlar kabul etmediler. Evimizin babası gelerek bizimle beraber yemedikçe olmaz, dediler. Ben kendilerine : — O hiddetli bir admdır. Eğer siz (dediğimi) yapmazsanız, ondan bana ezâ isabet edeceğinden korkarım, dedim. (Yine) kabul etmediler. Ebû Bekr geldiği vakit onlardan önce hiç bir şeye başlamadı: — Ziyafetinizi bitirdiniz mi? diye sordu : — Hayır! Vallahi bitirmedik, dediler. — Ben Abdurrahman'a emretmedim mi? dedi. Ben ondan (bir tarafa) çekildim. O: — Ey Abdurrahman! dedi. Ben (yine) çekildim. Bunun üzerine: — Ey alçak! Sana yemin ediyorum, sesimi işitirsen mutlaka gel! dedi. Ben de geldim. Ve: — Vallahi benim bir suçum yok! İşte misafirlerin! Onlara sor! Kendilerine yemeklerini getirdim ama onlar sen gelmedikçe yemekten çekindiler, dedim. Bu sefer (onlara) : — Size ne oldu? Bizden yemeğinizi kabul etmiyor musun? diye sordu. Abdurrahman demiş ki: Bunun üzerine Ebû Bekr: — Vallahi bu gece ben bu yemekten tatmam, dedi. Onlar da : — Vallahi sen tatmadıkça, biz de tatmayız, dediler. Ben bu gece gibi kötü bir gece görmedim. Yazık size! Ne oluyorsunuz da bizden yemeğinizi kabul etmiyorsunuz? dedi. Sonra şunu söyledi : — Birinciye gelince o (yâni yemin) şeytandandır. Yemeğinize gelin! Arkacığından yemek getirildi. Ebû Bekr besmele çekerek yedi. Misafirler de yediler. Sabahlayınca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti ve : — Yâ Resûlallah! Onlar yeminlerinde durdu. Ben yeminimi bozdum, dedi. Ve (olanı) ona haber verdi. O da : «Bilâkis sen onların en yemininde duranı ve en hayirlısssın!» buyurdular. Abdurrahman: «Keffâret (verip vermediği) benim kulağıma gelmedi» demiş
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Ebû'z-Zinad'dan dinlediğim, onun da A'rac'dan, onun da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum. (Demişki): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Iki kişinin yemeği üç'e yeter. Üç kişinin yemeği de dörde yeter.» buyurdular. İzah 2059 da
- Bāb: ...
- باب ...
Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubâde haber verdi. H. Bana Yahya b. Habîb de rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdiki: Câbir b. Abdillah'ı şöyle derken işitmiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Bir kişinin yemeği iki kişiye yeter; İki kişinin yemeği dört kişiye yeter; dört kişinin yemeği sekiz kişiye yeter.» buyururken işittim.» İshâk'ın rivayetinde: «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu» demiş. «İşittim» sözünü anmamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize İbni Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. H. Bana Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman, Süfyân'dan, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen İbni Cüreyc'in (179/) hadîsi gibi rivayette bulunmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Ebû Kureyb ve İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. (Ebû Bekr ile Ebû Kureyb: Bize rivayet etti tâbirini kullandılar. Ötekiler: Bize Ebû Muâviye A'meş'den, o da Ebû Süfyan'dan, o da Câbir'den naklen haber verdi, dediler.) Câbir şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Bir kişinin yemeği iki kişiye yeter; iki kişinin yemeği de dört kişiye yeter.» buyurdular
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Kuteybe b. Saîd ile Osman b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Cerir, A'meş'den, o da Ebû Süfyan'dan, o da Câbir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. «Bir kişinin yemeği iki kişiye yeler; iki kişinin yemeği dört kişiye yeter; dördün yemeği de sekiz kişiye yeter.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
(Bana Muhammed b. Müsenna rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman, Süfyan'dan, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir ile İbn Ömer'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bir bağırsağa yer; kâfirse yedi bağırsağa yer.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
(Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. H. Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsâme ile İbn Nümeyr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ubeydullahrivâyet ettilet. H. Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd de Abdürrezzâk'dan rivâyet ettiler. ki): Bize Ma'mer, Eyyûb'dan naklen haber verdi, her iki râvi Nâfi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Hallâd EI-Bahilî de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammet! b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Vâkid b. Muhammed b. Zeyd'den rivayet etti. O da Nâfi'yi şöyle derken işitmiş: İbnü Ömer bir fakir gördü de önüne tekrar tekrar yiyecek koymaya başladı. O da çok yemeye başladı. Bunun üzerine: Bu benim yanıma girmemelidir. Çünkü ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i: «Kâfir yedi bağîrsak içine yemek yer.» buyururken işittim, dedi. İzah 2063 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Müsenna rivayet ettf. (Dediki): Bize Abdurrahman, Süfyan'dan, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir ile İbni Ömer'den naklen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mu'min bir bağırsağa yer; kâfir ise yedi bağırsağa yer.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize İbni Numeyr de rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyan, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. Ama İbni Ömer'i anmadı. İzah 2063 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Alâ' rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize Büreyd dedesinden, o da Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti: «Mü'min bir bağırsak içine yer; kâfirse yedi bağırsak içine yer.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
{…} Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülazîz (yâni İbni Muhammed), Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen yukarkilerin hadîsi gibi rivayette bulundu. İzah 2063 te
- Bāb: ...
- باب ...
Bana Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize îshâk b. îsa rivayet etti. (Dediki): Bize Mâlik, Süheyl b. Ebî Sâlih'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine kâfir bir misafir göndermiş. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona bir koyun sağılmasını emir buyurmuş. Koyun sağılmış, kâfir süt kabını (tamamca) içmiş. Sonra başka bir kab getirilmiş onu da içmiş, sonra başkası getirilmiş onu da içmiş. Ta ki yedi koyunun sütünü içmiş. Sonra sabahladığında müslüman olmuş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun için (yine) bir koyun sağılmasını emir buyurmuş, fakat onun sütünü tamamiyle içememiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Mu'min bir bağırsağa içer; kâfir ise yedi bağırsağa içer.» buyurmuşlar
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Yahya b. Yahya ile Züheyr b. Harb ve İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. (Züheyr Haddesenâ tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize Cerir haber verdi, dediler.) Cerir A'meş'den, o da Ebû Hâzim'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen haber vermiş. Ebû Hureyre şunları söylemiş : Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiç bir yemeği hor görmemiştir, Bir şeyi arzu ederse yer; istemezse bırakırdı
- Bāb: ...
- باب ...
{m-1} Bize Ahmed b. Yûnus da rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman El-A'meş bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
{m-2} Bize Abd b. Humeyd dahi rivayet eiti. (Dediki): Bize Ahdurrezzâk ile Abdulmelik b. Amr ve Ömer b. Sa'd Ebû Dâvud EI-Haferî hepsi Süfyan'dan, o da A'meş'den naklen bu isnadla bu badisin benzerini haber verdiler
- Bāb: ...
- باب ...
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb, Muhammed b. Müsennâ ve Amru'n-Nâkıd rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kureyb'indir. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye haber verdi. (Dediki): Bize A'meş Ca'de oğullarının azatlısı Ebû Yahya'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in asla bir yemeği burunladığını görmedim. Canı isterse onu yer, istemezse susardı. Bize bu hadîsi Ebû Kureyb ile Muhammed b. Müsennâ da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye A'meş'den, o da Ebû Hâzım'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet ettiler